2023 Cilt 28 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/32900
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Developing a low cost electronic nose for spoilage analysis of ground beef(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-02-11) Kızıl, Kemal Eren; Özalp, SimgeA low-cost, easy-to-use e-nose is developed to detect the spoilage of ground meat. E-nose consists of hardware, software and data processing components. The main elements of hardware component are gas sensors sensitive to hydrogen sulfide (H2S) and ammonia (NH3). Using MIT App Inventor 2 an Android application is developed to run the hardware component, retrieve the data, preprocess and send it to Google Sheets. Classification model is developed, and data management is carried out in Google Colab and Google Script. Logistic regression method is used to develop classification models from the collected signals. The model classified the samples as "spoiled" and "fresh" based on the gas concentrations. The Nessler solution is used to determine the actual spoilage state. Ground beef samples stored in the refrigerator and at room temperature are used to obtain spoiled and fresh samples to develop a logistic regression model. A total of 36 samples are used to develop model. Another set of 24 samples is used to test model and prototype device performance. It is observed that all samples used in the testing phase were classified correctly. The cost of the system has been determined as approximately $100 considering January 2021 exchange rates.Item Çinko nikel alaşım kaplama atıksularının kimyasal arıtabilirliğinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-17) Kılıç, Melike Yalılı; Kumbasar, Pınar; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-7050-6742; 0000-0002-2639-6205Çeliğin galvanizlenmesi, çelik yüzeyini korozyondan korumak için uzun yıllardır uygulanan önemli bir endüstriyel işlemdir. Çinko-nikel alaşım kaplama, diğer çinko alaşım kaplama teknolojilerine kıyasla daha iyi mekanik özelliklere, daha yüksek korozyon direncine sahip olduğundan birçok endüstride yaygın olarak tercih edilmektedir. Ağır metal kaplama endüstrisi proseslerinde kullanılan çeşitli kimyasallar ve hammaddeler sonucunda bu endüstriden kaynaklanan atıksular ciddi bir çevre sorunu yaratmaktadır. Bu sebeple ağır metal kaplama endüstrisinden kaynaklanan atıksularda çevre üzerinde toksik etkiye sahip olduğu bilinen kirleticiler deşarj limitleriyle sınırlandırılmıştır. Atıksularda ağır metallerin kontrolüne yönelik artan talep, daha etkili ve daha ekonomik arıtma yöntemlerinin araştırılmasına yol açmıştır. Bu çalışmada, Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi içerisinde faaliyet gösteren tesise ait, çinko-nikel kaplama atıksularının Diplexin Zn-07 koagülantı ile arıtılabilirliği incelenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda atıksuyun pH’ı %48’lik NaOH ile 8,51 değerine getirildiğinde, 0,14 mL Diplexin Zn-07 koagülantının dozlanmasıyla %98,65 çinko giderme verimi, %99,33 nikel giderme verimi elde edilmiştir. 1 m3 atıksuyun arıtılması için kullanılan kimyasalların maliyeti 1,83 Euro olarak hesaplanmıştır.Item Farklı sınır şartları ve farklı tabaklanma açıları için tabakalı kompozit balpeteği sandviç plağın serbest titreşim frekanslarının karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-02) Jalali, Mohammad Bilal; Doğan, Ali; Atıf 4.0 UluslararasıTabakalı kompozit sandviç elemanlar, inşaat, otomotiv, havacılık ve denizcilik gibi birçok sektörde yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yüksek mukavemet/ağırlık oranı, aşındırıcı olmayan, iyi yüzey vb gibi avantajlı özelliklere sahip olmalarından dolayı bu malzemelerin kullanımı yoğun olarak tercih edilmekte ve bu malzemelerle ilgili yapılan çalışmalar günden güne artmaktadır. Bu çalışmada, tabakalı kompozit sandviç plağın modal analizi yapılmıştır. Analizlerde, sonlu elemanlar modeli, ANSYS ve ABAQUS programları kullanılarak oluşturulmuştur. Tabakalı kompozit sandviç plağın çeşitli tabakalanma durumlarında serbest titreşim analizleri yapılarak doğal frekanslar elde edilmiştir. Elyaf açılarının, tabaka dizilim sırasının ve sınır koşullarının tabakalı kompozit balpeteği sandviç plağın doğal frekansları ve mod şekilleri üzerinde etkili olduğu görülmektedir.Item Yazılım işletmeleri ve pazarlama sorunları üzerine bir araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-16) Özdemir, Gülsen Alkaç; Özdemir, Erkan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Ali Osman Sönmez Kampüsü; 0000-0002-5301-9501; 0000-0003-0903-7638Yazılım sektörü, hızla gelişen teknoloji çevresinde işletmelerin yoğun rekabet yaşadığı ve müşterilerin istek ve ihtiyaçlarının da sürekli değiştiği bir sektördür. Bu sektördeki işletmelerin pazarlama açısından istenilen seviyede olmadığı ve sorunlar yaşadığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı yazılım sektöründeki işletmelerin pazarlama sorunlarını belirleyerek, çözüme yönelik olarak bu sorunları öncelik sırasına koymaktır. Bu amaçla öncelikle yazılım işletmelerinin pazarlama konusundaki sorun alanları belirlenmiş, sonrasında da öncelikleri tespit etmek amacıyla Analitik Hiyerarşi Süreci uygulanmıştır. Analiz sonucunda yazılım işletmelerinin pazarlama karması olarak ifade edilen dört değişkenden özellikle fiyat konusunda sorun yaşadıkları bulunmuştur. Pazarlama karmasının alt kriterleri bazında ise en önemli pazarlama sorununun fiyat pazarlığı olduğu bulunmuştur. Önem sırasına göre diğer sorunlar ise satış, satış sonrası hizmetler, markalaşma, fiyat belirleme alanlarındaki sorunlardır. Yazılım işletmeleri pazarlama alanındaki sorunları önem derecesine göre çözdükçe özellikle küresel rekabette de başarılı olabileceklerdir.Item NOMA tabanlı bilişsel radyo sistemlerinde sinir ağı yöntemleri ile ergodik kapasite tahmini ve başarım analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-01-24) Namdar, Mustafa; Güney, Abdulkadir; Bardak, Fatma Kebire; Başgümüş, Arif; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0611-3220Bu çalışmada, bilişsel radyo (BR) tabanlı dikgen olmayan çoklu erişim tekniği (NOMA) kullanılarak, yakın kullanıcıya ait toplam ergodik kapasite değerinin, önerilen ileri beslemeli geri yayılımlı yapay sinir ağı (YSA) ve doğrusal olmayan dışsal girdili otoregresif ağ (Nonlinear Autoregressive Network with Exogenous Inputs, NARX) modeli ile farklı eğitim algoritmaları yoluyla yüksek doğruluk oranında ve hızlı eğitim sürelerinde tahmin edilmesi amaçlanmıştır. Sinir ağında kullanılan veri seti, üstel sönümleme kanalı karakteristiği ile modellenen BR-NOMA sistem modelinden elde edilmiştir. Denetimli öğrenme yöntemi kullanılarak tasarlanan YSA’ya girdi ve çıktı verileri öğretilerek yakın kullanıcıya ait ergodik kapasite tahmini yapılmıştır. YSA ve NARX sinir ağları başarımı değerlendirilirken eğitim süresi, iterasyon sayısı, ağın doygunluğa ulaşmaması durumları göz önünde bulundurulmuştur. Yakın kullanıcıya ait gerçek ergodik kapasite değeri ile ileri beslemeli geri yayılımlı YSA ve NARX ağlarının tahmin etmiş olduğu değerler karşılaştırılmıştır. Önerilen sinir ağlarının Levenberg-Marquardt, Bayesian ve Scaled-Conjugate eğitim algoritmaları altındaki performans analizi, hatanın minimuma ulaştığı epok değer grafiği, hata histogram analizi ve eğitim durum analizi açılarından incelenmiştir.Item Sakarya ili içme suyu borularının sismik hasar görebiliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-01-22) Şahvelet, Muhammed Nedim; Doğan, Emrah1999 Marmara depremi sonrası Sakarya ili içme suyu şebekelerinin bir kısmında ciddi hasarlar oluşmuş, kanalizasyon şebekelerinin ise neredeyse tamamı hizmet veremez duruma gelmiştir. Bu çalışmada, Sakarya ili altyapı sistemlerinden içme suyu temin ve dağıtım şebekelerinin büyük bir bölümünü oluşturan gömülü boruların sismik tehlikeler karşısındaki hasar görebilirlikleri, Hazards US (HAZUS) metodu ile analiz edilmiştir. Gömülü boruların olası depremlere karşı hasar görebilirliklerinin analizinde kullanılan en büyük yer hızı, klasik olasılıksal deprem tehlike analizi yardımıyla belirlenmiştir. Hasar görebilirlik analizlerinde kullanılan zemin sınıfları, il genelinde 2044 adet noktadan alınan sismik veriler yardımıyla hesaplanmıştır. Sakarya ili içme suyu boru envanteri oluşturulup tüm borulara coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla hasar görebilirlik parametreleri tanımlanmıştır. Analizler sonucunda tüm borular için hasar görebilirliği ifade eden hasar onarım oranları elde edilmiş ve borular hasar onarım oranlarına göre sınıflandırılmıştır.Item Çok ölçekli malzeme modellemesi ile kısa elyaf takviyeli kompozitlerin yapısal analizi: Araç pedalı örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-01-16) Dursun, Sevil; Kaya, Necmettin; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-8297-0777Lif takviyeli plastik malzemeler ürün hafifletme çalışmalarında kullanılan kompozit malzemelerdendir. Anizotropik yapıda olan bu malzemelerin enjeksiyon prosesinde, akışa bağlı olarak lifler farklı yönlerde dağılabilmektedir. Bu malzemelerden imal edilen ürünlerin sonlu elemanlar modellemelerinde lif yönlerinin proses ortamından transfer edilerek tanımlanması analizin doğruluğunu artırmaktadır. Bu çalışmada, enjeksiyon kalıplama ile üretilen kısa lif takviyeli plastikten elde edilen araç pedalının sonlu elemanlar modeli oluşturularak yapısal analizi, lif oryantasyon verileri de modellemeye dahil edilerek gerçekleştirildi. Lif oryantasyon verileri, enjeksiyon simülasyonu sonucunda elde edildi ve anizotropinin de dahil edildiği çok ölçekli malzeme modelinde kullanıldı. %30 cam lif katkılı poliamid malzeme kullanılarak üretilen pedal sonuçları, takviyesiz plastik malzeme ve çelik malzeme kullanılarak üretilen pedal verileri ile karşılaştırıldı. Çelik pedala kıyasla takviyeli plastik malzemeden elde edilen pedalın yer değiştirme sonuçlarında %2.5 oranında artış, gerilme değerlerinde ise %7 oranında artış görülür. Takviyeli plastiğin 294 MPa olan akma gerilmesi referans alındığında bu artışın kısıt değerlerin altında kaldığı sonucuna varılır. Ayrıca çelik malzemeye kıyasla %20 oranında daha hafif pedal elde edilir.Item Turizm sektöründe ekolojik yaklaşımlar ve yeşil pazarlama uygulamaları: Bursa Mövenpick Oteli(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-02-20) Öncel, Mert; Şanlı, Gizem Eker; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-3677-9928; 0000-0002-7175-2942Çevreyi korumaya yönelik otel yönetimi uygulamaları, konaklama yapılan işletmelerin hem enerji konusunda tasarruf sağlamasına hem de çevreye bırakılmış olan atıkların sayısının azaltımasına destek olmaktadır. Otellerdeki ekolojik ve çevreci uygulamalar turizm konusunda sürdürülebilirlik şartlarının yerine getirilmesinde önemli bir role sahiptir. Sunulan çalışma bir örnek olay incelemesidir. Bu kapsamda, Bursa Mövenpick Otel’de gerçekleştirilen ekolojik ve çevreye duyarlı turizm faaliyetleri incelenmiş ve değerlendirmeler yapılmıştır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formu ile gözlem ve doküman incelemesi yardımıyla toparlanmıştır. Oteldeki geri dönüşüm, ısıl konfor, suyun geri dönüşümü ve enerji kontrolü ile ilgili uygulamalar değerlendirildiğinde, Otelin çevresel duyarlılığa önem verdiği, yeşil pazarlama ile ilgili gelişmeleri takip ettiği ve sürdürülebilir turizmin gerekliliklerini yerine getirmek için kayda değer çalışmalar yaptığı kanaatine varılmıştır. Yeşil ve doğa dostu oteller, çevreyi korumayı amaçlayan sürdürülebilir turizme yönelik uygulamalardır. Mövenpick Otel’deki incelemelerden sonra turizm işletmelerinde enerji tasarrufunun ve doğaya bırakılan atıkların azaltılmasındaki ekolojik yaklaşımın önemi daha iyi anlaşılmıştır.Item Gamma ray effect on Op-Amp 741 and timer 555 IC(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-30) Tekgül, Esra Kendir; Yaltkaya, ŞerafettinThe commercial used the 555 single timer and the 741 operational amplifiers (op-amp) were investigated under the gamma-ray radiation of the Co-60 source. The maximum total doses were used 2 kGy and 4 kGy to irradiate. The abnormal behavior in the 555 single timer circuit frequency was observed, which decreased from 202 to 195 Hz at 744 Gy gamma-ray radiations. In the results of 741 opamp circuit, the amplitude signal of the 741 op-amp shows a maximum value of -0.054 dB at 4 kGy gamma dose and its slew rate decreases from 4 to 0.65 V/µs. The 555 single timer has two pn junctions and these cause that the 555 single timer is easily affected by the gamma radiation. Consequently, the integrated circuits must be tested to determine their resistance limits in the radiation environments.Item The effect of mesa dimensions on mems diaphragms for fabry-perot interferometerbased fiber optic sensors(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-02-13) Atıf 4.0 Uluslararası; Durmaz, Ahmet; Hayber, Şekip Esat; Aydemir, Umut; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği; 0000-0002-8928-2563; 0000-0003-0062-3817; 0000-0001-5396-4610In this study, the effects of mesa dimensions on sensor response in diaphragm-based FabryPerot fiber optic sensors (FOSs) were investigated in detail. Mesa diaphragms, also called centerembossed diaphragms, have been discussed sufficiently in the literature, but the effect of mesa thickness on sensor performance has not been discussed in detail. Moreover, there is no precise analytical solution for such diaphragms. For this reason, diaphragms with different thicknesses and radii were selected, and the deflection and frequency responses of the diaphragm according to the applied acoustic pressure were analyzed using the ANSYS software, depending on whether the mesa is thinner or thicker than the diaphragm. If the thickness of the mesa is smaller than the thickness of the diaphragm, the center deflection changes drastically. However, if the thickness of the mesa is two times greater than the thickness of the diaphragm, there is no significant change in the deflection results. Similarly, if the mesa thickness is thinner than the diaphragm, the sensor’s frequency response changes drastically with increasing mesa radius. In cases where the mesa thickness is larger than the diaphragm thickness, the frequency response changes less. According to the results, mesa dimensions should be considered when designing a mesa diaphragm-based Fabry-Perot FOS.Item Güçlendirilmiş gradyan minimizasyonu kullanarak medikal görüntülerde gürültü arındırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-01-11) Ertaş, MetinMedikal görüntüler doğası gereği farklı gürültü tipleri ve seviyelerine maruz kalmaktadır. Medikal görüntülerin oluşturulmasında kullanılan rekonstrüksiyon algoritmalarının temel am0acı, oluşan bu gürültünün giderilmesi ve çözünürlüğün arttırılması için en verimli yöntemlerin kullanılmasıdır. Bu yöntemler kullanılırken filtreleme, düzenleyiciler ve gürültü giderici operatörler kullanıp gürültünün arındırılması amaçlanmaktadır. Sıkıştırılmış algılamanın medikal görüntülemede aktif olarak kullanılmaya başlanmasından sonra, görüntüyü daha seyrek forma dönüştüren toplam değişinti (TD) en küçüklemesi ile görüntü üzerindeki gürültü azaltılarak ufak detayların ve kenarların daha net biçimde korunması sağlanmıştır. Lokal bir gradyan operatörü olan toplam değişinti algoritması bu çalışmada kısmi gradyan yönlerinde kullanılan komşuluk seviyesi arttırılarak daha güçlü bir gürültü giderici olarak yeniden tasarlanmıştır. Çalışma kapsamında, tasarlanan bu yeni güçlendirilmiş gradyan minimizasyonunun medikal görüntülerde mevcut farklı Gauss, Poisson ve Gauss+Poisson gürültü seviyeleri üzerinde gürültü arındırma başarısı klasik TD ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlar pik sinyal-gürültü oranı, yapısal benzerlik ve kontrast-gürültü oranı metrikleri ve görsel analiz kullanılarak karşılaştırılmış ve önerilen yeni güçlendirilmiş gradyan minimizasyonu yönteminin mevcut klasik TD algoritmasından daha iyi gürültü arındırma potansiyeline sahip olduğu gösterilmiştir.Item Detection of alzheimer's disease from electroencephalography (EEG) signals using multitaper and ensemble learning methods(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-02-28) Göker, HanifeAlzheimer's disease is a complex brain disease and is also the most common form of dementia that leads to impaired social and intellectual abilities. The disease only manifests itself with a simple forgetfulness, as the disease progresses, the patient forgets the recent events, cannot recognize his family members and close environment, and becomes in need of care in the last stage. Early detection is therefore crucial for medical intervention to prevent brain injury and prolong everyday functioning. In this study is aimed to detection of Alzheimer’s disease from EEG signals using the multitaper and ensemble learning methods. The dataset comprises of 24 healthy people and 24 Alzheimer's patients' EEG signals. 49 features were extracted by calculating the power spectral density (PSD) of the frequencies of the EEG signals between 1-49 Hz using the multitaper method. Then, the performances of AdaboostM1, Total Boost, Gentle Boost, Logit Boost, Robust Boost, and Bagging ensemble learning algorithms were compared. As a result of experiments, the Logit Boost algorithm has the highest performance. The algorithm has achieved a promising performance of 93.04% accuracy, 93.09% f1-score, 92.75% sensitivity, 93.43% precision, and 93.33% specificity.Item Karbondioksit tutucu olarak kullanılan karbon nanotüpler için en uygun modifikasyon türünün belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-13) Yapıcı, Ece; Akgün, Hasret; Özkan, Aysun; Günkaya, Zerrin; Banar, Müfideİklim değişikliğinin en önemli sebeplerinden birisi olan karbondioksit (CO2) emisyonlarının birincil kaynağı, enerji üretiminde kullanılan fosil yakıtlardır. Yanma sonrası oluşan CO2 emisyonlarını azaltmak için, adsorpsiyon prosesinin ve bu proseste özellikle karbon bazlı adsorbanların kullanımının oldukça etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bunlardan birisi olan karbon nanotüplerin, adsorpsiyon kapasitesini artırmak için farklı modifikasyonları kullanılmaktadır. Ancak, en uygun modifikasyon türüne karar verirken sadece adsorpsiyon kapasitesi yeterli olmamakta, pek çok teknik kriterin yanında maliyetler de gündeme gelmektedir. Bu nedenle bu çalışmada, çok duvarlı karbon nanotüplerin polietilenimin (PEI), tetraetilenpentamin (TEPA), 3-aminopropiltrieoksilan (APTS) ve pürin takviyeli PEI olmak üzere dört farklı modifikasyonu ele alınmış ve en uygun modifikasyon türünü belirlemek için de çok kriterli karar verme (MCDM) teknikleri kullanılmıştır. Ele alınan kriterler (ön işlem maliyeti, modifikasyon malzemesi maliyeti, enerji ihtiyacı, adsorpsiyon kapasitesi, toplam döngü, adsorpsiyon kapasitesinin düşmesi, desorpsiyon sıcaklığı ve desorpsiyon süresi) SMART (Simple Multi-Attribute Rating Technique) ve CRITIC (Criteria Importance Through Intercritera Correlation) yöntemleri ile ağırlıklandırılmıştır. Modifikasyon alternatifleri, her iki yöntemden elde edilen ağırlıklandırma sonuçlarıyla COPRAS (Complex Proportional Assessment) yöntemi kullanılarak karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda, dört farklı karbon nanotüp modifikasyonu içinden en uygun seçeneğin pürin takviyeli PEI olduğu belirlenmiştir.Item A MAP/PH/1 production inventory model(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-11) Özkar, ŞerifeIn this study, a production inventory model with phase type service times where customers join the system occur according to a Markovian arrival process is discussed. When the inventory level is positive, if an arriving customer finds the server idle gets into service immediately. Served customer leaves the system and the on-hand inventory is decreased one unit of item at service completion epoch. Otherwise, the customer enters into a waiting space (queue) of infinite capacity and waits for get served. The production facility produces items according to an (𝑠𝑠, 𝑆𝑆) policy. The production is switched on when the inventory level depletes to 𝑠𝑠 and the production remains on until the inventory level reaches to the maximum level 𝑆𝑆. Once the inventory level becomes 𝑆𝑆, the production process is switched off. Applying the matrix-geometric method, we carry out the steady-state analysis of the production inventory model and perform a few illustrative numerical examples includes the effect of parameters on the system performance measures and an optimization study for the inventory policy.Item Effect of cavitation process on thermal comfort properties of denim fabrics(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-29) Özkan, Esra Taştan; Kaplangiray, Binnaz Meriç; 0000-0002-1296-9092The process, which is defined as ultrasonic treatment or cavitation, ensures that the dirt is removed from the surfaces without damaging the fabric surface. There are studies on the ultrasonic washing processes of denim fabrics in the literature, but there is no study on the effect of the cavitation process on the thermal comfort of denim fabrics. For this purpose, denim fabrics were treated at three different times, 15, 30, and 45 minutes, and at two different frequencies 8khz and 16khz in the ultrasonic homogenizer test device. It was observed that the applied cavitation process reduces the air permeability, thermal conductivity, and thermal absorptivity values. On the other hand, the cavitation process increased the water vapour permeability value by cleaning the materials such as dirt and oil on the surface. It can be concluded that the applied cavitation process provides comfort by enabling quick throwing of the sweat to the outer surface, provides less heat conduction from the fabric, and the denim fabric felt warmer after the cavitation process.Item Kamu kurumu çalışanlarının su kullanım alışkanlıkları Bursa ili örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-02-15) Elmacı, Ayşe; Kılıç, Melike Yalılı; Solmaz, Seval Kutlu Akal; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-1762-1140; 0000-0001-7050-6742; 0000-0002-9413-8005Bursa ili, sürekli göç alan, sanayisi gelişen ve 3.147.818 kişilik nüfusu ile Türkiye’nin 4. büyük kenti olup, artan nüfus yoğunluğu ve sanayi faaliyetleri, içme ve kullanma suyuna duyulan ihtiyacı da gün geçtikçe arttırmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Bursa ilinde de mevcut su kaynaklarının sınırlı olması suyun kontrollü ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada, Bursa ili merkez kamu kurumları çalışanlarından 1405 personele, su kullanım alışkanlıkları, su tasarrufu, su kaynaklarının korunması ve suyun sürdürülebilir şekilde kullanımı konusundaki hassasiyetlerinin ölçülmesi amacı ile 30 kamu kurumunu içeren geniş katılımlı bir anket çalışması uygulanmış ve elde edilen veriler SPSS programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde, merkez kamu kurumu çalışanlarının su kullanımında su kaynaklarının korunması yönünde alışkanlıklarını belirledikleri ve su tasarrufu konusunda son derece duyarlı oldukları ortaya konulmuştur.Item Bursa bölgesi kümes hayvanlarının oluşturduğu çevresel yayılı kirlilik yükünün belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-08) Yaylı, Büşra; Kılıç, İlker; Ziraat Fakültesi; Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0198-3550; 0000-0003-0087-6718Hayvancılık işletmelerinde en önemli sorun gübredir. Üretim yoğunluğunun artmasıyla birlikte gübre miktarının da artması, sorunu daha ciddi boyutlara getirmektedir. Gübrenin depolanması, yönetimi, işletilmesi süreci doğru şekilde planlanmadığı ve uygulanmadığı takdirde yer altı ve yüzey su kaynaklarında önemli çevresel problemleri tetiklemektedir. Bu sebeple gübre kirlilik yükünün belirlenmesi, etkilerinin iyi analiz edilmesi, bunları önlemeye yönelik doğru stratejilerin uygulanması açısından oldukça önemlidir. Bu çalışmada Bursa ilinin son on yıldaki kanatlı üretiminden kaynaklanan gübrenin oluşturduğu atık miktarının ve kirlilik yükünün belirlenerek değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre Bursa ilinin kanatlı üretiminden kaynaklanan kirlilik potansiyelinin en fazla olduğu ilçeler Karacabey ve Mustafakemalpaşa, en düşük olduğu ilçe ise Gürsu olmuştur. Yumurta tavukçuluğunun, et tavukçuluğu ve hindi yetiştiriciliği ile kıyaslandığında yayılı kirlilik potansiyelinin daha fazla olduğu belirlenmiştir. Kirlilik potansiyelinin %88’ini azot kirliliği oluştururken, %12’sini ise fosfor kirliliği oluşturmaktadır.Item Topraklarda polilaktik asitin (PLA) biyobozunması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-15) Erkul, Şeyma Nur; Uçaroğlu, Selnur; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-3686-9950; 0000-0003-4888-7934Biyobozunur polimerler, petrol türevli polimerlerin yerini almaya bir alternatiftir. Polilaktik asit (PLA), yenilenebilir kaynaklardan elde edilen ve biyolojik olarak parçalanabilen en yaygın kullanılan polimerdir. Kullanılan geleneksel atık yönetimi yaklaşımına göre, şimdiye kadar üretilen tüm plastiğin %60'ı, atık sahalarına veya doğal ortamlara atılmıştır. Bu da önemli bir çevre sorunu haline gelmiştir. Petrol bazlı plastiklere alternatif olan PLA’ların kullanım ömrü sonu seçenekleri, döngüsel ekonomi bağlamında tartışılmaktadır. Biyobozunur özellikleri olan bu polimerlerin, atık haline geldikten sonra toprak içerisindeki davranışlarını anlamak oldukça önemlidir. Bu çalışmada PLA numuneleri, ortam sıcaklığında, toprak içerisinde, ASTM 5988-18 standardına göre biyobozunmaya tabi tutulmuştur. 90 günlük inkübasyon süresinden sonra PLA’daki biyobozunma; fiziksel görünüş, kütle kaybı, FTIR ve SEM ile değerlendirilmiştir. Numunelerin, biyobozunmadan sonra ağırlık kaybı oranı %0,9’dur. PLA örneklerinin fiziksel görünüşleri, FTIR ve SEM sonuçları, PLA’nın toprakta ve ortam sıcaklığında biyobozunma hızlarının yavaş olduğunu ve bu ortamda tamamen bozunabilmeleri için daha uzun bir zamana ihtiyaç olduğunu göstermektedir.Item Nano çinko oksit partikül katılan epoksi kaplamaların mekanik ve antikorozif özelliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-14) Askerden, Mehmet Kubilay; Akdemir, Ahmet; Karabörk, Fazliye; Yazman, Şakir; Fen Bilimleri Enstitüsü; Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı; 0000-0003-3883-7300Bu çalışmada, metal yüzeyleri korumak amacıyla kullanılan epoksi kaplamaya katılan ZnO nanopartiküllerin kaplamanın mekanik ve antikorozif özellikleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada hem katılacak partikül miktarını belirleyerek kompozit malzemeyi üretmek hem de bu malzemenin özelliklerini belirlemek için çalışmalar yapılmıştır. Deneysel çalışmalar sonucunda epoksi matrise ağ. %0,5, 1 ve 1,5 oranlarında nano ZnO katılmasına karar verilmiştir. Bu oranlarla hazırlanan kompozit malzemelere uygulanan çekme testi sonunda en yüksek özellikler ağ. %1 ZnO nanopartikül katılan kompozit malzemede elde edilmiştir. Nanokompozitlerin diğer özelliklerini belirlemek amacıyla ayrıca; DSC, TGA, FTIR, SEM analizleri yapılmıştır. İkinci aşamada hazırlanan nanokompozitler çelik test plakaları üzerine kaplanmıştır. Kaplamaların antikorozif performansı asit çözeltisine daldırma ve tuz sisi testleri ile incelenmiştir. Korozyon testi sonuçlarına göre, en iyi sonuç %1 ZnO nanopartikül katılan kompozit kaplamada elde edilmiştir. Ayrıca kaplamaların darbe dayanımı, esnekliği ve çelik alt tabakaya yapışma özellikleri çeşitli testlerle incelenmiştir.Item A numerical investigation on the stress-balanced spur gear pairs(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-02-27) Yılmaz, Tufan Gürkan; Karadere, Gültekin; Karpat, Fatih; Mühendislik Fakültesi; Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-3772-7871; 0000-0002-9280-0982; 0000-0001-8474-7328Involute spur gears are key machine elements for power transmission in various industrial sectors. During power transmission, the teeth are subjected to high stresses. Many design modifications are used to reduce these stresses, such as increasing the drive side pressure angle and profile shifting factor. These modifications change the contact ratio and center distance of the gear pair. Changing the tooth thickness is another solution to reduce stress. Because there is a difference in the number of teeth between the pinion and the gear, the pinion stress levels are higher than the gear for the same gear parameters. The tooth thickness value in the tooth thickness on the pitch circle is equal to 0.5xπm for both pinion and gear as standard. Stress compensation can be achieved by increasing this thickness at the pinion and decreasing it at the same rate at the gear. In this study, first of all, 3D designs of gears with non-standard thickness were created in CATIA and finite element analyzes were performed to obtain tooth thickness values that create equal root stresses for pinion and gear with various tooth numbers. According to preliminary results, tooth deformation and stress has a linear relationship with tooth thickness value, nearly.