2021 Cilt 26 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/27820
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Atmosferik basınçlı plazma uygulaması ile polipropilen malzemelerde yüzey işlemleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-01) Kaplan, Zahide Öztaş; Ayas, Kadir; Çavdar, Kadir; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Makine Mühendisliği Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.; 0000-0002-8538-5792; 0000-0001-9126-0315Maddenin dördüncü hali olan plazmayı kullanan atmosferik basınçlı plazma işlemi otomotivde boyanabilirlik ve yapışma, tekstilde nem tutma, hava geçirgenliği, ağırlık azaltma ve kir iticilik, gıdalarda bakteri inaktivasyonu ve tıpta iyileştirme hızlandırma gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Atmosferik basınçlı plazmanın (ABP) polimerler üzerinde kullanılması yüzey modifikasyonu, yüzey aktivasyonu sağlaması, yüzey temizliği gibi avantajlara sahip olması, pek çok kombinasyonu olması ve parametrelerinin (güç, gaz akış debisi vb.) kontrolü ile beklenen özellikleri sağlaması nedeniyle önemli ve popülerliği artan bir konudur. Bu derleme çalışmasında atmosferik basınçlı plazma hakkında genel bilgiler verildikten sonra özellikle polipropilen (PP) malzeme üzerinde atmosferik basınçlı plazma yönteminin uygulamaları örneklenmiş ve benzer alanlarda yapılan çalışmalarla karşılaştırmalar yapılmıştır.Item Optimization of non-traditional tuned mass damper for damped structures under harmonic excitation(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-23) Araz, Onur; Kahya, VolkanTuned mass dampers (TMDs) are used to reduce dynamic vibrations of structures under environmental loads such as wind or seismic excitation. In this paper, the optimum design of non traditional tuned mass dampers (NT-TMD) attached to a damped main structure under harmonic excitation was investigated. Unlike the traditional TMD, the damping element in NT-TMD is directly connected to the ground. In this study, the effectiveness of NT-TMD on the attenuation of vibrations on the damped main system under harmonic load is investigated. The optimum parameters of the NT-TMD are obtained by using the hybrid pattern search (HPS) technique. According to numerical results, it is seen that non-traditional TMD is more effective than traditional TMD in reducing vibration.Item Antimicrobial and water repellency performance of polypropylene outdoor fabrics subjected to sequential finishing processes(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-10-19) Günaydın, Gizem Karakan; Çeven, Erhan Kenan; Kut, Dilek Toprakkaya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.; 0000-0003-3283-4117; 0000-0002-9059-0838Polypropylene fabrics are one of the most preferred products for outdoor textiles. With the risks posed by the pandemic in the last year, outdoor textiles are expected to have some additional features such as antibacterial, antivirus, antimildew properties. Antimicrobial finishing and water repellency treatment may be applied consecutively on polypropylene fabrics. This research aims to investigate the effect of sequential finishing process by applying of different antimicrobial chemical ratio (0, 5 and 10 g/l) and fluorocarbon-based water repelling substance (0, 30 and 50 g/l) on antimicrobial efficiency and water repellency grades of outdoor fabrics. According to the results of statistical analyses, it was determined that antimicrobial efficiency against S. aureus and C. albicans was statistically influenced from process type at significance level of 0.05, while antimicrobial efficiency against E.coli microorganism was not statistically influenced from process type. Antimicrobial activity of outdoor samples was more satisfying against S. aureus microorganism. Water repellency results generally improved as the applied amount of water repellent substance increased for the fabrics treated with the same amount of antimicrobial substance.Item Alüminyum döküm alaşımlarına dair son yıllardaki akademik ve endüstriyel gelişmelere genel bakış ve değerlendirme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-16) Yağcı, Tuğçe; Cöcen, Ümit; Çulha, Osman; Korkmaz, AdemAlüminyum döküm alaşımları; hafifletme, enerji tasarrufu, geri dönüşüm ve çevre duyarlılığı gibi ülkemizin ve Dünya’nın öncelikli çalışma alanlarında yer alan konular göz önüne alındığında, endüstrinin gözde alaşım grubunu temsil etmektedir. Son yıllarda başta otomotiv ana ve yan sanayisi olmak üzere, havacılık, uçak ve uzay endüstrisinde kullanım alanlarının artmasıyla, alüminyum alaşımlarının sahip olduğu mukavemet, sertlik, kırılma tokluğu, yorulma ömrü gibi birtakım özelliklerin geliştirilmesi ihtiyaç haline gelmiştir. Alüminyum döküm endüstrisindeki teknolojik ilerlemeler, dönemin malzemesinin gelişimi ile paralellik gösterdiğinden, ürün ve sektör çeşitliliğinin artışını, alaşımların sahip oldukları özellikler sınırlandırmaktadır. Bu amaca yönelik olarak gerek akademik gerekse endüstriyel ölçekte pek çok çalışma yapılmış ve literatüre kazandırılmıştır. Bu çalışmada, alüminyum döküm alaşımları ile ilgili özellikle son yıllarda yapılan ulusal ve uluslararası araştırma makaleleri derlenmiştir. Makaleler, mikroyapısal ve mekanik özelliklerin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar, tane inceltme ve modifikasyon çalışmaları, alüminyum dökümde hesaplamalı malzeme mühendisliği ve bilgisayar destekli simülasyon çalışmaları olmak üzere üç alt başlıkta sunulmuştur. Ayrıca, derleme çalışmasının son bölümünde alüminyum döküm endüstrisine yönelik, son yıllarda yayınlanan arge, inovasyon ve rekabetçilik konulu raporlara dayanarak, küresel ölçekte alüminyum döküm endüstrisinde ülkemizin statik ve dinamik durumuyla ilgili güncel bilgiler ve istatistik verileri aktarılmıştır.Item Yapı malzemelerinde korozyon ve korozyondan korunma yöntemleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-07-17) Özer, NazifeKorozyondan birincil derecede etkilenen yapı malzemelerinden olan metaller cephe ve çatı kaplamalarında, taşıyıcı sistemde, kapı ve pencere çerçevelerinde, süslemelerde, betonda donatı çeliği olarak vb. sıklıkla kullanılmaktadır. Bu nedenle metal korozyonun mekanizmasının anlaşılması ve nasıl önlenebileceğinin bilinmesi gerekir. Özellikle atmosferik etkilere açık olan yapı kabuğunda bu konunun önemi artmaktadır. Korozyon olayının yavaş gelişimi nedeniyle göz ardı edilen yapı hasarları yapının bulunduğu ortam şartlarına dikkat edilerek henüz tasarım aşamasındayken uygun malzeme seçimi ve doğru detay tasarımı yapılarak önlenebilir. Özellikle betonarme sistemlerde bazı durumlarda korozyonun oluşması önlemiş olsa dahi gerekli bakım ve onarım yapılmadığında uzun dönemde korozyonun kaçınılmaz olacağı açıktır. Bu çalışmada korozyon mekanizması ve korozyon türleri detaylı olarak anlatılmış ve son bölümde korozyondan korunma yöntemlerinden bahsedilmiştir.Item Yüksek mukavemetli çeliklerde lazer kaynağı uygulamaları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-10) Çelenk, Oktay; Alpar, Tuncay; Çavdar, Kadir; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/ Makine Mühendisliği Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği.; 0000-0002-8680-9585; 0000-0001-9126-0315Lazer uygulamaları, gün geçtikçe kullanımı yaygınlaşan, mühendislikten tıbba kadar geniş yelpazede kendine yer bulan, yüksek teknoloji içeren işlemlerdir. Metal endüstrisinde ise lazer; kesme, yüzey işleme, sertleştirme, kaplama ve kaynak işlemlerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışmada, lazer kaynağının diğer kaynak türlerine göre önemli avantajlarını ortaya koymak için literatürdeki mevcut çalışmalar incelenmiş ve analiz edilmiştir. Günümüzde otomotiv sanayi için büyük önem arz eden yüksek mukavemetli çeliklerin birleştirilmesi işleminde lazer kaynağı kullanılmaktadır. Yüksek mukavemetli çeliklerin birleştirme işlemi esnasında yaşanan bazı sorunlar vardır ve bu sorunları gidermek için lazer kaynak parametrelerinin optimizasyonu oldukça önemlidir. Bu çalışmada, önceki araştırmacıların yapmış olduğu yüksek mukavemetli çeliklerin kaynak işleminde işlem parametreleri, işlemde oluşan kusurlar, içyapılar, deneysel çalışmalar irdelenmiştir.Item Debriyaj sistemlerinde kullanılan diyafram yaylarda formun yorulma dayanımı ve mekanik karakteristiğe olan etkisinin teorik ve deneysel olarak iyileştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-16) Kabacaoğlu, Samet; Pekedis, Mahmut; Yıldız, HasanKuru kavramalı debriyaj sistemlerinde yer alan debriyaj baskısının alt bileşeni olan diyafram yay formu, performans ve ömür parametreleri açısından büyük bir role sahiptir. Bu çalışmanın amacı, diyafram yay geometrik formunu ömür parametresi açısından optimize etmektir. Önce, diyafram yayı kuvvet-yer değiştirme ilişkisi deneysel, teorik ve sonlu elemanlar yaklaşımıyla incelenmiştir. Sonra mekanik özelikleri karakterize etmek için diyaframda kullanılan 50CrV4 malzemesine sahip numuneler için çekme ve yorulma testleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler sonlu elemanlar yönteminde kullanılarak simülasyon ve optimizasyon çalışmaları yapılmıştır. Yapılan optimizasyon çalışmalarında diyafram yaya etki eden gerilme değerlerini düşürmek ve yorulma ömrünü arttırabilmek için deney tasarımı yöntemiyle 149 adet dizayn noktası oluşturulmuştur. Yanıt yüzeyi metoduyla optimum diyafram yay tasarımı belirlenmiş ve nihai tasarım belirlenen amaç optimizasyonuyla doğrulanmıştır.Item Düzgün olmayan destek vektör regresyonu kısıtlı ikincil problemini çözmek için ikinci dereceden benzer bilgilere sahip bir ardışık asgari eniyileme algoritması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-13) Kocaoğlu, Aykutε-duyarsız Destek Vektör Regresyonu (ε-DVR), ε-duyarsızlık özelliğine sahip düzenlenmiş 𝑙1 hata kayıp fonksiyonu ile ifade edilir ve 𝑙1 kayıp fonksiyonunun sahip olduğu gürbüz olma özelliği yanında küçük hatalara karşı duyarsız olma özelliğine de sahiptir. Ayrıca, düzenlenmiş hata ile çözümün düzlüğü üzerinde kontrol sağlanır. Bu çalışmada, ε-DVR ikincil problemi, klasik pürüzsüz DVR ikincil probleminin yarısı kadar eniyileme değişkenine sahip olma avantajıyla eşitlik ve eşitsizlik kısıtları altında düzgün olmayan dışbükey parçalı ikinci dereceden problem olarak türetilmiştir. Türetilen bu dışbükey düzgün olmayan ikincil eniyileme problemi, ardışık kayıp fonksiyonu değerleri arasındaki farka ilişkin bir üst sınırın en aza indirilmesine dayanan bir çalışma kümesi seçimi (ÇKS) kullanan verimli bir Ardışık Asgari Eniyileme (AAE) algoritması ile çözülmüştür. Daha önce düzgün olmayan ikincil ε-DVR probleminin AAE algoritması ile çözümünde ÇKS için Karush-Kuhn Tucker (KKT) koşullarını en fazla ihlal eden çiftler alınarak birinci dereceden bilgiler kullanılmıştır. Önerilen ÇKS’de ise ikinci dereceden benzer bilgiler kullanılmaktadır ve bu düzgün olmayan eniyileme problemini çözmek için birinci dereceden emsaline göre üstünlüğü bir dizi gerçek dünya veri kümesi üzerinde elde edilen sonuçlarla gösterilmiştir. Ayrıca, sonuçlar klasik pürüzsüz DVR ile de karşılaştırılmıştır.Item An eigenvalue solution of functionally graded nanobeam with an attached spring mass system(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-10-08) Küpeli, Togay; Çavuş, Yakup Harun; Uzun, Büşra; Yaylı, Mustafa Özgür; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği Bölümü.; 0000-0002-5921-8667; 0000-0002-6607-9650; 0000-0002-7636-7170; 0000-0003-2231-170XNanobeams are now widely used in numerous vibration frequency research. In this study, an eigenvalue problem has used to determine the vibration frequency analysis of the buckyball and spring attached to the end of the nanobeam. The vibration frequencies of the system may be discovered using a single (2x2) matrix in this eigenvalue problem. A mathematical method for analyzing sensors has attached to nanobeams is presented in this paper. The results, which is obtained in this study, has showed a result that has compatible with the flicker frequency studies conducted in the literature, and the results have presented in tables and graphics.Item Bulut destekli medikal nesnelerin interneti tabanlı uzaktan sağlık izleme sistemi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-20) Çalhan, Ali; Cicioğlu, Murtaza; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Bilgisayar Mühendisliği Bölümü.; 0000-0002-5657-7402Nesnelerin interneti kavramı günümüzde kendinden sıkça söz ettiren bir kavram olmakla birlikte yeni nesil heterojen haberleşme ağları olarak ifade edilmektedir. Özellikle sağlık alanı başta olmak üzere, yerleşim, tarım, taşıma, endüstri vb. alanlarında her geçen gün çözümler üretmekte ve bulut teknolojileriyle birlikte anılmaktadır. Sağlık alanında Medikal Nesnelerin İnterneti olarak isimlendirilen Nesnelerin İnterneti farklı tipte sağlık uygulamaları ve cihazların birbirleri ile haberleşmesini ön plana çıkarmaktadır. Çalışmamızda bir bireyin çeşitli fizyolojik ölçümlerinin kablosuz haberleşme ile merkezi bir düğümde toplanması ve bu düğümün bir ağ geçidine verileri göndermesi şeklinde bir senaryo Riverbed Modeler benzetim programında gerçekleştirilmiştir. Ağ geçidi aldığı verileri anlık olarak buluta aktarması ve ardından bir mobil uygulama sayesinde eşzamanlı olarak sağlık personelinin ekranında görüntülenmesini sağlayacak bir altyapı tasarlanmıştır. Bu sayede gerçek zamanlı bir Medikal Nesnelerin İnterneti uygulaması önerilmektedir. Kalp ritmi, kan basıncı, oksijen miktarı, vücut sıcaklığı ve solunum oranı verileri anlık olarak birey ve sağlık personeli arasında paylaşılmış olup özellikle pandemi süreçlerinde kullanılabilecek bir uzaktan sağlık izleme sistemi kurulmuştur.Item Büyükşehir ölçeğinde mahalle bazında tanımlanan kiralık konut alt bölgelerinin çok düzeyli analizi: İstanbul örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-05) Alas, BirolTaşınmaza ait değerler, emsal, maliyet ve gelir yöntemleri kullanılarak belirlenmektedir. Emsal ve gelir yöntemlerinde karşılaştırılabilir satış ve kira bedelleri dikkate alınır. Bu yöntemlerin uygulanabilmesi taşınmaz değerleri veri tabanının olmasına bağlıdır. Bu veri tabanı kullanılarak; taşınmaz değerlerinin bulunması, yıllara göre takip edilmesi ve değer haritalarının yapılması mümkün olabilmektedir. Bu çalışmada; İstanbul büyükşehir alanında, mahalle alt bölgeleri kullanılarak apartman dairesi (konut) kira bedelleri çok düzeyli analiz metoduyla incelenmiştir. Çalışma sonucunda, büyükşehir ölçeğinde konut kira bedellerinin belirlenmesinde, mahallelerin alt bölge olarak kullanılabileceği saptanmıştır. Ayrıca şehir genelinde yapılan bir hedonik regresyon model ile çok düzeyli model sonuçları karşılaştırılmış ve çok düzeyli modelin daha fazla değişkeni analize katmasına karşın hedonik regresyon modeliyle yaklaşık aynı sonuçları verdiği görülmüştür. Bu çalışma mahalle haricinde farklı düzeylerin analize katılmasıyla genişletilebileceği gibi, değer haritalarının oluşturulmasında ve ilerde yapılacak endeks çalışmalarına da altlık olarak katkıda bulunabilecektir.Item Killi zeminlerin sahaya özel doğrusal olmayan davranış analizinin TBDY (2018) ile karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-10-13) Güler, Ersin; Afacan, Kamil B.Deprem bölgelerinde yer alan zeminlerin dinamik yükler altında göstereceği davranış büyük önem taşımaktadır. Deprem anında ana kayadan yüzeye doğru hareket eden dalgalar bulundukları zemin koşullarından etkilenerek değişim göstermektedir. Bu nedenle deprem dalgalarının frekansı ve genliğinde değişimler meydana gelmekte, bazen sönümlemeye uğramakta bazen de büyütme etkisi ile karşılaşmaktadır. Yapıların deprem anında karşılaşacağı ivmelerin önceden belirlenmesi ile deprem bölgelerinde güvenli yapıların yapılması sağlanmaktadır. Yapıların dinamik yükler altında tasarımı için depremin zemin yüzeyindeki özelliklerinin ve buna karşılık zeminin dinamik davranışlarının bilinmesi büyük önem arz etmektedir. Sahaya özel yapılan zemin büyütme analizlerinde bölgenin faylanma yapısının araştırılması gerekmektedir. Bu çalışma, aktif bir deprem bölgesi olan Afyonkarahisar ilinde yapılmıştır. Bölgede yapılan sondaj çalışması sonrasında bölgenin depremselliği göz önüne alınarak on bir adet deprem ivme kayıtları seçilmiş ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018)’e göre sahaya özel ölçeklendirilerek tek boyutlu doğrusal olmayan zemin büyütme analizleri yapılmıştır. Analizlerde DeepSoil programı kullanılarak yüzey tepkisi hesaplanmış ve TBDY 2018’in bölgeye ait önerdiği tepki spektrumları elde edilerek performansı incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre yerel zemin koşullarının yüzey davranışını etkilediği, doğrusal olmayan analizlerde tasarım yönetmeliğinin plato bölgesinin genel olarak belirlenmiş olsa da yüksek periyotlarda sahaya özel analizlerle örtüşmediği görülmüştür.Item Kırpılmış ses işaretlerinin yenilenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-13) Özbek, Mehmet ErdalSes işaretlerinde oluşan bozulmaların ortadan kaldırılması için yenileme işlemi yapılmaktadır. Bu bozulmalardan birisi olan kırpılmış ses işaretlerinin yenileme işleminde, işaretin bozulmamış bölgesindeki işaret parçası aracılığı ile işaretin bozulmaya uğramış bölgesinin özgün durumuna geri getirilmesi amaçlanmaktadır. İşaretin normal olarak verildiği ya da kayıt edildiği zaman ortamından farklı bir ortama dönüştürülmesi ve bu sayede temsil edilmesi için gerekli örnek sayısının azalması seyrek gösterim sayesinde mümkün olmaktadır. Bu çalışmada işaretin ayrık Fourier dönüşümü katsayılarının oluşturduğu seyrek gösterime dayanan bir yenileme yöntemi sunulmaktadır. Önerilen yöntemin başarımının değerlendirilmesi için farklı konuşma ve müzik işaretlerinden oluşan örnekler üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Önerilen yöntemin işaretin daha yüksek oranda kırpılması durumunda karşılaştırılan diğer yöntemlere göre daha iyi işaret gürültü oranı başarımı elde ettiği gösterilmiştir.Item Determination of temperature variabilities and trends in Turkey(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-19) Çelebioğlu, Tuğba; Tayanç, Mete; Oruç, Halil NurullahA comprehensive study has been carried out for Turkey to investigate temperature variabilities and trends in a 50-year period of 1969-2018. Daily temperature data belonging to 174 meteorological stations which was collected from Turkish Meteorological State Service was used in this research. Temporal and spatial variability of temperature have been studied by linear regression, 3-yr moving average and non-parametric Mann-Kendall test. Yearly and seasonally average temperature of each region has been formed from analysis of daily average temperature for this time period. Temperature increase in this recent half century time period is found to be in the Eastern Anatolia Region with a value of 1.74°C/50 years. The regions with the highest seasonal temperature increases are estimated to be the Aegean Region (1.61°C) in autumn, Eastern Anatolia Region (2.37°C) in winter, Eastern Anatolia Region (1.84°C) in spring and Marmara Region in summer (2.79°C). Moreover, yearly temperature trends showed increasing trends at 99% confidence interval in most stations. Increasing trends at 99% confidence interval have been confirmed in most regions from analyzing seasonally and yearly temperature trends.Item BIM-based energy analysis and design tools for leed certification(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-08) Seyis, Senem; Güven, Gürşans; Bayar, BerkantGreen building rating systems (GBRSs) are developed to assist Architecture, Engineering, and Construction (AEC) professionals to measure building performance and fulfill the requirements of sustainable design and construction. Designing high-performance buildings according to GBRSs with the use of Building Information Modeling (BIM)-based energy analysis and design tools promotes sustainable construction, helps reduction of carbon footprint, and overall eases the green building certification process. Although previous studies addressed the use of BIM in LEED (Leadership in Environmental and Energy Design) certification; limited number of studies focused on using BIM-based tools for examining credits and requirements of LEED v4. The objective of this study is to demonstrate in what ways BIM-based energy analysis and design tools can support project teams in pursuit of LEED certification for residential projects. A literature review and case study were conducted, and Autodesk Revit Green Building Studio, eQUEST, EnergyPlus, and IES-VE tools were examined in terms of achieving LEED v4 Building Design and Construction for Multifamily Midrise rating system credits. Results demonstrate that these tools can perform 17 LEED credits. This study determines the pros and cons of these four BIM-based tools in terms of the LEED v4 BD+C MM rating system. This study also contributes to the AEC industry and literature with four decision-making flowcharts that are developed as guidelines for AEC professionals to conduct BIM-based LEED certification processes more effectively.Item Satın alma faaliyetleri için analitik hiyerarşi prosesi yöntemi ile tedarikçi seçimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-10) Sönmez, Volkan; Öney, Gözde TandoğanSatın alma faaliyetleri birçok işletme için oldukça önemlidir. Firmalar hammaddeden başlayarak son ürüne kadar temin ettikleri ürünler için her aşamada tedarikçisine ücret ödemekte ve bu durum mali yükü beraberinde getirmektedir. Günümüzde rekabetin ve doğru ürünü tedarik etmenin oldukça önemli olduğu bilinci ile tedarikçi seçimi önemli bir husus haline gelmiştir. Tedarikçi seçimi, sadece bir alternatif seçimi değil aynı zamanda doğru ürünün, doğru zamanda ve istenilen kalitede de tedarik edilmesi demektir. Bu çalışma kapsamında, mekanik malzeme alımlarında en uygun tedarikçinin seçimine odaklanılmıştır. Geçmiş dönemlerde satın alınan malzemeler incelenmiş ve çok talep edilen malzemeler için, en uygun tedarikçinin seçimi amacıyla, önemli olan kriterler belirlenmiştir. Bu malzemelerin tedarikini sağlamak amacıyla Analitik Hiyerarşi Prosesi kullanılarak tedarikçi seçim uygulaması yapılmıştır. Uygulama içerisinde en çok alınan malzemeler için mevcut beş tedarikçi, kriterlere göre ağırlıklandırılmış ve en uygun tedarikçinin belirlenmesine çalışılmıştır. Ağırlıklandırma yapılırken satın alma faaliyetlerinde operasyonel işlem yapan satın alma profesyonellerine anketler uygulanmış ve anketler neticesinde ikili karşılaştırma matrisleri oluşturulmuştur. Tedarikçilerin kriterlere göre değerlendirilmesi sonucunda tedarikçi sıralaması AHP uygulanarak elde edilmiş ve ayrıntılar sunulmuştur. Çalışma, birden çok anketin değerlendirilmesinde kullanılabilecek alternatif metotları tartışarak sonuçlandırılmıştır.Item Turizm sektöründe yönetici seçimine yönelik çok kriterli bir yaklaşım(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-10-08) Baki, RahmiBir işletmeninin etkin bir biçimde yönetilebilmesi, yönetici olarak istihdam edilen personelin işe uygun özelliklere sahip olmasıyla mümkündür. Rekabetin yoğun olduğu ve koşulların sürekli değiştiği turizm sektöründe yönetici pozisyonundaki kişilerin sahip olması gereken niteliklerin bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, turizm endüstrisinde yöneticilerin başarısı için önemli olan özelliklerin belirlenmesi ve aday değerlendirme sürecinin bu doğrultuda gerçekleşmesidir. Bu amaç doğrultusunda literatürde konu ile ilgili yapılan çalışmalar incelenip sekiz kriter tespit edilmiş ve bu kriterler alanlarında uzman beş karar verici tarafından değerlendirilmiştir. Yönetici pozisyonu için başvuran altı aday bu kriterlere göre sıralanmıştır. Bunun için öncelikle SWARA tekniği kullanılarak kriterlerin ağırlıkları belirlenmiş, ardından bulanık VIKOR tekniği ile adaylar sıralanmıştır. Araştırmanın sonucunda önem derecelerine göre kriterler; problem çözme ve karar verme, liderlik ve iletişim becerileri, kriz yönetimi, hedef belirleme, özgüven, özgünlük ve yaratıcılık, etik değerler ve yenilikçi hizmetler şeklinde sıralanır. Çalışmanın bulguları, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelere, geleceğin turizm yöneticisi olmayı hedefleyen öğrencilere, akademisyenlere ve eğitim kurumlarına yararlı bilgiler sağlayacaktır.Item Çok parçalı basınç çubuklarının jaya algoritması ile optimum ağırlık tasarımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-12) Hiçyılmaz, MuratMetasezgisel optimizasyon yöntemleri 1990'lı yıllardan beri mühendislik problemlerini çözmek için kullanılmaktadır. Sadece bir fazı olan ve probleme özgü bir kontrol parametresi gerektirmeyen Jaya algoritması, çelik yapıların tasarımında oldukça etkili bir metasezgisel yöntemdir. Bu çalışmanın amacı, eksenel kuvvet ve eğilme momenti altındaki çok parçalı basınç çubuklarının ağırlık bakımından optimum tasarımında Jaya algoritmasının kullanılabilirliğini değerlendirmektir. Bununla birlikte, farklı tür ve ebatlardaki profil ve ara bağlantı tiplerinin optimum tasarım üzerindeki etkileri de incelenmiştir. Bu amaçla, kafes örgü elemanı ya da bağ levhaları ile birbirine bağlanan dört farklı tipte çok parçalı basınç çubuğu modeli oluşturulmuştur. Kolon elemanları olarak geniş başlıklı H profiller ve U profiller, kafes örgü elemanı olarak ise eşit kollu korniyerler kullanılmıştır. Kullanılan bu elemanlar sıcak haddelenmiş Avrupa enkesitleri arasından seçilmiştir. Kolon enkesiti ve ara mesafesi, kafes örgü elemanı ve bağ levhalarının enkesit özellikleri ve yerleşimleri ana tasarım değişkenleri olarak kullanılmıştır. Elde edilen nümerik sonuçlar değerlendirildiğinde, Jaya algoritmasının çok parçalı basınç çubuklarının optimum ağırlık tasarımında kullanılabilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Kurbağa baldırının izometrik kasılmasında aponevroz ve lif yöneliminin kuvvet ve sayısal kararlık üzerindeki etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-31) Okyar, Ali Fethi; Taşdemir, Şükrü FurkanBu çalışmada, kurbağa gastrocnemius (plantaris longus olarak da bilinmektedir) kasının sayısal modelini oluşturarak sonlu elemanlar yöntemi (SEY) ile kasılma davranışı incelenmiştir. Bu amaçla sonlu elemanlar yöntemi ile çalışan bir fiziksel gerçeklik benzetim senaryosu oluşturulmuştur. Bu senaryo dahilinde, çapraz-bağ kinetik modelini dağıtık-moment yaklaşımını kullanarak çözen sonlu elemanlar yöntemi ile oluşturulmuş kas modeli, kas üzerinde ince bir zar şeklinde bulunan aponevroz örtüsünün açısal yerleşiminin, kasılma sonucunda oluşan toplam çekme kuvveti üzerindeki etkisini incelemek üzere kullanılmıştır. Bununla birlikte, kas modelinde lif yöneliminin etkisinin incelenmesi amacıyla yönelim eksenel (sabit eksen yönünde) ve fusiform (kas geometrisini takip eden) olarak iki tipte örneklenerek üretilen çekme kuvveti ve yakınsama üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. Ayrıca, elde edilen veriler, gerçek bir kurbağa kasından laboratuvar ortamında elde edilmiş verilerle karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, aponevroz örtüsünün şeklinin ve lif yöneliminin kas modeli üzerinde üretilen çekme kuvveti ve yakınsama özellikleri bakımından ayırt edici ve önemli etkileri olduğu deneyimlenmiş, kullanılan modelin 3 boyutlu kas modellemesine uygun olabileceği görülmüştür.Item Kısa süreli güç kalitesi bozulmalarının dalgacık analizi ve rastgele orman yöntemi ile sınıflandırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-13) Ercire, Mustafa; Ünsal, AbdurrahmanElektrik güç sisteminde kalite kavramı giderek artan bir öneme sahiptir. Güç kalitesi bozulmaları (GKB), bir güç sisteminin akım, gerilim ve frekansında meydana gelen bozulmaları kapsar. GKB içinde, kısa süreli RMS değişimleri ile süreksiz olaylar en yüksek orana sahiptir. Bu bozulmaların doğru tespit edilmesi önemlidir. Bu çalışmada matematiksel olarak modellenen kısa süreli RMS değişimleri ve süreksiz olaylar Rastgele Orman (RO) sınıflandırıcısı ile sınıflandırılmıştır. Öznitelik vektörü Ayrık Dalgacık Dönüşümü (ADD) ile oluşturulmuştur. ADD katsayılarının enerji, kayıklık ve basıklık değerlerinden oluşturulan öznitelik vektörü RO sınıflandırıcısına uygulanmıştır. ADD’nin sınıflandırma başarımına etkisi farklı ayrışım seviyeleri ile analiz edilmiştir. Güç sistemlerinde farklı seviyelerde var olan gürültünün sınıflandırma başarımına etkisi de analiz edilmiştir. RO sınıflandırıcısının farklı ADD seviyelerinde ve farklı gürültü düzeylerinde performansı değerlendirilmiştir. Gürültü içeren bozulmalarda doğruluk, 50 dB gürültü içeren olaylarda %99,8 oranında, 40 dB gürültü içeren olaylarda %99,4 oranında, 30 dB gürültü içeren olaylarda da %98,5 oranında elde edilmiştir. Gürültü düzeyinin 50 dB, 40 dB ve 30 dB olarak birlikte değerlendirildiği bozulmalarda doğruluk oranı %99,6 olarak elde edilmiştir. Sonuçlar kısa vadeli RMS değişimlerinin ve süreksiz olayların RO sınıflandırıcı ile yüksek doğruluk oranıyla ile sınıflandırıldığını göstermektedir.