2020 Cilt 25 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12663
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 40
- Results Per Page
- Sort Options
Item Afyonkarahisar ili için poisson ve gumbel dağılım modelleri ile deprem tehlike analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-12) Hiçyılmaz, Murat; Sezer, SonerBu çalışmada 1900-2019 yılları arasında Afyonkarahisar ve çevresinde meydana gelen depremlere ait veriler dikkate alınarak deprem tehlike analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü veri tabanından temin edilen, büyüklüğü Mw ≥ 4.0 olan 404 adet deprem verisi kullanılmıştır. Veriler Afyonkarahisar merkezli (38.75o Kuzey Enlemi ve 30.53o Doğu Boylamı) 130 km yarıçaplı dairesel bir alanı kapsamaktadır. Deprem tehlikesinin ortaya konulması amacıyla sismoloji literatüründe kabul gören Gutenberg-Richter Büyüklük-Frekans bağıntısı kullanılmıştır. Farklı büyüklükteki depremlere ait tekrarlanma periyotları ve her büyüklük değeri için deprem tehlikesi Poisson ve Gumbel Uç Değerler dağılım modelleri ile çözümlenmiştir. Farklı kabullere dayanan iki dağılım modelinden elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır.Item Fiber ile iyileştirilmiş kum zemine gömülü boruların dinamik davranışının sarsma tablası deneyleri ile incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-06) Yılmaz, Meryem; İkizler, Sabriye Banu; Teymür, BerrakAltyapı sistemlerinden olan gömülü borular ülkemizde ve tüm dünyada yaşam standartlarını kolaylaştırmak adına su, petrol, doğalgaz, kanalizasyon gibi alanlarda kullanılmaktadır. Zeminde oluşabilecek deprem vb. olaylar zemin yapı etkileşimden kaynaklı altyapıda bulunan gömülü boru sistemlerine de zarar vermektedir. Oluşabilecek zararları minimuma indirmek ve önlemek adına son zamanlarda zemin iyileştirmesi alanında fiber katkı malzemesi yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Çalışma kapsamında hazırlanan deney düzeneği temiz silis kumu, PPRC (polypropylene random copolymer) boru, fiber, sarsma tablası ve cam hazneden oluşmaktadır. Çalışmada temiz silis kumu 10 cm‟lik 3 tabaka halinde, tabanda %80 rölatif sıkılıkta fiber katkısız ve üstünde ağırlıkça %1- %2 fiber katkılı olmak üzere %20 rölatif sıkılıkta yerleştirilerek deney setleri hazırlanmıştır. Çalışmada 32 mm çapında PPRC boru kullanılmıştır. Kullanılan boru gömü derinliği boru çapına (D) bağlı olarak yüzeyden 1,2D ve 2D olmak üzere iki farklı derinlikte fiber katkılı ve katkısız numuneler hazırlanmış ve bu numuneler üzerinde bir seri sarsma tablası deneyleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan tek eksenli sarsma tablası deneyleri ile gömülü boruda meydana gelen ivme değişimleri incelenmiştir. Deneylerden elde edilen kayma gerilmesi- kayma şekil değiştirmesi grafiğinin eğiminden kayma modülü hesaplanmıştır. Sonuç olarak, grafikler ve hesaplamalara bakıldığında fiber katkısının temiz kum zeminlerin dinamik davranışını olumlu yönde etkilediği ve gömülü boru deplasmanlarında olumlu etkisinin olduğu gözlemlenmiştir.Item Örnek bir yığma bina üzerinde 1998, 2007 ve 2019 Türk deprem yönetmeliklerinin karşılaştırmalı olarak irdelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-07) Amani, Aminullah; Sağıroğlu, Serkan; Doğangün, Adem; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği Bölümü.; 0000-0003-2091-2552; 0000-0001-7248-3409; 0000-0002-1867-7103Türkiye’de yığma yapılar halen en fazla olan yapı sistemlerinden biridir. Yığma yapılar son yıllarda özellikle şehir merkezlerinde pek fazla inşa edilmediğinden, sanki ikinci plana atılmış gibi görünse de yeni sistemlerin ömrü henüz tam olarak bilinmemektedir. Oysa yığma yapı sistemi binlerce yıldır uygulanmıştır. Bu nedenle gelecekte tekrar ön plana çıkma ihtimalleri bulunmaktadır. Yığma yapılarda düşey taşıyıcı elemanlar duvarlar olduğundan özellikle deprem gibi yatay yükler altında davranışları, geleneksel betonarme çerçeve sistemlerden oldukça farklıdır. Bu yüzden yığma yapılar deprem yönetmeliklerinde ya ayrı bir bölüm olarak yer almakta ya da bunlar için özel yönetmelikler hazırlanmaktadır. Ülkemizde yığma yapıların depreme göre hesap ve tasarımı konusunda yönetmeliklerde zaman içinde bazı değişiklikler olmuştur. 1998 yönetmeliği ile 2007 yönetmeliği arasında çok önemli farklar olmasa da, 2019 yönetmeliği önemli farklar içermektedir. Bu makalede ülkemizde uygulanmış olan 1998 ve 2007 yönetmelikleri ile 2019 yılından itibaren yürürlüğe girecek olan deprem yönetmeliği hükümleri örnek bir bina üzerinde karşılaştırılmalı olarak irdelenmektedir. 2019 da yürürlüğe girecek olan yönetmelikte başta deprem bölgesi ve zemin sınıfı gibi yığma yapıların hesap ve tasarımını etkileyen değişiklikler olmuştur. 2007 yönetmeliğine göre 1. Derece deprem bölgesi olan Bingöl’de olduğu varsayılan örnek bina üzerinden elde edilen sonuçlara göre, yeni 2019 yönetmeliğine göre hesaplanan taban kesme kuvveti 2007 yönetmeliğine göre hesaplanan değerden %42, 1998 yönetmeliğine göre hesaplanan değerden ise %77 daha büyük çıkmıştır.Item Investigation of concrete filled composite plate shear walls using finite element methods(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-09) Polat, ErkanConcrete filled composite plate shear wall is an innovative structural lateral force resisting system that is being investigated experimentally and numerically. It consists of pre-fabricated steel web plates that are spaced parallel to each other by having regularly spaced cross-connecting tie bars (rods) which is then filled with concrete. This paper make use of previously developed numerical models and extends the study to investigate different aspects of wall behavior. In this study, two of the previously tested wall models were used to investigate percentage of steel plate yielding at certain wall elevations per certain drift levels, steel plate von-Mises stress contours, the distribution of cracks in concrete, relative contribution of steel plates and concrete to total wall base shear and axial stress distribution of steel plate and concrete. The study assumes fixed-based walls and describes the development of finite element models using LS-Dyna.Item Analytical investigation of curvature ductility of reinforced concrete columns(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-12) Foroughi, Saeid; Yüksel, S. BahadırIn this study; the effect of axial load, longitudinal reinforcement diameter, transverse reinforcement diameter and transverse reinforcement spacing were investigated on the moment curvature relationships of reinforced concrete columns. Reinforced concrete columns having different geometries were designed considering the regulations of Turkish Building Earthquake Codes (2018). Investigations of the effect of axial load, longitudinal reinforcement diameter, transverse reinforcement diameter and transverse reinforcement spacing on the behavior of the concrete columns are the main purpose of this study. The behavior of the columns was investigated from the moment-curvature relation, by considering the nonlinear behavior of the materials taken into account. The moment-curvature relationships of the reinforced concrete column cross-sections having different axial load levels have been obtained by considering Mander model which considers the lateral confined concrete strength. The examined effects of the parameters on the column behavior were evaluated in terms of curvature ductility and the moment capacity of the cross-section. In the designed column cross-sections, different parameters effecting the moment-curvature relationships were calculated and compared. It is observed that the variation of the axial load, longitudinal reinforcement diameter, transverse reinforcement diameter and transverse reinforcement spacing have an important effect on the moment-curvature behavior of the reinforced concrete columns.Item Statistical analysis on the effect of the solidification rate and quenching mediums on mechanical properties in ETİAL 221 alloy(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-13) Uludağ, Muhammet; Gemi, Lokman; Dıspınar, DeryaIn this study, the effects of different mold types and quenching mediums with different internal stresses on the mechanical properties of ETIAL 221 alloy supplied as a primer were investigated, and analyzed statistically. Firstly, the alloy was poured into the permanent mold (PM) then poured into sand mold with grain size 40/45 and 60/65 AFS. The specimens were subjected to three different T6 heat treatment quenching mediums that are water at room temperature (WRT), oil (OL) and boiling water (BW). The influences of differences in solidification rate due to cooling rates and differences in internal stress due to quenching mediums on mechanical properties were investigated. Additionally, the change in porosity was calculated according to Archimedes principle and obtained results were related to the mechanical properties. The results showed that permanent mold and boiling water quenching medium presented the best mechanical properties for the current study.Item Piezo enjektör aktüatörüne uygulanan ön yük kuvvetlerinin etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-17) Anaç, Hande Şengünalp; Karadere, Gültekin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.; 0000-0002-9280-0982Dizel motorlarının yüksek basınçlı yakıt enjeksiyon teknolojisi, emisyon düzenlemelerinin gerçekleştirilmesinde tatmin edici teknolojilerden biri olarak kabul edilir. Bu teknoloji, yakıtın atomizasyonunu geliştirerek yanma verimini iyileştirip zararlı emisyonları ve gürültüyü azaltabilir. Bu avantajların geliştirilmesi ise ilgili parametrelerin etkilerinin tasarımcılar tarafından biliniyor olmasına bağlıdır. Bu çalışmanın amacı piezo common rail enjektörlerin en önemli parçalarından olan aktüatör modül üzerine uygulanan ön yük kuvvetindeki değişimin enjektörün voltaj ihtiyacına, püskürtme miktarına ve titreşim frekansına etkilerinin deneylerle incelenmesi ve aktüatör modülü oluşturan piezo seramiklerin voltaj altında gösterdikleri boy uzama miktarlarının araştırılmasıdır.Item Betonarme bina inşaatlarında verimlilik analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-25) Alboğa, Özge; Çelik, Gözde Tantekinİnşaat sektöründe yapı yaklaşık maliyeti belirlenirken ve iş programı hazırlanırken pratik olması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait Birim Fiyat Analizleri sıklıkla tercih edilen bir kaynak olarak kullanılmaktadır. Bu çalışma kapsamında betonarme bina inşaatlarında yaygın olarak kullanılan 11 adet iş kaleminin iş ölçüm yöntemi ile adam saat değerleri hesaplanmış ve bu çalışmaya ek olarak taşeronlardan deneyimlerine bağlı olarak adam saat değerleri ile ilgili bilgi toplanmıştır. İş ölçümü ve taşeron deneyimleri sonucu hesaplanan işgücü verimlilikleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verileri ile karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerinin güncel teknolojiye göre revize edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Item Plastik parçalar üzerine sıcak plaka kaynağı amacıyla geliştirilen bir sistem için etkin proses parametrelerinin iyileştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-28) Uyar, Abdullah; Çakır, Mustafa Cemal; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.; 0000-0001-6207-373X; 0000-0003-0816-4029Bu çalışmada, endüstriyel seri üretimde en çok kullanılan kaynak prosesi olan sıcak plaka kaynağı ele alınmış, Lupolen 4261AG malzemeden üretilmiş plastik parçalara uygulanan sıcak plaka kaynağı araştırılmıştır. Sıcak plaka kaynağı, ısıtılmış takım plakası kullanılarak iki plastik parçanın kaynaştırılması işlemidir. İşlemde her bileşen üzerindeki bir kaynak kabartısı veya kordon, sıcak plaka ile temas ettirilir ve ısı, kaynak kabuğunun erimesine neden olur. Sonrasında parçalar birbirine bastırılır. Bu çalışmada kaynaklı parçalar arasındaki en yüksek mukavemet için en uygun sıcaklığın belirlenmesine çalışılmış, en uygun kaynak eritme kuvveti ve en uygun malzeme davranışı kopma testleri, hasar analizleri ve microtome testleri ile belirlenmiştir. Yapılan bu test sonuçlarına göre kaynak parametreleri fiziksel olarak belirlenmiş, iyileştirmeler yapılmış, gereksiz enerji giderleri engellenmiş, kaynak süreleri optimize edilmiştir.Item Günümüz tasarım yöntemlerinin betonarme binaların deprem performansına etkisinin park-ang hasar indeksi ile belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-15) Börekçi, MuzafferBilindiği üzere Türkiye’deki yapı stoğunun büyük bir kısmı deprem güvenilirliği düşük binalardan oluşmaktadır ve bu binaların şiddetli depremler altında ağır hasar görebilme ve hatta göçme olasılıkları yüksektir. Bu sebeple, deprem güvenilirliği yüksek yapılar tasarlamak veya mevcut yapıların deprem güvenilirliğini doğru belirlemek için kullanılan hesap yöntemlerinin gerçeğe en yakın sonuçlar verecek yöntemler olması gerekmektedir. Deprem güvenilirliğinin belirlenmesinde şekil değiştirmeye göre tasarım yaklaşımı yaygınlaşmakta, deprem yönetmeliklerinde neredeyse zorunlu hale getirilmektedir. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) 2018, performansa dayalı tasarımda hasar sınırları olarak malzeme birim şekil değiştirmelerini ve/veya plastik dönmeleri kullanmaktadır. Fakat bilindiği üzere deprem yükleri çevrimsel yüklerdir ve çevrim sayısına bağlı olarak sönümlenen enerji, buna bağlı olarak da birikimli hasar değişmektedir. Hem yer değiştirmeye bağlı sünekliği hem de bu birikimli hasarı dikkate alan hasar indeksi yöntemleri, hasar seviyesinin elde edilmesinde etkili bir yöntemdir. Bu çalışmada, 1975 yılı Türk Deprem Yönetmeliği koşullarına göre tasarlanmış ve inşa edilmiş mevcut bir betonarme okul binasının deprem performansı ve aynı binanın TBDY 2018’e göre tasarlanması durumundaki deprem performansı hasar indeksi yöntemlerinden biri olan Park-Ang Hasar İndeksi ile araştırılmıştır. Analitik modeli IDARC bilgisayar programında hazırlanan binalarda zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz yapılmış ve hasar indeksleri elde edilerek deprem performansları bulunmuştur.Item Elektrikli araçlarda kullanılan pil hücresinin elektriksel ve termal modeli(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-17) Şefkat, Gürsel; Özel, Mert Ali; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.; 0000-0002-5686-0195; 0000-0003-2887-3359Elektrikli araç sayılarının hızla arttığı günümüzde yapılan bilimsel çalışmalar da, aynı oranda bir ivme kazanmıştır. Elektrikli araç teknolojisinin yaygınlaşması için en kritik alt sistemlerden biri olan batarya paketinin doğru analiz edilmesi, sürüş performansından menzile kadar kullanıcıyı doğrudan ilgilendiren önemli performans ölçütlerine etki etmektedir. Çalışma kapsamında, elektrikli aracın batarya paketinde kullanılacak lityum iyon pil hücresinin 1. dereceden elektriksel ve termal matematik modelleri MATLAB&SIMULINK programında oluşturulmuştur. Simülasyon çıktıları, pil hücresi üzerinde yapılan deşarj (boşaltma) testleri sonucunda elde edilen değerler sonucunda yaklaşık %0.4 hata ile doğrulanmıştır. Pilin termal modeli ise ANSYS programında yapılan termal analizler ve termal kamera ile yapılan ölçümlerle yaklaşık %2 hata değeri ile doğrulanmıştır. Çalışma sonucunda doğrulanmış pil hücresinin matematik modeli, elektrikli araç modellerine kolayca uyarlanarak teorik simülasyonların ve operasyonel koşullar altında çalışacak algoritmalara uyarlanmasına olanak sağlamaktadır.Item Betonarme binaların deprem performanslarına dolgu duvarların etkisinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-17) Çavdar, Özlem; Sunca, Gülfem çisem Köse; Sunca, FezayilBu çalışmada, kat içinde farklı oran ve düzende yerleştirilen dolgu duvarların betonarme binaların sismik davranışlarına olan etkileri araştırılmıştır. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY-2018)'ne uygun olarak tasarımı gerçekleştirilen binaların performansları zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz yöntemiyle tespit edilmiştir. Analizler için 11 adet deprem kaydı, yakın ve uzak fay etkileri, depremlerin büyüklüğü, zemin cinsi ve Ülkemizin faylanma mekanizması gibi parametreler dikkate alınarak seçilmiştir. Seçilen ivme kayıtları, basit ölçeklendirme yöntemi kullanılarak TBDY-2018'de verilen yatay elastik tasarım spektrumuyla uyumlu olacak şekilde ölçeklendirilmiştir. Analizlerde 5 farklı oranda dolgu duvar dikkate alınmıştır. Bu dolgu duvarlar diyagonal (eşdeğer) basınç çubuğu olarak analizlerde dikkate alınmıştır. Binanın sonlu eleman modelinde SAP2000, kesit analizlerinde ise RESPONSE2000 programı kullanılmıştır. Analizler sonucunda, her bir dolgu duvar oranı için binalardan elde edilen mod şekilleri, titreşim periyot değerleri, göreli kat ötelemesi oranları ve bina performans seviyeleri karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.Item Identification material properties by modal calibration method based on ambient vibration tests(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-25) Yanık, Yusuf; Türker, Temel; Yıldırım, Ömer; Dede, TayfunNowadays, different structural members can be used in structures. The mechanical properties of the materials are variable. For this reason, it is very important to identify the material properties correctly. The main parameter used to define the material properties is the elasticity modulus. In this study, the elasticity modulus of structural members was determined by Model Calibration Method using dynamic characteristics obtained from Ambient Vibration Test data. The application of the proposed method was presented on a steel structure member. First of all, experimental natural frequencies were obtained by conducting Environmental Vibration Test on the selected model. A measurement system consisting of accelerometers for experimental measurements and an electronic circuit used as signal collection unit are designed. The data obtained from this measurement system were transferred to the computer environment and analyzed in the Matlab program. Using the SAP2000 package program, the theoretical natural frequencies were found by Finite Element Method. The difference between the experimental and theoretical results was reduced to the lowest as a result of repeated analysis by modifying the elasticity modulus in the Finite Element model created in SAP2000 program via software generated in Matlab. The calibrated finite element model and the elasticity modulus of the steel structural member are determined by the process.Item Akademik yazarların yayınları arasındaki ilişkinin sosyal ağ benzerlik yöntemleri ile tespit edilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-28) Öztemiz, Furkan; Karcı, AliSosyal ağlar günümüzde oldukça popüler bir konumda bulunmaktadır. İnsanlar tarafından yoğun olarak kullanılan bir platform halini almıştır. Bu durum yüksek miktarda veri üretimine neden olmaktadır. Bu verilerin anlamlı ve faydalı bir forma dönüştürebilmek için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemler arasında veri madenciliği teknikleri ilk sıralarda yer almaktadır. Bu çalışmada veri madenciliği ve sosyal ağ yöntemleri kullanılarak yazarların yayınlarında belirtmiş oldukları anahtar kelimelere göre ilgili yazarlar arasındaki çalışma alanı benzerlikleri tespit edilmiştir. Veri seti olarak IDAP 2018(International Conference on Artificial Intelligence and Data Processing ) sempozyumunun yayın verileri kullanılmıştır. 536 yazar ve 1188 anahtar kelimeden oluşan veri setine Jaccard, Euclidean, Cosine benzerlik yöntemleri uygulanmıştır ve çalışmalarına göre yazarların yayınları arasındaki benzerlikler analiz edilerek karşılaştırılmıştır. Yazarların sonraki yayınlarında birbirleri ile çalışma yapabilmeleri açısından yönlendirici sonuçlar elde edilmiştir. Verilerin analize uygun forma getirilmesi için SQL Server kullanılırken, analiz ve görsel öğelerin oluşturulması için ise, R dili ve R Studio IDE kullanılmıştır.Item Aydınlatma özniteliği kullanılarak evriiimsel sinir ağı modelleri ile meyve sınıflandırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-02) Büyükarıkan, Birkan; Ülker, ErkanAydınlatma, nesnelerin olduğu gibi görünmesini sağlayan doğal veya yapay kaynaklardır. Özellikle görüntü işleme uygulamalarında yakalanan görüntüdeki nesne bilgisinin eksiksiz ve doğru şekilde alınabilmesi için aydınlatmanın kullanılması bir gerekliliktir. Ancak aydınlatma kaynağının tür, parlaklık ve konumunun değişimi; nesnenin görüntüsü, rengi, gölgesi veya boyutunun da değişmesine ve nesnenin farklı olarak algılanmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple görüntülerin ayırt edilmesinde güçlü bir yapay zeka tekniğinin kullanılması, sınıfların ayırt edilmesini kolaylaştıracaktır. Bir yapay zeka yöntemi olan Evrişimsel Sinir Ağları (ESA), otomatik olarak özellikleri çıkarabilen ve ağ eğitilirken öğrenme sağlandığı için bariz özellikleri kolaylıkla belirleyen bir algoritmadır. Çalışmada ALOI-COL veriseti kullanılmıştır. ALOI-COL, 12 farklı renk sıcaklığıyla elde edilmiş 1000 sınıftan oluşan bir verisetidir. ALOI-COL verisetindeki 29 sınıftan oluşan meyve görüntüleri, ESA mimarilerinden AlexNet, VGG16 ve VGG19 kullanılarak sınıflandırılmıştır. Verisetindeki görüntüler, görüntü işleme teknikleriyle zenginleştirilmiş ve her sınıftan 51 adet görüntü elde edilmiştir. Çalışma; %80-20 ve %60-40 eğitim-test olmak üzere iki yapıda incelenmiştir. 50 devir çalıştırılması sonucunda test verileri, AlexNet (%80-20) ve VGG16 (%60-40) mimarilerinde %100, VGG19 (%80-20) mimarisinde ise %86,49 doğrulukla sınıflandırılmıştır.Item An implementation that diagnosis anisocoria disease using image processing techniques(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-02) Ćorović, Nerma; Arslan, EmelHuman pupil abnormalities can be an indicator of many diseases. Anisocoria is a common condition that has been estimated at 20% of the average population. It is specified by inequality in the size of the pupils of the eyes. This paper proposes an anisocoria determining algorithm from a digital image by using the MATLAB computing environment that involves the usage of MATLAB Computer Vision and Image Processing Toolbox. The image used in this work as input data is an image that has been fetched from Siblings Image Database. An input image where anisocoria is present has been downloaded from the Internet. The paper gives an idea of understanding how pupil detection and measurement can be used in medical and psychology diagnostics by using a simple algorithm.Item A comparison of several methods in tracking short-term trends associated with the precipitation time series(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-03) Vaheddoost, BabakPrecipitation trends can be linked to large-scale climatic events or cyclic behaviors. However, exploring these patterns in short data records can be problematic. In this study, the monthly precipitation time series recorded across the Bursa district in Turkey were addressed between January 2005 to October 2018. Stations with the minimum data loss and the longest time records in the region were selected for the analysis. Therefore, Osmangazi, Keles, Uludag, Gemlik, Iznik, Karacabey, and Mustafakemalpasa stations were selected. Linear trend (LT), moving average (MA), Mann-Kendall (MK), turn points (TP), Spearman rank-order correlation (SROC), innovative Şen (IS), innovative trend analysis (ITA), changes in distribution (CD), and standardized precipitation index (SPI) methods were used to detect short-term trends in the precipitation time series. Results indicated that the trends, reported by the previous studies could not be reproduced at a monthly scale when using LT, MK, SROC, IS, ITA, and MA. However, the trends observed by the SPI-48 were also tracked down using CD, and SPI methods. It is concluded that the detection of the short-term trends is problematic whilst the outliers deviate results of the analysis. Hence, a combination of CD, ITA, and IS methods is a key in evaluation of the short-term trends within a data run.Item Aerodynamic mechanisms on a ground-mounted solar panel at different wind directions(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-05) Yemenici, Onur; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.; 0000-0003-0011-8343Aerodynamics mechanisms on a solar panel were studied using Computational Fluid Dynamics methodology at different wind directions. The wind velocity was chosen as 10 m/s that corresponding turbulent flow. The inclination angle of the panel was fixed as 25°, while the wind directions were varied as 180°, 135°, 45°, and 0°. Governing equations were solved by utilizing a finite volume method with a realizable k-ε turbulence model and standard wall functions. The results showed that the recirculation area occurred for the straight wind directions, but it was not observed for the oblique wind directions. The highest pressure coefficients occurred at the leading edges of the solar panel and they reduced to the trailing edge for all wind directions. The maximum drag and uplift coefficient was obtained at the wind direction of 00 and 180 0 , respectively.Item Wireless sensor deployment on 3-D surface of moon to maximize coverage by using a hybrid memetic algorithm(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-06) Ozkan, OmerThe moon has always been a goal for humanity in history to reach and discover. Since the 1950s, many missions have been carried out in order to achieve this goal. Wireless sensor networks can be a good tool for discovering some of the features of the moon and acquiring very important information for the missions to the moon and beyond to be performed soon. The deployed seismic, monitoring, light, temperature, pressure, etc. types of sensors on the surface of the Moon can collect vital data for the missions. Therefore, in this paper, the wireless sensor deployment problem on the surface of the Moon is studied to maximize coverage. Since the deployment of sensors on 3-D terrain is an NP-hard problem, a hybrid memetic algorithm is developed to solve. The real 3-D digital elevation model of the surface of the Moon for two different terrains near the South Pole is used to test the performance of the proposed algorithm with 64 scenarios and the results are compared with local search and simulated annealing algorithms. According to the results, the proposed hybrid memetic algorithm has better coverage values than the others in acceptable CPU times.Item Prioritizing a new set of environmental management system activities with fuzzy TOPSIS method(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-06) Polat, Ulviye; Gürtuna, FilizEnvironmental Management System (EMS) studies conducted today are activities where enterprises plan, implement, control and monitor measures related to their activities that can impact the environment, and systematically and sustainably carry out activities aimed at preserving the environment. Given the limited resources of enterprises such as workforce, money, time, machinery and equipment, it is important for enterprises to prioritize their activities so that EMS’s work effectively. In this study, a list of environmental activities was primarily established with the aim of determining the EMS activities to be undertaken by enterprises or evaluating existing environmental activities. An approach for determining prioritized activities was developed from the created activity list according to the evaluation criteria appropriate to the operating conditions of enterprises.