2010 Cilt 15 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/11622

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 16 of 16
  • Item
    Aramid, novoloid ve polietilen liflerinin radyasyon etkisi altında mukavemet değerlerinin incelenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Ulcay, Yusuf; Altun, Şule; Baycan, İrfan; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.
    Yüksek performanslı polietilen, aramid ve novaloid lifleri yüksek mukavemetli ve hafif kompozit malzemelerin üretimine elverişlidirler. Bu çalışmada Spectra 900 Polietilen, Twaron Aramid ve Kynol Novaloid liflerinin Radyoaktif ışınlar altında gösterdikleri kopma mukameveti değerleri, değişik zamanlar için ayrı ayrı incelenmiştir. Ayrıca sonuçlar grafiksel olarak yorumlanmıştır.
  • Item
    Pestisit gideriminde fenton proseslerinin kullanımına yönelik bir envanter çalışması
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Azak, Hilal; Solmaz, Seval Kutlu Akal; Üstün, Gökhan Ekrem; Morsünbül, Tülay; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.
    Bu çalışma kapsamında, tarımsal mücadele ilacı olarak kullanılan pestisitlerin yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarına karışması neticesinde su ortamlarında oluşturacağı çevresel etkilerin giderimi için uygulanan arıtma tekniklerinden Fenton proseslerine yönelik günümüze kadar yapılmış olan uygulamaları içeren geniş kapsamlı bir envanter ortaya konmuştur. Mevcut literatür incelendiğinde, Fenton prosesleri ile pestisit degradasyonu, mineralizasyonu, oluşan yan ürünler, kullanılan oksidantların ve başlangıçtaki pestisit konsantrasyonunun, pH, sıcaklık, reaksiyon süresi gibi işletme parametrelerinin, pestisit giderimine etkilerinin araştırıldığı ve reaksiyon kinetikleri oluşturularak değerlendirildiği görülmüştür. Çalışma neticesinde, pestisitlerin sınıflandırılmasına göre Fenton proseslerinin giderim verimliliği değerlendirilmiş, proseslerin birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları karşılaştırılmış, özellikle 2001-2004 yılları arasında yoğun olarak Elektro ve Fotoelektro Fenton prosesleri ile çalışıldığı, son yıllarda ise klasik Fenton, Foto-Fenton ve Solar Foto-Fenton çalışmalarında bir artış olduğu gözlenmiştir.
  • Item
    Balata malzemelerinde kullanılan yapısalların balatanın tribolojik ve fiziksel özelliklerine etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Ertan, Rukiye; Yavuz, Nurettin; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.
    Bu çalışmada, binek taşıtların fren sistemlerinde kullanılan balata malzemelerinin yapısal komponentlerinin deneysel analizi yapılmıştır. Kullanılan yapısallar bakır tozu, kaya yünü ve aramid lifler olup bu malzemelerin balatanın tribolojik ve fiziksel özelliklerine etkisi araştırılmıştır. Toz halindeki karışıma farklı oranlarda yapısal malzemeler katılarak sabit üretim koşullarında üretilen numunelere sürtünme testleri Chase tipi sürtünme cihazında yapılmıştır. Bu testler sonucunda sıcaklığa bağlı sürtünme katsayısı, frenleme sayısına bağlı sürtünme katsayısı ve aşınma oranı değerleri elde edilmiştir ve numuneler birbiriyle karşılaştırılmıştır. Fiziksel özelliklerin kıyaslaması ise farklı oranlarda yapısal içeren balata numunelerinin yoğunluk, yüzey pürüzlülüğü ve sertlik değerleri ölçülerek yapılmıştır. Elde edilen sonuçlardan yapısal malzemelerin balatanın frenleme performansı açısından önemli etkilere sahip olduğu, uygun oranlarda kullanılması durumunda balatanın ömrünü arttırdığı ve daha kontrollü ve güvenli frenleme sağladığı görülmüştür.
  • Item
    Farklı ısıl işlem koşullarındaki 2024 aluminyum alaşımlarının korozyon sonrası mekanik özelliklerindeki kaybın belirlenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Aydın, Hakan; Bayram, Ali; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.
    Bu çalışmada, 510 o C sıcaklığında 2,5 saat bekleme süresinde katı eriyiğe alınan 2024 Al alaşımlarına W, T4, T6 (100o C-10h), T6 (190o C-10h) ve O ısıl işlem koşulları uygulanmıştır. Üretilen alaşım gruplarının iç yapılarını belirlemek üzere ışık mikroskobu ve taramalı elektron mikroskobu (SEM) kullanılmıştır. Çekme deneyi için hazırlanan numuneler atmosfere açık koşullarda ve oda sıcaklığında %3,5’luk NaCl çözeltisi içerisinde statik daldırma korozyon deneylerine tabi tutulmuşlardır. Korozyon süresi olarak 2 ay alınmıştır. Numunelere korozyon öncesi ve sonrası çekme deneyleri uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar karşılaştırılarak korozyon sonrası mukavemette ve uzama oranında meydana gelen kayıplar tespit edilmiştir. En düşük kayıp T4 koşulundaki numunelerde meydana gelirken, en yüksek kaybın ise W koşulundaki numunelerde olduğu tespit edilmiştir.
  • Item
    Uluabat Gölü fizikokimyasal özelliklerinin yönetmelikler çerçevesinde değerlendirilmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Elmacı, Ayşe; Topaç, Fatma Olcay; Teksoy, Arzu; Özengin, Nihal; Başkaya, Hüseyin Savaş; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.
    Uluabat Gölü zengin tür çeşitliliğine sahip bir sulakalan olmasından ötürü, Türkiye’de koruma altına alınan on iki RAMSAR alanından biri olarak kabul edilmiştir. Göl suyunun zengin besin elementi içeriği Uluabat Gölü’nün biyolojik üretkenliği yüksek bir göl olarak karakterize edilmesine neden olmaktadır. Bu çalışmada, belirlenen fizikokimyasal parametreler su kalite standartlarını içeren çeşitli ulusal ve uluslar arası yönetmeliklerin sınır değerleriyle kıyaslanarak, Uluabat Gölü su kalitesi bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Uluabat Gölü su kalitesinin Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne (SKKY) göre IV. sınıf kalitede bir su olduğu ortaya çıkmaktadır. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Su Ürünleri Yönetmeliği (SÜY) ile karşılaştırıldığında; gölde belirlenen amonyum iyonu, magnezyum, bakır, kadmiyum ve çinko değerlerinin kabul edilebilir değerlerin üzerinde olduğu görülmektedir. Amerika Çevre Koruma Ajansı (USEPA) Su Kalite Kriterlerine göre; kadmiyum, bakır, çinko, krom ve kurşun değerlerinin tatlı sular için belirtilen maksimum konsantrasyon kriterlerinin ve sürekli konsantrasyon kriterlerinin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Yukarıda bahsedilen parametrelerin dışında kalanların kıyaslanan yönetmelik limitlerinin altında olduğu ortaya çıkmıştır.
  • Item
    Konutlarda duvar ve çatı yalıtımlarının bina kabuğu, ısıtma enerjisi ve yaşam dönemi maliyetleri üzerindeki etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Bostancıoğlu, Esra
    Konut yapılarının kullanıcılar için gerekli konfor koşullarını sağlayarak, minimum enerji tüketecek şekilde üretilmesi ve işletilmesini sağlamanın bir yolu, bina kabuğu tasarımıdır. Yalıtım sayesinde, ısı kazanç ve kayıpları azaltılarak enerji tasarrufunun sağlanması, çevrenin korunması, ısıl konfor ve gürültü denetiminin sağlanması mümkün olabilmektedir. Yapılan çalışmada, hem bina ilk yatırım maliyetini, hem de ısıtma enerjisi maliyetlerini etkileyen, bina kabuğunun özelliklerinin değiştirilmesi ile bina kabuğu, ısıtma enerjisi ve yaşam dönemi maliyetlerinde hangi oranda değişiklikler görüleceğinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla dış ortama açık bina kabuğunu oluşturan yapı bileşenleri olan duvar ve çatıda kullanılan gövde ve yalıtım malzemelerinin değiştirilmesiyle; bina kabuğu, ısıtma enerjisi ve yaşam dönemi maliyetleri belirlenecektir. Duvarda ve/veya çatıda kullanılan yalıtım malzemesinin, yalıtımsız binaya getirdiği bina kabuğu maliyeti artışı ve yıllık ısıtma enerjisi maliyeti tasarrufu; duvar ve çatı yalıtım malzemesi kalınlığının artışının bina kabuğu, ısıtma enerjisi ve yaşam dönemi maliyetlerinde meydana getirdiği değişimler değerlendirilecektir.
  • Item
    Selülozik esaslı liflerde fibrilleşmenin kopma yükü ve uzama oranı üzerine etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Umur, Yeliz; Uludağ Üniversitesi/Orhangazi Meslek Yüksek Okulu/Tekstil Programı.
    Bu çalışmada NaOH içeren alkali solüsyon içerisinde fibrilleştirilmiş viskoz, modal, tencel standart ve tencel A-100 liflerinin, fibrilleşme öncesi ve sonrasında kopma uzaması ve kopma yükü değerleri Instron 4301 test cihazında ölçülmüştür. Liflerin fibrilleştirilmesinde NÜVE ST 402 model su banyosu ile NÜVE ES 500 model soğutmalı inkübütör kullanılmıştır. Fibrilleştirme işlemi sonucunda tüm liflerin başlangıç durumlarına göre kopma dayanımlarında bir azalma meydana gelmiştir. En fazla azalmayı tencel standart (%17,93) göstermiş, bunu sırasıyla modal (%15,43), viskon (%11,78) ve tencel A-100 (%10,23) lifleri takip etmiştir. Fibrileşmeden sonra, kopma uzamasında modalda %21,04, viskozda %17,91, tencel A-100 de ise %1,40 artış olurken, tencel standartda %1,56 azalma tespit edilmiştir. Fibrilasyon öncesi ve sonrası liflerin yüzey yapıları ve kesit alanları da taramalı elektron mikroskobuyla (SEM) gözlemlenmiştir.
  • Item
    Eksantrik yay yorulma cihazının tasarımı ve imalatı
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Burhan, Mahmut; Çavdar, Kadir; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Makina Mühendisliği Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.
    Bu çalışmada, bir eksantrik yay yorulma test cihazının tasarım ve imalat aşamaları açıklanmaktadır. Yaylarda yorulma en önemli hasar nedenlerinden bir tanesidir. Bu nedenle yayların ömrünün doğru şekilde tespiti için yapılacak deneyler önem taşımaktadır. Literatürde yer alan öneriler dikkate alınarak imal edilmiş olan yay yorma cihazı ile gerçekleştirilen ilk deneysel sonuçlar da yayında yer almaktadır.
  • Item
    Kılavuz kesici takımları ile aısı 1050 çeliğine vida açılmasında matkap delik çapının kesme kuvvetleri ve momente etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Kayır, Yunus
    Bu çalışmada, AISI 1050 malzemesine açılan deliklere TIN kaplamalı ve kaplamasız HSS makine kılavuzları ile vidalar açılmıştır. Vidaların açılması işlemi, değişik çaplardaki matkaplarla delinen deliklere farklı formdaki kılavuzların uygulanması ile yapılmıştır. Deliklerin açılmasında, aralarında 0,1 mm çap farkı bulunan iki ağızlı HSS matkapları kullanılmıştır. Vidaların açılması sırasında meydana gelen kesme kuvvetleri ve moment bir dinamometre yardımı ile ölçülmüştür. Delik çaplarının kesme kuvvetlerine, momente etkisi araştırılmıştır. Deneyler, CNC freze tezgahında kesme sıvısı kullanılarak yapılmıştır. Yapılan çalışmanın sonucunda; matkap delik çapının kılavuz ile vida açma işlemi sırasında oluşan tork ve kesme kuvvetlerini etkilediği ortaya çıkmıştır.
  • Item
    Korniş usulü tozaltı kaynağı ile kaynak edilen St37 malzemesinin sonlu elemanlar yöntemi ile termal analizi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Soncu, Ramadan; Yavuz, Nurettin; Ertan, Rukiye; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.
    Bu çalışmada, günümüzde yaygın olarak kullanılan birleştirme yöntemlerinden biri olan tozaltı kaynak işleminin termal analizi sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Çalışmada kullanılan malzeme St37 olup, tozaltı kaynak yöntemi korniş pozisyonunda uygulanmıştır. Parça içerisindeki sıcaklık dağılımları ANSYS paket programı kullanılarak iki boyutlu geometride incelenmiştir. Parçanın kaynak bölgesi, ısı etkisi altında kalan bölge ve esas metal bölgesini kapsayan toplam altı farklı noktadaki zamana bağlı sıcaklık değişimini gösteren eğriler elde edilmiştir. Böylece korniş pozisyonunda tozaltı kaynağı ile kaynak edilen St37 malzemesi bir parçanın içerisindeki termal dağılımı zamana bağlı olarak elde edilmiştir. Dolayısıyla sıcaklıktan fazla etkilenen bölgelerde malzeme iç yapısında daha yüksek artık gerilmeler ve distorsiyonlar olacağı düşünülerek, bu bölgeler bu çalışma ile önceden tespit edilmiştir
  • Item
    Stress analysis and expansion of plastic zone composite laminated plates ([00 /-00]2) under transverse loads by means of FEM
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Özben, Tamer; Arslan, Nurettin
    The aim of this work is to predict the expansion of the plastic zone and residual stresses in layers of stainless steel woven fiber-reinforced thermoplastic matrix composite laminated plates ([00 /-00]2) with rectangular hole. The elastic and elastic-plastic stresses are analyzed by using FEM by means of a developed computer program with FORTRAN 90. The laminated plates arranged in ([00 /-00]2) configuration under uniform transverse loading are formed by stacking four composite layers bonded symmetrically or antisymmetrically. Loading is gradually increased from yield point of the plate as 0.0001 Mpa at each load step. The elastic, elastic-plastic and residual stress components and the expansion of the plastic zones are obtained according to the load steps, different orientation angles and rectangular hole dimensions under clamped and simply supported boundary conditions. Results showed that the maximum stress levels and the plastic zones appear the vicinity of the rectangular hole at the upper and lower layers.
  • Item
    Flexible design for mass housing in Turkey
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Koman, İlkay; Eren, Özlem
    The aim of this study is to develop a decision-making approach in multi-storey housing design that will allow for alterations in the layout of the dwellings at the time of the users’ initial moving in and/or at later periods of the use, in response to new requirements arising from the users’ initial characteristics or any changes in their characteristics in the course of time, and to select the most suitable building plan alternatives for the users. The houses demands of the real user groups with different charactericstics and a variety of lifestyles might usually lead to a conflict between the users and the houses even at the time when they move in. Futhermore, the houses may fall short in meeting demands when the original users move out and other users move in, or as a result of changes that may occur in the family structure, socioeconomic statuts,lifestyle etc. In this study, a multistorey housing system with a reinforced concrete skeleton structure is being proposed which allows the design of floor plans that are variable to accommodate different family structures. In housing blocks built according to this design principle, the users must be able to choose the plan of their flat according to their own needs and desires, accounting for a higher degree of satisfaction with their living space.
  • Item
    Ön emdirme işleminde kullanılan kıvamlaştırıcı türünün reaktif ink jet baskı kalitesi üzerine etkileri
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Selçuk, Efsun; Kanık, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.
    Bu makalede, reaktif ink jet baskı için uygulanan ön emdirme işlemlerinde kullanılan çeşitli kıvamlaştırıcıların baskı kalitesi üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla, öncelikle ağartılmış %100 pamuklu kumaş numuneleri yüksek, orta ve düşük viskoz alginat kıvamlaştırıcıları yanında sentetik kıvamlaştırıcılar kullanılarak hazırlanan ön işlem banyoları uygulanarak kurutulmuşlardır. Daha sonra, ink jet baskıda temel proses renkleri olan Siyan, Magenta, Sarı ve Siyah (CMYK renkleri) ile ön işlemli kumaşlar üzerine baskılar yapılarak renk verimi (K/S değeri), penetrasyon derecesi, kontür netliği, yıkama haslığı ve sürtme haslığı test edilerek sonuçlar değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar, en uygun kıvamlaştırıcı tipinin yüksek viskoz alginat olduğunu ortaya koymuştur.
  • Item
    Dinamik absorberin harmonik uyarıya maruz bir kirişin dinamik davranışına etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Göçtürk, Serhat; Kopmaz, Osman; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi.
    Dinamik absorberler titreşim teorisinin hayli eski, ama önemli konularından biridir. Dış uyaranların etkisinde rezonans tehlikesine maruz kalan herhangi bir sistem uygun dinamik absorber veya absorberler eklenerek güvenli çalışma koşullarına getirilebilir. Bu çalışmada harmonik bir tekil kuvvete maruz üniform kirişin doğrusal hareket absorberi eklenmesi halindeki davranışı ele alınmakta, absorber bağlantı noktası konumu ile absorber kütlesi/kiriş kütlesi oranına bağlı olarak seçilen bir kiriş noktasının maksimum genliğin absorber frekansı/kiriş temel frekansı olarak tanımlanan bir ayar parametresine göre değişimi incelenmektedir. Her iki parametre için ayar parametresinin 1’e eşit olması halinde lokal minimumlar gözlenmektedir. Bu değişim eğrileri grafiklerinin bir tür tasarım kartları olarak kullanılabileceği gösterilmektedir.
  • Item
    Uçak eyleyici arızasının tespiti, yalıtımı ve sistemin yeniden yapılandırılması
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Kıyak, Emre; Kahvecioğlu, Ayşe; İyibakanlar, Gülay
    Uçak eyleyicilerinde meydana gelmiş arızaların tespitinin, yalıtımının ve sistemin yeniden yapılandırılmasının sağlanması günümüzde önemli çalışma konularından biridir. Tam mertebe gözleyici, indirgenmiş mertebe gözleyici ve bilinmeyen giriş gözleyicisi ile durum tahminleri yapılabilir. Durumlar tahmin edildikten sonra, artık incelemesi yapılarak arıza tespiti gerçekleştirilebilir. Arıza yalıtımı ya her bir artığın kendisiyle ilgili olan arızayla ilişkilendirilmesi ya da her bir artığın kendisiyle ilgili olmayan arızalarla ilişkilendirilmesi yoluyla gerçekleştirilebilir. Bilinmeyen girişlere rağmen uçak dinamiklerini kullanarak eyleyici arızasının tespiti ve yalıtımının yapılması, dört durum değişkenine sahip bir geniş gövdeli uçak modeli için gerçekleştirilmektedir. Eyleyici arızası senaryosu, herhangi bir zamanda giriş vektörü değiştirilerek oluşturulmakta, eyleyici yalıtım yapısı esasına göre eyleyici yalıtımı gerçekleştirilmektedir. Yeniden yapılandırmada ise kazanç ayarlamasına dayalı bir yöntem kullanılmaktadır. Benzetim sonuçları incelendiğinde, arıza tespit ve yalıtımının yapılabildiği ve önerilen yeniden yapılandırma yöntemine göre sistemin çalışmasının sağlandığı gösterilmektedir.
  • Item
    Bitki gelişim düzenleyici (BGD)’lerin çevresel etkileri ve çözüm önerileri
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Morsünbül, Tülay; Solmaz, Seval Kutlu Akal; Üstün, Gökhan E.; Yonar, Taner; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.
    Gelişen dünya, artan nüfus ile beraber, gıda ve gıda ürünlerine olan ihtiyaç da hızla artmaktadır. Artan bu ihtiyacın karşılanması amacıyla tarımsal verimliliğin arttırılmasına yönelik bitki gelişim düzenleyicileri(BGD) yaygın olarak kullanılmaktadır. Geniş kapsamlı bir literatür araştırması gerçekleştirilerek hazırlanan bu çalışmada, BGD’lerin tanımı yapılmış, toksik karakterli bu maddelerin tarımda kullanımı sırasında yapılan yanlışlıklar ve aşırı doz uygulamalarının ekosisteme ve canlılar üzerinde yaratacağı olumsuz yöndeki potansiyel etkileri irdelenmiştir. BGD temin eden çeşitli kuruluşlar ile ürün yetiştiricilerinin yeterli eğitim ve bilinç düzeyine ulaşması gerekliliğinin vurgulandığı çalışmada, mevcut sorunların çözümüne yönelik öneriler ile alınması gereken tedbirler tartışılarak oluşturulmaya çalışılmıştır.