2010 Cilt 24 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/1828
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Rumen mikrobiyal ekosistemi içerisinde anaerobik funguslar(Uludağ Üniversitesi, 2010) Çömlekçioğlu, Uğur; Özköse, Emin; Akyol, İsmail; Ekinci, Mehmet SaitRumen bakteri, arkea, protozoa, fungus ve bakteriyofajlardan oluşan kompleks bir mikrobiyal ekosisteme sahiptir. Rumende besin maddelerinin fermantasyonunu gerçekleştiren rumen mikroorganizmaları içerisinde anaerobik funguslar 6 cins altında 20 tür ile temsil edilmektedir. Anaerobik funguslar, monosentrik ve polisentrik olmak üzere iki farklı üreme şekline sahip olup vejetatif tallusları küresel veya filamentli rizoid içerebilir. Sahip oldukları anaerobik yaşam tarzı ve iki aşamalı yaşam döngüsü nedeniyle sınıflandırmadaki yeri günümüze kadar tartışılmış ve son yapılan çalışmalar neticesinde içerisinde sadece anaerobik rumen funguslarının bulunduğu Neocallimastigomycota adında yeni bir filum oluşturulmuştur. Zorunlu anaerob olan bu fungusların herbivorlar arasında nasıl transfer oldukları henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu çalışmada anaerobik rumen funguslarının taksonomisi, yaşam döngüsü, herbivorlar arasındaki transferleri ile diğer rumen mikroorganizmalarıyla etkileşimi üzerine olan genel bir bakış sunulmuştur.Item Bursa ili alüviyal tarım topraklarının verimlilik durumları ve potansiyel beslenme sorunlarının belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2010) Taban, Süleyman; Turan, Murat Ali; Katkat, Ali Vahap; Özsoy, Gökhan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bursa ili alüviyal büyük toprak grubu tarım topaklarının verimlilik durumlarının ortaya konması ve potansiyel beslenme sorunlarını saptamak amacıyla 30 adet toprak örneği alınarak toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Genel olarak orta bünyeli, hafif alkali reaksiyonlu, az ve orta düzeyde kireç içeren toprakların %43.39’unda organik madde, %46.66’sında azot, %10’unda fosfor ve %20’sinde kükürt, %43.34’ünde çinko ve %90’ında mangan bakımından yetersiz olduğu belirlenmiştir. Bu noksanlıkların yanında toprakların %23.33’ünde değişebilir potasyum, %43.33’ünde kalsiyum, %73.33’ünde magnezyum, %50’sinde bitkiye yarayışlı fosfor, %90’ında demir ve %100’ünde bakırın yeterli olduğu ortaya konulmuştur.Item Ülkemiz kara salyangozlarından Helix lucorum (L., 1758) biyolojisi, ekonomisi, avcılık ve ihracata yönelik yasal mevzuatı(Uludağ Üniversitesi, 2010) Baki, BirolÜlkemizde tüketimi yok denilecek kadar az olan kara salyangozları, su ürünleri işleme ve değerlendirme tesisleri tarafından AB üyesi ülkelere, ABD, Güney Amerika ülkelerine, Japonya, Çin gibi Uzak Doğu ülkelerine taze veya işlenmiş olarak ihraç edilmektedir. Kara salyangozu avcılığında su ürünleri tebliği kapsamında yalnızca iki aylık (Haziran-Temmuz) zaman yasağı dışında koruyucu ve sınırlandırıcı önlemlerin bulunmamasının türün doğal stoklarının rasyonel kullanımını engellediği düşünülmektedir. İhracat amacıyla avcılığı yapılan kara salyangozunun (Mollusca; Helicidae; Helix lucorum, Linnaeus, 1758) av boyunun yapılacak araştırmalarla belirlenerek uygun avlanma büyüklüğünde ve doğru dönemlerde toplanması türün korunması, sürdürülebilir avcılığının sağlanması ve ülkemiz ekonomisine katkısı bakımından son derece önemlidir.Item Farklı çelik alma dönemleri ile oksin dozlarının kocayemişin (Arbutus unedo L.) köklenme oranı üzerine etkilerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2010) Şeker, Murat; Akçal, Arda; Sakaldaş, Mustafa; Gündoğdu, Mehmet A.Bu çalışma, kocayemiş populasyonunun seçilmiş bitkilerinden farklı dönemlerde alınan yeşil ve yarı odunsu çeliklerinde IBA, NAA ve IBA+NAA büyüme düzenleyicilerinin köklenme durumu üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çanakkale’nin Ayvacık, Çan, Eceabat, Merkez ve Lapseki yörelerinde doğal olarak yetişmiş kocayemiş tiplerinden farklı dönemlerde (2006 ve 2007 yıllarının Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları) alınan çelikler, IBA (1000, 2000, 4000, 6000), NAA (250, 500, 1000, 2000) ve IBA+NAA (1000+500, 2000+1000, 4000+2000) ppm’lik sentetik oksin köklendirme çözeltileriyle muamele edilerek, içinde perlit bulunan köklendirme ortamına dikilmiştir. Ortamda 60 gün süresince kalan çeliklerin köklendirilmesi ve böylelikle kocayemiş tiplerinin çoğaltılmasına çalışılmıştır. Çalışma süresince en yüksek köklenme oranı, canlılık oranı, kök sayısı ve kök kalitesi ölçümlerle belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre en iyi sonuçlar, 6000 ppm IBA uygulamalarından elde edilmiştir. Kontrol ve NAA uygulamalarından köklenme sağlanamamıştır. Ayrıca, IBA’nın 4000 ppm lik çözeltisi ile IBA 4000 + NAA 2000 uygulamaları da kocayemiş çeliklerinde köklenme sağlamıştır.Item Bursa ili Nilüfer ilçesi Görükle mevkii topraklarında entomopatojen nematod sürveyi(Uludağ Üniversitesi, 2010) Armağan, Birtan; Ulu, Tufan Can; İkizer, Tolga; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bitki Koruma Bölümü.Bu çalışmada Bursa İline bağlı Nilüfer İlçesi Görükle mevkiinde entomopatojen nematodların (EPN) tespiti için tüm ilçeyi temsil edecek şekilde toprak örnekleri alınmış ve bu örnekler Galleria mellonella L. larvası ile “insect bait” tekniği kullanılarak alınan örneklerdeki EPN’ler izole edilmiştir. Çalışma kapsamında 7860 m2 lik alandan toplam 88 adet numune alınmış ve analiz edilmiştir. Analizler sonunda toplam 4 adet EPN tespit edilmiş olup, bunlar Steinernema sp. olarak teşhis edilmiştir. Bu çalışma ve tespit edilen türler yöre için ilk kayıt olma özelliğini taşımaktadır.Item Buğday kitlesindeki süne emgi oranının belirlenmesinde ülkemizde kullanılan yöntemlerin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2010) Dizlek, Halef; İslamoğlu, MahmutBu araştırmada, buğday kitlesindeki süne emgi oranı; tane sayısı ve ağırlık esası üzerinden yüzde olarak ayrı ayrı hesaplanmış ve bu 2 yöntemin karşılaştırması sedimantasyon ve gecikmeli sedimantasyon testleri ile yapılmıştır. Bu amaçla, süne zararına uğramış 6 farklı ticari buğday çeşidi kullanılmıştır. Her bir buğday çeşidinde, tane sayısı esasına göre süne emgi oranı yöntemi baz alınarak 6 farklı buğday grubu (kontrol=%0, %1, %2, %3, %4 ve %5) oluşturulmuş, sonra bu grupların ağırlık esasına göre süne emgi oranları belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen bulguları kısaca şu şekilde özetlemek olasıdır: Her 2 yöntemin de kullanışlı olduğu ve birlikte kullanıldıklarında daha iyi sonuç verdikleri, bununla beraber yalın kullanımlarda tane sayısı esasına dayalı yöntemin ağırlık esasına dayalı yönteme göre daha güvenilir olduğu, yöntemler arasında uygulamadaki kolaylık açısından farklılık bulunduğu, bu anlamda yine tane sayısı esasına dayalı yöntemin diğerine göre daha pratik bir yöntem olduğu kanısına varılmıştır.Item One sided UV-C treatments maintain quality of fresh-cut green onions(Uludağ Üniversitesi, 2010) Kasım, Rezzan; Kasım, M. UfukStorage quality of fresh-cut green onions as affected by UV-C treatments, so in this research the effect of UV-C treatments on quality was investigated in fresh-cut green onions. Four different UV-C treatments were used for ultraviole radiation to onions, and non-treated samples as evaluated control group. After UV-C treatments onions were stored at 5o C and 85-90% RH for 15 days. Quality attributes of samples were evaluated periodically in terms of antioxidant activity, electroliyte leakage, color, weight loss, decay percentage and inner leaf extension. Electrolyte leakage of fresh-cut green onions was getting high with the higher doses of UV-C so, the lower doses can be used for controlled pathogen growth because of both lower electrolyte leakage and lower decay percentage at the day 10th. L* value of white stem tissues maintain best in UV-C5 treatment whereas green color of hollow green tissues was retained best in UV-C3 treatment. Onions in UV-C15 treatment were shown noticeable yellowing however inner leaf extension of onions was effectively controlled by the UV-C15 treatment. Antioxidant activity of fresh-cut green onion was enhanced higher doses of UV-C treatments, especially UV-C15.Item Pestisit kalıntı analizlerinde örnek işleme, ekstraksiyon, cleanup ve kromatografik işlemlerin ölçüm belirsizliği değerlendirmeleri(Uludağ Üniversitesi, 2010) Tiryaki, OsmanAnaliz metodunun ölçüm belirsizlikleri, güvenilebilir sonuçlar elde etmek için gereklidir. Her bir belirsizlik kaynağının saptanması o laboratuvarın sonuçlarının doğruluğunu gösterir. Çoğu analiz metodunun en önemli belirsizlik kaynakları örnek işleme, ekstraksiyon ve cleanup (temizleme, arıtma) işlemidir. Örnek işleme belirsizliğinin hesaplaması, analize alınan porsiyonun tüm laboratuvar örneğini temsil edilebilirliğini de gösterir. Örnekleme sabitesi eşitliğinden (Ks=m x CVsp 2 ), belirsizlik (CVsp) ve porsiyon miktarı (m) bulunabilir. Belirsizlik bileşeni olan diğer analiz basamakların belirsizliklerinde “bireyselden tüme” ve “tümsel” yaklaşımları uygulanır. Yeni bir metot ise belirsizliğe katkısı olan bileşenler saptandığından, birinci yaklaşım, metodun önemli belirsizlik kaynakları biliniyorsa ikinci yaklaşım uygundur. Her iki yaklaşımda birleştirilmiş standart belirsizlikler (uc) arasında önemli bir fark yoktur. Bu makalede, güncel literatürler ve önceki çalışmalarımızın ışığı doğrultusunda, her iki yaklaşım ile belirsizlik saptama prosedürleri açıklanmıştır.Item Introduction of Steinernema Carpocapsae Weiser, 1955 (Rhabditida: Steinernematidae) from natural population of white grub, Polyphylla Olivieri (Coleoptera: Melolonthidae) from Iran(Uludağ Üniversitesi, 2010) Karimi, Javad; Kharazi-Pakdel, Aziz; Yoshiga, Toyoshi; Koohi-Habibi, MinaWhite grub, Polyphylla olivieri Cast. (Col., Melolonthidae) is major pest of the Iran. In a survey for collecting natural entomopathogenic nematodes associated with this melolonthid, two isolates of Steinernema spp. were collected as natural pathogens in larval populations of the white grub in the Tehran province of Iran. Morphological characters identified those as members of “carpocapsae “group. Morphological and molecular characters using ITS sequences as well cross hybridization tests confirmed those as S.carpocapsae.16S rRNA sequences and phenotypic characters of symbiotic bacteria were determined and used for identification. Phylogenetic analysis for studying relationship was performed. This is the first information about this pathogen of P.olivieri as well new information about symbiotic bacteriua associated with Iranian entomopathogenic nematodes.Item Kalecik karası üzüm çeşidinde (Vitis vinifera L.) ürün dalı istikametlerinin üzüm verim ve kalite üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2010) Karataş, Hüseyin; Değirmenci, Dilek; Ağaoğlu, Y. SabitBu araştırma, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bağında yürütülmüştür. Çift kollu guyot terbiye sistemi uygulanarak yetiştirilmiş olan Kalecik karası üzüm çeşidinin bir yaşlı dallarında kış budamasından sonra bırakılan 10 gözlü ürün dallarının teller üzerine 5 farklı [“Yatay şekil” (←→), “Dikey şekil”(↑↑), “45o’lik Açılı şekil”, “Yay şekil”(∩), “Serbest şekil” (γ)] bağlama şeklinin, ürün verim ve kalite parametreleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırmanın sonucunda, yapılan uygulamaların verim parametrelerinden omca verimi (kg), salkım ağırlığı (kg), salkım sayısı/sürgün (n), sürme oranı (%) üzerine etkileri ile kalite parametrelerinden 100 tane ağırlığı (g), % suda çözülebilir kuru madde (% SÇKM), titrasyon asitliği (g/l) ve şıra pH’sı üzerine etkileri değerlendirilmiştir. Araştırmada bağlama şekilleri arasında “45o’lik Açılı şekil” ve “Yay şekil”(∩) uygulamalarının, verim ve kalite parametreleri bakımından pratiğe aktarılabilir olumlu sonuçlar verdiği saptanmıştır.Item Bodur yeşil fasulyenin sulama zamanı göstergesi olarak yaprak su potansiyeli ve bitki su stres indeksi sınır değerleri(Uludağ Üniversitesi, 2010) Köksal, Eyüp Selim; Üstün, Haluk; İlbeyi, AdemSulama suyu yönetiminde sulama zamanının belirlenmesi en önemli aşamalardan birisidir. Son yıllarda bu amaçla geliştirilen yöntemlerin önemli bir bölümü bitki izlemeye dayalı göstergeleri kullanmaktadır. Bu göstergelerden en yaygın olanları bitki su kapsamı ve bitki örtü sıcaklığı oranına dayanmaktadır. Bu çalışmanın amacı bodur yeşil fasulyenin sulama zamanının belirlenmesinde kullanılmak üzere sınır yaprak su potansiyeli (YSP) ve bitki su stresi indeksi (CWSI) değerlerinin belirlenmesidir. Bu amaçla altı farklı sulama seviyesine sahip bir arazi denemesinden elde edilen toprak su içeriği, YSP ve bitki örtü sıcaklığı verileri kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre YSP ve CWSI yeşil fasulyede su stresini ortaya koymada oldukça başarılıdır. YSP’nin -14.0 ile - 18,0 bar ve/veya CWSI’nin 0,25 ile 0,50 arasında olması yeşil fasulyede sulama zamanının geldiğini göstermektedir.Item Sofralık zeytin üretim tesislerinde gıda güvenliği yönetim sisteminin uygulanması(Uludağ Üniversitesi, 2010) Aka, Aytül; Minas, Ebru Baltaş; Şahin, Oya Irmak; Bayizit, Arzu Akpınar; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Canlıların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için gerekli olan gıda güvenliğinin sağlanmasında birçok kontrol ve üretim sistemleri uygulanmaktadır. Bu çalışma ile sofralık siyah ve yeşil zeytin üretim teknolojisinde kalitenin istenilen düzeyde olması için gerekli olan gıda güvenliği yönetim sistemi ile bu sistemin içinde yer alan ve fiziksel, kimyasal ve biyolojik tehlikeleri belirleyen HACCP sisteminin nasıl uygulanacağı araştırılmıştır. Bu sistem, geleneksel üretim ve kontrol metotlarının modern teknolojilere adaptasyonunda mantığa dayanan bilimsel bazlı sistematik önleyici kalite sağlama yaklaşımı olarak tanımlanmaktadır.Item Listeria monocytogenes’in gıdalardaki önemi ve insan sağlığı üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2010) Yavuz, Mümine; Korukluoğlu, Mihriban; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Listeria monocytogenes, insanlarda ve hayvanlarda hastalığa neden olan en önemli gıda kaynaklı patojenlerden biridir. Listeria monocytogenes’in buzdolabı sıcaklıklarında gelişebilme ve çoğalabilme yeteneği nedeniyle, özellikle tüketime hazır gıdalarda önemli bir sorun oluşturmaktadır. Listeria monocytogenes ile kontamine olmuş gıdalardan kaynaklanan listeriozis vakalarına oldukça sık rastlanmaktadır. Bu derlemede Listeria monocytogenes’in insan sağlığı ve gıdalar açısından önemi vurgulanarak bu konuda yapılan çalışmalar incelenmiştir.