Browsing by Author "Eren, Mustafa"
Now showing 1 - 20 of 32
- Results Per Page
- Sort Options
Item Balık yağı içeren yumurta tavuğu rasyonlarına bitkisel ekstrakt katkısının yumurta sarısı lipit oksidasyonu ve yumurta verim parametreleri üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2008) Orhan, Fatih; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.Bu çalışmada, % 1.5 düzeyinde balık yağı ve % 3 düzeyinde soya yağı katılmış yumurta tavuğu yemlerine sentetik antioksidan (BHT, BHA, Ethoxyquine ve sitrik asit) ve bitkisel karışım (kurutulmuş kekik, kekik yağı, anason yağı, sarımsak yağı ve rezene yağı) ilavesinin, yumurta sarısı lipit oksidasyonu (Malondialdehit - MDA) ve yumurta verim parametreleri üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada 315 adet 34 haftalık Lohmann beyaz yumurtacı tavuk kullanılmıştır. Denemede kullanılan yumurta tavukları 9 gruba ayrılmış ve her bir grup için 7 tekrar grubu oluşturulmuştur. Her bir tekrar grubu beş tavuktan oluşmuştur. Deneme 16 hafta sürdürülmüştür. Yumurtalar 56 gün boyunca +4oC’ de depolanmışlardır. Yumurta verimi, yumurta ağırlığı ve yemden yararlanma oranı denemede kullanılan yağ ve antioksidan tipinden etkilenmemiştir (p>0.05). Yemlerine balık yağı katılan grubun yumurta sarısı MDA düzeyleri depolamanın 28. gününden, soya yağlı grupta ise 42. günden sonra yükselmeye başlamıştır. Depolamanın 56. gününde balık yağlı grubun yumurta sarısı MDA düzeyi yağsız ve soya yağlı yem grubuna göre önemli ölçüde yükselmiştir (p<0.05). Yemlere ilave edilen sentetik antioksidan ve bitkisel karışım yumurtanın depolanması esnasında oluşan lipit oksidasyonunu yavaşlatmıştır. Yemlerinde balık yağı, soya yağı bulunan ve yağ bulunmayan ana gruplarda, yeme katılan hem bitkisel karışım hem de sentetik antioksidan karışımı depolamanın 1, 42 ve 56. günlerindeki yumurta sarısı MDA düzeylerini önemli ölçüde azaltmıştır. Yumurta sarısı lipitlerindeki depolamaya bağlı oksidasyonu yavaşlatmak için yumurta tavuğu yemlerinde BHA, BHT, Ethoxyquine ve sitrik asit gibi sentetik antioksidanların yanı sıra uygun karışım oranlarındaki bitkisel ürünlerin de antioksidan olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.Item Broyler piliçlerde erken dönemdeki beslemede uygulanacak değişikliklerin kesim yaşındaki abdominal yağ birikimi üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1996) Şenel, H. Servet; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Araştırmada günlük yaşta 151 adet erkek, 144 adet dişi Arbor Acres broyler civciv kullanılmıştır. Her grupta eşit sayıda erkek ve dişi civciv bulundurulmasına özen gosterilerek sekiz deneme grubu oluşturulmuştur. Butün gruplara 1. günden 5. gne ve 11. gunden 21. gune kadar 2987 Khal/kg metabolize olabilir enerji (ME) ve %21.82 ham protein (HP) içeren civciv başlangıç yemi ad libitum olarak yedirilmiştir. 22-56. günler arasında bütün gruplardaki hayvanlar 3047 Kkallkg ME ve %21.66 HP içeren etlik piliç yemini adlibitum olarak tüketmişler araştırmanın 5.-1 0. günleri arasında ise 6 giin sureyle % 0, % 2.5, % 5 ve % 7. 5 oranlanında bitkisel yag içeren dort adet izokalorik ve izonitrojenik deneme yemi 2x4 faktoriyel duzen içerisinde dört deneme grubuna adlibitum, diger dort deneme grubuna ise kıstlanarak yedirilmiştir. Yem kısıtlaması her hayvanın yaşama payı enerji gereksinimini karşılayabileceği miktarda yem tüketebilecegi şekilde düzenlenmiştir.Item Broyler rasyonlarına katılan narasin ve nikarbazinin, zeolit İle etkileşiminin besi performansı üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2002-07-09) Gezen, Ş.Şule; Eren, Mustafa; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmanın amacı, broyler rasyonlarına katılan narasin ve nikarbazinin, zeolit ile etkileşiminin, etlik piliçlerin canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve karkas randımanı üzerine etkilerinin belirlenmesidir. Denemede toplam 312 adet bir günlük yaşta Avian Farms broyler erkek civciv kullanılmıştır. Civcivler, her birinde 13 civciv ve 6 replikasyon grubu bulunan 4 ana gruba ayrılmıştır. İzokalorik ve izonitrojenik olarak hazırlanan Grup 1, 2, 3 ve 4 deneme rasyonlarına, sırasıyla, 70 mg/kg narasin, 70 mg/kg narasin + % 2 zeolit, 125 mg/kg nikarbazin, 125 mg/kg nikarbazin + % 2 zeolit katılmıştır. Denemenin 21. gününde zeolit ve antikoksidiyallerin birlikte kullanıldığı grupların yemden yararlanma oranları narasinin tek başına kullanıldığı gruba göre daha iyi olmuştur (P<0.05). Denemenin 40. gününde narasin grubunun canlı ağırlık artışı (P<0.05), besi sonu canlı ağırlığı (P<0.01) ve sıcak karkas ağırlığı (P<0.05), nikarbazin + zeolit grubundan yüksek bulunmuştur. Grupların, 21. gün ortalama canlı ağırlık artışı ve ortalama yem tüketimleri, 40. gün ise ortalama yem tüketimleri ve yemden yararlanma oranları arasındaki farkların istatistiki önem taşımadığı belirlenmiştirItem Broyler yemlerine katılan fitaz enziminin serum ve tibia düzeyi ile besi performansı üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1999) Arslan, Gürkan; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.Bu çalışma, mısır-soya ağırlıklı olarak hazırlanan rasyonlara fıtaz enzimi katılmasının etlik piliçlerin performansı ile serum ve tibia fosfor düzeyi üzerine olan etkilerinin saptanması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Denemede toplam 240 adet 1 günlük yaşta Avian Farm broyler civciv kullanılmıştır. Hayvanlar 6 temel gruba ayrılmış ve her bir deneme grubu 20 erkek 20 dişi olacak şekilde toplam 40 adet civcivden oluşturulmuştur. Kontrol grubundaki hayvanlara yedirilen rasyon inorganik fosfor (Dikalsiyum fosfat) katkılı olarak hazırlanmıştır. Negatif kontrol grubu olan 1. gruptaki hayvanlara yedirilen rasyona inorganik fosfor ve fıtaz enzimi katkısı yapılmamıştır. Denemeyi oluşturan 2., 3., 4. ve 5. gruptaki hayvanlara sırasıyla 250, 500, 750 ve 1000 U/kg dozda fıtaz enzimi katkısı yapılmıştır. Grupların ortalama canlı ağırlık kazançları haftalık olarak yapılan tartımlarla belirlenmiştir. Tibia ham kül ve fosfor düzeyleri denemenin 42. gününde, seram fosfor düzeyleri ise denemenin 28. ve 42. günlerinde alınan kan örnekleri kullanılarak belirlenmiştir. Denemenin sonunda, inorganik fosfor kaynağı içermeyen rasyonlara 250, 500, 750 ve 1000 U/kg dozda fıtaz enzimi katılması canlı ağırlık kazançlarını sırasıyla % 6.07, % 4.30, % 8.90 ve % 3.60 oranında arttırmıştır. Ancak değerler arasındaki farkların istatistiki önem taşımadığı belirlenmiştir. Fitaz enzimi katkılarıyla yemden yararlanma oranı yine sırasıyla % -0.4, % 3.5, % 2.7 ve % 2.3 oranında etkilenmiştir.Broyler yemlerine fitaz enzimi katkısı araştırmanın 42. gününde, tibia ham kül ve fosfor düzeyini, araştırmanın 28. ve 42. günlerinde ise serum fosfor düzeylerini önemli düzeyde yükseltmiştir (PO.001). İstatistiki farklılık bulunmamasına rağmen, bu araştırmanın sonunda, broyler rasyonlarına fıtaz enzimi katılmasıyla canlı ağırlık kazancı ve yemden yararlanma değerlerinin iyileştiği gruplar arasında, tibia ve seram fosfor düzeylerinin ise istatistiki olarak önemli düzeyde arttığı belirlenmiştir.Item Broyler yemlerine katılan roksarson - metiklorpindol kombinasyonunun besi performansı üzerine etkisinin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1999-05-24) Eren, Mustafa; Deniz, Gülay; Biricik, Hakan; Gezen, Ş. Şule; Türkmen, İ. İsmet; Yavuz, H. Melih; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmanın amacı, broyler yemlerine metiklorpindol ile kombine olarak katılan roksarsonun canlı ağırlık kazancı, yemden yararlanma ve karkas randımanı üzerine etkilerinin metiklorpindolun etkileriyle karşılaştırmaktır. Denemede toplam 210 adet, günlük Avian Farms broyler erkek civciv kullanılmış ve civcivler Grup 1, Grup 2, Grup 3 şeklinde 3 ana gruba ayrılmışlardır. Ayrıca ana grupların her biri eşit sayıda hayvan içeren beş tekrar grubuna ayrılmıştır. Araştırma 39 gün sürdürülmüş, bütün gruplara ilk üç hafta izokalorik ve izonitrojenik olarak hazırlanmış broyler civciv başlangıç yemi, daha sonraki haftalarda ise broyler piliç geliştirme yemi ad libitum olarak yedirilmiştir. Grup 1(MET), 2(ROK) ve 3(MET+ROK) için hazırlanan yemlere sırasıyla 125 mg/kg metiklorpindol, 45.4 mg/kg 3-nitro-4-hidroksifenilarsonik asit (roksarson) ve 45.4 mg/kg 3 nitro-4-hidroksifenilarsonik asit (rokarson) + 125 mg kg metiklorpindol katılmıştır. Araştırmanın 14. gününde ROK grubunun ortalama canlı ağırlık artışı MET+ROK grubundan, yemden yararlanma oranı ise MET ile MET+ROK gruplarından önemli derecede (P<0.05) daha iyi bulunmuştur. Denemenin sonunda grupların canlı ağırlık artışı, yemden yararlanma oranı, yem tüketim miktarı ve karkas randımanı değerleri arasında istatistiki öneme sahip bir farklılık saptanmamıştır.Item Broyler yemlerine zink basitrasin, probiyotik ve mannanoligosakkaritleri katkısının ince barsak morfolojisi üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1999-06-16) Sönmez, Gürsel; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışma, broyler yemlerine katılan zink basitrasin, probiyotik ve mannanoligosakkaritlerinin ince barsak morfolojisi üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Denemede toplam 40 adet günlük yaşta Avian Farms broyler erkek civciv kullanılmış ve civcivler Kontrol, Mannanoligosakkaritleri (MO), Zink Basitrasin (ZB) ve Probiyotik (P) olarak dört gruba ayrılmışlardır. Kontrol grubundan farklı olarak, MO grubunun yemlerine 1g/kg yem dozunda mannanoligosakkaritleri (Bio-Mos ), ZB grubunun yemlerine ise 50mg/kg yem dozunda zink basitrasin katkısı yapılmıştır (AlbacR). İlk üç hafta, P grubunun yemlerine probiyotik (Primalac: Lactobacillus acidophilus 4.52x108 cfu g'', Lactobacillus casei 1.32x10 cfu gi'. Streptococcus faecium 2.8x100 cfu gl, Bifidobacterium thermophilus 1.36x100 cfu go') katkısı yapılmazken içme sularına 0.114 g/L dozunda probiyotik katılmıştır. Dördüncü haftadan sonra probiyotik katkısı, P grubunun içme sularından kaldırılarak geliştirme yemlerine 1 g/kg yem dozunda yapılmıştır. Deneme 39. günde bitirilmiştir. Kesimden sonra alınan ince barsak örnekleri mikroskobik olarak incelenmiştir. Villus uzunlukları, villus yükseklikleri, villus genişlikleri ve kadeh hücresi sayıları belirlenmiş ve kript derinlikleri hesaplanmıştır. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında; ZB grubunda ileumun kript derinliğinin azaldığı, MO grubunda villus yüksekliğinin ileum ve jejunumda, villus genişliğinin ise sadece jejunumda arttığı saptanmıştır. P grubunda, villus yüksekliğinin ileumda arttığı, villus genişliğinin jejunum ve ileumda, kript derinliğinin ise sadece ileumda azaldığı belirlenmiştir. Villus uzunluğu ve kadeh hücresi sayısındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur.Item Broyler yemlerine zink basitrasin, probiyotik ve mannanoligosakkaritleri katkısınn besi performansı üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1999-06-01) Eren, Mustafa; Deniz, Gülay; Biricik, Hakan; Gezen, Ş. Şule; Türkmen, İ. İsmet; Yavuz, H. Melih; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmanın amacı, broyler yemlerine katılan zink basitrasin, probiyotik ve mannanoligosakkaritlerinin canlı ağırlık kazancı, yemden yararlanma ve karkas randımanı üzerine etkilerinin belirlenmesidir. Denemede toplam 280 adet günlük yaşta Avian Farms broyler erkek civciv kullanılmış ve civcivler Kontrol, Mannanoligosakkaritleri (MO), Zink Basitrasin (ZB) ve Probiyotik (P) olarak dört gruba ayrılmışlardır. Ayrıca, bu grupların her biri eşit sayıda hayvan içeren beş tekrar grubuna ayrılmıştır. Deneme 39 gün sürdürülmüş, bütün gruplardaki hayvanlara ilk üç hafta izokalorik ve izonitrojenik broyler başlangıç, daha sonraki haftalarda ise yine izokalorik ve izonitrojenik broyler geliştirme yemleri ad libitum olarak yedirilmiştir. Kontrol grubundan farklı olarak, MO grubunun yemlerine 1g/kg yem dozunda mannanoligosakkaritleri (Bio-Mos"), ZB grubunun yemlerine ise 50mg kg yem dozunda zink basitrasin (Albac") katkısı yapılmıştır. İlk üç hafta, P grubunun yemlerine probiyotik (Primalac: Lactobacillus acidophilus 4.52x10$ cfu g, Lactobacillus casei 1.32x108 cfu g'. Streptococcus faecium 2.8x10$ cfu g'. Bifidobacterium thermophilus 1.36x10$ cfu g*') katkısı yapılmazken içme sularına 0.114gL dozunda probiyotik katılmıştır. Dördüncü haftadan sonra probiyotik katkısı, P grubunun içme sularından kaldırılarak geliştirme yemlerine 1 g/kg yem dozunda yapılmıştır. On dördüncü ve 28. günler ile denemenin sonunda grupların canlı ağırlık kazancı, yemden yararlanma oranı, yem tüketimi miktarı ve karkas randımanı ortalama değerleri arasındaki farklar istatistiki olarak önemli bulunmamıştır.Item The effect of clinoptilolite in low calcium diets on performance and eggshell quality parameters of aged hens(Asian-Australasian Association of Animal Production Society, 2009-09) Gezen, Şerife Şule; Eren, Mustafa; Balcı, Faruk; Deniz, Gülay; Biricik, Hakan; Bozan, Birgül; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Zootekni Anabilim Dalı.; 0000-0003-0708-3833; AAC-5057-2020; AAH-4032-2021; B-1526-2018; 9239300200; 35620168300; 16062981700; 56186472300; 6602982111; 15753454400Ninety six beak-trimmed 72 week-old Lohmann Brown hens were randomly divided into four equal groups. Each group comprised 4 replicates. Isoenergetic and isonitrogenous experimental diets contained low calcium (3.5%); optimum calcium (4.2%); low Ca (3.5% Ca)+1% Clinoptilolite (CLP); low Ca (3.5% Ca)+2% CLP. Data were collected biweekly and the experiment lasted 6 weeks. Egg production, feed consumption, feed conversion ratio, egg weight, tibia Ca, P, ash and eggshell thickness were not affected by addition of CLP to the diets (p>0.05). There were no significant differences in egg shell strength and ash when data were analyzed individually in measurement periods (74th, 76th and 78th weeks). However, according to pooled data (74th-78th weeks), eggshell strength was increased (p<0.05) only by 2% CLP supplementation versus low Ca (3.5%) diet, and shell ash was significantly increased by 2% CLP supplementation compared with the other diets. The damaged egg ratio on 1% and 2% CLP diets was significantly decreased between 76-78 weeks’ data when compared with the low Ca diet. However; damaged egg ratio on the 2% CLP diet was significantly decreased when pooled data (74-78) were compared with no CLP diets. The differences in marketable egg ratio paralleled damaged egg ratio. The plasma calcium level at the end of experiment was increased on the 2% CLP diet when compared with the low Ca (3.5%) diet (p<0.05). Furthermore, at the end of the experiment a marked decrease of manure moisture was observed on both CLP diets (p<0.01). In conclusion, Clinoptilolite (2%) supplementation to layer diets tends to improve eggshell quality and manure dry matter (1% and 2% CLP) after six weeks.Item The effect of dietary probiotic supplementation on tibial bone characteristics and strength in broilers(Poultry Science, 2006) Mutuş, R.; Kocabağlı, N.; Alp, M.; Eren, Mustafa; Gezen, Şerife Şule; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; 9239300300; 9239300200A 6-wk study with 50 birds was conducted to investigate the effects of a dietary supplemental probiotic on morphometric parameters and yield stress of the tibia. Twenty-five 1-d-old broiler chicks were assigned to a control or an experimental diet containing Bacillus licheniformis and Bacillus subtilis (BioPlus 2B, CHR Hansen BioSystems, Denmark, Ugur Ecza Deposu, Turkiye Distributoru, Adapazari 41400, Turkey; each containing 2.3 x 10(8) cfu/g of spores) supplemented to the starter and finisher diets at 500 g/1,000 kg of feed. Each diet was replicated 5 times with 5 birds in each replicate. Tibiotarsi weight, length, and weight/length index, robusticity index, diaphysis diameter, modulus of elasticity, yield stress parameters, and percentage Ca content were not affected by the dietary supplementation of probiotic, whereas thickness of the medial and lateral wall of the tibia, tibiotarsal index, percentage ash, and P content were significantly improved by the probiotic. Medullary canal diameter of the tibia of the birds fed the control diet was significantly greater than that of birds fed the probiotic diet. There was no treatment impact on live performance of the birds throughout the 6-wk feeding trial.Item The effect of different dietary electrolyte balances on eggshell quality in laying hens(Ecole Nationale Veterinare Toulouse, 2005-10) Gezen, Şerife Şule; Eren, Mustafa; Deniz, Gülay; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; 0000-0003-0708-3833; B-1526-2018; 9239300200; 9239300300; 56186472300This study was carried out to determine the effects of different dietary electrolyte balances (DEB) on eggshell quality, egg weight, bone ash, litter dry matter and on some blood parameters in laying hens. A total of 216 Lohmann-Brown layer hens were used in this experiment, and birds were randomly separated into 4 equal groups, each group containing 54 hens. The DEB of the control group was 170 rnEq/kg, and in assay groups, DEBs were adjusted to 80 mEq/kg (group 1) with NH4Cl, 256 rnEq/kg (group 2) with NaHCO3 and to 330 mEq/kg (group 3) with NaHCO3 and KHCO3. The experiment lasted 8 weeks. Hen day egg production. eggshell quality (shell ash, thickness, strength, cracked egg ratio), egg weight. percentages of litter dry matter and bone ash, glucose and mineral concentrations and acid-base equilibrium related parameters (blood pH, HCO3- concentrations. pCO(2), pO(2),) were determined. Average egg weight and final litter dry matter percentage were significantly higher in the group 2 than it) the other groups (P < 0.001). In the g-roup 2, eggshell thickness and strength significantly increased compared to the group 1 (P < 0.05), and the cracked egg ratio significantly decreased compared to the groups I and 3 (P percentage was also significantly enhanced compared < 0.01). The tibia as to the control group (P < 0.05). Moreover, moderate (,group 2) or high (group 3) DEB induced significant decreases of chloride concentrations during the 4 first weeks, and increases of HCO3- concentrations (P < 0.001). Blood pH values were significantly higher in the group 3 than in the group 1 (P < 0.001). These results indicate that dietary alkaline supplementation achieves a partial correction of the lay-induced metabolic acidosis, and that negative effects on eggshell quality were observed when chloride excess was associated with changes in electrolyte balance. Consequently, a moderate DEB (256 mEq/kg) can improve eggshell quality and acid-base equilibrium in laying hens.Item Effect of herbal mixture supplementation to fish oiled layer diets on lipid oxidation of egg yolk, hen performance and egg quality(Ankara Üniversitesi, 2011) Orhan, Fatih; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Vetereninerlik Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; AAC-5057-2020; 12807777000; 9239300300In this study, the effects of a specific herbal mixture as a feed additive in layer diets which are enriched with omega-3 fatty acids by fish oil on egg yolk lipid oxidation, hen performance and egg quality were investigated. A total of 140 Lohmann white 34 week old hens were divided into four groups and the study was carried out 16 weeks. Negative control diet was not included supplemental oil, herbal mixture and synthetic antioxidant (NC); fish oiled control diet (FOC) was involved fish oil (1.5 %) and soy oil (1.5 %) but herbal mixture and synthetic antioxidants free; herbal mixture diet was formulated as of FOC diet + herbal mixture [Origanum Vulgare (dried leaf), Thymus Vulgaris (dried leaf), Thyme Oil, Origanum Oil, Garlic Oil, Anise Oil and Fennel Oil] (FOHM) and synthetic antioxidant diet (FOSA) was prepared with FOC diet + synthetic antioxidants (ethoxyquine, butylhydroxitoluene, butylhydroxianisole and citric acid). Egg production, feed conversion ratio, feed consumption egg weight, eggshell breaking strength and haugh unit were not affected by the dietary treatments. There were no significant differences between egg yolk MDA values of NC and FOC until 42(th) storage day (+4 degrees C) but MDA values in egg yolk of FOC was higher(p < 0.05) than NC's after 42(th) storage day. Addition of herbal mixture and synthetic antioxidant separately to FOC' diet reduced egg yolk MDA values during 56 days storage period even if it is in the first day (p < 0.05). According to these data, addition of herbal mixtures to fish oiled layer diets instead of synthetic antioxidants can be a natural method to prevent egg yolk from oxidation.Item The effect of zeolite on broiler performance(Indian Veterinary Journal, 2004-04) Gezen, Serife Sule; Eren, Mustafa; Deniz, Gülay; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabi̇li̇m Dalı.; 0000-0003-0708-3833; B-1526-2018; 9239300200; 9239300300; 56186472300Zeolites are crystalline alumino-silicates with fully cross-linked open framework structures made up of corner-sharing SiO4 and AlO4 tetrahedral (Karapinar, 1998). It has been reported (Hatieganu et al., 1979) that the addition of zeolites to broiler feeds at the rates of 5 to 9% improved growth rate by 9 to 12% and feed conversion rate (FCR) by 12%. Dietary zeolite supplementation has also been reported (Edwards, 1988) to cause a reduction in the incidence and score of tibial dyschondroplasia (TD), which is a developmental disorder in broiler chickens, characterized by the formation of a lesion composed of noncalcified - nonvascularized cartilage, that can extend from the epiphyseal growth plate into the metaphysis (Cook, 2000). This experiment was conducted to evaluate the effect of the dietary zeolite supplementation in broiler diets on their performance, small intestine weight, litter moisture, bone ash and tibial dyschondroplasia.Item Effects of dietary boric acid supplementation on performance, eggshell quality and some serum parameters in aged laying hens(TÜBİTAK, 2008) Yeşilbaş, Derya; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; AAK-5370-2020; 9239300300; 9246817500The effects of dietary boric acid (BA) supplementation on feed consumption, feed efficiency, egg production, egg weight, eggshell thickness, eggshell breaking strength, and some serum parameters (Ca, P, and Mg) were examined in 100 layer hens at 60 weeks of age. Commercial corn-soy-based layer diets were formulated as basal diets for the control treatment. Basal diets were supplemented with 25, 50, and 100 mg/kg BA (H3BO3), respectively, in experimental groups I, II, and III. In total, 4 dietary treatments were employed in the experiment. The experiment lasted 75 days. Feed efficiency and egg production values were not affected significantly by dietary treatments during the experiment (P > 0.05). However, layer hens that received diets supplemented with BA had better feed consumption, egg weight, percentage of cracked eggs, and egg shell quality (eggshell thickness, eggshell breaking strength) than the control group. Additionally, serum Mg levels were significantly (P < 0.01) increased by BA supplementation. It was concluded that dietary boron supplementation has positive effects on mineral balance, and therefore reduces the percentage of cracked eggs by improving eggshell thickness and egg shell breaking strength in aged laying hens.Item Effects of dietary organic and inorganic chromium supplementation on performance, egg shell quality and serum parameters in pharaoh quails(Uludağ Üniversitesi, 2009) Yeşilbağ, Derya; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.This study was conducted to determine the effects of organic and inorganic chromium (Cr) supplementation on performance parameters, eggshell quality and some serum parameters of laying Pharaoh quails (Coturnix coturnix Pharaoh). Laying quails (n: 360; 59 days old) were randomly divided into three experimental groups each including 120 birds. Basal diet applied to control group was based on corn-soybean meal without additional organic or inorganic Cr. An amount of 100 ppm organic Cr (chromium picolinate) and 1000 ppm inorganic Cr (chromium chloride) were added to diets of group I and group II, respectively. All birds received feed and water ad libitum during the experiment which was lasted 8 weeks. In this study, it was found that organic and inorganic chromium supplementation cause an increase in eggshell thickness (p< 0.01) and eggshell breaking strength (p< 0.001). On the other side no significant effect was detected in feed consumption, feed efficiency, egg weight and egg production (p> 0.05). Serum cholesterol levels of birds were not affected both by organic and inorganic chromium supplementation. Contrary to these results, serum glucose levels were also significantly (p<0.01) increased in inorganic Cr supplemented group compared to control group. Serum glucose level was lower in organic Cr supplemented group than in inorganic Cr supplemented group. Serum total protein levels were significantly (p< 0.01) increased in group I (100 ppm organic Cr). In this study more satisfied results were obtained by Cr-picolinate supplementation. It can be due to the higher bioavailability of organic chromium sources than of inorganic sources. No side effect of chromium had been recorded at supplemented doses in experimental groups.Item Effects of dietary rosemary, rosemary volatile oil and vitamin E on broiler performance, meat quality and serum SOD activity(Taylor & Francis, 2011) Agel, H.; Yeşilbaǧ, Derya; Eren, Mustafa; Kovanlıkaya, Arda; Balcı, Faruk; Uludağ Üniversitesi/Veterinerlik Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veterinerlik Fakültesi/Zootekni Anabilim Dalı.; AAK-5370-2020; AAC-5057-2020; 9246817500; 9239300300; 31967682500; 160629817001. The current study was conducted to evaluate the effects of dietary supplementation with vitamin E (as alpha-tocopherol acetate), dried rosemary leaves and rosemary volatile oil on the performance, meat quality (measured as sensory variables, pH, colour, malondialdehyde (MDA) level, and bacteria count) and serum superoxide dismutase (SOD) activity in broilers fed on maize-soybean meal based diets. 2. A total of 800 broiler chicks were randomly allocated to 8 dietary treatments, which were set up with 1 control group and 7 experimental groups. The control group (VitE1) was given a basal diet including 50 mg/kg alpha-tocopherol acetate, while the experimental groups were given 5.7 g/kg rosemary plant (R1), 8.6 g/kg plant (R2), 11.5 g/kg plant (R3), 100 mg/kg plant oil (RO1), 150 mg/kg plant oil (RO2), 200 mg/kg plant oil (RO3) or 200 mg/kg alpha-tocopherol acetate (VitE2). 3. Although there were no statistical differences observed for feed consumption, other performance variables including live weight gain, feed efficiency and carcase yield were significantly affected. The addition of rosemary volatile oil had more effect on the performance variables than did the rosemary plant itself. 4. As a measure of meat shelf life, TBA analyses were performed on the meat samples on d 1, 3 and 5 after culling. Meat MDA levels of groups fed diets with rosemary and rosemary volatile oil were significantly lower than that of groups fed diets containing alpha-tocopherol acetate alone. 5. Significant differences were also seen between the control and experimental groups for meat colour and meat pH values as well as for sensory analyses. 6. Microbiological analyses conducted at the end of the experiment showed that E. coli counts were significantly reduced in meat samples from the experimental groups. 7. In conclusion, dietary supplementation with rosemary and its volatile oil improved broiler meat quality. Moreover growth performance was positively affected by the rosemary volatile oil supplementations.Item Effects of liquid Humate supplemented to drinking water on the performance and eggshell quality of hens in different laying periods(Ecole National Veterinaire Toulouse, 2008-02) Eren, Mustafa; Gezen, Şerife Şule; Deniz, Gülay; Orhan, Fatih; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; 0000-0003-0708-3833; B-1526-2018; ISX-0239-2023; HJU-3305-2023; AAC-5057-2020; 9239300300; 9239300200; 56186472300; 12807777000The purpose of this study was to determine the effects of liquid humate (Farmagulator liquid(R)) supplemented to drinking water on performance (feed intake, feed conversion ratio, egg weight, egg production) and eggshell quality (shell strength and thickness, shell ash, cracked egg ratio) of hens in different laying periods. A total of 420 Lehmann Brown 26 week old hens were divided into two groups (control and liquid humate) and fed with standard layer diets. Liquid humate was supplemented to drinking water of treatment group at 0.25ml/l. Treatment group received liquid humate from 26(th) to 90(th) week of age. Data was collected at early (26(th)-42(nd) wk), middle (42(nd)-74(th) wk) and late (74(th)-90(th) wk periods of laying. Egg production improved (P<0.05) in liquid humate group in middle and late laying period, but did not improve in early and total laying period. Feed intake decreased (P<0.05) in early laying period while feed conversion ratio improved (P<0.05) in the middle laying period by supplementation of liquid humate. In liquid humate group, cracked egg ratio decreased (P<0.01) in all laying periods. Also, shell ash increased in middle (P<0.001), late (P<0.01) and total (P<0.001) laying periods, while shell thickness increased only in late laying period (P<0.05) by liquid humate supplementation. Shell strength, mortality and egg weight was not affected by liquid humate supplementation.Item Effects of volatile oil additives on growth, carcass performances, and calcium and phosphorus concentrations in serum and bone of broilers(Ecole Nationale Veterinaire, 2016) Cengiz, Şerife Şule; Yeşilbağ, Derya; Eren, Mustafa; Çetin, İsmail; Meral, Yavuz; Biricik, Hakan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; 0000-0003-0708-3833; AAH-4032-2021; B-1526-2018; AAK-5370-2020; AAC-5057-2020; EQT-2756-2022; DGQ-7149-2022; 56329475100; 9246817500; 9239300300; 56707038100; 55786609400; 6602982111Essential oils (herbal volatile oils) as alternatives to antibiotics are considered the most powerful natural feed additives. The aim of this study was to determine the effects of volatile oils and their mixtures (VOM) dietary supplementation on the performance, serum and tibia characteristics of broilers. A total of 800 male Ross 308 broiler chicks were equally divided into 8 groups of 100 chicks (10 replicates of 10 chicks each). The study included a control (NC) and diets supplemented with oils according to the following 7 treatments: 200 mg alpha-tocopherol acetate/kg (PC); 100 mg oregano oil /kg (OVO); 100 mg rosemary oil /kg (RVO); 100 mg fennel oil (FVO); oregano oil + rosemary oil + fennel oil - equally mixed - (100, 200, and 400 mg/kg, VOM-1, VOM-2 and VOM-3, respectively). The experiment was conducted for 42 d.At the end of the experiment, no significant differences were observed in feed intake and carcass yield. Dietary supplementation with mixed volatile oils (VOM-2 and VOM-3) and OVO improved the final body weight. Dietary treatments significantly influenced the feed conversion ratio (FCR) and bone ash (P< 0.001). Furthermore, the hot carcass weights of the OVO and RVO group and the volatile oil mixture group (VOM-2 and VOM-3) were significantly higher than for the NC group. FVO and VOM supplementation at both inclusion levels (VOM-2 and VOM-3) in the broiler diet significantly increased the bone Ca level compared with the other groups (p< 0.001). Moreover, the bone phosphorus percentage of the same groups (FVO, VOM-2 and VOM-3) were also significantly enhanced (p< 0.001) compared to the control groups (NC and PC). In conclusion, the results of this study showed encouraging improvement in performance and in tibia Ca levels in broilers when their diets were supplemented with VOM-3.Item Etlik piliç rasyonlarına kekik ve biberiye uçucu yağ katkılarının performans ve et kalitesi üzerine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-07-05) Anar, Bahadır; Eren, Mustafa; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Fakültesi/Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.; 0000-0002-6783-0346Bu çalışmada, yemlere katılan kekik (300 ppm), biberiye (300 ppm) uçucu yağlarının tek başlarına ve 300 ppm ile 400 ppm karışımlarının broyler performansı, piliç etinin oksidasyonu ve duyusal özellikleri üzerine etkileri incelenmesi, amaçlanmıştır. Toplam 450 adet Ross 308 erkek broyler civciv kontrol, kekik, biberiye, kekik ve biberiye karışımı-1 ve kekik ve biberiye karışımı-2 olarak beş gruba ayrılmıştır. Her grup, dokuz civcivden oluşan 10 replikasyona ayrılmıştır. Kontrol hariç diğer grupların yemlerine, sırasıyla 300 ppm kekik uçucu yağı, 300 ppm biberiye uçucu yağı, 300 ppm kekik ve biberiye uçucu yağ karışımı (150+150), 400 ppm kekik ve biberiye uçucu yağ karışımı (200+200) katılmıştır. Denemenin 42. gününde kesilen piliçlerin göğüs ve but etlerinde, sırasıyla 7-8 gün depolamadan (+4˚C'de) önce ve sonra, malondialdehit düzeyleri ölçülmüştür. Lezzet panelinde etin duyusal özellikleri incelenmiştir. Denemenin 1., 7., 14., 28., 35. günlerinde canlı ağırlık, canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi, ve yemden yararlanma oranı açısından farklar önemsizdir. Denemenin 21. gününde, biberiye uçucu yağ grubunun canlı ağırlık değeri karışım-300 ve karışım-400 grubundan yüksek bulunmuştur. Deneme sonunda yem tüketimi, karkas randımanı ve göğüs ile but etlerinin duyusal özellikleri açısından önemli fark görülmemiştir. 42. günde biberiye uçucu yağı ve karışım-400 gruplarının canlı ağırlık değerleri ile karışım-400 grubunun canlı ağırlık kazancı değeri kontrole göre yüksek bulunmuştur. Karışım-400 grubunun yemden yararlanma oranı değeri kontrole göre iyileşmiştir. Göğüs ve but etlerinin MDA (Malondialdehit) düzeylerinde, depolama (+4C) başlangıcında önemli fark bulunmamıştır. Depolamanın 7-8. günlerinde biberiye-300 ve karışım-400 gruplarının MDA düzeylerinin kontrol göre düşük olduğu saptanmıştır.Item Fibrozyme'm çeşitli yem maddelerinin in vitro sindirilebilirlik özellikleri üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2000-03-08) Türkmen, İ. İsmet; Gülmez, B. Haluk; Eren, Mustafa; Gezen, Ş. Şule; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmada, fıbrolitik bir enzim olan Fibrozyme ın bazı yem maddelerinin in vitro sindirilebilirlik özellikleri Uzerine etkileri incelenmiştir. Denemede 11 adet yem örneği kullanılmıştır. Örnekler biri kontrol olmak üzere 6 farklı dozda Fibrozyme ile muamele edilmişlerdir. örneklerin kuru madde, organik madde ve ham selüloz sindirilebilirlik leri süt ığırı rumen sıvısının kullanıldığı in vitro metotla belirlenmiştir. Arpa, soya kabuğu ve konsantre yem karma ının kuru madde ve organik madde sindirilebilirlikleri, mı ır silajı, saman, arpa, soya kabuğu, konsantre yem karma , kaba ve konsantre yem karması ı ile kaba ve konsantre yem karması 2'nin ham selüloz sindirilebilirlikleri Fibrozyme ın çeşitli dozlarında kontrol gruplarından yüksek olmuştur (P<0.05). Yonca kuru otunun kuru madde, organik madde ve· ham selüloz sindirilebilirlik değerleri ile kaba ve konsantre yem karması 2'nin organik madde sindirilebilirlik değerleri ise bazı Fibrozyme dozlarında kontrol gruplarından düşük olmuştur (P<0.05). Sonuç olarak, Fibrozyme ın yem maddelerinin sindirilebilirlik özellikleri üzerine etkisinin enzim seviyesine ve yem türüne bağlı olduğu düşünülmektedir.Item İçme sularına iyot ilave edilen etlik civcivlerin tiroid bezlerinde meydana gelen yapısal farklılıklar(Uludağ Üniversitesi, 1998) Erdost, Hatice; Zık, Berrin; Eren, Mustafa; Deniz, Gülay; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmada, etlik civcivlerin içme sularına 2 ppm dozunda iyot katılmasıyla tiroid bezlerinde meydana gelen yapısal değişiklikler histolojik yöntemler ile saptanmıştır. Deney grubunun içme suyuna 2 ppm dozunda iyot ilavesi yapılırken, kontrol grubuna iyot katılmamış, her grubun yemlerine de mineral premiksi yoluyla 1 ppm iyot ilave edilmiştir. Etlik civcivlerden tiroid örnekleri 21. ve 43. günlerde alınmıştır. Alınan örnekler histoloji tekniğine uygun işlemlerden geçirilerek parafinde bloklanmıştır. Bloklardan hazırlanan histolojik kesitlerin bir kısmına yapısal özelliklerin belirlenmesi için Crossmon'ın üçlü boyama tekniği, diğer bir kısmına ise kolloid içerisindeki karbonhidratların belirlenebilmesi için Mc. Manus'un Periodic Acide Schiff (PAS) metodu uygulanmıştır. Histolojik ve morfometrik değerlendirmeler ile 21 ve 43 günlük kontrol grubuna verilen iyot miktarının tiroid foliküllerinin normal aktivitesi için yetersiz olduğu saptanmıştır. Deney grubunda ise özellikle 43 günlüklerde, yassı epitele sahip folikül sayılarında azalma buna karşılık kübik ve prizmatik epitel hücreli foliküllerde artış görülmüştür.