1988 Cilt 15 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22040

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 20 of 32
  • Item
    Çocuklarda peptik ülser
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Özeke, Turgut; Sapan, Nihat; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.
    Peptik ülser, çocukluk çağında yetişkinlerden daha az görülmekle birlikte yenidoğan dönemide dahil olmak üzere bütün yaş gruplarında görülebilir. Klinik bulgular hastanın yaşına göre değişmektedir. Tanısının gecikmesi halinde kanama ve perforasyon meydana gelebilir. Bu yazıda, kliniğimizde, ülser tanısı koyduğumuz 4 vaka incelendi ve literatür bilgileri gözden geçirildi.
  • Item
    Tavşanlarda deneysel yolla venöz tromboz oluşturulması
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Ulutin, Orhan N.; Özlük, Kasım; Noyan, Behzat; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fizyoloji Anabilim Dalı.
    Bu çalışmada çeşitli farmakolojik ve patolojik çalışmalara temel oluşturacak kontrollü bir trombus modeli geliştirilmesi amaçlandı. Tavşanların vena facialis ve vena jugularis externa ları in situ olarak izole edildi. Kulak veninden çeşitli dozlarda tavşan beyin tromboplastini enjekte edildi. Staz yoluyla trombus oluşturuldu. izole jugular ven segmenti açılarak içindeki pıhtı oluşumu subjektif olarak bir artıdan (+), beş artıya (+++++) kadar değerlendirildi. En uygun doz ve staz zamanı tesbit edilerek trombus oluşturuldu.
  • Item
    Akut travmatik kulak zarı perforasyonları
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Önerci, Metin
    Akut travmatik kulak zarı perforasyonu olan 31 hastada sigara kağıdı uygulamasının iyileşme üzerine etkileri incelenmiştir. Erken tedavi ve perfore olan kulak zarının .içe dönmüş yapraklarının dışarıya doğru döndürülerek sigara kağıdı uygulanmasının iyileşmeyi olumlu yönde etkilediği kanaatine varılmıştır.
  • Item
    Birleşik kök anomalileri
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Doygun, Muammer; Aksoy, Kaya; Uysal, Sait; Oğul, G.; Korfalı, Ender; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirürji Anabilim Dalı.
    Birleşik kök anomalilerinde klinik belirtiler disk hernisi veya faset basısı gibi faktörlerin eklenmesiyle ortaya çıkar. Kliniğimizde 525 disk hernili olgunun 5'inde (% 0.9) disk hemisinin eşlik ettiği birleşik root anamalisi tesbit edilmiştir. Kesin tanı, 2 olguda preoperatif, 3 olguda ise operasyon sırasında konulmuştur. Tanıdaki zorluk ve operasyon bulguları literatür bilgileri ışığında tartışıldı.
  • Item
    İntrakranial operasyonlar sonucu oluşan hematomlar
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Korfalı, Ender; Aksoy, Kaya; Çoşkun, Noyan; Uysal, Sait; Bekar, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirürji Anabilim Dalı.
    Çeşitli nedenlerle 1977·1987 yılları arasında kiliniğimi de ameliyat edilen 1904 intrakraniyel patolojili olgu, postoperatif hematom oluşması yönünden retrospektif olarak incelendi. 23 hastada ameliyat gereksinimi gösteren hematom oluşumu saptandı. Hematomların oluşumundaki nedenlerden en önemlisinin yetersiz kanama kontrolüne bağlı olduğu görüldü ve neticeler literatürle karşılaştırıldı.
  • Item
    Subdural effüzyonda, kortikal atrofiyle ayırıcı tanı açısından sisternografi ve komputerize tomografinin (KT) değeri
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Korfalı, Ender; Aksoy, Kaya; Uluçay, Mehmet; Doygun, Muammer; Eralp, Özgen; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirürji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı.
    1986 Kasım - 1987 Ağustos ayları arasında KT ile subdural effüzyon tanısı konulan fakat kortikal atrofi olabileceği de belirtilen 0-1 yaş grubu arasındaki 8 olgunun kati tanısı sisternal yolla pozitif kontrast madde verildikten sonra, KT yapılarak koyuldu ve literatür gözden geçirilerek bu yöntemin tanıdaki yararları tartışıldı.
  • Item
    Splenik arter anevrizması (Olgu sunumu)
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Kılıç, Erol; Parlak, Müfit; Tuncel, Ercan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.
    Sık görülmemesi ve tanıda zorluklara neden olması dolayısıyla bir splenik arter anevrizması olgusu sunulmuş ve konuya ilişkin literatür gözden geçirilmiştir.
  • Item
    Spiral ile ikiz gebelik
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Yiğit, Sedat; Bayrak, Nihat; Küçükkömürcü, Şakir; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı.
    Spiral ile birlikte bir ikiz gebelik olgusu sunulmuş ve literatür gözden geçirilmiştir. Böyle gebeliklerde eğer anne çocuğu istiyorsa, spiralin gebelik boyunca yerinde bırakılmasının daha uygun olacağı kanısındayız.
  • Item
    Sitostatik ve radyoterapi'ye cevap vermeyen bir bowen hastalığı olgusu
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Özsoy, Zafer; Şafak, Erhan; Zorluoğlu, Abdullah; Erol, Oktan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patolloji Anabilim Dalı.
    Bu yazıda sitostatik ve radyoterapi ile iyileşmeyen bir perianal Bowen hastalığı olgusunun cerrahi tedavisi anlatılmış ve Bowen hastalığı hakkında bilgi verilmiştir.
  • Item
    Diabetes insipidus tablosu ile birlikte seyreden bir akut miyeloblastik lösemi olgusu
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Tunalı, Ahmet; Manavoğlu, Osman; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.
    Ateş, halsizlik, burun kanaması, kilo kaybı, polidipsi, poliüri şikayetleri ile başvuran 17 yaşında bir erkek hastada akut miyeloblastik lösemi ve hipofizer tipte Diabetes Insipidus saptandı. Polidipsi, poliüri şikayetlerinin akut lösemiye bağlı belirtilerle aynı anda başlaması ve serebrospinal sıvıda bol miktarda blastik hücrelerin görülmesi Diabetes İnsipidus tablosunun lösemik infiltrasyona bağlı olduğunu düşündürdü. Akut lösemilerde hipofizin lösemik infiltrasyonuna bağlı olarak meydana gelen Diabetes insipidus tablosunun nadir görülen bir bulgu olması nedeniyle, bu olguyu takdim etmeyi uygun bulduk.
  • Item
    Neonatal sepsiste prognoz belirlenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Günay, Ünsal; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.
    Bilindiği gibi neonatal sepsiste nötrofillerde toksik granülasyon ve vakuolizasyon gibi morfolojik değişiklikler, yüksek band sayısı ve yüksek band parçalı oranı ve düşük trombosit sayısı sıklıkla görülmektedir. Bu değişikliklerin hastalığın erken tanısında yararlı birer test olarak kullanılabileceği daha önce yapılan araştırmalarda gösterilmiştir. Bu çalışmada bazı klinik verilerle birlikte yukandaki testlerin tedavi süresinde tekrarlanması durumunda, prognoz belirlenmesinde yararlı olup olmayacağını araştırmak istedik. Bu amaçla kliniğimizde neonatal sepsis ön tanısı ile yatan hastalarda yatışlarının 1, 3, 5, 7, 10 ve 15 'inci günlerinde bu 5· testin tümü tekrarlandı ve her pozitif test için 1 puan verildi. Çalışma süresi içinde 91 olgunun tanıları kan kültürü sonuçlarıyla kanıtlandı. Bu hastalarımızdan iyileşen 69 'una Grup 1 ve ölen 22 olgu ya da Grup II adı verildi. Bu gruplar bazı klinik bulgular ve yukarıda adı geçen test pozitifliği ortalama puanları yönünden karşılaştırıldı. Araştırma grupları arasında gestasyonel yaş, cins ve ağırlık yönünden anlamlı bir fark yoktu. Semptomların başlama yaşı karşılaştırıldığında Grup ll'de ortalama yaş 4.0 ± 5.8 gün bulunurken, Grup l'de 9.6 ± 9.2 gün bulundu. Erken sepsis (semptomların hayatın ilk 72 saati içinde başlaması) görülme anı Grup ll'de % 72,7 bulunurken, Grup l'de % 39.1 bulundu. Test pozitiflik puanları da Grup II'de tüm ölçümlerde ortalama 2 'nin üzerindeyken, Grup I' de 2 'nin altındaydı. Bu farklılıkların tümü istatistiksel yönden anlamlıydı. Bu bulgularla neonatal sepsiste hastalık belirtilerinin ilk 72 saat içinde başlaması ve yukarıda adı geçen testlerden 2 veya daha fazlasının pozitif olması kötü prognoza işaret etmektedir. Bu gibi hastalar daha yakın izlemeye alınmalıdır.
  • Item
    Komputerize tomografi yardımıyla intrakranial biopsi
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Aksoy, Kaya; Korfalı, Ender; Uysal, Sait; Uluçay, Mehmet; Kutluk, Turan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirürji Anabilim Dalı.
    Komputerize tomografi (KT) ile intrakranial patolojilerin tanı ve lokalizasyonu kolaylıkla yapılabilmekte, natürü hakkında çoğu kez tama yakın doğruluk oranı ile cerrahi girişim programlanabilmektedir. KT, tümör biyopsisi, kist aspirasyonu, abse drenajında lokalizasyon açısı yönünden oldukça değerlidir. Bu çalışmada KT yardımıyla iğne ile biopsi yapılan 15 olgu takdim edildi ve nöropatolojik sonuçları ile biopsi tekniği literatür ışığı altında tartışıldı.
  • Item
    Plazmanın yapıştırıcı etkisiyle sütürsüz periferik sinir tamiri
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Aksoy, Kaya; Sadıkoğlu, Sadık; Korfalı, Ender; Uluçay, Mehmet; Oğul, Erhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirürji Anabilim Dalı.
    Bu çalışmada sıçan siyatik siniri kesilerinde plazmanın yapıştırıcı etkisi beş grupta incelendi. Birinci deney grubunda (DG) I (n : 10) kesi sonrası sinir uçları karşılıklı plasma ile birleştirildi. Kontrol grubu (KG) . I (n: 10) karşılıklı anastomozda plazma yerine serum fizyolojik uygulandı. Deney grubu (DG) 2 .(n: 10) siyatik sinirden küçük bir segment çıkarıldıktan sonra karşı siyatik sinirden greft alınarak defektli uçlar arasına konulup plazma ile birleştirildi. İkinci kontrol grubunda (KG) 2 (n : 10) plazma yerine serum fizyolojik uygulanarak greft konuldu. Üçüncü kontrol grubunda (KG) 3 (n: 10) greft alınan sıçanların siyatik sinirleri defektli şekliyle olduğu gibi bırakıldı. Altı hafta sonra elektronöromiyografi (ENMG) ve ardından histopatolojik inceleme yapıldı. ·plazma uygulanan her iki deney gruplarında da uçuca anastomoz yapılan biri hariç diğerlerinde (% 95) ENMG 'nin eksitabi olduğu ve histopatolojik incelemede de bütünlüğün ve aksonal devamlılığın oluştuğu gözlendi. Buna karşılık plazma uygulanmayan kontrol gruplarında 12 sinirde (% 60) anatomik birleşmenin ve nörofizyolojik iyileşmenin olmadığı tesbit edildi. Plazmanın yapıştırıcı etkisinin kesik sinir uçlarının anastomozunda istatistiki olarak (p < 0.001) önemli bir faktör olduğu görüldü. Sonuçlar literatür bilgileriyle karşılaştırılarak tartışıldı.
  • Item
    Karaciğer kist hidatiği
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Kutlay, Burçin; Zorluoğlu, Abdullah; Özen, Yılmaz; Karagöz, Ömer; Kızıl, Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.
    Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniğinde 1977-1987 yılları arasında karaciğer kist hidatiği nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan 64 hasta retrospektif olarak incelendi ve 8 ay-6 yıllık takip sonuçları değerlendirildi. Yaşları 15 ile 75 arasında değişen olguların 39 'u kadın, 25 'i erkekti. Uygulanan cerrahi girişimler; 6 olguda total kistektomi, 49 olguda parsiyel kistektomi + intrafleksiyon + omentoplasti, 7 olguda kapalı drenaj ve 2 olguda marsupializasyondur. Postoperatif 8 ay-6 yıllık takibi yapılan 34 hastada geç komplikasyon olarak 8 abse formasyonu (% 12,5), 2 safra fistülü (% 5,5) ve 6 nüks kist hidatik"(% 17,5) tesbit edilmiştir.
  • Item
    Trigeminal nevralji tedavisinde gasser ganglionuna kontrollü radyofrekansla termokoagülasyon uygulanması
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Tümer, Ömer; Aksoy, Kaya; Korfalı, Ender; Cordan, Teoman; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirürji Anabilim Dalı.
    1982-1987 yılları arasında kliniğimizde perkütan gasserian ganglionun radyofrekans termokoagülasyonu yolu ile tedavi edilen 14 trigeminal nevraljili hasta takdim edilmiş ve sonuçlar literatürle karşılaştırılmıştır.
  • Item
    Orta serebral arter (OSA) oklüzyonu sonrasi fokal serebral iskemi. Teknik ve nöropatolojik inceleme
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Aksoy, Kaya; Korfalı, Ender; Safi, İmran; Doygun, Muammer; Gökırmak, Tuna; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirurji Anabilim Dalı.
    Suptemporal kraniektomi yapılarak orta serebral arter oklüzyonu meydana getirilen sıçanlarda infark sahası 2, 3, 5, Triphenyl Tetrazoliumchloride (TTC) ile boyanarak incelendi. Fokal serebral iskemi modelinin kolay temin edilebilen ucuz küçük laboratuvar hayvanlarında oluşturulmasının yararları ayrıca TTC ile boyanılarak infarkt alanının kolaylıkla gösterilebilmesinin faydaları literatürle karşılaştırılarak tartışıldı.
  • Item
    Epilepside EEG ve komputerize tomografi
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Onat, Fehmi; Sadıkoğlu, Sadık; Balkır, Nihat; Oğul, Erhan; Bora, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroloji Anabilim Dalı.
    Bu çalışmada 106 epilepsili olgunun EEG ve CT si yapılmıştır. EEG ve CT sonuçları tartışılmış ve literatür bulgularıyla karşılaştırılmıştır.
  • Item
    Beyin damar hastalıklarında risk faktörleri ve prognoza etkileri
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Bora, İbrahim; Balkır, Nihat; Oğul, Erhan; Sadıkoğlu, Sadık; Tokat, Eren; Uçkunkaya, Çiğdem; Bakar, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroloji Anabilim Dalı.
    Beyin damar hastalıklarının (BDH) oluşumunda hipertansiyon, kardiopati, diabet, sigara, oral kontraseptifler, obezite, polisitemi, hiperlipidemi, gebelik gibi çeşitli risk faktörleri rol oynamaktadır. Bu çalışmada Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniğinde 1985· 1986 yılları arasında yatırılarak tetkik ve tedavi edilen 320 CVA 'lı hastada risk faktörleri araştırılmış ve klinik tablonun gidişi ile risk faktörleri arasındaki korelasyon incelenmiştir. Bu konuda hipertansiyon, kardiopati, diabet, hiperlipidemi ve obezitenin ön planlara çıktığı gözlenmiştir. Bu noktadan hareket ile bu risk faktörlerinden kaçınılarak BDH profilaksisi yapılabileceği düşüncesine varılmıştır.
  • Item
    Sakretuar otitis media (SOM) tedavisinde parasentez ve ventilasyon tübü (VT) uygulamasının karşılaştırılması
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Önerci, Metin
    Bilateral SOM tanısı konulan 51 hastanın bir kulağına miringotomi, diğer kulağına VT uygulanmış, VT uygulanan kulaklardaki iyileşme oranının daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca sosyo ekonomik durumu düşük hastaların postoperatif takibinde ortaya çıkan güçlükler nedeniyle, VT uygulamasına öncelik verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
  • Item
    Myofasiyal ağrı sendromunda tens
    (Uludağ Üniversitesi, 1988) Özcan, Orhan; Yurtkuran, Merih; Karakaya, Münir Kerim; Üzümçeker, Nahide; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.
    Çalışma 42 myofasiyal ağrı sendromlu hastada yapıldı. Ağrı, duyarlılık, kas spazmı, uyku bozukluğu, sabah yorgunluğu sendromun tedavi parametreleriydi, TENS tedavisinden sonra tüm parametrelerde anlamlı bir düzelme görüldü.