1979 Cilt 6 Sayı 4
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22020
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Duotus choledoohus ve ductus cysticus yariasyonları(Bursa Üniversitesi, 1979) Erem, Türkan; Çimen, Ahmet; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Organlar embriyonik gelişim sırasında çeşitli varyasyon gösterirler. Burada önemli olduğunu kabul ettiğimiz Ductus choledochus ve Ductus cysticus uariasyonlannı topladık.Item Osteoartrozun etyo-patogenezine yeni yaklaşımlar(Bursa Üniversitesi, 1979) Özcan, Orhan; Kalaycıoğlu, Füsun; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bu yazıda değişik kaynaklı yayınlar incelenerek osteoartrozun etyopatogenezi gözden geçirildi. Osteoartrozun etyopatogenezinde sadece bir değil, birçok etmenin etkisi olduğu kanısına varıldı.Item Selim kalsifiye epiteliyoma (malherbe tümörü)(Bursa Üniversitesi, 1979) Küçükel, Ahmet; Doğruyol, Hasan; Alemli, Asaf; Karaca, Fikret; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.6 Malherbe tümörü rapor edildi. Bunlardan 4 tanesi kadın, 2 tanesi erkek idi. Lezyonların 4 'ü yüz derisi, biri kol biri de bacakta tespit edildi. Bu vesile ile tümörlerin bilhassa morfoloji ve histogenezleri üzerinde durulduItem Spontan pnömomediastinum olgusu ve tedavi yöntemi(Bursa Üniversitesi, 1979) Kutlay, Oya; Özcan, Berrin; Ömür, Nedret; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Spantan olarak gelişen cild altı amfizem ve pnömomediastinumun oldukça ender rastlanır olgular olduğu kaynak verileri tarandığı zaman ortaya çıkmaktadır. Bu bildiride böyle durumlarda trakeal kanala uygulanan anjiyoketlerin intratrakeal basıncı düşürerek iyileşmeyi hızlandırdığı tartışılmıştır.Item Malign melanomu taklid eden bir koroidea hematomu(Bursa Üniversitesi, 1979) Sarıçoğlu, Ahmet; Özçetin, Hikmet; Özçetin, Sevil; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bir erkek hastanın sağ gözünde klinik olarak malign melanomu taklit eden ve floresein anjiografi ile ayırıcı tanısı yapılan bir koroidea hernalomu takdim edilmiştir. FFA 'da lezyonun koroidal floresansı maskelemesi ve geç fazlarda boyanmaması ile RPE'unun hemorajik dekolmanı-koroideal hematom tanısı konmuştur.Item Eklamsi tedavisinde diazepam'ın yeri(Bursa Üniversitesi, 1979) Kutlay, Oya; Akgün, Tahsın; Özcan, Berrin; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Eklamsi vakalarında sedasyonun çok etkili bir yeri olduğu bilinmektedir ve bu amaçla eşitli droglar kullanılmaktadır. Son yıllarda bazı çalışmacılar Diazepam 'ın bu konuda iyi sonuçlar verdiğini belirtmektedirler. Bu yazıda bir eklamsi vakasında kaynak önerileri dikkate alınarak Diazepam kullanılmış ve sonuç tartışılmıştır.Item Akciğerde hemangiyoendoteliyoma(Bursa Üniversitesi, 1979) Gözü, R. Oktay; Özyardımcı, Nihat; Ürkmez, Fahri; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bursa Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Kürsüsü'nde yatan bir olguda Malign Hemangioendothelioma saptanmış ve çok nadir görüldüğünden yayınlanmıştır.Item İki olgu nedeniyle beyin kist hidatiği(Bursa Üniversitesi, 1979) Başol, Konuralp; Adanır, Celal; Şeker, İsmail; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bu yazımızda seyrek olarak görülen beyin kist hidatiğinin (Echinococcus Alveolaris) klinik ve radyolojik özellikleri iki olgu nedeniyle tartışıldı.Item Akut bakteriyel menenjit tedavisi(Bursa Üniversitesi, 1979) Özeke, Turgut; Özcenk, Nevin; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bursa üniversitesi, Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinde tetkik ve tedavi edilen 93 pürülan menenjit vak 'asının klinik ve laboratuvar bulguları incelenmiş , tedavi yöntemi ve sonuçlan tartışılmıştır.Item Çocukların kaza sonucu yaralanma sebepleri ve önlemleri(Bursa Üniversitesi, 1979) Sönmezler, Ali; Kurap, Gayyur; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Çocuklar diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de en fazla trafik kazaları sonucunda yaralanıp sakatlanmakta ve ölmektedirler. Trafik kazaları çocukları araç içinde, araç dışındaki kadar etkileyebilmektedir. Trafik kazalarında diğer önemli sebepler eğitim eksikliği ve kentsel yaşamda çocuk oyun alanlarına çok az yer ayrılmış olmasıdır. Çocuklar trafik kazalarından başka yüksek pencere veya balkondan düşmeler sonucu, soluma ve yutma yoluyla zehirlenmeler sonucu, ateş, cak su ve elektrikle yanmalar sonucu, kesici aletler veya ateşli silahlarla ve ana-baba veya bakıcıları tarafından dövülenler sonucu çeşitli yaralanmalara maruz kalmaktadır. 1976-1979 yılları arasında Bursa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğine yatırılan hastaların 1 /3 ünü çocukların kaza sonucu yaralanmaları meydana getirmektedir. 1979 yılında bu sayı ve yüzdesinde bir artış görülmektedir. Toplam 287 travmatolojik olgunun I 06 (% 37'si trafik kazalarına, 126 (% 44) si düşme ile ilgili sebebine ve 23 olgu (% 8) yüksekten düşmeler sonucu yaralanmalara aittir. Dr. Ali SÖNMEZLER Dr. Gayyur KURAP** Bu soruna en iyi çözüm yolunun sadece tedavi edici araç ve imkanların geliştirilmesi değil fakat aynı zamanda koruyucu ve toplum hekimliğinin yaygınlaştırılması, toplumun ve toplumsal kurumların uyarılmasıyla önlenebileceği gerçeğinde tüm yazarlar hemfikirdir. Ancak ülkemiz de tedavi edici kimliğin özellikle acil tıbbi bakım birimlerinin geliştirilmesine de büyük gereksinim vardır. Yarının kentsel yaşamı yalnız erişkin insanları değil, fakat çocuklarımızı da düşünen planlamaya yer verilmesi de büyük yarar vardır.Item Anal fissürlerin tedavisinde iç sfinkterotomi'nin önemi(Bursa Üniversitesi, 1979) ; Arınç, Onat; Doğruyol, Hasan; Korun, Nusret; Karaca, Fikret; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.1975-1978 tarihleri arasında Bursa Üniversitesi Cerrahi Kliniğinde 29 hastaya iç sfinkterotomi uygulandı. Bu hastalarımızın hepsinde tam iyileşme görülmüş, sadece 4 tanesinde pruritus şikayeti ortaya çıkmıştır. Başarılı sonuçlar kaynak bulguların ile karşılaştırılmıştır.Item Perianal fistüllerin tedavisinde sfinkterotomi'nin yeri(Bursa Üniversitesi, 1979) Doğruyol, Hasan; Arınç, Onat; Birinç, Şerif; Korun, Nusret; Karaca, Fikret; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.1975-1978 tarihleri arasında 69 perianal fistüllü hastaya tek ya da çok seanslı sfinkterotomi uyguladık . Komplikasyonsuz basit fistüllerde (alçak fistüller) setonla veya doğrudan bistüri keserek fistülotomi uyguladık. Yüksek fistüllerde ise Parks metodunu uyguladık. Toplam olarak 52 olguda (% 72,46) tam iyileşme sağladık. 14 olguda (% 20) ise çeşitli komplikasyonlara rastladık ve 3 olguda da (% 2,89) nüks gördük. Alçak fistüllerin tedavisinde seton uygulaması ile çok zamanlı sfinkterotominin, yüksek fistüllerde ise Parks metodunun tatminkar sonuç verdiği kanaatine vardık.Item Çocuk apandisitlerinin tanısında klinik ve biokimyasal özellikler(Bursa Üniversitesi, 1979) Doğruyol, Hasan; Arınç, Onat; Devranoğlu, Muammer; Karaca, Fikret; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Kliniğimizde ameliyat edilen 0-14 yaş grubundaki akut apandisitli olgularda anamnez, fizik muayene, laboratuar bulguları, operasyon ve patolojik anatomik tanımlar karıştırılmış ve kaynaklar gözden geçirilmiştir.Item Ethambutol toksik ambliyopisi(Bursa Üniversitesi, 1979) Özçetin, Hikmet; Sarıçoğlu, Ahmet; Özyardımcı, Nihat; Çetinkaya, Sezgin; Gözü, R. Oktay; Başar, Emel; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Ethambutol kullanan 40 hastanın 80 gözü iki sene müddetle toksik ambliyopi yönünden görme, görme alanı ve renk körlüğü içeren muayenelerle 3 'er defa kontrol edilmiştir. Bu araştırılan seride toksik ambliyopi tespit edilmek ile beraber seri dışı tespit edilen iki olgu ayrıca takdim edilmiştir.Item Akut romatizmal ateş'te nikotinamid adenin dinükleotidaz enzimi ve bunun tam testleri arasındaki yeri(Bursa Üniversitesi, 1979) Güngenci, Semra; Meriç, Nurten; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bu araştırmada Akut Romatizmal Ateş 'te (ARA), hastalığın akut döneminde, A grubu beta hemolitik streptokok un ekstrasellüler bir ürünü olan Nikotinamid Adenin Dinükleotid (NADase) karşı oluşan antikorların (Anti-NADase) serum değerleri incelendi. Anti-NADase antikorlarının bazı olgularda yükselmekle beraber hastaların büyük bir kısmında, normal değerlerde kaldığı gözlendi. Grup ortalamaları göz önüne alındığında, ARA grubundaki AntiNADase de erlerinin, Basit strep tokoksik tonsillitli hastalardan daha yüksek olduğu (p < 0.05) saptandı . Sonuçta bu testin akut faz reaktanı olarak kullanılamayacağı, konvelesans periyodunda yakalanan hastalarda daha çok değerli olabileceği kanısına varıldı.Item Parkinsonizm tedavisinde levodopa + benserazid' in etkisi(Bursa Üniversitesi, 1979) ; Oğul, Erhan; Yağız, Orhan; Pehlivan, Nevzat; Eralp, İncilay; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bu çalışmada, L- Dopa + Benserazid Kombinasyonu Bursa Tıp Fakültesi, Nöroloji kliniğine başvuran 21 Parkinsonizm Sendromu gösteren hastaya verildi. Hastalardan 13 'ü erkek, 8'i kadın olup yaşları 34-71 arasında değişmektedir (ortalama 54,5).19 hasta idiopathic Parkinson, 2 'si ise CO intoksikasyonuna bağlı Parkinsonizm gösteren vakaları. Ortalama ilaç uygulama süresi 135 gündür. Klinik belirtiler deki değişiklikler modifiye Webster Skalasına göre değerlendirildi. Bradikinezi (% 78), rijidite (% 64) ve tremor (% 68) gibi ana belirtilerde belirgin düzelme görüldü.Item Atherosklerotik kalb hastalıklarında sol aksis deviasyonunun klinik önemi(Bursa Üniversitesi, 1979) Cordan, Jale; Hünük, Ahmet; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.1- Bu araştırma Atherosklerotik Kalb Hastalığı (myokard infarktüsü) tanısı almış 138 olgu üzerinde yapılmıştır. 2 - Olgulanmızda sol aksisin dağılımı % olarak incelenmiş ve atherosklerotik olgularda sol aksis ensidansı çok yüksek bulunmuştur(% 83,5). 3-Bu olgularda yaş dağılımı da incelenerek, en çok 6 ve 7 ci on yaş içinde ateroskleroza rastlanmıştır. 4 - Sol ahsis deviasyonunun derecesi ile miyokard infarktüsünün lokalizasyonları aratılmış ve sol anterior hemiblok oranının yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır.9). 5 - Atherosklerotik kalb hastalıklarında sol aksisin klinik öneminin büyük olduğu sonucuna varılmıştır.Item Lomber diskopatide diazepam ve meprobomat tedavisinin yeri(Bursa Üniversitesi, 1979) Yurtkuran, Merih; Özcan, Orhan; Karakaya, Münir K.; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Çalışmada 12 hastalı birinci gruba fizik tedavi ve günde 30 mg diazepam, 10 hastalı ikinci gruba fizik tedaviye ek olarak 400 mg meprobamate, 9 hastalı üçüncü kontrol grubuna fizik tedaviye ek olarak glikoz kaşe verildi. 21 günlük tedavi sonunda grupların birbirlerine karşı değerlendirilmesi yapıldığında birbirlerine göre bir üstünlüğü olmadığı görüldü.Item Periferik sinir kesilerinde sütür yöntemlerinin deneysel karşılaştırılması(Bursa Üniversitesi, 1979) Aksoy, Kaya; Cordan, Teoman; Oğul, Erhan; Sadıkoğlu, Sadık; Heper, Mesut; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bu araştırmada periferik sinir kesilerinde epinöral, perinöral ve interfasiküler sütür yöntemleri deneysel olarak karşılaştırılmıştır. Bu amaçla 42 Swiss albino cinsi sıçanda kesi sonrası hemen ve 21 günlük beklemenin ardından sütür yöntemleri uygulanmıştır.