Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/939
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. BUU Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing by browse.metadata.sponsorship "Eczacıbaşı – Baxter"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Parental besleme uygulanan preterm bebeklerde zeytinyağı ve soya yağı bazlı lipid emülsiyonlarının karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2006) Kavurt, Ahmet Vedat; Köksal, Nilgün; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Neonatoloji Bilim DalıAmaç: Bu çalışmanın amacı preterm bebeklerde, standart soya yağı bazlı intravenöz lipid emülsiyonun (İLE), zeytinyağı bazlı İLE ile antioksidan konsantrasyon, buna bağlı patolojiler, nekrotizan enterekolit (NEK), intraventriküler kanama (İVK), bronkopulmoner displazi (BPD), prematüre retinopatisi (ROP), enfeksiyon gelişimi, immün yanıtın düzenlenmesi ve anti inflamatuvar yanıt üzerine etkilerini karşılaştırmak ve zeytinyağı bazlı İLE’nin etkisini ve güvenilirliğini değerlendirmektir. Gereç ve yöntemler: Çalışmaya alınan prematüre bebekler, verilecek olan iki farklı lipid emülsiyonuna göre (Zeytinyağı %20 ve soya yağı %20) 2 gruba ayrıldı ve her grupta 20 hasta olacak şekilde randomize olarak dağıtıldı. Hastaların başlangıç ve 7. günde tanı, biyokimyasal analiz, lipid profili ve immünolojik değerlendirmeleri yapıldı. Bulgular: Gruplar arasında cinsiyet, gestasyonel yaş, ağırlık, 1. ve 5. dakika APGAR skorları, protein-dışı total kalori miktarı ve enteral beslenme yüzdeleri açısından fark bulunmadı. Gruplar arasında Respiratuvar Distres Sendromu (RDS), Yenidoğanın geçiçi takipnesi (TTN), NEK, ROP tanıları açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. Soya grubunda BPD tanısı alan hasta sayısı istatistiksel anlamlı olarak daha fazlaydı. Her iki grupta da anlamlı olarak total antioksidan kapasitede (TAK) düşüş tespit edilirken, bu düşüş soya yağı grubunda daha fazlaydı. Lipid infüzyonu sonrası soya grubunda evre 3-4 İVK tanısı alan üç hasta varken zeytinyağı grubunda yoktu. Ancak gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. Gruplar arasında yüzde değişimler incelendiğinde TAK, biyokimyasal değerler, lipid profili, tam kan sayımı, sitokinler, lenfosit alt grupları, CRP ve prokalsitonin açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. Sonuç: Sonuç olarak prematüre bebekler her iki lipid emülsiyonunun 7 günlük kullanımını klinik ve biyokimyasal olarak iyi tolere etmiştir. Soya yağı grubunda zeytinyağı grubuna göre TAK değerlerinde daha fazla düşüş (p=0,314), daha fazla BPD tanısı (p=0,011) ve evre 3-4 İVK tanısı (p>0,05) alan hasta saptanmıştır. Zeytinyağı bazlı İLE kullanımıyla, iyi bir TAK değeri sağlanması ve BPD oranının düşük olması, yüksek oksidatif stresin ve buna bağlı gelişen hastalıkların azaltılabileceğini düşündürmüştür. Zeytinyağı bazlı İLE’nin bu faydalı etkileri ile standart olarak kullanılan soya yağı bazlı İLE’lerin yerine etkin ve güvenilir biçimde kullanılabilir. Ancak lipid emülsiyonlarının, sitokin üretimi, antioksidan koruma ve ilişkili patolojiler üzerine etkileri arasındaki farkları daha açık ortaya koyabilmek için daha fazla hasta sayısı ile yeni araştırmalar yapılmalıdır.