2021 Cilt 21 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20089
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Bal arısı zehrinin kompozisyonunu ve üretim miktarını etkileyen faktörler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-14) Çaprazlı, Tuğçe; Kekeçoğlu, MeralBal arısı zehri (BAZ) diğer adı ile apitoksin, bal arısı (Apis mellifera L.)’nın koloni savunmasında kullanmak üzere ürettiği protein ve peptid ağırlıklı bir dış salgı ürünüdür. Apitoksin zengin kimyasal içeriği nedeniyle kozmetik ve sağlık alanında özellikle apiterapide oldukça yaygın kullanıma sahiptir. Apiterapide amaçlanan başarının elde edilmesi kullanılan ürünlerin nitelik ve niceliğiyle doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple apiterapi amaçlı kullanım söz konusu olduğunda ham madde üretiminden son ürüne kadarki sürecin kontrollü ve kalite standartlarına uygun yapılması büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de bal arısı zehrinin ticari üretimi son günlerde gündeme gelen bir konudur. Bu nedenle gerek zehir üretim miktarı gerekse zehrin içerik bakımından kalitesini etkileyen faktörler konusunda tartışmalar mevcuttur. Bu derlemede bal arısı zehrinin içeriğini ve üretim miktarını etkileyen faktörleri belirlemek için yapılan önceki çalışmalar taranarak bu tartışmalara çözüm önerileri oluşturulması amaçlanmıştır. Çalışmalarda bal arısı zehrinin üretiminde kullanılan cihazların, zehir toplama cihazının kovandaki konumunun, hasat periyodu ve hasat saatinin, mevsimsel değişimin, bal arısı ırkı ve davranışlarının, arı yaşının ve depolama koşullarının zehir miktar ve kalitesi üzerine etkisi ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Ayrıca zehir toplamanın koloni performansı ve davranışı üzerine etkisi de araştırılarak detaylı bilgi verilmeye çalışılmıştır.Item The most important medicinal plants affecting bee stings: A systematic review study(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-17) Manouchehri, Aliasghar; Shakib, Pegah; Biglaryan, Fakher; Nazer, Mohammadreza; Darvishi, MohammadBee stings are one of the most common insect bites. In some insects, including bees, the sting, along with the venom gland, is separates from the bees' body after the bite and remains at the site of the bite. Bee stings are associated with symptoms such as redness of the skin, itching, allergic reactions causing infection, headache, dizziness, nausea, chest pain, suffocation, breathing difficulty, and paralysis of the bite area. This review study was conducted to identify Iranian medicinal plants for the treatment of bee stings. It was used to review articles in Iranian ethnobotanical sources and articles. Keywords such as bee sting, bee sting, medicinal plants, ethnobotany, identification of medicinal plants and Iran were used. Databases such as ISI Web of Science, PubMed, Scopus, ISC, ISID, Magiran and Google Scholar were used to review articles and resources. Medicinal plants such as Aloe vera, Calendula officinalis, Ruta graveolens L., Allium sativum, Heliotropium ramosissimum, Allium cepa L., Taraxacum officinale L., Rosa canina L., Petroselinum crispum, Verbascum songaricum Schrenk., Vitex pseudonegundo, Ment eriophora DC., Peganum harmala L, Citrullus colocynthis, Ocimum basilicum, Curcuma longa were among the most important medicinal plants used in Iranian ethnobotanical sources to treat bee stings. The most common plant families used for bee stings include Asteraceae and Lamiaceae. Also, the most plant organs used in bee stings included leaves (37%), shoots (20%) and flowers (14%). This study lists a number of plants that have been introduced in different parts of Iran as a treatment and antidote against bee stings and bee stings. This study introduces a number of herbs that are used in different parts of Iran as a treatment against bee stings. We believe that the plants can be used as herbal remedies and antidotes against bee stings. Lack of natural, useful and effective drugs for the treatment of bites leads to the expansion of research on effective and natural drugs for patients with bites.Item Bee pollen: Its antioxidant activity(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-05) Tutun, Hidayet; Kaya, Muhammet Mükerrem; Usluer, Melike Sultan; Kahraman, Hatice AhuBee pollen is a honey bee product containing over 250 biologically active substances such as phenolic bases, amino acids, carbohydrates, lipids, enzymes and coenzymes, vitamins and bio-elements. The composition of bee pollen may vary due to plant sources and its botanical and geographical origin. Bee pollen has been used since ancient times in traditional medicine for its therapeutic effects such as wound healing and hepatoprotective. Bee pollen has been reported to possess antioxidant and radical scavenging activities usually attributed to the presence of phenolic acids and flavonoids which are plant-derived polyphenolic substances. The antioxidant capacity of bee pollen depends on the content of total polyphenolic substances. This review presents an overview of chemical composition and antioxidant activity of bee pollen.Item Bal arılarında probiyotik bakterilerin kullanımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-26) Borum, Ayşe EbruProbiyotikler, yeterli miktarda uygulandıklarında konakçıya sağlık yararları sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Probiyotikler bağırsak florasını düzenler, bakteriyel toksinlere karşı hidrolitik enzimler salgılar, toksin reseptörlerini inaktive eder, immun sistemi düzenler, patojenlerin virülensini azaltır, olumsuz metabolitleri azaltır, yararlı metabolitleri arttırır, infeksiyonlarda ve inflamatuvar hastalıklarda tedavi ve korunmada rol oynar. Lactobacillus, Streptococcus, Lactococcus ve Bifidobacterium cinslerine ait çeşitli türler, bugüne kadarki en popüler probiyotik etkenlerdir. Son yıllarda probiyotikler, hem insanlarda hem de hayvanlarda tedavi edici ve koruyucu amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda bal arısı sağlığında da oldukça sık kullanılmaya başlanmıştır.Item The role of honey in pediatric treatments in Sri Lankan siddha medicine(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-05) Rajamanoharan, Pholtan Rajeev Sebastian; Sathasivampillai, Saravanan VivekanandarajahHoney is used as food and for the treatment of indigenous medicines worldwide, also in Sri Lanka for a long time. Siddha Medicine is one of the four indigenous medicines currently practiced in Sri Lanka and is generally practiced in the Eastern and Northern Provinces of Sri Lanka. This study aims to explore and highlight the use of honey in pediatric treatments in Sri Lankan Siddha Medicine. Preparations used to treat pediatric disorders were obtained from standard Sri Lankan textbooks used in Siddha Medicine degree programs at universities in Sri Lanka [Pararasaseharam (Part Two) and Seharasasehara Treatment]. A total of 30 preparations were identified using honey as an ingredient or adjuvant. Honey is generally used to treat indigestion and disorders associated with the digestive system. This is the first study on the role of honey in pediatric treatments in Sri Lankan Siddha Medicine. This work identified, analyzed, and documented the use of honey in pediatric treatments in Sri Lankan Siddha Medicine.Item Arıcılık faaliyetleri etkisi altında düzce bal arısı popülasyonlarındaki varyasyonların morfometrik yöntem ile araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-19) Bir, Songük; Kekeçoğlu, MeralBu çalışmanın amacı Batı Karadeniz’ de yer alan orman gülü, kestane florası ve Yığılca ekotipi ile arıcılıkta öne çıkan Düzce ili bal arısı biyolojik çeşitliliğinin mevcut durumunu ortaya koymaktır. Bu kapsamda Düzce İline ait ilçelerde yerel üreticiler tarafından kurulmuş arılıklardan toplanan 1440 işçi arı örneği geometrik morfometrik yöntemle incelendi. BAB BsPro200 programı kullanılarak, örneklerin sağ ön kanatlarına 19 landmark yerleştirildi. Landmarkların koordinatlarına göre açı, uzunluk ve indeks değerlerini içeren toplamda 31 morfometrik karakterin ölçümü otomatik olarak elde edildi. Bu morfometrik karakterlerin bireysel verileri ve koloni ortalamaları Diskriminant Fonksiyon Analizi (DFA) ile değerlendirilerek gruplar arası varyasyonlar belirlendi. Diskriminant Fonksiyon Analizi (DFA)’ne göre Merkez, Akçakoca ve Cumayeri ilçeleri koordinat düzlemi üzerinde birbirlerinden ve diğer ilçelerden belirgin olarak ayrıldı. Gümüşova-Çilimli ve Kaynaşlı-Yığılca ilçelerine ait grup merkezlerinin ikili gruplar şeklinde üst üste çakıştığı ve Gölyaka İlçesi ile yakın kümelendikleri gözlendi. Koloni ortalamaları baz alınarak popülasyonlar arasındaki mahalanobis uzaklıklarına göre oluşturulan UPGMA dendrogramında; Akçakoca, Yığılca, Merkez, Çilimli ve Gümüşova birlikte gruplanırken, Cumayeri, Gölyaka ve Kaynaşlı ise birlikte ayrı bir grup oluşturdu. Bu çalışma sonuçları Düzce merkez ve ilçelerinin ana arı ticareti ve göçer arıcılık faaliyetlerinden etkilendiğini göstermektedir.Item Kestane (Castanea sativa) balı örneklerinin botanik orijinlerinin doğrulanması ve toplam polen sayıları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-09) Özkök, Aslı; Bayram, Nesrin EcemBu çalışmada, Türkiye’nin Zonguldak ilinin farklı lokasyonlarından toplanan bal örneklerinin (n=9) botanik orijinlerinin palinolojik analizle tespit edilmesi ve toplam polen sayılarının saptanması amaçlanmıştır. Ek olarak toplanan bal örneklerinin Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği (No:2020/7)’nde kestane balı numuneleri için verilen polen içeriği kriteri ile uyumluluğu tartışılmıştır. Melissopalinolojik analizler neticesinde bal örnekleri kestane balı (n=7), karışık çiçek balı (n=2) ve geven balı (n=1) olarak etiketlenmiştir. Kestane balı olarak tespit edilen örneklerin 10 gr baldaki toplam polen sayısı (TPS-10) 41722-647312 arasında saptanmış olup bu bal örneklerinin çok iyi, iyi ve normal kalitede bal örnekleri olduğu belirlenmiştir. Ayrıca elde edilen sonuçlar kestane balı olarak toplanan bal örneklerinin %33’ünün ulusal gıda kodeksinde kestane botanik orijinine sahip unifloral bal tipleri için rapor edilen minimum polen içeriğine sahip olmadığını göstermiştir. Bu sonuçlar özellikle ülkemizde diğer polifloral çiçek ballarına kıyasla daha yüksek fiyata satılan kestane gibi unifloral bal tipleri için botanik orijin tespit analizinin zorunlu hale getirilmesinin haksız rekabetin önlenmesi açısından ne denli önemli olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, ülkemizde üretilen fakat minimum polen içeriği Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği (No:2020/7)’nde belirtilmeyen lavanta ve çörekotu gibi farklı tipte unifloral çiçek balları için de melissopalinolojik çalışmaların yürütülerek polen içeriği değerlerinin belirlenmesi önemli görülmektedir.Item Tunceli ballarının coğrafi işaret çalışması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-07) Özkök, Aslı; Çelemli, Ömür Gençay; Zare, Golshan; Özenirler, Çiğdem; Mayda, Nazlı; Sorkun, KadriyeYapılan çalışmada, Tunceli ilinden toplanan ballarda melissopalinojik ve kimyasal analizler ile Tunceli ballarının karakterizasyonu çıkartılmış olup bölgenin coğrafik işaret çalışmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın ilk aşaması olan melissopalinolojik analizler kapsamında, yöre ballarının bitkisel kaynağı olabilecek 31 familyaya ait 80 takson tespit edilmiştir. Analiz edilen 32 balın 7 tanesinin monofloral (bir adet; Berberis crataegina- T13, bir adet Hypericum scabrum- T14, beş adet Paracaryum cristatum balı-T18,21,24,27,28), diğerlerinin ise multifloral olduğu tespit edilmiştir. Kimyasal analizin bir aşaması olan, balda früktoz ve glikoz değerlerinin tesbiti analizi, Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) cihazı ile gerçekleştirilmiş olup; früktoz değerlerinin 25,97-43,44 g/100g aralığında (ortalama: 32,28±3,32 g/100g), glikoz değerlerinin; 21,84-45,6 g/100g aralığında (ortalama: 33,04±5,22 g/100g) olduğu tespit edilmiştir. Früktoz/Glikoz oranının ise 0,83-1,13 aralığında olup ortalama değerin 0,97±0,07 olduğu tespit edilmiştir. Kimyasal analizler kapsamında UV-Vis Spektometre cihazı ile tespit edilen toplam fenolik madde miktarları 98,96±0,02 mgGAE/kg 330,96±0,02 mgGAE/kg (ortalama 143,46±0,21 mgGAE/kg) değerleri aralığında bulunmuştur. Tunceli ili ballarının, uçucu bileşenlerinin tayini Gaz Kromatografisi-Kütle Spektrometresi (GC-MS) cihazı ile gerçekleştirilmiş olup yapılan analiz sonucunda ballarda; aldehidler, alifatik asit ve esterleri, alkoller, hidrokarbonlar, karboksilik asit ve esterleri, ketonlar, terpenler, yağ asidi ve esterleri bileşik gruplarına ait bileşikler tespit edilmiştir. Bu gruplardan karboksilik asit ve esterleri ile yağ asidi ve esterleri gruplarına ait bileşiklere yüksek oranlarda rastlanılmıştır.Item Efficacy of essential oils of thymbra capitata l. and mentha pulegium l. collected in tunisia on larvae of Galleria mellonella L.(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-08) Ncibi, Sarra; Amor, Abir Ben; Abdelkader, Faten BenThe wax moth is one of the honeybee pests that cause a lot of damage and loss for the beekeepers in Tunisia. The use of insecticides is more and more used although they are known to contaminate wax and honey. This study aims to test the essential oils of two North African common plants Thymbra capitata L. and Mentha pulegium L. efficacy as alternative method by fumigation on instars of Galleria mellonela L. We also determined the duration of the development stages of the great wax moth (GWM) presented in Tunisia. Results showed that under a temperature ranged between 30 and 33°C, the total duration from eggs to adults of GWM lasted 51 days. The fumigant test showed the toxicity of both oils on larvae instars tested. The second larvae instar was more susceptible than the 4th instar. Moreover, M. pulegium was more toxic against the 2nd larvae instar than T. capitata with an LC50 at 48h of 41.82 and 456.27 µl/L air, respectively. The essential oils present a good alternative to the insecticides to control wax moths.Item Effect of miticides amitraz and fluvalinate on reproduction and productivity of honey bee apis mellifera(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-30) Ilyasov, Rustem A.; Lim, Sooho; Lee, Myeong Lyeol; Kwon, Hyung Wook; Nikolenko, Alexey G.Varroa destructor is a well-known ectoparasite of the honey bee Apis mellifera. Amitraz and fluvalinate are highly effective miticides used against V. destructor infestation in colonies of honey bee A. mellifera. Though honey bees more resistant to miticides, there are side effects of these chemicals on the reproduction, olfaction, and honey production of honey bees. We showed a negative impact of miticides amitraz and fluvalinate on honey production and reproduction of honey bee colonies. Also, we assumed the reduction of olfaction of honey bees by fluvalinate due to changes of expression of olfactory related neuropeptide genes short neuropeptide F sNPF, tachykinin TK, short neuropeptide F receptor sNPFR. The external treatment of honey bee colonies by miticides amitraz and fluvalinate along with a positive effect of pest control harms reproductivity, honey productivity, and, probably, can reduce learning and memory, gustation and olfaction of honey bees. When used for a short time and with care, miticides can be less harmful to honey bees. Breeding varroa-resistant honey bees allow to reduce the use of miticides and produce organic honey. Therefore, the further development of beekeeping should be in the direction of selection for disease and Varroa resistance and adaptation to the environment.Item Microscopic and molecular detection of nosema sp. in the Southwest Aegean Region(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-24) Kartal, Serengül; Tunca, Rahşan İvgin; Özgül, Okan; Karabağ, Kemal; Koç, HasanBeekeeping, performed in many parts of the world, has a very large place in the world trade market with bee products such as wax, bee venom, propolis and royal jelly, especially honey production. However, honey bee diseases are quite common and restricted the production of bee products. One of the most important of these diseases, Nosema, is caused by spores in intestinal epithelium cells of the honeybee. Nosema apis and Nosema ceranae are the factors of this disease and also common in our country. These two species can be distinguished from each other by molecular diagnostic methods. In this study, materials collected from 152 apiaries located in 13 districts of Muğla province and 62 water sources close to these apiaries. The spores were counted using Thoma lame under light microscope. DNA isolation was carried out from spore positive samples. 218MITOC FOR-REV and 321APIS FOR-REV primers were used to figure out the N. apis and N. ceranae species. After DNA sequence analysis of the obtained amplifications, it was determined that all samples formed 3 haplotypes according to studied sequences for the first time. In Muğla region, the presence of only N. ceranae as a disease agent was determined and the prevalence of the disease was detected at a rate of 71.53±6.02%. Moreover, blast analysis showed that the N. ceranae sequence detected high similarity (94-100 %) with the previously reported in Lebanon, France, Morocco and Thailand samples.Item Α-glucosidase and α-amylase inhibition of some ethanolic propolis samples(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-18) Baltaş, NimetPropolis is a natural product, and it is of a great interest due to the possible uses of non-synthetic supplements in improving metabolic disorders. To support this claim, the current study was designed and presented. In this study, six propolis extracts obtained from different location of Turkey were investigated to prove the beneficial therapeutic properties such as inhibition potent against some enzymes and levels of antioxidant. IC50 results of α-glucosidase (0.208-0.426 mg/mL) and α-amylase (0.487-0.938 mg/mL) were found the variable range. Moreover, antioxidant results of them were given to support the inhibition degrees. According to the total phenolic (TPC) and antioxidant data, S4 was noted as the most efficient sample. Future studies are needed to investigate the biological effects of propolis, but the ultimate evaluating showed that it could be a significant source thanks to its nutritional and clinical potential.