Arif Dirlik’in düşüncesinde neoliberal küreselleşmenin eleştirisi
Date
2022-03-05
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Bursa Uludağ Üniversitesi
Abstract
1980’li yıllardan itibaren yeniden canlanan ulus ötesi üretim/ticaret ve güçlenen kapitalist hedeflerle kendini gösteren neoliberal politikalar, modern dönemin disipline yapısından sıyrılıp; toplumsal alanın örgütlenmesinin önemini vurgulayarak ekonomik ve politik amaçlarını gerçekleştirebilmek adına öznelerin bizzat katılımlarının ve aidiyetlerinin kazanımı üzerine kurulu, tüm küreyi farklılıkların ötesinde üst bir toplumsal alan içerisinde bütünleştirmeyi hedefler. Bu yeni dönem, klasik modern dönemin aksine toplumları ikili karşıtlıklar içerisinde kategorize etmeden ve ötekileştirmeden küresel toplum içerisine kendi rıza ve farklılıklarıyla dâhil eder. Böylelikle neoliberal küreselleşme, heterojenliğin ve çok merkezli bir yapının görünür olduğu bir düzeni mümkün kılar. Fakat aynı zamanda tüm bu farklılıklar, oluşan küresel toplum içerisinde onun anlam ve sembol dünyalarıyla birleşerek aslında bir noktada ona dönüşmeye ya da melezleşmeye başlamaktadır. Yeni bir paradigma olan neoliberal küresel dönem getirdiği kaotik ve parçalı yapısıyla modernitenin Avrupamerkezci temellerini sarssa da düşünsel ve toplumsal bağlamda ondan tam anlamıyla kopmamıştır. Bu bağlamda, bu yeni düzeni “küresel modernite” kavramı üzerinden eleştiren Arif Dirlik’e göre neoliberal küreselleşme, dünyayı çoklukların görünür olduğu çok merkezli bir yapı olarak tahayyül ederken aynı zamanda bu farklılıkların getirdiği hareketlenmeleri kontrol altında tutabilmek adına özneleri ve toplumların aidiyetlerini kazanmaya ve kontrol altında tutmaya çalışmakta ve bütünleşmeyi, parçalanmayla eşanlı olarak ortaya koymaktadır. Bu durumda küreselleşme modernitenin yapı bozumu üzerinde yükselse de onu yeniden yorumlamanın ötesine gidememiştir.
Neoliberal policies, which have been revived since the 1980s with transnational production/trade and empowering capitalist goals, it aims to integrate the entire sphere beyond differences into a higher social sphere in order to realize its economic and political objectives by emphasizing the importance of organizing the social sphere. This new era, unlike the classical modern era, incorporates societies into the global society with their own consent and differences without categorizing and marginalizing them in bilateral contrasts. Thus, neoliberal globalization makes possible a pattern in which heterogeneity and a multicenter structure are visible. But at the same time, all these differences, combined with its worlds of meaning and symbol within the global society, actually begin to turn into it or hybridize at some point. Although the new paradigm, the neoliberal global era, has shaken the euro-centralist foundations of modernity with its chaotic and fragmented structure, it has not completely detached from it in the intellectual and social context. In this context, according to Arif Dirlik, who criticized this new order on the concept of "global modernity", neoliberal globalization imagines the world as a multicenter structure in which multiplicity is visible, while at the same time trying to gain and control the belongings of subjects and societies in order to control the movements brought about by these differences, and reveals integration synonymous with fragmentation. In this case, although globalization has risen above the deconstruct of modernity, it has not gone beyond reinterpreting it, and thus alternative discourses have remained superficial.
Neoliberal policies, which have been revived since the 1980s with transnational production/trade and empowering capitalist goals, it aims to integrate the entire sphere beyond differences into a higher social sphere in order to realize its economic and political objectives by emphasizing the importance of organizing the social sphere. This new era, unlike the classical modern era, incorporates societies into the global society with their own consent and differences without categorizing and marginalizing them in bilateral contrasts. Thus, neoliberal globalization makes possible a pattern in which heterogeneity and a multicenter structure are visible. But at the same time, all these differences, combined with its worlds of meaning and symbol within the global society, actually begin to turn into it or hybridize at some point. Although the new paradigm, the neoliberal global era, has shaken the euro-centralist foundations of modernity with its chaotic and fragmented structure, it has not completely detached from it in the intellectual and social context. In this context, according to Arif Dirlik, who criticized this new order on the concept of "global modernity", neoliberal globalization imagines the world as a multicenter structure in which multiplicity is visible, while at the same time trying to gain and control the belongings of subjects and societies in order to control the movements brought about by these differences, and reveals integration synonymous with fragmentation. In this case, although globalization has risen above the deconstruct of modernity, it has not gone beyond reinterpreting it, and thus alternative discourses have remained superficial.
Description
Keywords
Küreselleşme, Neoliberalizm, Modernite, Çokluk, Post-kolonyalizm, Globalization, Neoliberalism, Modernity, Multitude, Post-colonialism
Citation
Elmalı, E. B. A. (2022). ''Arif Dirlik’in düşüncesinde neoliberal küreselleşmenin eleştirisi''. International Journal of Social Inquiry, 15(1), 157-176.