2003 Cilt 3 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15658
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Türkiye’de arılar ve tozlaşma sorunu(Uludağ Üniversitesi, 2003) Özberk, HikmetBalarısı dünyada olduğu kadar Türkiye’de de tarım ürünlerinde en önemli tozlayıcıdır. Tarımda gelişmiş ülkeler balarısını modern tarımın önemli bir unsuru olarak kabul etmektedirler. Bu ülkelerde arı kolonilerinin % 50’den fazlası kültür bitkilerinin tozlaşmasında kullanılmak amacıyla kiralanmaktadırlar. Türkiye’de de bu durumun uygulanmaya konması tarım ürünlerinde nicelik ve niteliği artıracağı gibi arıcılığın da gelişmesine olanak sağlayacaktır. Bunun için bitkisel üretim yapan yetiştiricilere bakanlık kontrollü tozlaşma kredisi verilerek yetiştiricilerin arı kolonisi kiralamaları teşvik edilebilir.Item Bazı saf ve melez bal arısı genotiplerinin (apis mellifera l.) farklı mevsimlerdeki hırçınlık davranışlarının belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Akyol, Ethem; Yeninar, Halil; Kaftanoğlu, Osman; Özkök, DuranBu çalışma bal arısı kolonilerinde ırkın, melez veya saf olmanın ve mevsimin hırçınlık (sokma eğilimi) davranışına etkilerini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada siyah renge boyanmış yaklaşık 5 cm çapındaki tenis-kortu topları bir ipe bağlanarak kovan giriş deliği önünde 60 sn. süre ile bir sarkaç gibi sallandırılarak bu süre sonunda üzerlerindeki iğne sayısı hırçınlığın belirlenmesinde kullanılmıştır. Bu işlem her gruptan 5 kolonide Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında birer gün ve saat 930, 1300 ve 1530’da olmak üzere günde üç defa tekrarlanmıştır. Araştırma sonuçlarını değerlendirmek amacıyla yapılan istatistik analizler sonucuna göre genotipler ve dönemler arasındaki farklılıklar önemli (P<0.01) bulunmuştur. Genotiplerden saf Kafkas (Apis mellifera caucasica) grubu (KxK) 3.73±0.77 adet ortalama iğne sayısı ile en uysal grubu oluştururken Kafkas ana Muğla babaya sahip melez koloni bireyleri (KxM) ortalama 7.73±0.80 adet iğne sayısı ile 2. grupta yer almış, saf Muğla (MxM) genotipi ortalama 15.00±1.33 adet iğne sayısı ile 3. grupta yer almış ve Muğla ana Kafkas babaya sahip koloniler (MxK) ise 19.9±2.12 adet iğne sayısı ile en hırçın grubu oluşturmuştur. Dönemler arasında, iğne sayıları ve ilk iğneleme için geçen süreler arasındaki farklılıklar da önemli (P<0. 01) bulunmuş, tüm genotipler nektar ve polen kaynaklarının bol olduğu Temmuz ve Ağustos dönemlerinde daha geç iğnelemeye başlamışlar ve daha az sayıda iğneleme eğiliminde bulunmuşlardır.Item Propolis ekstraktının bitki patojeni funguslara karşı antifungal aktivitesi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Kurt, Şener; Şahinler, NurayPropolis etanol ekstraktının (PEE) 7 farklı konsantrasyonunun (0.0, 0.03, 0.06, 0.25, 0.5, ve 1 ppm) Verticillium dahliae Kleb., Fulvia fulva (Cooke) Cif., ve Penicillium digitatum Sacc. ’a karşı antifungal etkileri in vitro koşullarda araştırılmıştır. Propolis, farklı konsantrasyonlarda PDA besi ortamına karıştırılmış veya tekli olarak kullanılmıştır. Deneme sonucunda, PEE’nin artan konsantrasyonlarında, denemeye alınan fungusların miselyal gelişiminde azalma ortaya çıktığı belirlenmiştir. Propolisin V. dahliae üzerine etkinliği 1.0 ve 0.5 ppm konsantrasyonlarında sırasıyla % 84.8 ve % 83.3 olurken 0.06 ve 0.03 ppm’de % 2.1 ve % 33.9 olarak saptanmıştır. Propolis ekstraktı, en yüksek konsantrasyonda Fulvia fulva’ya karşı % 80.1 oranında etkili bulunmuştur. Propolisin en düşük konsantrasyonu (0.03 ppm), % 19.3 oranında etkisiz olmuştur. Propolisin etanol ekstraktının P. digitatum üzerine etkisi, 1. 0 ppm ve 0. 5 ppm konsantrasyonlarında sırasıyla % 86.2 ve % 79.3 olarak saptanmıştır.Item Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden sağlanan polen ve propolis ekstraktlarının antifungal etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Özcan, Musa; Ceylan, Ali; Ünver, Ahmet; Yetişir, RamazanAlternaria alternata ve Fusarium oxysporium f. sp. melonis’in misel gelişimi üzerine farklı bölgelerden sağlanmış polen ve propolisin % 2 ve 5 konsantrasyonlarındaki metanol ekstraktlarının inhibitör etkileri araştırılmıştır. Genel olarak her iki ekstraktın % 2’lik konsantrasyonu fungus gelişmesine en az etkili olmuştur. Fakat, F. oxysporium ve A. alternata’nın gelişmesi üzerine propolis ekstraktlarının her iki konsantrasyonu polen ekstraktlarına göre daha çok etkili olmuştur (P<0,01). F. Oxysporium, propolis ekstraktlarına karşı A. alternaria’dan çok daha hassas olmuştur. Test edilen polen ekstraktlarının hiçbiri denemede kullanılan fungusların misel gelişmesini tamamen engellememiştir. Polen ekstraktlarının her iki konsantrasyonu A. alternata ve F. oxysporium’a karşı % 50’den daha az etkili olmuştur. Bununla birlikte F. oxysporium’un misel gelişmesi üzerine Alanya ve Beyşehir propolis ekstraktlarının her iki konsantrasyonları inkübasyonun 7. gününe kadar % 100 etkili olmuştur (P<0,01). Alanya ve Beyşehir polen ekstraktlarının % 2 seviyesi inkübasyonun 7. gününe kadar F. oxysporium’un misel gelişmesini tamamen stimule etmiştir. F. oxysporium’a karşı propolis ekstraktlarının her iki konsantrasyonları % 50’den daha fazla etkili olmuştur. Sonuç olarak propolis ekstraktlarının daha yüksek konsantrasyonlarının iyi bir antifungal madde olarak kullanılması mümkündür.Item Antimicrobial analysis of propolis samples from different regions in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2003) Silici, Sibel; Kaftanoğlu, OsmanPropolis (bee glue) is a resinous material which honey bees make by collecting material (A. mellifera L.) from plants and mixing it with beeswax. Propolis is used to reduce the entry of air into the hive and to enforce the thin sides of the frame. Propolis is used in folk medicine, apitherapy, cosmetics and the pharmaceutical industry for varies purposes because of reported antibacterial, antiviral and antifungal properties and anti-inflammatory properties. In this research the antibacterial activity of propolis collected from the different regions of Turkey is investigated. Antibacterial activity was assayed using S. aureus and E. coli. All of the propolis samples exhibited activity against S. aureus while the antibacterial activity against E. coli was found to be weaker.