2017 Cilt 31 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/2473
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Turkey’s 2017 actual wind energy appearance(Uludağ Üniversitesi, 2017-07-04) İpekçioğlu, Roza Gül Bencuya; Vardar, Ali; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Biyosistem Mühendisliği Bölümü.The expansion of renewable energy sources and developments in this sector are very important for global pollution and sustainability. The world economical wind energy potential is 5 180 TWh/y and prediction is that potential will constitute 20 % of energy consumption claim at 2020. World, Wind Energy has gone a long way in terms of sector progress. In addition to this, the first step of this sector in our country was taken in 1998 with 720 MW project of ARES in Izmir. According to TÜREB 2017 Turkey Wind Energy Statistics Report, wind energy power plant is 6 106.05 MW, licensed installed power is 3 221.05 MW and wind power plant on construction is 861.63 MW. Considering the cumulative increase in installation in recent years, wind energy has gained a special importance in last 10 years of renewable sources. Considering existing investments and economic potential of 20 000 MW for our country would not be too wrong to say sector being novel established.Item Ballıkayalar ve Beşkayalar (Kocaeli) Tabiat Parkları peyzaj ve rekreasyon değerleri üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2017-07-20) Zencirkıran, Murat; Eraslan, Esma; Çetiner, Sena; Görür, Ayşegül; Tanrıverdi, Duygu; Çelik, B. Hümeyra; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Peyzaj Mimarlığı Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Peyzaj Mimarlığı Anabilim DalıTabiat parkları doğal, kültürel, turizm gibi birçok kaynak değerlerine sahip olan alanlardır. Bu tip alanlar çevre ve kırsalın korunmasına, turizmin teşvik edilmesine aynı zamanda ekonomiye önemli katkıda bulunurlar. Kocaeli ili; Ballıkayalar, Beşkayalar, Eriklitepe, Kuzuyayla, Suadiye, Uzuntarla, Gazilerdağı ve Uzunkum olmak üzere toplam 34.419,6 dekar alana sahip 8 adet Tabiat Parkına sahiptir. Türkiye’de bulunan tabiat parklarının alan itibariyle % 3,55’i Kocaeli il sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu çalışmada, Kocaeli il sınırları içerisinde yer alan Ballıkayalar ve Beşkayalar tabiat parkları incelenmiş, tabiat parkları içerisinde yer alan peyzaj ve rekreasyon açısından önemli olan değerlerin bulundukları bölgeye olabilecek potansiyel katkıları ortaya konulmaya çalışılmıştır.Item Effect of plant density and bio–fertilizer on some morphological traits, seed yield and yield components of sunflower (Helianthus annus L.)(Uludağ Üniversitesi, 2017-07-15) Fakırah, Abdo B.; Al-Thobhanı, Mansoor A. H.; Al-Aqıl, Mansour MohmedThis study was carried out at the research farm, faculty of Agriculture Sana'a University during growing seasons of 2012 and 2013. The objectives were to study the effect of two plant densities (5.55, 11.11 plant m2-1 ) and three levels of Bio-fertilizer fertilization (0, 2, 4 liter ha-1 ) and on the seeds yield, and it's components of Sunflower plant (Cultivar Euroflor). Experimental results showed variation of plant density effect on examined characters. Head seeds weight and seeds oil content (%) significantly higher with lower plant density (5.55 plant m2 ) -1 during first and second seasons, respectively, while higher plant density (11.11 plant m2 ) positively and significantly influenced on seeds oil % and seeds oil yield during 2012 season. The results showed that the 4 L ha-1 Bio-fertilizer level significantly exceeded other Bio-fertilizer concentrations (0 and 2 L ha-1 ) in its effect on seeds yield, head seeds weight, seeds number/plant, head diameter, seeds oil % and seeds oil yield during first season (2012). During second season (2013), the 4 L ha-1 Bio-fertilizer level also surpassed the other levels on each of weight of 1000 seed, leaves number/plant and seeds oil %. Significant interaction between Bio-fertilizer and plant density levels was observed on seeds oil % through first and second seasons. On other studied characters, except plant height, there were interactions only during the first season (2012).Item Yenilebilir yabani bitki Gundelia tournefortii’nin antioksidan özelliklerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-14) Konak, Merve; Ateş, Merve; Şahan, Yasemin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Yabani yenebilir bitkiler tüm dünyada besinsel ve fonksiyonel özelliklerinden dolayı yaygın olarak kullanılmaktadır. Türkiye bitki biyoçeşitliliği bakımından en zengin ülkelerden biridir. Türkiye’de birçok yabani bitki geleneksel olarak halk tarafından tüketilmektedir. Asteraceae familyasına ait olan Gundelia tournefortii, Doğu Anadolu’dan Batı Asya’ya kadar bilinmektedir. Bu bitki ülkemizde kenger otu, kenger sakızı, sakız otu, çadır dikeni, kanak sakızı gibi çeşitli isimlerle de anılmaktadır. Yaprakları ve sapları gıda olarak kullanılmakta özellikle salata ve çorbalara katılmaktadır. Ayrıca, Gundelia tournefortii orta doğuda, geleneksel tıpta karaciğer koruyucu, diyabet karşıtı, ağrı kesici ve sindirime yardımcı olarak da kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Diyarbakır bölgesinden toplanan Gundelia tournefortii’in toplam fenol içeriği ve antioksidan kapasitesinin belirlenmesi olup ayrıca bunların biyoalınabilirliklerinin de incelenmesidir. Toplam fenol içeriğinin belirlenmesi için Folin-Ciocalteu metodu, antioksidan kapasite tayini için ise CUPRAC, ABTS ve DPPH metotları kullanılmıştır. Biyoalınabilirliğin saptanması için sindirim sistemi taklit edilerek ortam koşulları in-vitro olarak sağlanmış ve bitki örnekleri bu ortamda enzimatik ekstraksiyon işlemine tabi tutulmuştur. Bitkinin sap kısımlarının ekstrakte edilebilir toplam fenolik içeriği 700,21 mg GAE /100g iken, hidrolize edilebilir toplam fenolik içeriği, 1119,23 mg GAE /100g bulunmuştur. Antioksidanların biyoalınabilirliği ABTS metoduyla yaklaşık olarak %95 olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma Gundelia tournefortii bitkisinin potansiyel bir antioksidan kaynağı olduğunu ve doğal bir antioksidan kaynağı olarak günlük olarak tüketilebileceğini göstermektedir.Item Beypazarı yöresinde havuç (Daucus carota L.) tarımı yapılan toprakların verimlilik durumları ile havuç bitkisinin potansiyel beslenme sorunlarının belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-07-11) Akça, Hanife; Taşkın, Mehmet Burak; Şahin, Özge; Kaya, Emre Can; Taban, Süleyman; Balcı, Meriç; Turan, Murat Ali; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü.Ankara ili Beypazarı yöresinde havuç tarımı yapılan toprakların verimlilik durumları ve havuç (Daucus carota L.) bitkisinin potansiyel beslenme sorunlarının ortaya konulması amaçlanan bu çalışmada, 100 adet toprak örneği ile birlikte eş zamanlı olarak havuç bitkisi yaprak ve yumru örnekleri alınmıştır. Toprakların fiziksel ve kimyasal analizleri ile havuç bitkisi yaprak ve yumrularının besin elementi konsantrasyonları belirlenmiş ve yeterlik düzeyleri ortaya konulmuştur. Elde edilen sonuçlara göre, havuç tarımı yapılan topraklarda ağırlıklı tekstür sınıfının % 30 ile killi tın (CL) olduğu ve bunu sırasıyla % 23 ile kumlu tın (SL), % 20 ile tın (L) ve % 14 ile kil (C) takip ettiği saptanmıştır. Genelde orta ve ağır bünyeli toprak yapısına sahip olduğu, organik madde yönünden fakir ve toprak reaksiyonunun (pH) yüksek olduğu belirlenmiştir. Havuç tarımı yapılan toprakların potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt, bakır ve mangan yönünden sorun taşımadığı, buna karşın, % 44’ünde demirin, % 20’sinde çinkonun noksan düzeyde olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan, toprakların % 6’sında fosforun noksan, buna karşın % 56’sında fosfor birikiminin olduğu belirlenmiştir. Beypazarı yöresinde havuç tarımı yapılan alanlardan alınan havuç bitkisi yaprak örneklerinde yapılan analizler sonucu; yaprakların % 13’ünde demirin, % 73’ünde çinkonun, % 54’ünde manganın, % 97’sinde fosforun, % 92’sinde potasyumun ve % 37’sinde magnezyumun noksan düzeyde olduğu belirlenmiştir. Beypazarı yöresinde havuç tarımı yapılan alanlardan alınan havuç bitkisi yumru örneklerinde yapılan analizler sonucu, yumru örneklerinin % 53’ünde demirin, % 72’sinde çinkonun, % 100’ünde manganın, % 53’ünde fosforun, % 55’inde potasyumun ve % 97’sinde magnezyumun noksan düzeyde olduğu belirlenmiştir.Item Kayseri yöresindeki çiftçilerin traktör seçimi ve satın alma davranışlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-07-05) Sağlam, Cevdet; Çetin, NecatiBu çalışma Kayseri yöresindeki çiftçilerin traktör seçimi ve satın alma davranışlarını etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada merkez ilçe, Develi, Tomarza ve Yeşilhisar ilçelerinden tesadüfi olarak seçilen 120 işletmedeki çiftçilerle yüz yüze görüşülerek önceden hazırlanmış anket formları doldurulmuştur. İşletmelerin %70,06’sı kuru tarım alanlarında tarımsal üretim gerçekleştirmektedir. En çok üretimi yapılan başlıca ürünler, tahıllar ve şekerpancarıdır. Çalışma sonucuna göre; işletmelerde kullanılan ortalama traktör gücü 53,66 kW, yıllık ortalama traktör kullanım süresi ise 273,4 saat olarak belirlenmiştir. Traktör satın alırken çiftçilerin davranışlarını en çok etkileyen faktörler fiyat, güç ve marka olup bunların oransal değerlerinin sırasıyla; %15, %14,4 ve %8,7 olduğu saptanmıştır.Item Bitkisel Ürünler Maliyet Projesi (MOSİS) verilerine dayalı olarak Türkiye genelinde havza bazında yeter gelirli arazi büyüklüklerinin tespiti(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-14) Gündoğmuş, Mehmet E.; Sancak, Ayten Zan; Dönmez, DenizBu çalışmada Bitkisel Ürünler Maliyet Projesi’nin (MOSİS) verilerini kullanarak, ilçelerde kuru tarla, sulu tarla, dikili tarım alanı ve örtü altı alanları için yeter gelirli arazi büyüklüklerini hesaplamak amaçlanmıştır. Ancak her ilçede anket yapılmamış olmasından dolayı ilçe bazlı yeter geliri veren parsel büyüklüğü tespit edilememiş, havza bazlı rakamlar türetilebilmiştir. Yeter gelirli arazi büyüklüğünün tespiti için kesin bir kıstas bulunmamaktadır. Literatürde optimum işletme büyüklüğü kavramına ilişkin çok sayıda çalışmaya rastlamak mümkün iken, yeter gelirli arazi büyüklüğü kavramına altlık teşkil edecek sınırlı sayıda uygulama vardır. Bunlardan biri de 1984 tarihli 3083 sayılı Kanun’da yer alan 1.000.000 TL’lık tarımsal gelir kavramıdır. Bu kavram yıllarca Tarım Reformu alanlarında arazi dağıtımında temel alınan bir rakam olmuştur. Bu rakam, TBMM tutanaklarından öğrenildiği kadar, 30 ton buğdayın 1984 yılında parasal karşılığıdır. Çalışmada öncelikle bu rakamın altlığı kullanılarak hesaplama yapılmıştır. MOSİS verileri ile kuru tarla, sulu tarla ve örtü altı tarımı için yeter geliri veren parsel büyüklükleri havza bazında hesaplanabilmiştir. Meyve bahçeleri (uzun ömürlü bitkiler) için ise verilerin eksik toplanması, toplanan verilen büyük sapmalar içermesi vb. nedenlerden dolayı, yeter gelirli parsel büyüklüğü hesaplanamamıştır. Türkiye genelinde bu tür bir çalışma şu ana kadar yapılmış değildir. Bu husus, çalışmanın oldukça geniş kapsamlı ve özgün olduğunu göstermektedir. MOSİS verileri ile havza bazlı hesaplanan yeter geliri veren parsel büyüklükleri konusunda özellikle kuru tarla arazilerindeki büyüklük sıralamasının oldukça tatminkar sonuçlar verdiği söylenebilir. Ancak örtü altı ile ilgili hesaplanan rakamlar için aynı durum ileri sürülememektedir. MOSİS kapsamında ilk defa verisi toplanan örtü altı anketlerinde hata payı oldukça yüksektir. MOSİS verileri ile hesaplanan parsel büyüklükleri, 6537 sayılı Kanunun ekindeki (1) nolu listede yer alan rakamların havza ortalamalarına dönüştürülmüş rakamları ile kıyaslandığında, bu proje ile elde edilen verilerin daha tutarlı olduğu gözlenmiştir.Item Bursa ili kentsel alanında tüketicilerin güvenilir gıda tüketimine yönelik tutumlarının belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-12) Salicik, Didem; Kumral, Ayşegül Yıldırım; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Bu araştırmanın amacı Bursa ilinde tüketicilerin gıda güvenliğiyle ilgili tutum ve davranışlarını yüz yüze anket çalışmaları yaparak analiz etmektir. Bu araştırmada Bursa ilinin en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerinden seçilen değişik sosyoekonomik ve demografik tüketici gruplarına ait 350 tüketici anketi kullanılmıştır. Sosyoekonomik veriler ve ağırlıklı olarak gıda güvenliği konularından oluşan 65 sorudan elde edilen sonuçlar Ki-kare yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre; tüm sorulara verilen cevaplar değerlendirildiğinde Bursa ili kentsel alanlarında yaşayan gıda tüketicilerinin gıda güvenliğine istatistiki anlamda oldukça önem verdikleri, birçok kriteri (44/60 kriter) doğru bildikleri ve uyguladıkları belirlenmiştir. Ancak, günümüzde geçmiş yıllara göre gıda güvenirliğinin azaldığını (%72) düşünmektedirler. Bunun dışında soğuk zincir ve hijyen kontrolleri yapılmayan sütleri kullanan (%52), et kesilen tahtalarda aynı zamanda sebze-meyve kesen (%52), gıda ürünlerinde hiçbir katkı maddesinin kullanılmamasını (%72), tavukların tamamen sağlıksız bir şekilde ve doğal olmayan ortamda yetiştirildiğini (%78), sadece ev yapımı yoğurtların sağlıklı olduğunu (%72) ve her doğal ürünün organik olduğunu (%61) düşünenlerin oranının da istatistiki anlamda fazla olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar, Bursa ili gıda tüketicilerinin gıda güvenliği konusunda bazı konularda bilgilerinin yetersiz veya yanlış olduğunu ve çeşitli görsel ve duyusal iletişim araçlarıyla tüketicilerin daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.Item Türkiye’de üzüm üretimi ve ihracat performansı(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-09) Bashimov, GüçgeldiÜzüm Türkiye’de önemli bir meyvelerden biridir. 2015 yılı itibariyle ülke genelinde 461 bin hektar alanda 3.650 bin ton üzüm üretilmektedir. En önemli üzüm üretici bölgeler Ege, Akdeniz, Güney ve Batı Anadolu ve Marmara Bölgeleridir. 2015 yılında Türkiye’nin üzüm ihracatı 570,4 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’nin üzüm ihracatında rekabetçilik düzeyini belirlemektir. Araştırmada Balassa’nın Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler indeksi ile Vollrath indeksi kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan veriler Uluslararası Ticaret Merkezi’nin veri tabanından derlenmiştir. Araştırma 2001-2015 dönemini kapsamaktadır. Araştırma bulgularına göre Türkiye üzüm ihracatında rekabet gücüne sahiptir. Türkiye’nin üzüm ticaretindeki rekabet gücünün artırılması için kaliteye, marka ve tanıtıma daha çok önem verilmelidir.Item Effects of increasing application doses of borax and boric acid on nutrient element uptake of maize (Zea mays L.)(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-08) Çelik, Hakan; Öztüfekçi, Sencer; Turan, Murat Ali; Aşık, Barış Bülent; Katkat, A. Vahap; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü.Effects of two boron (B) sources and increasing application doses of both sources on the dry matter yield, B and some nutrients uptake by maize (Zea mays L.) were investigated in greenhouse conditions. Increasing doses of boron (0, 2.5, 5, and 10 mg B kg-1 ) were applied to soil as borax (Na2B4O7.10H2O) and boric acid (H3BO3) and maize plants were grown for 37 days. Increasing doses of B were found statistically significant on dry matter yield, boron, phosphorus (P), and magnesium (Mg) uptake. Borax and boric acid doses elevated the B (6.52 - 5.92 mg pot-1 ) and Mg (49.73 - 49.12 mg pot-1 ) uptake of maize and the highest values observed at 10.0 mg B kg-1 dose of both borax and boric acid, respectively. Dry matter yield and the nutrient elements uptake / B uptake ratios decreased with the increasing B applications. Boron sources found statistically significant on the amounts of dry matter yield, B, P, and iron (Fe) uptake. Up taken B and P amounts were found high at Borax applications, however, dry matter yield, and Fe uptake was found higher at boric acid applications.Item Türkiye’de zeytin pazarlama yapısı: Pazarlama marjının ekonometrik analizi(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-02) Erdal, Burcu; Vural, Hasan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ekonomisi Bölümü.Zeytin üretimi Türkiye'de tarım sektörünün en önemli faaliyetlerden biridir. Türkiye'de zeytin üretimi 400 bin çiftçi ailesinin geçim kaynağını oluşturmaktadır. Ayrıca zeytin 8-10 bin kişinin gelir elde ettiği ticari bir üründür. Bu nedenle ekonomiyi etkileyen ürünlerin başında gelmektedir. Bu çalışmada, zeytin üretimini ve pazarlamasını etkileyen bir faktör olarak pazarlama marjı analiz edilmiştir. 2000-2013 yıllarına ait üretici ve tüketici aylık fiyat verilerini kullanarak zaman serileri pazarlama marjları Lee ve Strazicich birim kök testi ile analiz edilmiştir. Yapılan ekonometrik analiz sonucunda 2006 ve 2007 yıllarında yapısal kırılmalar olduğu tespit edilmiştir. Bu yıllarda Türkiye'de büyük kuraklık yaşanmıştır. Araştırmada zeytin pazarlama marjının artma eğiliminde olduğu ortaya çıkmıştır.Item Adıyaman ve Şanlıurfa-Hilvan şartlarında yazlık arpa genotiplerinde verim ve bazı kalite kriterlerinin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2017-05-25) Oral, Erol; Kendal, Enver; Dogan, YusufBu araştırma 2009-2010 yetiştirme sezonunda Adıyaman ve Şanlıurfa-Hilvan lokasyonlarında yağışa dayalı şartlarda yürütülmüştür. Denemede, materyal olarak ICARDA ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ nden elde edilen 10 adet ileri kademede hat ile birlikte Şahin 91(iki sıralı) ve Vamıkhoca 98 (6 sıralı) çeşitleri kontrol amaçlı kullanılmıştır. Denemeler tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Varyans analiz sonuçlarına göre incelenen özellikler bakımından genotipler, lokasyonlar arasında ve genotip lokasyon interaksiyonlarında % 1 ve % 5 seviyesinde önemli farklılıklar belirlenmiştir. Araştırma sonunda farklı lokasyonlardan elde edilen ortalama sonuçlara göre; başaklanma süresi 92.0 ile 113.5 gün, bitki boyu 61.9 ile 85.0 cm, hektolitre ağırlığı 61.9 ile 70.9 kg/hl, bin tane ağırlığı 35.5 ile 44.0 g, tane verimi 140.9 ile 389.0 kg da-1 arasında değişmiştir. Değişen çevre koşullarına bağlı olarak 1 ve 12 nolu hatlar araştırmada kontrol olarak kullanılan çeşitlere göre daha verimli oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca 8 nolu hat kalite kriterleri bakımından ön plana çıkmıştır. Bu araştırmada kullanılan ileri kademedeki hatlardan ümitvar sonuçlar elde edilmiş ve araştırmanın yürütüldüğü çevre koşullarında çeşit adayı olabilecekleri sonucuna varılmıştır.Item Buğday ihracatında Kazakistan’ın rekabet gücü(Uludağ Üniversitesi, 2017-04-29) Güçgeldi, BashimovKazakistan dünyanın en önemli buğday üreticisi ve aynı zamanda ihracatçısıdır. 2016 yılında Kazakistan 685 milyon dolar değerinde buğday ihracatı gerçekleştirmiştir. Bu araştırmada, Kazakistan’ın buğday piyasasındaki rekabet gücü belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada İhracat Piyasa Payı indeksi ile Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler indeksi kullanılmıştır. Araştırma 2001- 2016 dönemini kapsamaktadır. Araştırmada kullanılan veriler Uluslararası Ticaret Merkezi’nin veri tabanından elde edilmiştir. Araştırma bulgularına göre Kazakistan küresel buğday piyasasında rekabet gücüne sahiptir. Analiz sonucuna göre son on yıllık dönemde hem İhracat Piyasa Payı indeks değeri hem de Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler indeks değeri sürekli gerilemektedir. 2001-2016 yılları arasında İhracat Piyasa Payı indeksi 2,20’den 1,89’a gerilemiştir. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler indeksi ise 15,89’dan 8,14’e gerilemiştir.Item Ana ürün susamda farklı hasat yöntemlerinin verim ve bazı işletme değerlerine olan etkilerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-04-24) Vurarak, Yasemin; Bilgili, M. Emin; Angın, NigarÇalışma, Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü arazilerinde, iki farklı hasat yöntemi ve bu konulara ait iki farklı hasat zamanı olmak üzere toplam 4 konuda 4 tekerrürlü olacak şekilde tesadüf blokları deneme deseninde 2 yıl süresince (2011-2012) ana ürün koşullarında yürütülmüştür. Bu çalışmada susam tarımında en zor, zaman alıcı ve maliyetli olan elle yapılan hasat işlemine alternatif olabilecek yarı mekanize hasat işlemi farklı dönemlerde yapılarak, bu sistemlerin bazı veriler üzerine olan etkileri tespit edilmiştir. Bu veriler verim, hasat kayıpları, 1000 dane ağırlığı, makina işgücü ihtiyacı ve yakıt tüketimleridir. Susam materyali olarak Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nce tescil ettirilen Orhangazi-99 susam çeşidi kullanılmıştır. Çalışmada hasat makinası olarak susam bitkisinin teknik özelliklerine göre biçme ve bağlama üniteleri yeniden düzenlenmiş bir biçerbağlar kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda, tam olgunluk döneminden 3-5 gün önce biçerbağlar ile yapılan hasadın %7.52 verim kaybına neden olmasına rağmen elle gerçekleştirilen hasada alternatif olarak sunulabileceği belirlenmiştir.