Welcome to the Uludag University Academic Repository!
Bursa Uludağ University aims to contribute to the advancement of science and technology by adopting clear, repeatable and reliable research outputs and applications; is committed to the broad dissemination of knowledge for the benefit of society and all external stakeholders.
BUU Open Access System offers scientific and artistic products such as books, articles, theses, encyclopedias and works of art produced by our faculty members and students in accordance with international standards and intellectual property rights.
Bursa Uludağ University is a leading institution using DSpace.

Recent Submissions
Çok değişkenli eşleştirilmiş Hotelling T2 testine alternatif parametrik olmayan test yöntemlerinin karşılaştırılması
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-06-19) Macunluoğlu, Aslı Ceren; Ocakoğlu, Gökhan; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim Dalı; 0000-0002-6802-5998
İstatistiksel veri analizinde, verilerin analizinde kullanılacak test yönteminin doğru seçilmesi, elde edilen sonuçların güvenilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Parametrik testlerin kullanılabilmesi için gerekli varsayımların sağlanması gerekmektedir. Bu varsayımların ihlal edilmesi durumunda araştırmacıların parametrik testler yerine literatürde alternatif olarak belirtilen parametrik olmayan testleri tercih etmeleri önerilmektedir. Bu tez çalışmasında, çok değişkenli bağımlı örneklemler üzerinde kullanılan Hotelling T² testine alternatif parametrik olmayan testler olarak literatürde yer alan Hotelling T2 testinin bootstrap versiyonu, permütasyon versiyonu ve çok değişkenli spatial işaret testinin Tip-I hata düzeyini koruma yönündeki performansları çok değişkenli bağımlı Hotelling T² testiyle karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Testlerin, Tip-Ⅰ hatayı koruma yönünden performansları farklı örneklem genişlikleri, farklı değişken sayıları, varyans- kovaryans matrisinde yer alan farklı değerler, verilerin normal dağılımından uzaklaşması için yararlanılan farklı Gauss gürültü değerleri ile oluşturulan simülasyon senaryoları yardımıyla karşılaştırılmıştır.
Tez çalışmasında çok değişkenli bağımlı Hotelling T² testinin, özellikle çok değişkenli normal dağılıma uygunluk ve varyans- kovaryans matrisinin homojen olması varsayımının ihlal edildiği ve değişken sayısının artması durumunda Tip-I hata düzeyini nominal düzeyde koruma konusunda yetersiz kaldığı belirlenmiştir. Çok değişkenli spatial işaret testinin ve çok değişkenli Hotelling T2 testinin permütasyon versiyonunun söz konusu varsayımların sağlanmadığı ve özellikle küçük örneklemlerde ve değişken sayısının fazla olduğu durumlarda Tip-I hatayı nominal düzeyde korumada başarılı performans sergiledikleri belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda, varsayımların ihlal edildiği durumlarda, çok değişkenli spatial işaret testi ve çok değişkenli Hotelling T2 testinin permütasyon versiyonu, istatistiksel olarak daha güvenilir ve sağlam alternatifler olarak önerilmektedir.
Bıldırcınların tibiotarsus kırığı intramedüller fiksasyonunda kullanılan farklı materyallerden yapılmış pinlerin kemik iyileşmesine etkilerinin klinik, radyolojik, bilgisayarlı tomografik, biyomekanik ve histopatolojik bulgularının karşılaştırılması
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-07-22) Yıldırım, Gül; Salcı, Hakan; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Cerrahi Ana Bilim Dalı; 0009-0003-2332-2352
Bu çalışmada bıldırcınların tibiotarsus kırığında farklı materyallerden yapılmış pinlerin klinik, radyolojik, bilgisayarlı tomografik, biyomekanik ve histopatolojik bulgularının karşılaştırılması amaçlandı. Yirmi bıldırcının sağ tibiotarsus’unda kırık oluşturulduktan sonra GRI’de bandaj uygulama, GRII’de intrameduller Kirchner pin, GRIII’te intramedüller kemik pin ve GRIV’te intramedüller polimetilmetakrilat (PMMA) pin uygulandı. Preoperatif ve postoperatif 0, 7, 15 ve 30. günlerde klinik ve radyolojik incelemeler yapıldı. Otuzuncu günde sakrifikasyon sonrası sağ ve sol tibiatarsusların bilgisayarlı tomografik (BT), biyomekanik ve histopatolojik incelemeleri incelendi. Verilere istatistiksel analizler yapıldı. Kallus oluşumu, kırık hattının görünürlüğü, kemik boyutundaki ve bütünlüğündeki problemler radyolojik ve BT olarak değerlendirildi. Yapılan istatistiksel analizlere göre radyolojik değerlendirmede sadece kemik boyut ve bütünlüğündeki problemlerde anlamlı fark bulunurken, BT ile görüntülemede tüm parametrelerde anlamlı fark gözlendi. Biyomekanik olarak eğilme kuvvetine karşı en dayanıklı grup GRII ve en dayanıksız grup GRI oldu. Kırık hattı iyileşmesi histomorfometrik olarak skorlandı. 0-7 arasında yapılan bu değerlendirme sonucunda en iyi iyileşmenin 5,60±0,54 değeri ile GRIV’te olduğu tespit edildi. GRIII, 5,20±0,83 değeri ile ikinci sırada yer aldı. GRII 4.60±0,54 değeri ile 3 sırada yer aldı. GRI ise 2,60±0,54 değeri ile histopatolojik olarak en az iyileşme oranına sahip grup oldu. Sonuç olarak, her ne kadar 30 günde iyileşmenin en iyi olduğu grup GRIV (PMMA pin) olsa da; dayanıklılığı, hafifliği ve histopatolojik kırık iyileşme parametreleri sonucunda en ideal materyalin GRIII (kemik pin) olduğu görülmüştür.
Genome-based identification of aquatic Aeromonas spp., isolates and evaluation of their virulence potentıal using in vitro assays and the Galleria mellonella infectıon model
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-06-25) Ajmi, Nihed; Satıcıoğlu, İzzet Burçin; Özyiğit, Musa Özgür; Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Su Ürünleri Hastalıkları Ana Bilim Dalı; 0000-0002-5368-4819
Aeromonas türleri sucul ortamlarda yaygın olarak bulunan, balıklar ve insanlar için fırsatçı patojenler olarak tanımlanan Gram-negatif, fakültatif anaerob bakterilerdir. Su ürünleri yetiştiriciliğinde hastalık salgınlarına neden olmaları ve zoonotik potansiyelleri, bu türlerin virülens özelliklerinin detaylı şekilde anlaşılmasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışmada, 17 Aeromonas izolatının patojenik potansiyeli; fenotipik testler, Galleria mellonella larvalarıyla yapılan in vivo enfeksiyon modeli ve tüm genom dizileme yöntemiyle değerlendirilmiştir. Fenotipik analizlerde izolatlar arasında belirgin farklılıklar gözlemlenmiştir. 12 izolatta hemolitik aktivite saptanırken, 11 izolatta DNaz ve 10 izolatda lipaz aktivitesi tespit edilmiştir. İzolatların büyük çoğunluğu hareketli bulunmuş, yedi izolat ise indol üretmiştir. Galleria mellonella larvalarında yapılan enfeksiyon deneylerinde suşlara özgü ve doza bağımlı virülens gözlemlenmiştir. 4 izolat (A-6, A-12, A-13 ve A-15), 10⁷ CFU/larva dozunda 24 saat içinde tam mortaliteye neden olurken, A-1, A-2 ve A4 gibi diğer suşlar daha zayıf veya gecikmeli virülens göstermiştir. Virülens farklılıklarının genetik temellerini araştırmak amacıyla izolatların genomları, Illumina ve Nanopore platformları kullanılarak dizilenmiş ve Unicycler ile hibrit montaj yapılmıştır. Tür düzeyinde tanımlamalar Ortalama nükleotid kimliği (ANI) ve dijital DNA–DNA hibridizasyon (dDDH) yöntemleriyle doğrulanmıştır. Genom anotasyonu sonucunda en fazla yapışma (adherence) ile ilişkili genler (n=1.923), ardından salgı sistemleri (n=685) ve toksin (n=59) genleri tespit edilmiştir. Antifagositik mekanizmalar ve demir alımına ilişkin genler daha az sayıda bulunmuştur. Antibiyotik direnç analizleri, penisilin (n=14), karbapenem (n=13) ve sefalosporin (n=12) gibi β-laktamlara karşı direnç genlerinin yaygın olduğunu, ayrıca tetrasiklin ve florokinolonlara (n=11’er) karşı direnç genlerinin de sıkça bulunduğunu göstermiştir. Bu bulgular, Aeromonas türlerinde virülensin yalnızca genetik potansiyelle değil, aynı zamanda fenotipik düzeydeki ifadeyle şekillendiğini ve bu durumun suşlar arasında önemli ölçüde değişkenlik gösterdiğini ortaya koymuştur. In vitro testler, larval enfeksiyon modeli ve genomik analizlerin birlikte kullanılması, izolatların patojenik profillerinin ayrıntılı şekilde karakterize edilmesini sağlamıştır. Bu çalışma, sucul Aeromonas suşlarının virülens mekanizmalarına dair anlayışı derinleştirmenin yanı sıra, yüksek riskli suşların tespiti ve zoonotik tehditlerin izlenmesi için pratik bir yaklaşım sunmaktadır.