1984 Cilt 11 Sayı 2-3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22034
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Değişik kimyasal etkenli solunum distresi olgusu(Uludağ Üniversitesi, 1984) Özyurt, Gürayten; Korfalı, Gülsen; Şahin, Şükran; Sezer, Selma; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.İntihar amacı ile tiner içen bir kişi ile iş kazasında sülfür dioksit gazına maruz kalan iki, toplam 3 hasta Reanimasyon Ünitesinde tedavi edildi. Her üç hastada bilinç kaybı ve akut solunum distresi sendromunun ortaya çıkan değişik klinik görüntüleri, maske, ventilatör ve ventilatörde ekspirasyon sonu pozitif basınç (PEEP) la uygulanan oksijen tedavisi ve tıbbi tedavi ile şifa ile sonuçlandı.Item Akut taşsız kolesistit(Uludağ Üniversitesi, 1984) Bozgül, Mustafa; Tavlı, Şakir; Bilgel, Halil; Kızıl, Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.Akut kolesistit olgularının % 85-95'inde safra taşı, hastalığa eşlik eder ve kolesistit etyolojisinde safra taşlarının majör rol oynadığına inanılır. Akut kolesistitli tüm olguların içinde taşsız safra kesesi nadir olarak görülmekle birlikte operasyonlardan, travmalardan sonra ve çocuklarda gelişen akut kolesistit durumlarında yüksek bir oranda karşımıza çıkarr - 4 . Semptom ve bulgularıyla akut taşlı kolesistit olgularından ayrılamaz. Sağ üst kadranda ağrı ve defans, kusma, abdominal distansiyon, barsak seslerinde azalma sarılık, ateş yaygın semptomlardır. Ameliyat ve travma sonrası ortaya çıkan akut taşsız kolesistit tanı güçlüklerine yol açmaktadır. Kliniğimizde 1 Ocak 1983-31 Ekim 1984 tarihleri arasında 6 adet akut taşsız kolesistit olgusu ameliyat edilmiş, bunlardan 4 'üne preoperatif tanı konulmuş, 2 'si acil laparotomide tesbit edilmiştir. Hastaların tümüne kolesistektomi uygulanmış, safra kesesi gangrene ve perfore olan bir olgu kaybedilmiştir. Özellikle operasyon ve travma sonrası abdominal bulguları ortaya çıkan olgularda, akut taşsız kolesistit ayırıcı tanıda dikkate alınmalıdır. Ciddi komplikasyonları nedeniyle acil operasyona alınması gereği vurgulanmıştır.Item Mol hydatidiform boşaltılmasından sonra görülen akut solunum yetmezliği(Uludağ Üniversitesi, 1984) Şahin, Şükran; Cengiz, Candan; Toydemir, Orhan; Korfalı, Gülsen; Özgün, Deniz; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı.Uterusun büyük olduğu Mol Hydatidiform olgularında boşaltılmadan sonra nadiren akut solunum yetmezliği gelişebilir. Bu yazıda Reanimasyon Ünitesinde yapay solunum uygulanarak tedavi edilen böyle bir olgu sunulmuştur.Item Osteoartrosisde naproxen ve aspirin(Uludağ Üniversitesi, 1984) Yurtkuran, Merih; Özcan, Orhan; Karakaya, Münir K.; Nizamoğlu, Mine; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.Osteoartrosisin tedavisinde Naproxen (500 mg/gün) Aspirin (3 g/gün) ile karşılaştırıldı. Naproxen grubuna 17 hasta, Aspirin grubuna ise 15 hasta katıldı. Çalışmanın sonucunda; Naproxen klinik bulguların düzelmesinde Aspirinden daha etkili bulunmuştur.Item Künt karın travmalarında parasentez ve periton lavajının yeri(Uludağ Üniversitesi, 1984) Zorluoğlu, Abdullah; Aydın, İbrahim; Kahveci, Ramazan; Karagöz, Ömer; Kızıl, Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Cerrahi Anabilim Dalı.1 Nisan 1983 ile 28 Şubat tarihleri arasında (22 ay) Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi 'ne başvuran 165 künt karın travmalı olgu prospektif olarak değerlendirilerek cerrahi girişime karar vermede parasentez ve periton lavajının yeri araştırıldı. Parasentez in doğruluğu % 50, periton lavajının doğruluğu ise % 92.73 olarak bulundu.Item Uzun süreli yapay solunum sonrası oluşan larinks ve trakea komplikasyonları(Uludağ Üniversitesi, 1984) Korfalı, Gülsen; Özyurt, Gürayten; Şahin, Şükran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.Bu çalışmada Reanimasyon Servisinde rutin olarak kullandığımız yüksek volümlü düşük basınçlı entübasyon tüplerinin uzun süreli entübasyondan sonra larinkste ve trakeada meydana getirdiği komplikasyonlar araştırıldı ve tartışıldı.Item Anestezi sonrası ayılma değerlendirmesi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Korfalı, Gülsen; Özyurt, Gürayten; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.Dörtyüz hasta erken anestezi döneminde Anestezi Sonrası Ayılma Değerlendirmesi (PAR score) kullanılarak Ayılma Odasına gelişlerinde ve bir saat sonra değerlendirilmiş yaş, anestezi tekniği, cinsiyet ve ameliyat süresi karşılaştırılarak bunların ayılmadaki önemi araştırılmıştır. Her iki cinsiyet arasında bir fark bulunamamıştır. 0-10 yaş grubu hastaları gelişte en yüksek değeri almıştır. 4 ve 5 saatin üstünde anestezi alanlarda ayılma değerleri en düşük olarak bulunmuştur. Anestezi teknikleri karşılaştırıldığında en yüksek değer, spinal anestezi alan hastalarda saptanmıştır. Maske ile anestezi verilen hastalarda ise entübe edilenlere oranla daha yüksek ayılma değerleri bulunmuştur. Sonuç olarak, bu değerlendirmenin ayılma odalarında güvenle kullanılabilir pratik bir yöntem olduğu kanısına varılmıştır.Item Çeşitli anestezik yöntemlerin ekonomik açıdan karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1984) Sezer, Selma; Şahin, Şükran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.Balans anestezi, halotan ve etran anestezileri ve spinal anestezi yöntemleri, kullanılan maddelerin miktarları tesbit edilerek, ekonomik açıdan karşılaştırıldı. En pahalı yöntemin Etran olduğu, onu halotan, balans anestezi ve spinal anestezinin takibettiği bulundu.Item Mediasten tümörleri(Uludağ Üniversitesi, 1984) Özcan, Fahri; Özkan, Hayati; Cengiz, Mete; Özdemir, İ. Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Kliniğinde 1977-1984 yılları arasındaki 7 yıllık sürede tanı konulan ve tedavisi yapılan 22 mediasten tümör olgusu, geriye dönük olarak, gözden geçirildi. Bu çalışma sadece mediasten tümörlerini kapsadı. Bunlar arasında en sıklıkla görülenler timoma ve lenfoma grubuna ait olanlardı. Tanı ve tedavi yöntemleri tartışıldı. Mediasten tümörlerinin büyük kısmının cerrahi tedaviden yararlandığı sonucuna varıldı.Item Reanimasyon ünitesinde tedavi edilen hastaların analizi (1982 Ekim - 1984 Ekim ayları)(Uludağ Üniversitesi, 1984) Özyurt, Gürayten; Korfalı, Gülsen; Şahin, Şükran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.1982 yılı Ekim - 1984 yılı Ekim ayları içinde 274 hasta Reanimasyon Ünitesinde tedavi görmüş, 191 hasta (% 69. 7) şifa ile taburcu edilmiş, 9 hasta (% 3.3) vejetatif durumda kliniklere gönderilmiş, 74 hasta (% 27) ise kaybedilmiştir. Tedavi gören en büyük grubu 120 hasta ile (% 43.8) zehirlenmeler oluşturmakta ve bu grupta şifa oranı da en yüksek bulunmaktadır. Exitusla sonuçlanan gruplar ameliyat sonrası solunum yetmezliği, kafa travmaları ile serebro vasküler olaylar geçiren hastalardan oluşmaktadır. Yirmidört saatle 1 hafta içinde ventilatör tedavisi gören hastalarda şifa oranı en yüksektir. Oysa ventilatörde kalma süresi uzadıkça beslenme problemleri, solunum yetmezliği ve sepsise neden olup ölüme yol açmaktadır.Item Travmatik diyafram yaralanmaları(Uludağ Üniversitesi, 1984) Özcan, Fahri; Özdemir, Ayhan; Bilgel, Halil; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Kalp Damar Cerrahi Anabilim Dalı.Künt ve delici-kesici alet yaralanmalarına bağlı 32 diyafram yaralanması olgusu gözden geçirildi. Olguların çoğunun sol diyaframda olduğu görüldü. Tanıdaki güçlükler açıklandı. Yaralanmalardan belirli bir süre geçtikten sonra opere edilen olgulara torakotomi ile cerrahi girişimde bulunuldu. Özellikle karından olan delici-kesici alet yaralanmalarında hemen ameliyat edilen olgulara laparatomi ile primer tamir yapıldı.Item Gemlik eğitim araştırma sağlık grup başkanlığı bölgesindeki ilkokul öğrencilerinde enterobius vermicularis enfeksiyonu(Uludağ Üniversitesi, 1984) Bilgel, Nazan G.; Aytekin, A. Hamdi; Gülesen, Özdemir; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Halk Sağlığı Anabilim Dalı.Gemlik bölgesindeki 236 ilkokul öğrencisi enterobius bakımından, sellofanlı lam yöntemiyle araştırıldı. Bunların 91 'inde (% 38,56) enterobius vermicularis enfeksiyonu bulundu. Büyükkumla ilkokulunda kızlarda % 61,20, erkeklerde % 54,84 olmak üzere, genel olarak % 57, 14 oranında, Umurbey ilkokulunda kızlarda % 26, 78, erkeklerde % 31,42 olmak üzere, genel olarak % 29,37 oranında, Engürücük ilkokulunda ise, kızlarda % 40, 74, erkeklerde % 44,12 olmak üzere, genel olarak % 42,62 oranında enterobius vermicularis enfeksiyonu saptandı.Item Koyun akciğerlerinde pulmoner venlerin dağılımı(Uludağ Üniversitesi, 1984) Mağden, A. Orhan; Erem, Türkan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı.Plastik enjeksiyon ve korrozyon yöntemiyle oluşturulan modellerden pulmoner venlerin dağılımı, ayrıntılı olarak izlendi. Bu yöntemle, koyun akciğerlerinin venöz dağılımlarıyla ilgili bir çalışmaya, kaynak taramasında rastlanmamış oluşu, özgün verilerin sunulmasına olanak yaratmıştır.Item Kolon cerrahisinde profilaktik antibiyotik kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 1984) Zorluoğlu, Abdullah; Kızıl, Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.Kolon cerrahisinde, en sık görülen ve hastanede kalış süresini önemli ölçüde arttıran yara infeksiyonu sorununun çözümü için uygulanan yöntemler ve önerilen antibiyotikler incelendi. Kolon ameliyatlarında yara infeksiyonundan en iyi korunma: elektif olgularda ; preoperatif mekanik temizlik, oral antibiyotik profilaksisi ve intraoperatif topikal gulamanın birlikte kullanılması ile. acil olgularda ise hemen anestezi öncesi başlanan sistemik antibiyotik profilaksisi ve intraoperatif topikal uygulama ile sağlanabilir. Oral yada sistemik profilakside kullanılacak antibiyotikler anaerob bakterilere özellikle Bakteroides fragilis'e etkili olmalıdır. Bunun için oral profilakside eritromisin yada tetrasiklin önerilir, birlikte aeroblara etkili olan neomisin yada kanamisin de kullanılmalıdır. Sistemik profilakside ise klindamisin ve aminoglikozid kombinasyonu (neomisin, kana misin) yada tek başına üçüncü jenerasyon sefalosporinler (sefobid, sefotaksim) aynı amaca uygundur.