2018 Cilt 19 Sayı 34
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14410
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 18 of 18
- Results Per Page
- Sort Options
Item Abdülhak Hâmid’in piyeslerinde Arap imajı(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Elhajhamed, Abdulsattar; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü.1852 yılında dünyaya gelen Abdülhak Hâmid Tarhan, Tanzimat devrinde edebî faaliyetleri ile önemli bir yer tutmuştur. Doksan seneye yaklaşan bir ömür boyunca kırka yakın eser yazmış olan Hâmid, piyeslerinde Arap karakterlere geniş bir yer vermiştir. Yazarın ailesi, benimsediği düşünce ve Romantik akımı, Arap imajına ilgi duymasında önemli bir rol oynamıştır. Bu makalede Abdülhak Hâmid’in piyeslerinde canlandırdığı Arap karakterler ele alınmıştır. Karakterlerin çoğu olumlu olup millî ve dinî değerlere sımsıkı bağlı kişiler olarak çizilmiştir. Abdülhak Hâmid’in yaşadığı dönem ile o zamanda benimsediği İttihad-ı İslâm düşüncesi Arap karakterlerin olumlu bir şekilde çizmesinde önemli bir rol oynamıştır. Hâmid, piyeslerinde Arapları “öteki” değil, “bizden birisi” olarak sunmuştur.Item Baby Doe vakası özelinde engelli yenidoğanlara dair etik sorunların tarihi(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Rasimoğlu, Ceren Gülser İlikanBu makale engelli yenidoğanların yaşam haklarına ilişkin ABD’de ortaya çıkan etik tartışmaları ve bu tartışmaların hukuk alanındaki karşılıklarını tarihselleştirmektedir. 1970’li yıllardan önce yenidoğanların tedavileri ve engelli yenidoğanlarla ilgili alınacak tıbbi kararlar, özel alanın bir parçası kabul edilerek aile ve hekimlerin inisiyatifine teslim edilmişken; bu tarihten itibaren siyasal ortamın değişmesi, kişi haklarına yönelik tartışmaların zenginleşmesi ve sağlık teknolojisinin gelişmesiyle beraber yenidoğan uzmanları ve yasa koyucular da ne yapabileceklerini ve ne yapmaları gerektiği üzerinde düşünmeye başlamışlardır. 1980’li yıllara gelindiğinde; Baby Doe ve Baby Jane Doe olarak adlandırılan ve ağır engellerle doğan iki bebeğin yaşam hakkına yönelik ortaya atılan fikirler CAPTA adı verilen çocuk istismarını önleme yasasını beraberinde getirmiştir. Bu yasaya göre yenidoğanın yaşam hakkı savunulmuş ve bunun istisnaları belirlenmiştir. Böylelikle “boşuna tedavi” kavramı tıp hukukunun ve etiğinin önemli bir parçası haline gelmiş ve tıbbi karar almanın belirleyici unsuru olmuştur.Item The challenging facets of EFL learners’ writing performance(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Zidane, RahmounaWriting constitutes an important skill that has to be acquired by learners of English as a foreign language (EFL) to be able to express themselves in a written form within different contexts including academic studies and realistic situations. It requires the manipulation of a set of linguistic and cognitive sub-skills that determine the quality of the written product. The mastery of these features is reflected in the level of the learners’ writing performance. Therefore, this article attempts to highlight the interrelationships between the distinct writing traits and their role in increasing or hindering the students’ achievement through the study of the case of third year EFL learners at Tlemcen University using tests and interviews as research instruments. The analysis of the collected data has led to the conclusion that the students’ writing difficulties are mainly related to the issues of fluency and style.Item Halid Ziya romanlarında kimlik ve ayna(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Koşan, Zuhal Eroğlu; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.Ayna, insanın kendini bütünüyle görebilmesini sağlayan, böylece insanın kendisini keşfetmesine aracılık eden bir nesnedir. Ayna, öznenin kendini kurmasıyla yakından ilişkili olduğu için bireyin hikâyesini anlatan romanlarda gerçek birer nesne ya da metafor olarak çokça kullanılmıştır. Halid Ziya Uşaklıgil’in romanlarında da aynalar, özellikle romanın ana karakteri konumunda olan kadınların kişiliklerini açığa çıkarma noktasında son derece önemli rol oynar. Kadın karakterler aynada daha önce farkında olmadıkları ya da yadsıdıkları benliklerini keşfeder ve kabul eder; böylece kendilerini bu görüntü aracılığıyla yeniden tanımlamaya başlar. Dolayısıyla aynada oluşan görüntünün tasviri aynaya bakan kişinin kendini nasıl gördüğüyle veya görmek istediğiyle ilgili ipuçları verir. Bu çalışmada, Halid Ziya’nın ilk romanından başlayarak Halid Ziya külliyatında ayna sahnesinin zirvesi kabul edilebilecek olan Aşk-ı Memnu’ya kadar olan romanlar kadın-ayna ilişkisi açısından incelenmiştir.Item İsim tamlamaları üzerine(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Baydar, Turgut; Baydar, Arzu S. ErtaneTürkçede kavramları işaretlemek için en çok faydalanılan kelime gruplarından biri isim tamlamalarıdır. Türkçede tamlamalar ilk yazılı belgelerimizden itibaren sıklıkla kullanılagelmiştir. Ancak isim tamlamaları çok sık kullanılan kelime grubu olmalarına rağmen bu yapılar üzerindeki tartışmalar henüz tamamlanmamıştır. İsim tamlamalarının kaç çeşit olduğu, tamlamayı oluşturan gramatikal unsurların neler olduğu gibi temel konularda araştırmacıların hem fikir olamadıkları yönler vardır. Bunların içinde de özellikle tamlanan / belirtilen unsurun aldığı ekin ne olduğu konusunda araştırmacıların bir mutabakatından söz edilemez. Bu sorunlar üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Eldeki yazıda isim tamlamasının yapısında bulunan ekler üzerinde durulacaktır. Bu eklerin neler olduğu, işlevleri tartışılacak ve varılan sonuçlar dikkatlere sunulacaktır.Item Kaygılı çocuklara yönelik okul temelli bir bilişsel davranışçı grup terapisi programının etkililiği: Pilot bir çalışma(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Gedik, Zümrüt; Gökkaya, Füsun; Sütcü, Serap TekinsavÇalışmanın amacı yüksek kaygı düzeyine sahip çocuklarda okul temelli bir bilişsel davranışçı grup terapisinin (BDGT) etkililiğini sınamaktır. Bu seçkisiz kontrollü çalışmada, deney (N = 11) ve müdahale almayan kontrol gruplarının (N = 11) 9 haftalık BDGT öncesi ve sonrası Çocukluk Çağı Kaygı Bozuklukları Özbildirim Ölçeği (SCARED), Çocuklar İçin Sürekli Kaygı Envanteri ve Çocuklar İçin Depresyon Ölçeği puanları karşılaştırılmıştır. Mann-Whitney U testiyle grupların ön test puanları arasındaki farklar incelenmiştir. Deney ve kontrol gruplarının ön test ve son test puanları ise Wilcoxon İşaretli Diziler testi ile karşılaştırılmıştır. Kontrol grubunun aksine, deney grubunun sürekli kaygı, ayrılık kaygısı ve sosyal kaygı puanları müdahale sonrasında anlamlı farklılık göstermiştir. Bu ölçümlere dair etki büyüklükleri de yüksek bulunmuştur. Panik bozukluk/anlamlı somatik yakınmalar, yaygın kaygı bozukluğu, okul korkusu, SCARED toplam puanı ve depresyon açısından iki grupta da ön test-son test sonuçları arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Çalışma, uygulanan okul temelli BDGT’nin çocuklarda kaygı belirtilerini azaltmada etkili olduğuna dair birtakım kanıtlar sunmaktadır.Item Klasik bale temsilinin sanatçı adayları üzerindeki etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Göğüş, Gülay; Göğüş, İsmail M.; Uludağ Üniversitesi/Devlet Konservatuvarı/Müzik Bölümü.Çalışma; Uludağ ve Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin görev aldığı bir klasik bale temsili hakkında; sanatçı adayı öğrencilerin düşüncelerini değerlendirmek üzere yapılan betimsel bir araştırmadır. Bale eseri olarak seçilen (Çaykovski) “Fındıkkıran”, Bursa ve Mersin’de sahnelenmiş, bu süreçte görev alan sanatçı adayı öğrencilerin birbirleriyle olan iletişimleri, birlikte çalışmanın paylaşımları ve etkileri de araştırılmıştır. Çalışmada sanatçı adayı öğrencilerin düşünceleri anket uygulanarak alınmıştır. Her iki kurumda toplam 191 kişi çalışmaya katılmış, Türkiye’deki evrensel sanat müziği, opera-bale etkinliklerinin yeterliliği, izlenen bale temsiline ilişkin duygu ve düşüncelerini belirtmişlerdir. Bale temsili büyük beğeni kazanırken, evrensel sanat müziği ve onun önemli parçaları olan opera-bale etkinliklerinin yetersizliğine dikkat çekilmiştir.Item Klasik gitar için yazılmış başlangıç metotlarının karşılaştırılarak incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Aydoğan, Murat; Demirbatır, R. Erol; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü.Bu araştırmada klasik gitar edebiyatından uzman görüşleri alınarak seçilen ulusal ve uluslararası başlangıç metotlarının incelenerek analizinin yapılması, benzerlik ve farklılıkların ortaya konulması ve yine uzman görüşleri doğrultusunda gitar eğitimine ilişkin yönlendirici yaklaşımların belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada yöntem olarak tarama modeli kullanılmış, Araştırma evrenini klasik gitar için yazılmış ulusal ve uluslararası başlangıç metotları, örneklemi ise bu metotların içinden uzman görüşleri alınarak seçilmiş ulusal ve uluslararası altı başlangıç metodu oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında; konuyla ilgili kitap, makale, tez, internet ve kütüphane ortamları incelenerek kaynak taraması yapılmış, gitar eğitimcilerine klasik gitar eğitiminde kullanılan başlangıç metotlarına ilişkin görüşlerini almak amacıyla görüşme formu uygulanmıştır. Bu metotlar, belirlenen değerlendirme ölçütlerine göre analiz edilmiştir. Araştırmanın sonunda metot analizlerinden ve gitar eğitimcilerine uygulanan görüşmelerden elde edilen veriler doğrultusunda benzerlik ve farklılıkların ortaya konulduğu sonuçlar karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve öneriler geliştirilmiştir.Item Kurumsal sosyal sorumluluğun firma performansına etkisi: Türkiye örneği(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Alper, Değer; Aydoğan, Ebru; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.Bu çalışmanın amacı gelişmekte olan bir ülke konumundaki Türkiye’de, 2007-2015 yılları arasında BIST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde işlem gören firmaların finansal performansları ile kurumsal sosyal sorumluluk düzeyleri arasındaki ilişkiyi analiz etmektir. Çalışmada, Türkiye’de yapılan diğer çalışmalardan farklı olarak dinamik bir metot olan Sistem Genelleştirilmiş Momentler Metodu (sistem GMM) kullanılmıştır. Çalışmada bağımlı değişken olarak muhasebe temelli ROA ve piyasa temelli Tobin’s Q olmak üzere iki oran, bağımsız değişken firmaların kurumsal sosyal sorumluluk notları kullanılmıştır. Ayrıca finansal kaldıraç ve firma büyüklüğü kullanılan araç değişkenlerdir. Analiz sonucunda, firmaların KSS düzeyleri ile iki performans göstergesi arasında da istatistiksel olarak pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Mehmed Emin Kerkükî ve Eminiye Dergâhı vakfiyesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Öcalan, Hasan Basri; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Tarih Bölümü.Tarih araştırmalarında arşivlerin önemi bilinmektedir. Özellikle özel arşivlerde yer alan belgelerin bulunması ve gün yüzüne çıkarılması bu bakımdan daha da önemlidir. Bu makaleyi konu alan vakfiye, 1216/1801 tarihinde Mehmed Emin Kerkükî tarafından düzenlenmiş ve Bursa’da kurmuş olduğu Eminiye Dergâhı için hazırlanmıştır. Kerkükî, doğduğu yerden göç ederek, Urfa ve İstanbul’dan sonra Bursa’ya gelmiş ve burada Veled-i Habib Camii yanına Nakşibendiye tarikatına bağlı bir dergâh kurmuştur. Burada bağlılarına Nakşî geleneğini öğretmenin yanında Mesnevî de okutmuştur. XIX. asırda Osmanlı entelektüel hayatına önemli katkı sağlayan kimseler yetiştirmiştir. 1925 yılına kadar faaliyette olan dergâh, daha sonra hane olarak kullanılmış ve son yıllarda restore edilerek sosyal hizmet binası olarak işlevlendirilecektir. Dergâhın arşivi Bursalı bir ailenin elindedir. Bu makalede, ailenin arşivinde bulunan vakfiye değerlendirilmiştir.Item Sosyal öğrenmenin aile içi şiddete etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Altıparmak, İpek BeyzaDeğişen koşullar kuşkusuz beraberinde sosyal yapıda bir takım değişimleri de beraberinde getirmektedir. Sosyal patoloji bu durumdan etkilenerek zaman zaman farklı neden ile kendini gösterse de temelde yatan problem toplumun mikro birimlerinde varlığını her zaman korumaktadır. Bu problemlerden biri de kuşkusuz kadına yönelik şiddet sorunsalıdır. Kadına uygulanan şiddetin çeşitli besleyicileri olduğu açıktır. Bunlardan biride sosyal öğrenme ile nesilden nesile geçen biçimidir. Yapılan araştırmada şiddetin sosyal öğrenme ile aktarımı incelenmiş ve aralarındaki bağlantı analiz edilmeye çalışılmıştır. Buradan hareketle Bursa ilinde yaşayan ve şiddet gören 31 kadın ile derinlemesine mülakat gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonunda şiddetin öğrenilen boyutu ortaya koyulmuş ve ailesinde şiddet gören ya da tanık olan bireylerin şiddet uygulamaya yatkın olduğu sonucu temellendirilmiştir.Item Terörizm ve cihad üzerine kavramsal bir mukayese(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Arpacı, IşılÖzellikle 11 Eylül saldırısının ardından dünya gündeminde önemli yer edinen İslamî / İslamcı / cihadcı terör kavramları, İslam ve terörizm arasında kurulan bağlantının somut göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir. Oysa “Holy War” biçiminde tercüme edilen ve birçok oryantalist kaynakta terörizmin İslam’daki meşrulaştırıcı unsuru olarak değerlendirilen cihad, İslam dini bağlamında değerlendirildiğinde, bugününün uluslararası hukukuna uygun meşru bir savunma aracıdır. Bu çalışma özü itibariyle İslam ve onun cihad öğesinin, terörizmi gerçekten destekleyip desteklemediğini siyasal açıdan incelemeyi amaçlamaktadır ve cihad ve terörizm literatürlerinin analizini içermemektedir. Çalışmada cihad kavramı sadece kendi kaynakları ve tarihsel bağlamında incelenmiş ve terörizmin kavramsal içeriği ile mukayeseli olarak değerlendirilmiştir. Böylelikle varılmak istenen nokta, cihad ve terörizm arasında bir bağlantının varlığı ya da yokluğunu ortaya koymaktır. Bu mesele ekseninde çalışmada cihad ve terörizm kavramları; içerik, neden, unsur ve türleri bakımından irdelenmiş, aralarındaki farklılıklar on madde halinde sıralanmış ve terörizmin sahiplerinin Müslüman olmasının, terörizmin adını cihad olarak değiştirmediği gibi, teröristleri de “mücahid” yapmadığı sonucuna varılmıştır.Item The one dimensional man in Thomas Hardy’s Jude the Obscure(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Öğünç, ÖmerThomas Hardy’s Jude the Obscure (1895) successfully represents the conflict between the individuals and the bourgeois industrial society in the late Victorian period. Herbert Marcuse’s criticism of the contemporary industrial society, which is actually a one dimensional society that imposes absolute norms on the individuals who are forced to become one dimensional wo/men, is quite relevant for a critical approach on this conflict. Marcuse’s approach enables a critical analysis of the social hegemony on such characters as Jude Fawley and Sue Bridehead in the novel. According to Marcuse, the institutionalised form of social oppression on the individuals aims to force people to lead one dimensional lives in accordance with dominant social norms. Marcuse underlines the conflict between individuality and social order. Hence, the protection of social harmony and the established bourgeois social order depends on the subjection of these individuals to the rules of the one dimensional society and actually destroys individuality. So, this article argues that, viewed from Herbert Marcuse’s perspective, social oppression in Hardy’s Jude the Obscure suppresses individuality to create one dimensional characters in a one dimensional society.Item Toplum arkeolojisi tarih ve kültür bilinci kazandırmada arkeologların rolü: Myndos örneği(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Şahin, Derya; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji Bölümü.Myndos, Muğla İli, Bodrum İlçesi, Gümüşlük Beldesinde yer alan bir ören yeridir. Karakaya İlköğretim Okulu ve Myndos Kazı Başkanlığı ile birlikte yürütülmüş olan projenin temel amacı, yerli halk ve yakın çevrede yaşayan insanları sahip oldukları kültür varlıkları ve bunların önemi hakkında bilgilendirmek, insan ve kültür varlıkları arasında bir sevgi ve tanıma ortamı kurarak, vandalizm, definecilik, kaçakçılık gibi metotlarla kültür varlıklarına zarar vermeyecek ve onları her türlü kötü müdahaleye karşı koruyacak bireylerin yetişmesine yardımcı olmaktır. Eğitimlerde, uzman bir kadro tarafından belirlenen konular, öğrencilere öğretmen-öğrenci hiyerarşisinden uzak, katılımcı ve sorgulayıcı bir yaklaşımla aktarılmıştır. Elde edilen kazanımlar öğrencilerin geri bildiriminde açık bir şekilde görülmektedir.Item Türkiye ve Fransa’da 1968: Fransa’daki Mayıs ayaklanmasını başlatan öğrenci hareketinden farklı yönleriyle Türkiye’de sosyalist öğrenci hareketi(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Öztürk, EmineBu çalışma, 1960’ların sonlarında Türkiye’nin siyasal ve toplumsal hayatında önemli bir yeri bulunan sosyalist öğrenci hareketinin, Fransa’daki Mayıs ‘68 ayaklanmasını başlatan öğrenci hareketinden farklı yönlerini ortaya koymayı hedefleyen bir karşılaştırma denemesidir. Bu iki ülkedeki öğrenci hareketlerinin tarihsel nedenleri ve hedefleri üzerinde durulduğunda görülmektedir ki, Türkiye’deki öğrenci hareketinde Fransa’daki öğrenci hareketinde olduğu gibi devlete ve topluma karşı kategorik bir karşıtlık yoktur. Fransız öğrenciler burjuva devletine ve tüketim toplumuna başkaldırırken, Türk öğrenciler ülkenin sorunlarını emperyalizme ve azgelişmişliğe bağlamaktadır. Ayrıca, Türk öğrenciler, Fransız öğrencilerden farklı olarak, yeni tanıştığı Marksist-Leninist teoriden beslenmekte, karşı-kültür akımları ve Marksizme eleştirel yaklaşan teorilerden etkilenmemekte, aksine bu tür yaklaşımlara karşı olumsuz bir tavır geliştirmektedir. Öğrenci hareketlerinin Fransa’da Mayıs ‘68 süresince hayatı felç eden genel grev ve Türkiye’de yeni gelişmekte olan işçi hareketiyle ilişkisi üzerinde de durulmuş ve Türkiye’de Fransa’daki kadar güçlü bir işçi hareketi bulunmadığı için öğrencilerin genç aydınlar olarak, kendilerini işçilere sınıf bilinci kazanmaları ve örgütlenmeleri için yardımcı olmakla yükümlü gördüğü ortaya konmuştur.Item Ustalığın sırrı: Yetenek mi kasıtlı alıştırma mı?(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Gülçay, Çiğdem; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.Uzmanlık (expertise) çalışmalarının temel amacı, belirli bir alanda olağanüstü ya da üstün becerilere sahip insanları diğer insanlardan ayıran özellikleri anlamaya ve açıklamaya çalışmaktır (Ericsson ve Smith 1991: 2). Uzman performansını açıklamaya yönelik öne sürülen kuramlardan biri olan kasıtlı alıştırma kuramına göre, uzman performansı bireylerin kendi performansını geliştirmek için uzun süre devam eden çabalarının bir sonucudur (Ericsson vd. 1993: 400). Buna göre, farklı uzmanlık düzeylerinde (örneğin, acemi ve usta seviyedeki bireyler) ya da aynı uzman grupları (örneğin, elit sanatçılar) arasında performansta gözlenen bireysel farklılıklar yetenekten ziyade bireylerin yaptıkları kasıtlı alıştırma miktarıyla oldukça yakından ilişkilidir. Kasıtlı alıştırma ve uzman performansı arasındaki ilişki bugüne kadar birçok farklı alanda incelenmiştir. Bu derleme çalışmasında müzik, satranç ve spor gibi profesyonel uzmanlık alanlarında kasıtlı alıştırma ve uzman performansı arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalara yer verilerek uzmanlıkta kasıtlı alıştırmanın rolü incelenmiştir.Item Women in the institution of slavery and slave trade between 1500 and 1850: A chronological evaluation(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Yıldız, FurkanThe study focuses on the transformation in societies’ slavery related practices, particularly female slavery, depending upon social periods which can be listed as tribalism, classical antiquity, feudalism and capitalism. Particularly after tribalism which means urbanization, slavery has been treated as a manpower for production, a service for household duties and concubinage for masters’ desires by societies. During these periods, female slavery has dramatically transformed from household slavery to concubinage. This situation, particularly in capitalism, has turned into brutal practices. The main aim of the study is to show women’ situation in three main slave trades and to analyse why practical differences occur in them. The method of study is chronological evaluation in order to assess the differences among social periods, genders and societies’ women related perceptions. The study highlights the roles of slave trades not only for victims but also for societies. The practical brutalism in slave trades both female and male victims until the mid-19th century was one of the darkest side of history. In this regard, the study analyses every social period to consider, highlight and evaluate not only for understanding why there are practical differences between genders and but also for demonstrating the history of slavery and slave trade.Item Zihin kuramı ve gelişim süreçleri(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-31) Küçük, Zeynep; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.Zihin kuramı, bir kişinin karşısındakinin davranışlarını onun inanç, istek, niyet gibi zihinsel durumlarından çıkarım yaparak anlama becerisidir. Alanyazındaki zihin kuramı araştırmalarının büyük bir çoğunluğu okul öncesi dönemdeki birincidüzey zihin kuramının temel oluşumlarına yoğunlaşmaktadır. Okul öncesi dönemden sonraki zihin kuramı becerileri, ikinci-düzey zihin kuramı olarak adlandırılarak birinci-düzey zihin kuramından nasıl farklılaştığı yeni araştırma yöntemleri ve görevlerle araştırılmaktadır. Zihin kuramı becerilerinin erken çocukluk döneminden sonra nasıl gelişmeye devam ettiği ve farklılaştığıyla ilgili araştırmalar son dönemlerde artış gösterse de Türkiye’deki alanyazın erken çocukluk dönemindeki araştırmalarla sınırlı kalmıştır. Bu derlemeyle birinci düzey ve ikinci düzey zihin kuramı araştırmalarının bir kısmına değinilerek zihin kuramının doğası anlaşılmaya ve Türkçe alanyazındaki eksiklik giderilmeye çalışılmıştır.