Avrupa Birliği sürecinin Türk savunma harcamalarına etkisi

dc.contributor.advisorErdem, Metin
dc.contributor.authorErdem, Fikrullah
dc.contributor.departmentUludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Maliye Anabilim Dalı/Maliye Bilim Dalı.tr_TR
dc.date.accessioned2019-12-09T08:13:15Z
dc.date.available2019-12-09T08:13:15Z
dc.date.issued2008-10-24
dc.description.abstractSavunma harcamaları tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de oldukça önemli bir yere sahiptir bütçeden önemli bir pay almaktadır. Türkiye soğuk savaş yıllarında Sovyetler Birliği'nin yayılmacı politikasına karşı 1952 yılında NATO'ya üye olmuştur. Türkiye NATO güvenlik şemsiyesine katılmakla savunma harcamalarını daha da artırmadan yüksek bir güvenlik düzeyine ulaşmıştır.Küreselleşme ile birlikte bölgesel entegrasyonlar da hız kazanmış çeşitli ittifak arayışları ortaya çıkmıştır. Bu entegrasyonu en iyi uygulayan Avrupa olmuştur.AB kendi güvenlik politikasını kurma yolunda, Türkiye ise AB'ye üyelik süreci içindedir. Türkiye'nin savunma ihtiyacını gerektiren nedenler gerek AB, gerekse NATO ülkelerinden farklılık arz etmektedir. Türkiye'nin tehdit algılaması daha farklıdır. Çünkü Türkiye dünyanın en istikrarsız bölgesinde bulunmaktadır. Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar dünyadaki en önemli kriz bölgeleridir.Avrupa'nın NATO dışında bir güvenlik sistemi oluşturması ciddi bir savunma gideri anlamına gelmektedir. Avrupa'nın bugünkü güvenlik yapısıyla üye devletler, soğuk savaşın sona ermesi ve hâlen devam eden NATO güvenlik şemsiyesine rağmen savunma harcamalarını azaltamamışlardır.AB AGSP'yi NATO'dan daha yüksek bir güvenlik düzeyine çıkaramadığından, bugüne kadar olan Türkiye'nin AB sürecinin Türk savunma harcamalarına önemli bir etkisinin olmadığı söylenebilir. Ayrıca AB'de savunma harcamaları incelendiğinde, özellikle AB'ye üye ülkelerin üyelikten önceki ve sonraki savunma harcamaları düzeyinin korunduğu görülmektedir.Bugünün güvenlik ortamında; Türkiye özellikle bölgesindeki istikrarsızlık ortamının barış ortamına bırakılmadığı ve komşu ülkelerin savunma harcamalarının azalmadığı sürece kedini güvende hissedemeyecektir. Bütün bunlara değişen yeni tehdit algılamasında da tanımlanan ve dış desteğe de sahip terör sorunu eklenince Türkiye'nin caydırıcılığı yüksek bir silahlı kuvvetler bulundurmaya, dolayısıyla savunma harcamalarını mevcut düzeyde tutmaya devam edeceği değerlendirilmektedir.tr_TR
dc.description.abstractDefense Spending has, as in almost all countries, an important place in our country and gets a huge portion of the budget. Turkey became a member of NATO in 1952 against hostile policies of the Soviet Union. By joining the security umbrella of NATO, Turkey has assured a high level of security without having to further increase her defense spending.By globalization, regional integratins and search for various alliances have quickly become the trend. The best example of this integration is Europe.Europe is on its way to establishing her own security policy, whereas Turkey is in the process of membership to the European Union (EU).The reasons for Turkey?s defense spending differ from those of both EU and NATO countries threat perception of Turkey is much more different, because Turkey is located in the most instable region of the world. The Middle East, Balkans and the Caucasus are the most important crises regions in the world.To establish a security system apart from NATO means a serious defense expenditure for Europe. Despite the end of the cold War and the currently available NATO defense umbrella, EU member countries have been unable to reduce defense spending due to Europe?s current security structure.Because the EU has been unable to bring Eropean Security and Defense Policy to a higher security level than that of NATO, it is right to state that Turkey?s EU process has has not had an important influence on Turkish defence spending. Furthermore, when defense spending in EU is examined, it is clear that level of defense spending of EU countries before and after becoming members of the EU has not changed.In today?s security environment; Turkey will not feel safe unless the neighboring countries reduce their defense spending and the instable situation in the region becomes one of peace. If the externally supported and funded terror problem defined in the new threat perception is added to all of these, Turkey is forced to maintain a highly deterrent armed forces and thus to maintain her defense spending in its current level.en_US
dc.format.extentXVI, 168 sayfatr_TR
dc.identifier.citationErdem, F. (2008). Avrupa Birliği sürecinin Türk savunma harcamalarına etkisi. Yayınlanmamış doktora tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11452/2552
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherUludağ Üniversitesitr_TR
dc.relation.publicationcategoryTeztr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAvrupa Birliğitr_TR
dc.subjectSavunma harcamalarıtr_TR
dc.subjectNATOtr_TR
dc.subjectGüvenliktr_TR
dc.subjectSavunmatr_TR
dc.subjectAvrupatr_TR
dc.subjectKamu harcamalarıtr_TR
dc.subjectEuropean Unionen_US
dc.subjectDefense expenditureen_US
dc.subjectSecurityen_US
dc.subjectDefenseen_US
dc.subjectEuropeen_US
dc.subjectPublic expenditureen_US
dc.titleAvrupa Birliği sürecinin Türk savunma harcamalarına etkisitr_TR
dc.title.alternativeEffect of the European Union process on Turkish defense expenditureen_US
dc.typedoctoralThesisen_US

Files

Original bundle

Now showing 1 - 1 of 1
Loading...
Thumbnail Image
Name:
231204.pdf
Size:
3.92 MB
Format:
Adobe Portable Document Format
Description:

License bundle

Now showing 1 - 1 of 1
No Thumbnail Available
Name:
license.txt
Size:
1.71 KB
Format:
Item-specific license agreed upon to submission
Description: