2009 Cilt 23 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/1792

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 11 of 11
  • Item
    Kahverengi Orman Büyük Toprak Grubu topraklarının verimlilik durumlarının belirlenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Tümsavaş, Zeynal; Aksoy, Ertuğrul; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.
    Bu araştırma, Bursa ili Kahverengi Orman Büyük Toprak Grubu topraklarının verimlilik durumunu belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla araştırma alanını temsil edebilecek şekilde 28 adet toprak örneği alınmış ve bu örneklerin bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre topraklar genellikle killi tın, kumlu killi tın ve kil tekstürlü olup, nötr yada hafif alkalin reaksiyona (pH) sahiptir. Farklı oranlarda kireç kapsayan toprak örnekleri çoğunlukla kireççe zengindir. Tuzluluk sorunu ise bulunmamaktadır. Araştırma sonucunda, toprakların toplam N, alınabilir P ve DTPA+TEA ile ekstrakte edilen Zn kapsamlarının genellikle orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Toprakların değişebilir K ve DTPA+TEA ile ekstrakte edilen Fe kapsamları yeterli, değişebilir Ca ve Mg ile DTPA+TEA ile ekstrakte edilen Mn ve Cu miktarı yüksek düzeydedir. Araştırma sonucuna göre toprakların % 60.7’si yetersiz organik madde kapsamaktadır.
  • Item
    Peynirlerde kalsiyum laktat (Ca-Laktat) kristalizasyonu
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Aydınol, Pınar; Özcan, Tülay; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.
    Sert ve yarı sert peynirlerin üretiminde önemli problemlerden birisi kalsiyum laktat kristalizasyonudur. Kalsiyum laktat kristalleri, kalsiyum ve laktat iyonlarının doygunluk seviyesini aşması sonucu, bu yapının kompleks hale gelmesiyle oluşmaktadır. Sütün bileşimi, peynir üretim yöntemi, starter olmayan laktik asit bakterileri, olgunlaştırma şartları ve paketleme kalsiyum laktat kristallerinin oluşumunda etkili faktörlerdir. Bunun sonucunda meydana gelen kristalizasyon üreticiler için önemli maddi zararlara neden olmaktadır. Peynirdeki laktik asit konsantrasyonunun azaltılması, vakumla paketleme ve depolama sıcaklığının kontrolü kalsiyum laktat kristalizasyonunu önlemektedir.
  • Item
    The impact of technological changes on small and medium enterprises (SMEs) in Turkish agri-food industry
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Parseker, Zeynep; Çetin, Bahattin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ekonomisi Bölümü.
    Food industry, as being one of the most important manufacturing industries, assists the nation to maintain a steady supply of food products. Turkish agri-food industry displayed a significant growth performance in the last few years. This study clarifies some factors influencing the growth of Turkish agri-food industry with the aim of identifying some technological changes and their impact within small-medium food enterprises in the last ten years. Information about these technological changes in Turkish food industry was realized through questionnaires and interviews. Some technological changes were determined as enlarged capacity of utilization and market share, application of Information and Communication Technologies (ICT), expansion of production lines, use of new packaging systems and participation of the work force in process improvement. It was observed that the number of food enterprises, especially small and medium, has gradually increased over the years and tackled with some problems of processing issues, technological expansion varieties, some technological changes and the factors responsible for technological changes in agrifood industries, and also, proposes how to increase the financial base of the small-medium food enterprises.
  • Item
    Türk gıda sanayinin AB rekabet politikalarına uyumu
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Gürbüz, İ. Bülent; Turhan, Şule; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ekonomisi Bölümü.
    Roma Anlaşmasının, Avrupa Birliğinin göstereceği faaliyetleri düzenleyen üçüncü maddesinde; iç pazarda rekabetin bozulmamasını sağlayacak bir sistemin kurulması öngörülmektedir. Bu nedenle sistemi kurmak amacıyla Avrupa Birliği rekabet kuralları Roma Anlaşması’nın 85- 94’üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Türkiye’de ise Rekabet Hukuku ile ilgili kanunlar 1994 yılında yürürlüğe girmiş ve uzun süren çalışmalar sonucunda da Rekabet Kurumu kurulmuştur. Kanun, kapsamı açısından teoride tüm alanlara veya sektörlere karşı tarafsızdır; bir başka deyişle, ekonominin hiçbir sektörünün veya parçasının Kanun kapsamı dışında olduğu ifade edilmemiştir. Türkiye’nin ekonomik açıdan güçlenebilmesi için tek çözüm yolu teknolojik olarak üstün özelliklere sahip, kaliteli, dünya standartlarında, katma değeri yüksek ürünler üreten bir sanayi yaratmasıdır. Özellikle; AB üyeliğinin gündemde olduğu bu dönemde, Türkiye’nin yüksek rekabet gücüne sahip olduğu gıda sanayinde ki rekabeti sürdürülebilmesi için sahip olduğu şartlarla yetinmeyip her zaman daha mükemmeli hedefleyen bir yönetim tarzını benimsemesi gerekmektedir.
  • Item
    Rize ili kivi bahçelerinde görülen kabuklubitler ve koşniller (Hemiptera: Coccoidea)
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Ülgentürk, Selma; Ayhan, Bikem; Karakaya, Aziz
    Önemli kivi üretim alanlarından Rize ili ve ilçelerinde 2008 yılında yapılan araştırmada kivi bahçelerinde Hemiberlesia rapax (Comstock), Ceroplastes sinensis Del Guercio, Coccus hesperidum L. ve Pseudaulacaspis pentagona Targioni Tozzeti tespit edilmiş, bunlardan H. rapax ve P. pentagona yaygın bulunmuştur. Bu türlerin kivi için potansiyel iki önemli zararlı olacağı tahmin edilmektedir. Çalışmada tespit edilen türler kivi üzerinde Türkiye’de ilk kayıt olup, biyolojileri, yayılışları hakkında kısa bilgi sunulmuştur.
  • Item
    Taze soğan, maydanoz ve terenin ön soğutulmasında bazı işletim ve fizyolojik parametrelerin belirlenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Işık, Eşref; Akbudak, Bülent; İzli, Nazmi; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Makinaları Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.
    Sebze ve meyvelerde hasat işleminden sonra oluşan bozulmanın engellenmesi için, ürünlerin derimden hemen sonra soğutulmaları gerekmektedir. Soğutma işlemi, ürünü soğuk hava depolarına ya da pazara ulaştırıncaya kadar ön soğutma yöntemleriyle gerçekleştirilir. Ön soğutma ürünün özelliklerine göre genel olarak üç farklı yöntemle yapılır. Bu yöntemler; hava akımıyla, suyla ve vakumla ön soğutma yöntemleridir. Bu çalışmada, taze soğan, maydanoz ve terenin hava akımıyla, suyla ve vakumla ön soğutma yöntemleriyle soğutulması sırasında ortaya çıkan işletim parametreleri, ağırlık kayıpları, renk değişimleri ve genel görünüm parametrelerindeki değişimler araştırılmıştır. Denemeler sonucunda, soğutma hızı açısından her üç üründe de en iyi sonuçları suyla soğutma vermiştir. Soğutma işlemi sırasında suyla soğutmada taze soğanda %27, maydanozda % 29.9, terede %33.6 ağırlık kazancı olurken, havayla ve vakumla soğutmada sırasıyla taze soğanda %2, %3; maydanozda % 3, % 4.26; terede ise %2.7, %3.42 ağırlık azalması gözlenmiştir. Renk ve genel görünüm değerleri incelendiğinde; en yüksek yeşil renk (a değerlerinin) sonuçları taze soğanlarda soğuk hava ile soğutulanlardan, maydanoz ve terede ise vakumla soğutulan uygulamalardan alınmıştır.
  • Item
    Farklı vakum değerlerinde ineklerde sağım sonrası meme başı deformasyonun görüntü işleme tekniğiyle saptanması
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Güler, Taner; Işık, Eşref; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Makinaları Bölümü.
    Ahırda gerçekleştirilen işlemler arasında en yoğun zamanı alan süt sağım işleminin mekanizasyonu ile verimli hale gelen hayvancılık işletmelerinde, günümüzde makinesiz üretim düşünülemez. Đşletmelerde kullanılan makinelerin performansının artırılması ise makinenin iyi tanınması ve kullanılmasıyla olanaklıdır. Bu çalışmada, ülkemizde yaygın olarak kullanılan yerli yapım arabalı tip süt sağım makinesinin farklı vakum basıncı değerlerinin ineklerin sağımı sonrası, meme başlarında deformasyon miktarına etkisinin görüntü işleme tekniğiyle saptanmasına çalışılmıştır. Çalışmalar sonucunda sağım sonrası meme deformasyonu 60,55,50,45 ve 40 kPa vakum değerlerinde ortalama olarak sırasıyla, %9,93, %11,03, %12,54, %14,25 ve %14,96 olarak bulunmuştur.
  • Item
    Effects of Tanacetum cadmeum ssp. orientale (Compositae)’ EtOAc extract fractions on feeding behaviour of Spodoptera littoralis (Lepidoptera: Noctuidae)
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Susurluk, Hilal; Gürkan, Mehmet Oktay
    The antifeedant activity of Tanacetum cadmeum ssp. orientale (Compositae) against third instars larvae of Spodoptera littoralis Boisd. (Lep: Noctuidae) was evaluated using lettuce leaf disk bioassay. In the experiments, ethyl acetate (EtOAc) extract fractions of aerial parts of T. cadmeum ssp. orientale showed limited antifeedant activity with 24 h values of 17.64, 23.62, 6.97, 5.69 and 7.8% for fractions 1, 2+3, 4, 5 and 7, respectively. Any fraction did not deter feeding by the larvae. Similarly, no statistical differences were observed on body weight between the treated and control larvae after the experiment. In two cases, there was no significant decrease in growth with the shortterm dipping of the fractions to the lettuce disks.
  • Item
    Biber tohumlarında canlılık tespitine yönelik kullanılan tetrazolium test metodunun modifikasyonu
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Başay, Sevinç; Akbudak, Nuray; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.
    Araştırmamızda, ülkemizde de yoğun olarak yetiştiriciliği yapılan ‘Kandil Dolma’ ve ‘Yalova Yağlık-28’ çeşidi biber tohumlarında, canlılık tespitinde kullanılan tetrazolium (2, 3, 5 triphenyl tetrazolium chloride) (TZ) testi için en uygun prosedür belirlenmeye çalışılmıştır. Denemede biber tohumları (her çeşit için 3’er parti) 45°C’de 3 saat nemli ortamda tutulduktan sonra 35, 40 ve 45°C’de %1’lik TZ solüsyonunda 2 ve 3 saat bekletilmiştir. Elde edilen sonuçlar, korelasyon analizi yapılarak çimlenme ve fide çıkış oranları ile ilişkilendirilmiştir. Her iki çeşitte de en yüksek ve doğru canlılık oranını 40°C’de 3 saat tutulan tohumlar (‘Kandil Dolma’ %99.50 2 No’lu parti, ‘Yalova Yağlık-28’ %96.90 2 No’lu parti) vermiştir.
  • Item
    Bacillus subtilis α-amilaz enziminin nişasta granüllerine etkisinin taramalı elektron mikroskobu ile incelenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Demirkan, Elif; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Biyoloji Bölümü.
    Bacillus subtilis α-amilazının bitkisel kaynaklı çeşitli nişasta granülleri (patates, buğday, pirinç ve mısır) üzerindeki hidroliz etkisi taramalı elektron mikroskobu kullanılarak incelenmiştir. Amilaz ile muamele edilmemiş patates, buğday ve pirinç granüllerinin yüzeylerinin düzgün ya da hafif pürüzlü olduğu, mısır granüllerinin yüzeyinde küçük görünür porlara sahip olduğu gözlenmiştir. Granüller çok ya da daha az hasara sahipti. Patates sentrifugal tip çevresel parçalanma gösterirken, mısır, buğday ve pirinç granülleri sentipental tip parçalanma göstermiştir. Taramalı elektron mikroskop sonuçları enzimatik hidrolizin esasen mısır, buğday ve pirinç granüllerinin yüzeyinde meydana geldiğini ve amilaz ile nişasta parçalanmasında uzun bir hidroliz periyodunun gerektiğini göstermiştir. Çünkü 24 saat sonunda granüllerde büyük ve derin delikler görülmüştür. Buna karşın, patates granüllerin de ise fazla bir hidroliz saptanmamıştır.
  • Item
    Yazlık dilimde tarımı yapılan bazı ekmeklik buğday (Triticum aestivum L.) çeşitlerinin Marmara ekolojisindeki verim stabilitesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2009) Bayram, Mustafa Erkan; Demir, Lütfü
    Türkiye ılıman iklim bölgelerinde yetiştirilen 20 ekmeklik buğday çeşidi 4 yıl süreyle (2001- 2004) Sakarya ve Pamukova ekolojik koşullarında tesadüf blokları deneme deseninde verim denemelerine alınmış ve tavsiye edilebilecek çeşitler belirlenmiştir. Sakarya’da Tahirova-2000, Ziyabey-98 ve İzmir-85 yüksek verimli ve stabil bulunurken, Pamukova’da Seyhan-95, Nurkent, Bandırma-97, İzmir-85 ve Seri-82 yüksek verimli bulunmuş, ancak İzmir-85 ve Seri-82'nin daha stabil oldukları anlaşılmıştır. Đki lokasyon birleşik olarak değerlendirildiğinde İzmir-85, Tahirova2000 ve Ziyabey-98 yüksek verimli çeşitler olarak belirlenmiş ve İzmir-85 ile Ziyabey-98 daha stabil bulunmuştur. İki lokasyon bileşkesine göre ortalamanın üzerinde verim değerine sahip diğer çeşitler; Seyhan-95, Bandırma-97, Nurkent, Basribey-95, Seri-82 ve Yüreğir-89 bölgede ekilebilir çeşitler olarak önerilmektedir. Ancak Seri-82 sarı pasa hassasiyeti nedeniyle üretim dışı bırakılmış olup, Bandırma-97’nin sarı pasın, İzmir-85’in hem sarı hem kahverengi pasın, Nurkent ve Yüreğir-89’un kahverengi pasın sorun olduğu üretim alanlarına tavsiye edilmesinin uygun olmayacağı anlaşılmıştır. Momtchil çeşidi kışlık karakteri nedeniyle yüksek kesimlerde ekilebilmektedir ve bu yörelerde yüksek verim ve hastalıklara dayanıklılık performansı gösterdiğinden Marmara’nın yüksek kesimleri için önerilen çeşitler arasında kabul edilmiştir.