2019 Cilt 18 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13302
Browse
Browsing by Subject "Aristotle"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Aristoteles düşüncesinde politik biyoloji ve prohairesis(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-15) Baştürk, EfeBu çalışma, Aristotelesçi politika felsefesini Aristoteles’in biyolojik yaklaşımlarıyla beraber tartışmayı amaçlamaktadır. Buna göre, Aristoteles’in Politika metninde öne sürdüğü “politik hayvan” ifadesi, insan ve hayvan ayrımının kurulduğu argümanlar eşliğinde yeniden değerlendirilecektir. Aristotelesçi politika düşüncesinin kökeninde hayvan ve insan arasında kurulan bir ayrım vardır. İnsan, hayvanın sahip olmadığı yetilere sahip bir varlık olarak ele alınırken; hayvan da insana göre çok daha sınırlı yaşamsal fonksiyonlara sahip varlık olarak düşünülmektedir. Aristoteles, bu ayrım üzerinden insana özgü bir yaşam düşüncesi geliştirmiştir ve bu yaşam biçimi, tüm anlamını, hayvanlara özgü yalın yaşam mefhumundan ayrılması ile kazanır. Aristoteles bu ayrımı prohairesis sözcüğü ile karşılar. Sözcük, insan ve hayvan arasındaki ayrımı belirttiği gibi, söz konusu ayrımı politik olanın merkezine yerleştirerek doğrudan bios-politikos ile ilişkilendirme olanağı sağlar. Politik yaşam anlamına gelen bios-politikos, salt politikaya özgü bir yaşamı ima etmez; fakat hayvansal dünyanın geride bırakıldığını gösterir. Bu nedenle prohairesis ile kurulan bios-politikos, politikanın biyolojik olanla ilişkili olarak kurulduğunu gösterir. Bu makale, Aristotelesçi politika düşüncesini neden ve nasıl biyolojik bir bağlamda ele almamız gerektiğini tartışmayı amaçlamaktadır.Item Aristoteles ve Descartes bağlamında akıl ve zekâ kavramlarının farkları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-15) Bayık, FerhatAkıl Nedir? Zekâ Nedir? Bu kavramlar arasındaki ayrım ve ilişki ne olabilir? İnsanın neliğini belirleyen akıl ve zekâ hakkındaki bu evrensel sorular, zihnin tarihsel evrimi bağlamında önemlidir. Bu eksende çalışmanın amacı; akıl ve zekâ kavramlarının mahiyetini özellikle Aristoteles ve Descartes temelinde ele alarak arasındaki farklılıkları, benzerlikleri, kullanım alanları ve bu kullanıma bağlı olarak her iki kavramın da insan etiği açısından doğuracağı muhtemel felsefi sonuçları ortaya koymaktır. İlkçağ felsefesinde önemli bir kavram olan akıl (logos) sözcüğü özellikle Aristoteles tarafından zihin-beden birliği bağlamında bütün boyutlarıyla temellendirilmiştir. Ancak, modern felsefenin ilkelerini ortaya koyan Descartes’in zihin ve bedeni kökten ayırmasıyla, yepyeni bir zekâ anlayışı ortaya çıkmıştır. Kartezyen bilincin, akıl kavramını zekâya indirgenmesi bu anlayışın en önemli doğurgusudur. Aristoteles’ten Descartes’e değin tarihsel ve felsefi gelişmeler düşünüldüğünde, akıl ve zekâ bir üçgenin kenarlarına benzetilebilir. Akıl üçgenin geniş tabanını oluştururken, daralarak sivrilen kısım ise zekâdır. Üçgenin geniş tabanı aklın barındırdığı engin anlamı temsil ederken, sivrilerek yukarı çıkan zekâ ise hem aklın anlamını daraltır hem de onun görevini üstlenircesine yükselir. Yükselmesine bağlı olarak daha keskin, daha sivri ve daha dar bir açı oluşturur. Bu yönüyle düşünüldüğünde insani nitelikleri etraflıca ortaya koyabilmenin ön koşulu Kartezyen zekâ değil, Aristotelesçi akıl kavramıdır.Item Thomas Kuhn’da dil problemi: Aristotelesçi fizik ve hermeneutik(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-15) Öztürk, ÜmitGerek zamanını doldurmuş gerek bir öncekinin yerini almış gerekse de birbiriyle yarışan “paradigma”ların ortak bir zeminde nasıl anlaşılabileceği, diğer bir deyişle de “bilimsel devrimler” kavramsallaştırması, Thomas Kuhn’un çalışmalarının merkezini oluşturmaktadır. Bu konuda o, 80 sonrası yazılarında, kısmî bir dilsel yenilenme ekseninde ve özellikle Quine’ın çeviri usûlüne bir alternatif olarak, hermeneutik temelli bir açılım sunar. Dahası, bu açılımın, çok belirgin olmasa da, 1960’lı yıllarda bilim tarihi konularına yaklaşımını da belirlemiş olduğunu iddia eder. Bu çalışmada, Kuhn’un sözü edilen “anlama” tarzının zeminine oturttuğu Aristoteles okumasının “What are Scientific Revolutions?” metni çerçevesinde bir analizini sunuyoruz. Amacımız, Aristoteles Fizik’inin Kuhn tarafından alımlanmasının genel bir eleştirisini gerçekleştirerek, Kuhn’un 80 sonrası dilsel dönüşümüne farklı bir persektiften yaklaşmanın imkanlarını aramaktır.