Obsesif-kompulsif bozukluk ve ilişkili bozukluklarda aday endofenotip tanımlama, fenomenoloji ve nörobiliş çalışması

Abstract

Çalışmamızda çocuk ve ergen ruh sağlığı polikliniğine başvuran Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), beden algısı bozukluğu (BAB), trikotilomani (TTM), ayrıca biriktiricilik bozukluğu (BB) ve deri yolma bozukluğu(DYB) tanılı hastaların nörobilişsel işleyişini incelemek ve obsesif kompulsif bozuklukla obsesif kompulsif ilişkili bozuklukların ortak olarak bozulan nörobilişsel alanlarını saptayıp, aday endofenotip tanımlanması planlanmıştır. Çalışmamıza Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi polikliniğine OKB, BAB, TTM, BB ve DYB tanısıyla veya belirtileri ile başvurmuş nörolojik hastalığı ve işlevselliğini etkileyen psikiyatrik ek hastalığı olmayan 10-18 yaş arası 102 çocuk ve ergen dâhil edilmiştir. Bu 102hastanın 26’sını OKB, 20’sini DYB, 19’unu TTM, 19’unu BAB ve 18’ini BB oluşturmuştur. Hastalara OKB, BAB, TTM, BB ve DYB tanısı; hasta ve aile ile yapılan görüşmelerde psikiyatrik muayene ve Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi- Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli (ÇDŞG-ŞY) DSM-V yarı yapılandırılmış görüşmesi ve sosyodemografik veri formu değerlendirilerek konulmuştur. Beş gruba ayırdığımız katılımcıların yürütücü işlevlerini değerlendirmek amacıyla katılımcılara Rey, Şifre, Görsel Kopyalama ve Kategorik Akıcılık gibi yürütücü işlev becerilerini değerlendiren testler uygulanmıştır. Yine katılımcıların yürütücü işlevlerini değerlendirmek amacıyla katılımcılara bilgisayar tabanlı Conners Sürekli Performans Testi (CPT) ve Wisconsin Kart Eşleme Testi(WKET) uygulanmıştır. Katılımcıların sosyal biliş düzeyleri değerlendirmek için ise Gözlerden Zihin Okuma testi kullanılmıştır. OKB ve OKİB’leri nörobilişsel alanda oldukça fazla ortak noktalarının olduğu ve birbirlerine çok sık eşlik ettikleri görüldü. Çalışmamızda dürtüsellik ve dikkat alanları gibi bazı alanlarda farklılaşan OKB ve OKİB’ler yazına bu anlamda yazına katkı sağlayacağı düşünülmüştür.In our study, we aimed to examine the neurocognitive functioning of patients diagnosed with Obsessive Compulsive Disorder (OCD), body dysmorphic disorder (BDD), trichotillomania (TTM), hoarding disorder (HD) and skin picking disorder (SPD) who applied to the child psychiatry outpatient clinic, and to examine the diagnosis of obsessive compulsive disorder and obsessive-compulsive-related disorders. It is planned to identify the jointly impaired neurocognitive areas and define the candidate endophenotype. Our study included 102 children and adolescents aged 10-18 years who applied to Uludağ University Faculty of Medicine Child and Adolescent Psychiatry outpatient clinic with the diagnosis or symptoms of OCD, BDD, TTM, HD and SPD, without neurological disease and psychiatric comorbidity affecting their functionality. Of these 102 patients, 26 were OCD, 20 were SPD, 19 were TTM, 19 were BDD, and 18 were HD. The patients were diagnosed with OCD, BDD, TTM, HD and SPD; Psychiatric examination and Interview Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children-Now and Lifetime Pattern (CDSD-PL) DSM-V semi-structured interview and sociodemographic data form were evaluated in interviews with patients and families. In order to evaluate the executive functions of the participants, which we divided into five groups, tests evaluating executive function skills such as Rey, Digit Symbol, Visual Copying and Categorical Fluency tests were applied to the participants. Again, in order to evaluate the executive functions of the participants, the computer-based Conners Continuous Performance Test (CPT) and the Wisconsin Card Sorting Test (WCST) were applied to the participants. In order to evaluate the social cognition levels of the participants, Mind Reading from the Eyes test was used. It was observed that OCD and OCRD have a lot in common in the neurocognitive field and they often accompany each other. In our study, it is thought that OCD and OCRD, which differ in some areas such as impulsivity and attention, will contribute to the literature in this sense.