2019 Cilt 17 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/9546
Browse
Browsing by Subject "Çocuk"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Çocukluk çağı özofagus darlıklarda tekrarlanan savary-gilliard buji dilatasyonları etkili midir?(Uludağ Üniversitesi, 2019) Avcı, Veli; Güven, BurcuGİRİŞ ve AMAÇ: Çocukluk çağı özofagus darlıkları ile ilgili veriler yetersizdir. Bu çalışmada amaç, çocukluk çağında farklı sebeplerden dolayı oluşan özofagus darlıklarında tekrarlanan Savary-Gilliard buji dilatasyon işlemlerinin etkinliğini saptamaktır. YÖNTEM ve GEREÇLER: 2012-2018 yılları arasında özofagus darlığı saptanan ve tekrarlanan buji dilatasyon programına alınan hastalar retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, şikayeti, darlığın uzunluğu, etyolojisi, yeri, uygulanan endoskopik dilatörlerin ortalama çapı-uygulama sayısı, uzun dönem kontrol sonuçları ve komplikasyonları değerlendirildi. BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 25 hastanın 15 (%60)’ü erkek, 10 (%40)’i kız ve ortanca yaş 24 (5-132) ay idi. Hastaların hepsi yutma güçlüğü şikayeti ile başvurdular. Etyolojide en sık (n=18, %72) neden özofagus atrezi cerrahisi komplikasyonuydu. Uygulanan buji dilatörlerin çapı ortalama 11,4±2,32 (5-15) mm olup; her hasta için 2,2 (1-7) defa dilatasyon işlemi gerçekleştirildi. Dar özofagus segmentinin ortalama uzunluğu 15,84±7,97 (5-32) mm idi. Hastaların bir yıllık izlemlerinde 21 (%84) hastada şikayetleri tamamen geçti. Hiçbir hastamızda komplikasyon görülmedi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Özofagus darlığı gelişen çocuk hastalarda endoskopik buji dilatasyonu ideal bir tedavi yöntemidir. Savary-Gilliard dilatörleriyle tekrarlanan buji dilatasyonu basit, pratik, uygun maliyetli ve etkili bir tekniktir.Item Epilepsili çocukların annelerinin yaşam doyumu ve başa çıkma tutumları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Başkale, Hatice; Çetinkaya, Bengü; Ceylan, Sibel Serap; Öztaş, ÜmranGİRİŞ ve AMAÇ: Epilepsi yalnız epilepsili kişiyi etkilememekte, bir birim olan ailenin de etkilenmesine neden olmaktadır. Aile çocuğun epilepsi tanısı alması ile birlikte birçok sorunla yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Bu çalışmanın amacı epilepsili çocuğa sahip annenin yaşam doyumunu ve başa çıkma tutumlarını belirlemektir. GEREÇ ve YÖNTEM: Bu tanımlayıcı çalışmaya Ege Bölgesi’ndeki bir ilde bulunan bir devlet ve üniversite hastanesine gelen epilepsi tanısı almış 60 çocuğun annesi alınmıştır. Annelere Sosyodemografik Bilgi Formu, COPE (Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği) ve Yaşam Doyumu Ölçeği uygulanmıştır. BULGULAR: Epilepsili çocuğu olan annelerin “Yaşam Doyum Ölçeği” puan ortalamaları 19.41±7.20 olarak belirlenmiştir. Puan ortalamaları ile çocuğun epilepsi tanısı alma yaşı, yılık nöbet geçirme sayısı, annenin eğitim ve çalışma durumu ile ailede epilepsi tanısı olan başka bir kişinin varlığı arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Ekonomik durumu orta düzeyde olan annelerin Yaşam Doyum Ölçeği puan ortalamalarının daha yüksek ve “Disfonksiyonel Başa Çıkma” tutumunu daha sık kullandıkları bulunmuştur. Yaşam Doyum Ölçeği puan ortalaması ile Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği alt ölçek puan ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. SONUÇ: Bu çalışmanın sonuçları epilepsili çocuğu olan ailelerle ilgilenen sağlık çalışanlarının bu ailelerin sağlık ve destek gereksinimlerini saptamalarına ve uygun girişimleri ve eğitimleri planlamalarına yardımcı olabilir.Item Yanık tedavisi gören çocukların annelerinin uyguladığı ilk yardım müdahalesi ve bilgisi(Uludağ Üniversitesi, 2019) Gürler, Hesna; Yıldız, İknurGİRİŞ: Yanık tedavi merkezlerinde her yıl tedavi edilen yanık vakalarının çoğunluğu çocuk hastalar oluşturmaktadır. Ancak yapılan çalışmalar çocuklara doğru ilk yardım müdahalesinde bulunulmadığını göstermektedir. Araştırma yanık tedavisi gören çocukların annelerinin yanık sonrası uyguladıkları ilk yardım müdahalesi ve bilgisini belirlemek amacı ile tanımlayıcı olarak yapıldı. GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmaya bir devlet hastanesinin yanık ünitesinde tedavi gören 0-16 yaş arası 60 çocuk ve annesi alındı. Veriler yanık kliniğinde Tanıtıcı Bilgiler ve Yanıkta İlk Yardım Bilgisi Formu kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği ile toplandı. Veriler yüzdelik dağılımlar, ortalama ve ki kare testi kullanılarak değerlendirildi. BULGULAR: Annelerin %70’inin yanıkta ilkyardım konusunda bilgi almadığı ve bilgi düzeylerinin yeterli olmadığı, yanıkta ilk yardım müdahalesi olarak yanık bölgesine su (%53,3), yoğurt, yanık merhemi (%6.7), buz (%5.5), zeytinyağı, diş macunu (%3.3) uyguladığı, %18.3’ünün hiçbir uygulama yapmadan hastaneye götürdüğü saptandı. Çocukların %41,7’sinde yanık yarası ile ilişkili problem geliştiği, en sık gelişen problemin geç iyileşme (%68) olduğu belirlendi. Yanık ile ilişkili problem gelişme oranı ilk yardım müdahalesi olarak yanık bölgesini akan suya tutan ve ilk yardım konusunda bilgisi olan annelerin çocuklarında istatistiksel açıdan önemli düzeyde daha düşüktü. SONUÇ: Annelerin ilk yardım konusunda bilgi düzeyleri ve doğru ilkyardım müdahalesi uygulama oranlarının yetersiz, yanık yarasına ilk yardım müdahalesi olarak sadece su uygulanmasının yanık yarasının iyileşmesinde önemli etkiye sahip olduğu belirlendi. Çalışmadan elde edilen bu bulgulara göre, aile, okul, hastane ve topluma dayalı yanıkta doğru ve yanlış ilkyardım uygulamalarını içeren farkındalık programları geliştirilmesi önerilmektedir.