Browsing by Author "Bozkurt, Veysel"
Now showing 1 - 20 of 28
- Results Per Page
- Sort Options
Item Avrupa Birliği: İşçi sendikalarının, işverenlerin, siyasal kurumların ve kamu oyunun tutumu açısından incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1991) Bozkurt, Veysel; Sezal, İhsan; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimleri Enstitüsü.Bu çalışma da Avrupa birliği kavramı ve bu konuda Topluluk ülkelerinde ve Türkiye 'de işçi sendikalarının, işverenlerin, siyasal kurumların ve kamu oyunun, tutumu neo-fonksiyonalist teorinin ışığında ele alınıp incelenmiştir. Başlıca beş bölümden oluşan bu çalışmanın I. bölümünde Genel Kavramsal Çerçeve ve Teorik Yaklaşımın sınırları, çizilmiştir. Avrupai birliği konusunda gerek ekonomik gerekse siyasal içerikli çok sayıda kavgam ortaya atılmıştır. Birinci bölümde Avrupa birliği konusundaki kavramlar tanımlandıktan sonra, teorik yaklaşım bölümünde "neo-fonksiyonalistf yaklaşım ele alınmıştır ve bu buradan hareketle çalışmanın çerçevesi i şekillendirilmiştir. II. Bölümde ise Avrupa birliğinin kökenleri ve örgütlere dönüşüm süreci ele alınmıştır. III. Bölüm Avrupa birliği sürecinde en önemli aşama olan Avrupa" Topluluklarını konu olmaktadır. Burada bir taraf tan Avrupa da kurulan "sıkı" birlik olan AT'nın ne tür bir birlik olduğu (öteki birliklerle de mukayese edilerek) tartışılırken, diğer ta-raftan" da. genişleme süreci ve bu konuda aktörlerin tutumları ele alınmıştır. IV. Bölümde ise doğrudan aktörlerin Avrupa birliği konusundaki tutumları ele alınmıştır. Her ne kadar neo-fonksiyonolist teoriden hareketle Avrupa birliğinin uygulamaya geçirilmesinde çıkar gruplarının tutumları belirleyici değişken olarak ele alınmış olsa da, birlik sürecinde yaşanan tecrübeler, belirli bir düzeyde siyasal kurumlarının tutumlarının da bölgesel entegrasyon açısından önem taşıdığını göstermiştir. V. Bölümde ise Topluluk ülkelerine uygulanan çerçeve, benzer şekilde Türkiye'ye uygulanmıştır. Sonuç bölümünde de aktörlerin tutumları kısaca özet lenmiş ve ileri sürülen hipotezlerin geçerliliği tartışılarak geleceğe yönelik projeksiyonlarda bulunulmuştur.Item Bilgi işçilerinin sosyolojik profili: Sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik karakteristikler ve tutumlar üzerine bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2005) Çırpan, Samet; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Dalı.Sanayi devrimiyle birlikte oluşan sanayi toplumundan, post-endüstriyel “sanayi sonrası toplum” yapısına geçiş sürecinde işçi sınıfı profilinde de derin anlamlar taşıyan değişimler yaşanmaya başlanmıştır. Sanayi devriminin meydana getirdiği işçi sınıfı, köylerden kopup gelmiş, kentlerde fabrikalarda çalışmaya başlayan vasıfsız veya yarı vasıflı işçiler idi. Sanayi toplumunun fabrika işçisi, verilen emirleri sorgulamadan yerine getiren, düşünmesine izin verilmeyen, kendisinden istenileni yapan bir profil çizmektedir. Ancak, yaşanan büyük dönüşümün getirdiği işçi sınıfı profili çok farklı bir nitelik kazandı. Adına bilgi işçisi denilen bir işçi türü emek piyasasındaki yerini aldı.Bilgi işçisi daha nitelikli, bilgiye hakim, bilgiyi denetleyen ve yönlendiren, çalışma ortamı daha sağlıklı, bağımsız ve bireysel çalışan, şirkete katkısı daha çok olan, gerekirse üretimi tek başına durdurabilecek kadar güçlü olan bir işçidir. Sanayi-sonrası toplum kuramcılarına göre; bilgi işçileri; el becerileri ve kas gücü yerine eğitim sırasında öğrendiği kavramları, fikirleri, kuramları katan işçiler olarak tanımlanmaktadır. Bilgi işçileri,endüstri işçilerinden çok farklı karakteristik’e sahiptir. Araştırma, bilgi işçilerinin sosyolojik profilini ve sosyo-kültürel,sosyo-ekonomik karakteristikler ve tutumlarını konu almaktadır. Bilgi işçileri, çalışmaya az önem veren ve boş zamanı daha çok tercih eden, bireysellikleri yüksek olan, mesleklerine bağlılıkları olan, özerk-bağımsız çalışmayı isteyen, sorumluluk alabilen, yaratıcı, kariyeri paraya tercih eden, risk ve belirsizlikten korkmayan, yenilikçi ve sürekli öğrenme istekleri olan işçilerdir. Bunun yanında bilgi işçilerinin, kadının çalışma hayatındaki yeri, politik ve din hayatı üzerindeki düşünceleri, çocuklarının ve Türkiye’nin geleceği ile AB ve Türkiye konusundaki beklentilerinin derecesi anlaşılmaya çalışılmıştır.Item Bilgi toplumuna geçiş sürecinde işgücü eğitimi(Uludağ Üniversitesi, 1997) Özen, Serap; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı.Item Bilgi toplumunda liderlik(Uludağ Üniversitesi, 1999) Evren, Emel; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Anabilim Dalı/Çalışma Ekonomisi Bilim Dalı.Item Bireycilik ve çalışma hayatında Türk bireyi(Uludağ Üniversitesi, 2004) Baştürk, Şenol; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi Bilim Dalı.Item Çalışma ilişkilerinde güven: Yönetim politikaları, güven ve bağlılık ilişkisi konusunda bir Türkiye ve Kırgızistan uygulaması(Uludağ Üniversitesi, 2006-09-07) Özbek, Mehmet Ferhat; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Sosyoloji Bilim Dalı.Güven çalışma yaşamını etkileyen önemli bir değişkendir. Bu açıdan güven hem işçileri hem de yöneticileri etkileyen bir faktördür. Bu bağlamda çalışmanın amaçları şu şekilde ifade edilebilir. Evrensel personel politikaları ile dış ödül ve yükseltme politikalarının örgüt içerisinde güveni ve üst yönetime güven üzerinde ne düzeyde bir etkiye sahip olduğunu açıklamak, örgüt içerisinde güvenin ve üst yönetime güvenin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisini araştırmak ve demografik faktörlerin güven üzerindeki etkilerini açıklamaktır. Bu çalışma Kırgızistan ve Türkiye’de gerçekleştirilmiştir. Kırgızistan’daki anket petrol, tekstil ve gıda sektöründe faaliyet gösteren fabrikalarda yapılmıştır. Türkiye ise gıda ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren fabrikalarda yapılmıştır. Kırgızistan’da toplam 250, Türkiye’de 300 işçiye anketler ulaştırılmış, bunlardan Kırgızistan’dan 188 (%75,2’si) ve Türkiye’den 239 (%79,6’sı) değerlendirilmeye alınmıştır. Araştırmanın Türkiye sonuçlarına göre evresel personel uygulamaları ile dış ödüller ve yükseltme politikaları örgüt içerisinde güveni ve üst yönetime güveni doğrudan etkilemektedir. Kırgızistan sonuçlarına göre ise sadece ödül ve yükseltme politikaları örgüt içerisinde güveni ve üst yönetime güveni doğrudan etkilemektedir. Araştırmada hem Türkiye hem de Kırgızistan sonuçlarına göre örgüt içerisinde güven ve üst yönetime güven örgütsel bağlılık özerinde doğrudan etkili değişkenlerdir. Araştırmada demografik verilerden olan eğitim düzeyi, örgütte geçen süreler ve yaş değişkeni güveni açıklamada etkili bir değişken olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Publication Covid-19 vaccine hesitancy in Turkey: Conspiracy beliefs, fear and stress(Corvinus Univ Budapest, Doctoral Sch Sociology, 2023-01-01) Bozkurt, Veysel; AYDEMİR DEV, MİNE; Aydemir-Dev, Mine; Barca, Onur; Bayram-Arli, Nuran; BAYRAM ARLI, NURAN; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.; HSH-8596-2023; JFK-4021-2023The aim of this study is to examine factors associated with COVID-19 vaccine hesitancy. An online survey was conducted to collect the data to be evaluated. The survey included demographic questions and four scales: vaccine hesitancy, fear of COVID-19, stress, and vaccine conspiracy beliefs. Four hundred and ninety-six people answered the survey in Turkey. A conceptual model was established and estimated with a structural equation model to explore the relationships. The findings identified a statistically significant direct effect on vaccine hesitancy of conspiracy beliefs, fear, and stress. Accordingly, it was concluded that individuals with a firm belief in vaccine conspiracies, high stress levels, and low fear of COVID-19 had high levels of vaccine hesitancy. This article suggests the importance of public access to accurate information and low stress levels.Item E-Türkiye'ye geçiş sürecinde iş-gücünün niteliği ve eğitimi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Tığlı, S. Cenk; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi Bilim Dalı.Bu çalışmada eğitimin işgücüne ve bilgi toplumu için sosyal değişime etkisi analiz edilmiştir. Üç önemli nokta bulunmaktadır, birincisi; bilgi toplumu, İkincisi; istihdam, üçüncüsü; eğitimdir. Halen bilgi toplumu seviyesine ulaşma çalışmaları yapan üç ülke İsrail, İrlanda ve Hindistan da bu çalışmada değerlendirilmiştir. Avrupa Birliği’nin rekabet gücünün “e-Avrupa+”a bağlı olduğundan bahsedilmektedir. Teknolojik gelişmenin özellikle, Bilgi Teknolojileri ve internetin hayatımızı değiştirdiği ki bunlar Devlet işleri(e- Devlet), Sağlık(e-Sağlık), Îş(e-İş) vb, vurgulanmıştır Dört gruba ayrılan bu tezin adı “e-Türkiye’ye Geçiş Sürecinde işgücünün Niteliği ve Eğitimi.”dir. Bölümler: Birincisi kavramsal çerçeve ve teorik yaklaşımdır. İkicisi, dünyada e-Topluma geçiş tartışmaları. Üçüncüsü, e-Türkiye’ye geçiş aşamasında eğitim ve işgücü Dördüncü, sonuçtur. İstihdam yaratmak güçlü bir eğitim politikası ile olur. Halkın eğitimin faydalarını kazanması hükümet politikaları tarafından sağlanır.Eğitimin en önemli faydası ekonomiye ve sosyal değişime etkisidir ,çalışmalar Türkiye’de eğitimden kaynaklanan sosyal faydaların sınırlı olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye’de eğitimin ekonomik değişime etki etmesi,evrime yardım etmesi için, ekonomik büyüme ve eğitim arasındaki ilişki açıkça belirlenmelidir.Item Ergenlerin çalışmaya yönelik tutumları(Uludağ Üniversitesi, 2004) Kahraman, Mustafa; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı.Item İnsan kaynakları yönetiminde eğitim ve bankacılık sektöründe bir hizmetiçi eğitim uygulaması(Uludağ Üniversitesi, 2000) Batlakoğlu, Aynur; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı.Item Kamu ve özel sektörde yönetici değerleri: Bankacılık sektöründe bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2005) İyem, Cemal; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Çalışma Psikolojisi ve İnsan Kaynakları Bilim Dalı.Değerler ve tutumlar bir toplumun üyelerini bir arada tutan, bireylerin çevresindeki unsurlara bakış açısını şekillendiren en etkin kültür unsurlarıdır. Değerler, ulaşılması mümkün olandan çok ulaşılma arzusu duyulan idealleri temsil eden bilişsel bir yapıdır. Bu bağlamda, kişinin yaşadığı kültür, değer anlayışının şekillenmesinde birincil etmendir. Buradan hareketle ulusal kültür ve değer modelleri geliştirilmiştir. Son dönemlerde çok fazla tercih edilen Schwartz’ın evrensel değer ölçeği, bu çalışmada kullanılmıştır. Araştırmada temel hedef, kamu ve özel sektör banka yöneticilerinin değer yargıları açısından, farklılıklarını ve benzerliklerini belirlemektir. Bu anlamda, kamu ve özel sektör banka yöneticilerinin değer anlayışları açısından farklılıklar gösterdikleri ve bu farklılaşmanın yöneticilerin verdikleri kararları, uyguladıkları yönetim politikalarını etkilediği düşünülmektedir. Özellikle, bu konuda araştırma yapan uzman kişilerin ortak düşündüğü temel nokta; kamusal alanda yönetimin son derece katı bir mevzuata dayanmasıdır. Dolayısıyla, kamu örgütlerinde liderlik ve yöneticiliğe ilişkin uygulamalar yasal altyapı tarafından belirlenmiş kesin ve sınırları çizilmiş, sadece yasal organlar tarafından çok az ölçüde yorumlanıp, esnekleştirilebilen kurallar çerçevesinde yürümektedir. Buradan yola çıkarak, bu çalışmada farklı sektörlerdeki banka yöneticilerinin, değer ve tutumlarının hangi ana boyutlarda gruplandığı ve aralarında hangi benzerlik ve farklılıklar olduğu incelenmeye çalışılmıştır.Item Kapitalizmin gelişim sürecinde bir "ideal tip" olarak protestan ahlakı(Uludağ Üniversitesi, 1998) Dolgun, Uğur; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Çalışma Ekonomisi Bilim Dalı.Item Masculinity and violence: Sex roles and violence endorsement among university students(Elsevier, 2015) Bozkurt, Veysel; Dawes, Glenn; Miljkovic, D; Tartanoğlu, Şafak; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü.; DZI-3393-2022The relationship between masculinity and violence is examined in this paper. Masculinity is defined by key characteristics such as a willingness to take risks, having self-reliance, possessing a strong personality, exhibiting leadership abilities, defending ones self-beliefs and acting rationally. To be a real man, an individual must be seen being ambitious, dominant, self-reliant, competitive, independent, assertive and aggressive. Most of the characteristics of masculinity mentioned here are often associated with a culture of violence which is male dominated. The data was drawn from a survey administered to college students in a Turkish University by the authors. The results of this research confirmed that sex, masculinity and violence are very closely related.Item Meslek etiği ve sağlık sektöründe doktorlar üzerine bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2003) Şahin, Songül Aktürk; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı.Item Muhafazakâr Türk girişimcinin değerleri (uygulamalı bir araştırma)(Uludağ Üniversitesi, 2007) Kuş, Ali; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Psikolojisi Bilim Dalı.Betimleyici bir tarzda organize edilmiş olan bu çalışmada girişimcilik, iş ahlakı, narsizm, püriten ahlak ve hedonizm tanıtılarak bu kavramlar arasındaki ilişkiler İstanbul'daki muhafazakâr iş adamlarının yoğunlukta olduğu iki iş adamı derneğinin içerisinde araştırılmış ve araştırmanın hipotezlerinin doğrulanması yoluna gidilmiştir.Çalışma İstanbul Fatih'te ağırlıklı olarak muhafazakâr iş adamlarının üye olduğunu bir işadamı derneğinin katkılarıyla uygulanmıştır. İşadamlarına 225 anket dağıtılmış çeşitli nedenlerle bunların 189 tanesi değerlendirmeye alınmıştır. Anketlerin geri dönüş oranı yüzde 84 oranında gerçekleşmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarını genellemenin yanlış olabilme ihtimali vardır. Bulgular değerlendirilirken bu gerçek göz ardı edilmemelidir.Bu araştırmanın bulguları ile muhafazakâr iş adamlarının değerleri saptanarak, iş hayatına yönelik yaklaşımları ortaya konulmaya çalışılmıştır. İş adamlarının kendi değerlerini bilimsel bir analizle öğrenebilmeleri sonucunda, kendilerinde var olan ve görmek isteyecekleri özellikler konusunda fikir edinmeleri hedeflenmiştir. Ayrıca, Muhafazakar Türk Girişimcisi'nin Değerleri'ni saptamak için yapılacak diğer araştırmalara da veri sağlanmış olacaktır.Araştırmada iki veya daha çok değişken arasında, birlikte değişim varlığını veya derecesini belirlemeye çalışan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Muhafazakâr İşadamlarının uyumlulukları , geleneklere bağlılıkları, yardımseverlikleri, evrensellikleri, kendi kendini yönetebilme özellikleri, açık fikirli ve hazcı olup olmadıkları, başarı istekleri ile güç ve güvenlik tutkuları saptanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın örneklemdeki Muhafazakar Türk girişimcisinin uyumluluklarının yüksek olduğu, geleneklere bağlı oldukları, yardımsever oldukları, evrenselliklerinin diğer özelliklerine oranla daha düşük olduğu, kendi kendilerini idare edebilme özelliklerinin düşük olduğu, hazcı olmadıkları, başarı tutkuların çok ön planda olmadığı gibi özellikleri tespit edilmiştir.Item Örgütsel bağlılık, örgütsel vatandaşlık davranışı ve yabancılaşma arasındaki ilişki- çağrı merkezi çalışanları üzerine uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2010) Kılıç, Eda; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi Bilim Dalı.Bu araştırma, örgütsel bağlılık, örgütsel vatandaşlık davranışı ve yabancılaşmanın birbirleriyle ve alt boyutlarıyla olan ilişkilerini ve bu ilişkilerin çağrı merkezi çalışanları üzerindeki etkisini belirlemeyi amaçlamaktadır. Verilerin toplanmasında anket yöntemi seçilmiştir. Araştırmanın evrenini Bursa ve İstanbul'daki çağrı merkezi çalışanları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise Bursa'da bir, İstanbul'da üç çağrı merkezindeki 251 çalışan oluşturmaktadır. Çalışma, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; örgütsel bağlılık, örgütsel vatandaşlık davranışı ve yabancılaşmanın kuramsal çerçevesi, ikinci bölümde çağrı merkezleri ve çağrı merkezi çalışanlarının genel çerçevesi, son bölümde ise; araştırma bulguları ve sonuçlar bulunmaktadır. Araştırma sonucu elde edilen bulgular, örgütsel bağlılığın, örgütsel vatandaşlık davranışı ve yabancılaşmanın anlamlı düzeyde aynı yönde ilişkili olduğunu göstermektedir.Item Örgütsel değişim ve örgütte değişime karşı gelişen direnci kırma politikaları(Uludağ Üniversitesi, 2011-02-16) Yücel, Feyza Çankaya; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi Bilim Dalı.Bu çalışmada, toplumsal ve ekonomik hayatta önemli roller üstlenen örgütlerin, değişim süreciyle ilgili bilgiler yer almaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde, örgütsel değişim kavramsal çerçevede genel hatlarıyla anlatılmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde, örgütsel değişimin karşısındaki en büyük engel olan direnç ve direncin örgütleri nasıl etkilediği, başarılı bir örgütsel değişim için direncin kırılmasında kullanılacak politika ve yöntemler ve değişim sürecinde liderlik özellikleri, kavramsal çerçevesiyle detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Çalışmanın üçüncü bölümünde, değişim yaşamış kamu, özel ve sivil toplum örgütlerinin yönetici ve liderlerinin deneyimlerinden faydalanılarak, değişim süreci ve değişime karşı gelişen direncin kırılması için uygulanan politika ve yöntemler, içerik analizi yöntemiyle irdelenmektedir. Çalışma nitel araştırma tekniklerinden literatür tarama, görüşme ve gözlem metotları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler, örgütsel değişimin kavramsal çerçevesine göre oluşturulan standartlaştırılmış açık uçlu soru formu yardımıyla yapılmış ve bulgular kavramsal çerçeveye sadık kalınarak içerik analizi yöntemiyle yorumlanmıştır. Çalışma, örgütler için değişimin bir zorunluluk olduğunu, değişimin önündeki en büyük engelin, örgüt üyeleri tarafından geliştirilen direnç olarak görüldüğünü ve örgüt uygulamalarında başarının, istikrar ve tutarlılıkla sağlanabileceğini ortaya koymaktadır.Item Osmanlı toplumunun yapısal değişme sürecinde sivil bürokrasi(Uludağ Üniversitesi, 1985-11) Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Osmanlı toplumunda çözülme sürecinin başlamasıyla birlikte, toplum düzenin de yapısal değişme hareketleri kaçınılmaz hale gelmiştir . Bu sebeple, öncelikle orduda başlatılan "yenileşme değiş me" hareketleri, da ha sonra toplumun bütün kesimlerine yayılmaya çalışılmıştır. Bu değişim sürecinde ise, sivil bürokrasi, hem bir "obje" olarak "yenileşme/değişme" hareketlerinden etkilenmiş; hem de bir değişme "ajanı " olarak (social change agent), "yenileşme değişme " hareketlerini etkilemiştir.Item Özürlülerin istihdamında ev esaslı tele çalışma (evde tele çalışma): Bursa ili belediyelerinden örnekler(Uludağ Üniversitesi, 2012-08-06) Berkün, Sanem; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi Bilim Dalı.Bu araştırma; özürlülerin istihdamının önemini vurgulayan, özürlü istihdamının sağlanmasında; yararlanılan istihdam yöntemleri arasında bulunan, ev esaslı tele çalışma (evde tele çalışma) yöntemine, ne şekilde yaklaşıldığını Bursa ilindeki çeşitli özürlü belediye çalışanlarının değerlendirmeleri (algıları) ışığında sorgulayan bir çalışmadır. Özürlülerin çalışma hayatı içinde sahip oldukları konuma dair çeşitli saptamalarda bulunularak çalışmanın temel kurgusu oluşturulmaktadır. Çalışmayla; bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile gündeme gelen ev esaslı tele çalışma (evde tele çalışma) yönteminin, evde çalışmayı tercih eden özürlülere; erişilebilir ve engelsiz bir çalışma ortamında önyargı ve ayrımcı davranışlara maruz kalmadan istihdam fırsatı sunduğu argümanı sorgulanmaktadır. Ev esaslı tele çalışma (evde tele çalışma) çalışanın, tüm işlerini evden yaparak, telefon, faks, elektronik posta aracılığı ile işverene ilettiği tele çalışma şeklidir ve hareketlilik ihtiyacını ortadan kaldırdığından özürlülerin istihdamı için önemli bir açılımdır. Ancak özürlü bireyi çalışma hayatının sosyal getirilerinden uzak tuttuğu gerekçesi ile eleştirilmektedir. Bununla birlikte özürlülerin "gönüllü olarak" istemeleri durumunda, ev esaslı tele çalışma (evde tele çalışma) kapsamında istihdam edilebilmeleri için gerekli ortam ve koşullar sağlanmalıdır. Ülkemizde evde çalışma yöntemine yönelik olarak yasal çerçeve netleştirilebilmiş değildir ve uygulamalar sınırlıdır. Özürlülerin ev esaslı tele çalışma (evde tele çalışma) yöntemi hakkındaki bilgi düzeyleri ve bu yönteme yaklaşımlarının ne olduğu bilinmemektedir. Tezin temel amacı; özürlülerin istihdamının önemine ve özürlülerin karşılaştıkları istihdam engellerine dikkat çekerek, özürlü istihdamının artırılması için esnek çalışma türlerinden biri olan ev esaslı tele çalışma (evde tele çalışma) yönteminin, özürlüler açısından yararlanabilirliğini, konunun asıl muhatabı olan özürlülerin görüşleri ışığında değerlendirmektir.Item Postmodernite ve örgütler: Moderniteden postmoderniteye geçiş sürecinde örgütsel dönüşümler ve internet örgütleri üzerine bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2003) Zencirkıran, Memet; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi Anabilim Dalı/Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi Bilim Dalı.