2011 Cilt 12 Sayı 20

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13852

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 8 of 8
  • Item
    İmlâsı yönüyle dikkat çeken bir eser: Resimli İran Sefaretnamesi (Metin)
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Uluocak, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Türkçe Eğitimi Bölümü.
    Türkler, tarih boyunca çeşitli alfabeler kullanmışlardır. Bunlar arasında, en uzun süreli ve en yaygın olarak kullanılanı Arap alfabesidir. Bu alfabe, ünsüz esasına dayananır. Buna karşılık Türkçe, ünlüleri bol ve çeşitli olan bir dildir. Bu bakımdan Türkçenin imlâsını Arap alfabesiyle gösterme konusunda bazı sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Eski Anadolu Türkçesi Devrinde harekeli yazılan bazı eserler yardımıyla devrin imlâsını tespit edebilmek bir dereceye kadar mümkündür. Ancak Klasik Osmanlı Türkçesi Dönemininin başlangıcı kabul edilen XVI. yüzyıldan itibaren imlânın gelenekselleşmesi ve hareke sisteminin terk edilmesi sebebiyle bu dönemden itibaren yazılmış metinlerde, imlâ özelliklerinin takip edilmesi güçleştirmiştir. Bu güçlüğün aşılmasında trankripsiyon metinleri ve az da olsa harekeli olarak yazılmış metinler, bizlere yardımcı olmaktadır. Bu eserlerden biri olarak da Resimli İran Sefaretnamesi gösterilebilir. Bozoklu Osman Şakir tarafından milâdî 1811’de yazılmış olan eser, harekeli olması ve yazarı tarafından yazı ve imlâsına dikkat çekilmesi yönüyle de incelenmeye değerdir. Bu çalışmada, daha önce bir bildiriyle imlâ özelliklerini tespit etmeye çalıştığımız bu eserin metnini de yayımlayarak Osmanlı Türkçesinin imla yönünden XIX. yüzyıldaki gelişiminin tespitine katkı sağlamayı amaçladık.
  • Item
    Ömer Seyfettin’in tarih konulu hikâyelerinde değerler
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Ogur, Erol; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Türkçe Eğitimi Bölümü.
    Toplumlar, varlıklarını millet olarak devam ettirebilmek için tarihlerine dayanmak zorundadırlar. Tarih, birey veya toplumda bir millete mensubiyet bilincini canlı tutar ve onu derinleştirir. Tarih bilinci, geçmişin yorumunu, yaşanan zamanın algılanmasını ve geleceğe ait beklentileri içeren bir bilinç ve farkındalıktır. Sanatçılar, tarihî olayları farklı ve cazip bir hale sokarak okuyucuya sunarlar. Ömer Seyfettin, Peçevî, Nâima ve Hammer gibi tarihçileri okumuş, konusunu tarihten alan hikâyeler yazmıştır. Onun, konusunu tarihten alan hikâyelerinde hareket noktası Türk tarihidir. Ömer Seyfettin’in bu tarz hikâye yazmaktaki amacı yeni bir Türk ruhu oluşturmaktır.
  • Item
    Speed-reading techniques and the implementability in Turkish
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Öztahtalı, İbrahim İmran; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.
    The beginning of the action of reading extends as old as the beginning of the history. Being able to read efficiently, making reading work, depends on the conciousness and technical knowledge about reading. Most of the literate have wrong reading habits like reading word by word and reading aloud inside that prevent efficiency in reading. These bad habits about reading weaken the comprehension as well as the reading rate. We can increase the reading rate and the comprehension by having a concious reader profile. The studies in this field resulted in the concept of speed-reading after the World War II, and a series of technical methods were developed to make reading faster and more comprehensible. These technical methods, which are basically based on increasing the coordination of the eyes and the brain, are implemented in the same way in all languages when the operation of the eyes and the brain is considered; due to the fact that these methods are based on the visualization and the making sense of the visualization in all languages. Speed-reading process naturally starts by reading. There are three phases of the process: A Regular Reading Habit, Having a Concious Reader Profile, and Increasing the Reading Rate. All these phases cab be carried out very efficiently and easily when the structural and semantic features of Turkish are considered. In this study, the implementability and efficiency of speed-reading techniques and methods in terms of Turkish will be tried to be put forward.
  • Item
    Warrior at Muhibbi Divan
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Durmaz, Gülay; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.
    Kanuni, who was one of the ruler poets of the XVI century, was also the son of Yavuz Sultan Selim and the tenth sultan of the Ottoman Empire. He proved that he was such a great poet with his poems under the name Muhibbi (lover). Kanuni, who is also known with his military and political achievements, extended the boarders of the Empire to the doors of Vienna. In his era, Ottoman armies battled in Europe, Asia and Africa and the territories of the Empire were widened in these continents with the victories. Kanuni directed many of the military expedition by himself. While keeping his sultanate with a lasting war determination, he also behaved as a great sultan in his Divan. The verses containing the word "warrior" clearly show his greatness.
  • Item
    Myndos mosaics
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Şahin, Derya; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji Bölümü.
    The subject of this paper are the floor mosaics of Myndos that were found in the excavations. Three of them were uncovered in the different places. The first mosaic is just inside the west edge of the breakwater which was constructed to control the entrance of the harbor and which drew attention in the land survey of 2004. The second mosaic covering was found during the 2006 excavations on a podium in the north-west part of the city. The last mosaic is the floor pavement that was found on Asar (Tavşan-Rabbit) island in the 2009 excavations. We have noted that the motifs of the Kos-Torba-Myndos mosaics belong to the same repertoire.
  • Item
    18. yüzyılın ikinci yarısında saray atlarının binit takımları
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Dingeç, Emine
    Fetihlerini at üzerinde yapan Türkler, ata ulaşım aracından daha ötede bir anlam yüklemişlerdir. Ata verilen önemden dolayı, gerek devletlerarası ve gerek devlet yöneticileri arasında at, hediyeleşmede vazgeçilmez unsur olmuştur. Bu önem aynı zamanda at binit takımlarına da yansımıştır. Atın, özellikle üst düzey devlet adamları arasında hediyeleşme unsuru olmasının yanında, Osmanlı erkeklerinin takı takmama gelenekleri, zenginliklerin at binit takımlarına yansımasına neden olmuştur. Devlet erkânının zenginlik ve gösterişi at binit takımlarında kendini göstermiştir. Böylece, binit takımları kişilerin gücünü ve konumunu yansıtan bir ayna olmuştur. Öyle ki, teşrifat kuralları gereğince kimin nasıl ata bineceği ve nasıl binit takımı kullanacağı belirlenmiştir. Saraya hediye olarak gelen binit takımları raht hazinesinde muhafaza edilmiştir. Farklı parçalardan oluşan at binit takımlarında, değerli kumaşlar kullanılmış olup, kıymetli taşlarla zenginleştirilmiştir. Bu çalışma, Topkapı Sarayı’nda 18. Yüzyıla ait Has Ahur, defterine kayıtlı olan binit takımlarının incelenmesiyle hazırlanmış olup, Osmanlı kültür tarihine katkı sağlanmayı amaçlanmaktadır.
  • Item
    Bursa’da Abdullah Münzevî Dergâhı vakfiyesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Öcalan, Hasan Basri; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Tarih Bölümü.
    Tarih araştırmalarında arşiv kayıtları birinci kaynak olarak önemlidir. Söz konusu arşiv kayıtlarından bir kısmı da vakfiyelerdir. Ankara Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi ile diğer kütüphane ve müzelerde yer alan binlerce vakfiye arasında birçok dergâh vakfiyesi de bulunmaktadır. Bunların gün yüzüne çıkarılması ve yayınlanması özellikle Osmanlı tasavvuf tarihinin aydınlatılması açısından son derece önemlidir. Abdullah Münzevî tarafından XVIII. yüzyılda Bursa’da kurulan Münzevî Dergâhı’nın vakfiyesi, düzenlendiği dönemin tarihi açısından önemli bir belge niteliğindedir. Bu yazıda dergâhın tarihçesi ve vakfiyesi değerlendirilmiş ve vakfiyenin metni sunulmuştur.
  • Item
    700 yıllık tarihi geçmişe sahip Bursa Cumalıkızık Köyü alan araştırmasının sosyolojik analizi
    (Uludağ Üniversitesi, 2011-06-01) Güleç, Melda Medine
    Araştırmada ele alınıp incelenen yerleşim birimi, 700 yıllık geçmişi ile tarihi, kültürel ve doğal zenginliğe sahip Bursa’nın özgün bir bölgesi olan Cumalıkızık Köyü’dür. Çalışmada Cumalıkızık Köyü’nün sosyolojik, ekonomik, demografik, coğrafi, tarihi ve kültürel yapısının genel bir analizi yapılmıştır. Tarihsel arka plan dikkate alınarak köyün kurucu değerlerinin yaşayıp yaşamadığı sorgulanmıştır. Köylünün beklentileri, algıları ve tutumları anket, gözlem ve mülakat yoluyla tespit edilmiştir. Nitel araştırma yöntemi olan doğrudan görüşme yapılmıştır. Bu çerçevede köyde otopark görevlileri, Bulanlar Kınalı Kar ve Mavi Boncuk pansiyon yetkilileri ve ticaretle uğraşan kadınlarla (el ve ev ürünlerini kendi evlerinde ve tezgâhlarda satan hanımlar) mülakat yapılmıştır. Ayrıca Cumalıkızık’ta ekonomik amaca yönelik mevcut fiziksel yapının niceliksel kapasitesi ve ziyaretçi sayıları da araştırılmıştır. Mevcut durum tespiti ve ihtiyaçlarla ilgili Tarım İl Müdürlüğü, Tedaş, Buski (Bursa Su ve Kanalizasyon İşletmesi), İtfaiye İl Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü, köy okulunun müdür yardımcısı ve köy muhtarı ile görüşülerek resmi verilere ulaşılmıştır. Yapılan çalışmanın Köy sosyolojisi alanında, tarihi-orman köy grubunda yer alan köylerle ilgili genel bilgiler yansıttığı, günümüz şartlarında bir sosyoekonomik yorum getirdiği ve bundan sonra bu konu üzerinde yapılacak çalışmalara ışık tutacağı düşünülebilir.