1981 Cilt 2 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20436
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Amerikan sosyolojisine bir bakış(Bursa Üniversitesi, 1981) Rubington, E.; Weinberg, M. S.; Sezal, İhsan; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.İnsanlık tarihinde ilim müessesesinin gelişmesi oldukça geç olmuştur. Daha kuruluşunda ilmin gayesi etrafımızdaki dünyanın bütün cephesini araştırmak ve elde edilen sonucu topluma (cemiyete) bildirmekti. Çok daha sonraları ise sosyal âlemle ilgilenen daha hususi bir disiplin geliştirildi ki bu özel disipline sosyoloji adı verildi. Sonraları bu yeni disiplin içinde yeni iş bölümlerine gidildi. Bazı bilim adamları gelişmekte olan bu disiplinin teorik problemleriyle uğraşmayı tercih ederken bazı bilim adamları da değişen toplumun bu değişme vetiresinde karşılaştığı meselelerle ilgilenmeyi seçtiler. Bu ikinci safhayı seçenlere niçin bu sahayı seçtikleri ve ne zaman ne gibi meselelerle uğraştıklarını, ne gibi sonuçlara vardıklarını açıklamak düşüyordu. Bu makalemizin konusunu işte bu gibi hususlar teşkil etmektedir. Bu arada sosyoloji literatüründe karşılaşılan beş farklı 'görüş acısı' (perspektif) nı ele alacak bunların faydalı ve mahzurlu tarafları üzerinde duracak ve nihayet bunların gittikçe genişlemekte olan sosyoloji bilgisiyle olan münasebetlerine açıklık[ar getireceğiz.Item Eniyileme + nesnellik = gerçekten kaçma(Bursa Üniversitesi, 1981) Ackoff, Russell L.; Gürdoğan, NazifR. L. Ackoff ülkemizde gereğince tanınmayan, ilgi alanı oldukça geniş bir bilim adamıdır. Ackoff temel eğitimini mimarlık alanında yapmıştır. Bilim felsefesi konusunda doktora çalışması yapan yazar Amerika' da değişik üniversitelerde ders vermiş, özellikle Yöneylem Araştırması konularına ilişkin öncü çalışmalar yapmıştır. Çevirisi sunulan bildiride Ackoff, Yöneylem Araştırma ve Yönetim Bilimlerinde büyük ölçüde yararlanılan eniyileme ve nesnellik kavramlarını söz konusu bilimlerin bakış açılarını nasıl daralttığını tartışmaktadır. Aslında eniyileme tekniklerinden hemen hemen her bilim dalında yararlanıldığından, diğer alanlarda da benzer sorunlarla karşılaşılıp, karşılaşılmadığının incelenmesi oldukça ilgi çekici olabilir.Item Sosyal ilişkilerin modernleşmesi(Bursa Üniversitesi, 1981) Smelser, N. J.; Sarıbay, Ali Yaşar; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.İktisadi kalkınma konusu, yeni ulusların siyasal liderlerinin olduğu kadar, gelişmiş batı ülkelerinin siyasal yapıcılarının zihinlerini de oldukça fazla meşgul etmektedir. Ayrıca iktisadi kalkınma, çağdaş dünyayı büsbütün değiştiren sosyal değişmelerin genel görünüşünü etraflıca anlamaya girişen sosyal bilimcilerin de yoğun ilgi konusunu oluşturmaktadır .Item Sistemlerin verimliliği(Bursa Üniversitesi, 1981) Sarthe, Fethy Daniel; Lordoğlu, Kuvvet; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Günümüzde az bir güçle daha fazlasını yapabilmek bilgi işlem sisteminin gücünün etkin bir şekilde düzenlenmesi ile sağlanır. Bu da verimlilik araç ve yöntemlerinin bilgi işlem sistemi içerisinde optimal kullanımı ile ortaya çıkar. Sonuçta olanakları iyi tanımak ve doğru seçim yapabilmek bilinçli bir kullanım için esastır. Bilgisayar imalatçıları ve aracı şirketler için verimlilik analizi genellikle ve sık sık başvurulan bir kaynak olmaktadır. Öte yandan bu konu yarın bilgi iletişimi açısından farklı sorumluluk anlayışlarını ortaya getirecektir. Bilgi iletişimi açısından giriş protokolü oldukça güçlükler doğurmaktadır. Bu da şebekedeki karmaşanın bu işin eksperleri tarafından anlamlı bir şekilde çözülmesini gerektirir. Verim analizi (genellikle benzeşim teknikleri -simulation-, ve modelleştirme alanında zor kuramsal gelişmeleri içerir) ile kelimenin ifade ettiği gerçek anlam da geleceği adeta önceden görmeyi ve böylelikle güvenilirliği üstün bir değerle sağlaması anlaşılmaktadır. Bu açıklamadan anlaşılacağı gibi verim analizi ile donanımın üstün bir verimlilik anlayışı içerisindeki kullanımını daha üst seviyeye çıkarmağa yönelik ekonomik araçlara doğru gitmektedir. Seymour Kraut (Honeywell'den) Bostan'da Verimliliğin Değerlendirilmesi üzerine yaptığı son konferansta «Artık 80'li yıllar on ile ifade edilen günler kadar küçük zaman dilimlerine dönüşecektir» demektedir . Bilgisayarlarda enerji kullanımındaki küçülme artık tatmin edici seviyeleri çoktan aşmış şimdi güzel duyunun (estetik) önemi belki de gerekliliğin üstüne çıkmıştır.Item Kapitalizmin tanımı ve biçimleri(Bursa Üniversitesi, 1981) Perroux, F.; Şahin, Hüseyin; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Halâ pek çok araştırmacı ve uygulayıcı iktisatçı kapitalizm terimini kullanmakta çekingen davranmaktadır; bunun nedenini anlamak o kadar zor değildir. Sözcük ve rejim olarak kapitalizm, aydınlarda ve halk yığınlarında olumlu heyecan verici tepkiler uyandırmıyor. Kapitalizm üstü kapalı biçimde o kadar sert hücumlara uğradı ve o kadar ustalıkla ve kurnazca aşağılandı ki, büyük çoğunluğun gözünde insan neslinin baş düşmanı olarak teşhir edildi. Onu bir defa daha mahkum etmek, artık tehlikesiz fakat onur vermeyen bir davranış olacaktır. Onu savunmak ise “ölüm kararı ceplerinde hazır” yargıçlar önünde konuşmaktan farksız olacaktır. (J. Schumpeter).Item Genel Keynesgil sisteminin grafikle anlatımı(Bursa Üniversitesi, 1981) Smith, Warren L.; Ertaş, Sacit; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Bu makalenin esas amacı açıklık sağlamaktır. Keynesgil modelin çeşitli biçimlerinin işleyişini sergilemek için basit bir grafik tekniği kullanılmaktadır. Tartışılan sorunların çoğunluğu başka yerlerde ele alınmış olmasına karşın burada sunulan analizin bazı problemleri açıklığa kavuşturacağını ve pedagojik acıdan yararlı olacağını umuyoruz.Item The wages and cost of labor in the industrial sector of Turkey between the years 1970 -1980(Bursa Üniversitesi, 1981) Ekin, Nurten; Lordoğlu, Kuvvet; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.This study covers the wages and the cost of labor in the industrial sector of Turkey between the years1970-1980. Different institutions display different results in their statistical Work. However, in this study we have tried to find out the reasons for these differences to a certain extent. The figures which we got as labor cost per hour might seem somehow low. But as you know, during the inflationist periods, wage increases and the relevant statistical data are publisbed with some detay. On the other hand, the social legislation of a country may define for example the worklng days, differently than the other countries. Such factors also effect the wages and the labor cost per hour.Item Türkiye'de 1970-1980 dönemi sanayi kesimi saat ücreti ve maliyetine ilişkin çalışma raporu(Bursa Üniversitesi, 1981) Ekin, Nurten; Lordoğlu, Kuvvet; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Bu kısa rapor Türkiye'de belirli bir dönem içerisinde sanayi kesimine ilişkin ücretleri ve maliyetlerini içermektedir. Kuşkusuz farklı kurumların yaptıkları istatistiki araştırmaların sonuçları da farklı görülecektir. Ancak biz bu farklılıkların nelerden' ileri gelebileceğini bir ölçüde ortaya koymağa çalıştık. Sonuçta saat ücreti olarak bulduğumuz rakkamlar belki de bir ölçüde düşüktür. Ancak bilindiği gibi enflasyonist baskıların yoğun olduğu dönemlerde ücret artışları ve ilişkin istatistiki bilgiler belirli bir gecikme ile yayınlanmaktadır. Öte yandan ülkenin sosyal mevzuatı örneğin çalışma günlerinin neleri kapsadığını farklı bir biçimde açıklayabilir. Bu ve benzeri etkenler ortaya çıkacak saat ücreti ve maliyetini belirli ölçüde etkilemektedir.Item Kalite ve tüketici hakları : Türkiye'den bazı örnekler(Bursa Üniversitesi, 1981) Kaynak, ErdenerHem gelişen ve hem de gelişmiş ekonomik sistemler içinde hızlı teknolojik gelişmelerin örgütleştirdiği sanayici ve tüccar kuruluşlarına koşut olarak tüketicilerin de çıkarlarını koruyabilmek için örgütlendikleri gözlemlenmektedir. Ülkemizde üreticiler ve aracı kurumlar mevcut olanaklardan yararlanmak için çok iyi bir biçimde örgütlenmişlerdir. Genellikle belirli bir üretici grubu ile ilgili yasa çıkmadan önce, üreticiler yaptıkları baskılarla yasal düzenlemeleri kendi çıkarları doğrultusunda etkilemeyi başarabilmektedirler. Öte yandan aracı kurumlar ise çağdaş pazarlama örgüt ve yöntemlerini geliştirmeye başlayıp kendi çıkarlarını en iyi şekilde korumaktadırlar. Türkiye'de şimdiye dek, devlet tüketiciyi arzu edilen biçimde koruyamamış ve ayrıca tüketiciler bağımsız bir örgüt altında da istenen biçimde birleşememişlerdir.Item Sistem analizi ve işletme yönetiminde sistem yaklaşımı(Bursa Üniversitesi, 1981) Barutçugil, İsmet Sabit; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Giderek büyüyen ve karmaşık bir görünüm kazanan ekonomik ve sosyal yapı içerisinde ve hızla değişen çevresel koşullar altında işletmeler, günümüzde, gittikçe artan bir biçimde geniş kapsamlı ve karmaşık sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Bu tür sorunların çözülebilmesi, akılcı ve sistematik olarak düşünmeyi gerekli kılmaktadır. Böyle bir yaklaşım, sorunun bir bütün olarak algılanmasını, tüm değişkenIerin belirlenmesini, sorunun iç unsurlarının kendi aralarındaki ve çevreleri ile ilişkilerinin incelenmesini ve konunun tüm yönleriyle kavranmasını önemli ölçüde kolaylaştıran “sistem yaklaşımı”dır. Bu makalenin temel amacı, sistem yaklaşımının temel kavramlarını ana hatlarıyla açıklamak ve bu yaklaşımın işletme ve yönetim fonksiyonlarının ve bunlara ilişkin sorunların incelenmesine açıklık getirebileceğini ve bu alanlarda alınacak kararların etkinliğini sağlayabileceğini ortaya koymaktır.Item Sağlık hizmetleri ve kalkınma(Bursa Üniversitesi, 1981) Tuç, Arif Nuri; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Kalkınma, toplum birimlerinin yaşam koşullarında sürekli bir iyileşme, toplum ve birimlerinin yaşam düzeyinde yükselme olarak ifade edilebilir. Kalkınma toplumların içinde bulunduğu bir süreçtir; hemen tüm toplumlarda sürer ve hiç bir toplum kalkınma sürecini tamamladığını söyleyemez. Her ülke için sürekli ulaşılması gereken daha iyiler bulunmaktadır. Toplum yaşamında ekonomik ve sosyal gelişmeyi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Ekonomik kalkınma, sosyal amaçlara ulaşmak için nasıl gerekliyse, sosyal gelişmede ekonomik amaçların anlamını koruması için öylesine gerekli olmaktadır. Sosyal gelişme, ekonomik gelişmenin itici gücünü oluşturmak, ekonomik gelişmenin sonucu olan satın alma gücündeki artış, salt bu artışın getireceği tatmin için değil, bu artışın sağlayacağı sosyal yaşamdaki gelişmeler için istenmektedir. Artan satın alma gücü insanlara ve ailelerine sadece tüketim malları değil, daha iyi eğitim, kültür ve sağlık hizmeti alma olanakları sağladığı için de arzulanmaktadır İnsanlar ancak sağlıkları yerinde olduğu sürece yaşamın kendilerine sağladığı çeşitli olanaklardan en iyi şekilde yararlanabilirler. Ekonomik kalkınmanın toplumlara sağladığı olanaklar toplumun, dolayısıyla fertlerin, sağlığı yerinde olduğu sürece toplumu oluşturan insanlar tarafından tümüyle değerlendirilebilir.Item Planlı dönemde banka kredileri ve bölgesel dağılımı(Bursa Üniversitesi, 1981) Öğrendil, Selçuk; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Kısa, orta ve uzun vadeli finansman kaynağı sağlayan bankalar, finansal sistem içinde önemli rol ve etkinliğe sahip işletmeler olup, ulusal para düzenlemesinin bir parçası oldukları gibi para yaratma özellikleri ile de finansal sistemin diğer kurumlarından ayrıcalık gösterirler. Bankalar türlü yollarla (mevduat kabulü, tahvil ihracı, yurtdışı krediler, Merkez Bankası kredileri, vs.) sağladıkları kaynakları çeşitli şekillerde ve türlerde (avans kredisi, cari hesap kredisi, senet iskontosu, açık kredi, kefalet karşılığı kredi, maddi teminat karşılığı kredi, akreditif kredisi, teminat ve kefalet mektupları) kısa, orta ve uzun vadelerle gereksinen ve talep edenlere arz ederler. Kredi arzı temelinde tasarrufa, mevduata bağlı olmakla beraber banka sistemi mevduat yaratarak kredi arzını tasarrufun üzerinde arttırabilir. Ancak bu konu genellikle banka parası kullanımının geçerli olduğu ülkeler için söz konusu edilebilir. Özellikle az gelişmiş ülke ekonomileri banka sistemleri kaynaklarının büyük bölümünü kısa vadeli kaynaklar, tasarruflar oluşturmaktadır. Bu özellik banka sistemi içinde uzun vadeli kredi arzını bu tür kaynağa sahip bankalardan uzaklaştırarak kalkınma ve yatırım bankalarına bırakmaktadır. Ancak, Kalkınma ve Yatırım Bankalarının da bu ülkelerde uzun vadeli talebini karşılayamamaları, Türkiye’de olduğu gibi uzun vadeli kredi gereksinmesinin bir bölümünün, kısa vadeli kredilerin temdit ve tecditlerle uzatılıp uzun vadeli şekle getirilerek karşılanmasına neden olmaktadır.Item Kapitalist sistemde devletin ekonomiye müdahalesi üzerine açıklamalar(Bursa Üniversitesi, 1981) Burhan, Nuri; Bursa Üniversitesi/İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi.Tanınmış Fransız iktisatçısı F. Perroux, «Çelişkiye düşmeden denilebilir ki, 20. YY. da kim ki kolektivist değildir; ister açıkça belirtsin, ister belirtmesin, ister farkında olsun; ister olmasın o kişi liberal anlamda bir müdahalecidir» diye yazarken, sanırız konunun ilginçliğine dikkati çekmiş olmaktadır. Kuramsal bakışın ötesinde, ülkemizde de 24 ocak 1980 kararları adıyla anılan ve devletin ekonomimizdeki denetimini olabildiğince kısıtlamayı amaçlayan mali ve ekonomik model, müdahale tartışmalarını epeyce yoğunlaştırmıştır. Devlet müdahaleciliği ile piyasa mekanizması arasındaki ilişkiler 16 YY.' dan sonra doğup gelişmeye başlayan kapitalist çağın evrimine koşut olarak asırlardır incelene gelmiş olmakla beraber, kanımızca bu sahadaki araştırmaların odak noktasını «devlet anlayışı» oluşturmuştur: Bu noktadan hareketle biz makalemizde önce kapitalist devlet konusu üzerinde duracağız, daha sonra da devletin niçin ve nasıl zaman zaman ve değişik yoğunlukta ekonomiye el attığını aktarmaya çalışacağız.