Kardiyopulmoner bypass eşliğinde koroner arter bypass cerrahisi uygulanan hastalarda serum laktat seviyelerinin postoperatif sonuçlarla ilişkisi

Thumbnail Image

Date

2015

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Günümüzde kalp ve damar hastalıkları orta ve ileri yaş grubunda en önemli mortalite nedeni olup dünyadaki ölümlerin %30'unu teşkil etmektedir. Koroner arter hastalığının sıklığının artmasına bağlı olarak koroner arter bypass cerrahisinde de artış olmaktadır. Koroner arter bypass greft cerrahisi (KABG) sonrası postoperatif morbidite ve mortalite gelişimi riskinin değerlendirilmesi için sık kullanılan parametrelerden biri serum laktat düzeyidir. Birçok çalışma ile çeşitli etkenler ortaya konulmasına rağmen hiperlaktateminin etiyolojisi halen tam olarak açıklanamamış olup, kardiyopulmoner bypass (KPB) sırasında doku perfüzyon bozukluğuna bağlı hipoksi ve hücresel düzeyde anaerobik metabolizma gibi mekanizmalar sorumlu tutulmaktadır. Bu çalışmada, KPB eşliğinde koroner arter bypass cerrahisi uygulanan hastalarda serum laktat seviyelerinin postoperatif sonuçlarla ilişkisi değerlendirilmiştir. Kliniğimizde Aralık 2014 ile Mart 2015 tarihleri arasında izole KPB kullanılarak koroner bypass ameliyatı yapılan 40 erişkin hasta prospektif olarak çalışmaya alınarak, operasyon sonu kan laktat düzeyi normal olanlar (<3 mmol/L) ve laktat düzeyi yüksek olanlar (≥3 mmol/L) şeklinde iki gruba ayrıldı. Hastaların demografik bilgileri, risk faktörleri, KPB ve kross klemp süresi, KPB süresince hemodinamik instabilite varlığı, operasyon sonrası hemodinamik verileri, gelişen komplikasyonlar, mekanik ventilasyon süresi, yoğun bakım ünitesinde ve postop hastanede kalış süreleri kaydedildi. Her iki gruptaki hastalar kan laktat seviyeleri ve postoperatif mortalite ve morbidite gelişimi açısından birbirleriyle karşılaştırıldı, sonuçta kan laktat seviyelerinin postoperatif sonuçlarla ilişkisi değerlendirildi. Çalışmamızda, yüksek laktat grubunda daha fazla hemodinamik instabilite görüldüğü, bu hastalarda daha fazla inotrop gereksinimi olduğu, pnömoni, ciddi aritmiler ve nörolojik komplikasyonlar gibi morbiditelerin daha sıklıkla görüldüğü, mekanik ventilasyon ve hastanede kalış sürelerinin uzadığı gösterilmiştir. Bu bakımdan serum laktat düzeyleri önemli bir prognostik belirteç olabilir; mortalite ve morbidite gelişme riski yüksek hastaların belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasına olanak sağlayabilir.
Cardiac and vascular diseases are the most important cause of death in elder and mid-age groups, accounting for 30% of overall mortality worldwide. There has been an increase in coronary artery bypass surgery incidence as coronary artery disease becomes more prevalent. Serum lactate level is one of frequently used parameters to assess the risk of mortality and morbidity occurrence after coronary artery bypass grafting surgery (CABG). Although many causes of high lactate levels has been shown in number of researches; etiology of hyperlactatemia still remains unknown and mechanisms such as anaerobic metabolism at the cellular level and impaired tissue perfusion are deemed to be responsible for hyperlactatemia during cardiopulmonary bypass (CPB). In this study, correlation between serum lactate levels and postoperative outcome in patients who underwent coronary artery bypass surgery accompanied with CPB is evaluated. A prospective analysis was performed on 40 adult patients which underwent only coronary bypass surgery using CPB in our clinic between December 2014 and March 2015, and they were classified into two subgroups according to their postoperative blood lactate levels as patients with higher levels (≥3 mmol/L) and lower levels (<3 mmol/L). Demographic data, risk factors, CPB and cross clamp duration, occurrence of hemodynamic instability during CPB, developed postoperative complications, mechanical ventilation and postoperative hospitalization durations of the patients in clinic and intensive care unit are recorded. Blood lactate levels and postoperative mortality and morbidity rates in each group were compared and correlation between blood lactate levels and postoperative outcomes was evaluated. Our study showed that, hemodynamic instability was observed more frequently in higher lactate group and need of inotrope therapy, pneumonia incidence, duration of mechanical ventilation and hospitalization, morbidity occurrence (i.e. severe arrhythmia and neurological complications) were also increased in this group. Given this information, serum lactate levels might be an important indicator of prognosis; hence, it might be helpful for identifying patients who are in higher risk for mortality and morbidity and provide an opportunity to take necessary precautions.

Description

Keywords

Laktat, Koroner arter bypass greft, Morbidite, Mortalite, Lactate, Coronary artery bypass graft, Morbidity, Mortality

Citation

Özgöz, M. (2015). Kardiyopulmoner bypass eşliğinde koroner arter bypass cerrahisi uygulanan hastalarda serum laktat seviyelerinin postoperatif sonuçlarla ilişkisi. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.