2022 Sayı 15
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/30928
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Item The decorative repertoire of the mosaics from the Conuentus Bracaraugustanus and their relationships with other mosaics of Hispania(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-08-25) Abraços, Maria de Fátima; Wrench, LicíniaIn this work we intend to extend the comparative study of the mosaics of Conuentus Bracaraugustanus published in the Corpus to the mosaics from Gallaecia and from other regions of Hispania, particularly from the region between the Ebro and Douro rivers, considering different mosaic workshops operating in these areas. We also register punctual relationships between some compositional schemes, themes and motifs that occur in the mosaics of the Conuentus Bracaraugustanus and some of the north African production. We will complement our study with information that resulted from the continuation of our research and that was provided to us after the publication of the Corpus, in 2019.Item Kariye güney şapeli’ndeki Anastasis freski’nin yapıt çözümlemesi ve mimari programla etkileşimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-08-26) Enserioğlu, Sebla Arın; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.; 0000-0002-7341-4875Bu makalede Kariye Manastırı güney şapelinde yer alan Anastasis freskinin ikonografik olarak çözümlenmesi ve bu yapıtın yapının mimari programıyla kurduğu ilişkinin irdelenmesi hedeflenmiştir. İlk olarak eserin yer aldığı Kariye (Khora) Manastırı mimari nitelikleri bakımından incelenmiştir. Eserin sanatçısı ve hamisi hakkında bilgi verilmesinin ardından, esere konu olan Anastasis temasının mitolojik kökeni irdelenmiştir. Anastasis freskinin yapımında kullanılan tekniğin özgün tarafları ortaya konmuştur. Yapıtın ikonografik çözümlemesi yapılırken Erwin Panofsky’nin geliştirdiği yöntemden faydalanılmıştır. Bu kapsamda Anastasis freski incelenirken ilk olarak biçimsel analizi yapılarak kompozisyonda yer alan figürlerin birbirleriyle ilişkileri irdelenmiş; ikinci aşamada teolojik ve alegorik bilgiler ışığında figürlerin temsil ettiği karakterler ve aktarılan kavramlar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Üçüncü aşamada ise yapıtın, dönemin koşulları içerisinde sahip olduğu anlamlar irdelenirken; yakın döneminde üretilen, benzer temaya sahip eserlerle de karşılaştırılmıştır. Son olarak yapının mimari ve ikonografik programları arasındaki etkileşim ele alınmıştır. Kariye Manastırı, mimari programla ikonografinin iç içe geçtiği, hatta ikonografiyle anlatılan hikaye dizisinin mimari elemanları belirlediği bir düzene sahiptir. Bu nedenle Rönesans’a öncülük yapan Bizans Sanatı ikonografisinin incelenebileceği özgün örnekler arasında sayılabilir. Kariye güney şapeli apsis yarım kubbesi üzerinde yer alan Anastasis freski, Hristiyan literatüründe önemli bir yeri olan diriliş temasını işlemektedir. Şapeldeki ikonografik programın bütünü düşüldüğünde diriliş sahnesi ana temayı oluşturmaktadır. Anastasis freskinin parekklesionda yer alması, mezarı burada bulunan Kariye Kilisesi’nin hamisi Metokhites’in ölümsüzlük / diriliş beklentisini de simgelemektedir.Item Achilles on Skyros in the emblema from the house of Poseidon at Zeugma: Caracalla and the power of images(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-08-29) Caso, LauraThis iconographic and iconological analysis has shown the existence of a long tradition about this subject, that is Achilles on Skyros in the emblema from the House of Poseidon at Zeugma. This tradition dates back to the 1st century AD and it concerns the Roman mosaic and painting. The model of Achilles on Skyros travelled from the West to the East, especially from Italy (Rome and Pompeii) towards the eastern part of the Roman Empire. This model arrived in Zeugma on the Euphrates at the beginning of the third century AD, under Caracalla (211-217 CE). The rich owner (dominus) and client of the Poseidon Villa was to be a high officer of Caracalla belonging to Legio IV Scythica or Parthica. In fact Zeugma became the settlement of this Roman legion and the outpost against the Parthians, above all during the reign of Septimius Severus (193-211 CE) and under his successor Caracalla. The dominus of the Poseidon Villa made the imperial propaganda his own by choosing the subject of Achilles on Skyros, which was very favourite by Caracalla on the ideological level, as the subject of Alexander the Great (Cfr. Cassius Dio, Herodian, Scriptores Historiae Augustae). The myth of Achilles on Skyros is very ancient (Cfr. Cypria, Pindar, Sophocles, Euripides) and privileged by Roman (Domus Aurea) and Pompeian painting and mosaic dating back to the emperor Nero, ardent admirer both Achilles and Alexander the Great, as Caracalla.Item Zonguldak Kadıoğlu mozaiğindeki maskların ikonografik değerlendirmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-08-31) Eraslan, ŞehnazZonguldak’ın Çaycuma İlçesi, Kadıoğlu Köyü’nde 2008 – 2010 yılları arasında Zonguldak Ereğli Müze Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen kurtarma kazılarında, bir villa rustica yapı kompleksine ait üç adet mozaik panosu açığa çıkarılmıştır. Mozaiklerde av sahneleri, hayvan mücadeleleri, masklar, Eroslar, Psykheler, Lykurgos ve Ambrosia temalarının yanı sıra geometrik motifler de betimlenmiştir. Bu makalede, 2010 yılı kurtarma kazısında ortaya çıkarılan zemin mozaiğinin bordüründeki masklar, benzer örnekleriyle stilistik ve ikonografik açıdan değerlendirilmiştir. Değerlendirme neticesinde, bunların dekoratif bir bordür öğesinden öte, Tanrı Okeanos’u temsil eden masklar olduğu üzerine öneri ve kanıtlarımız sunulmuştur.Item The mosaics of the domus I of the plaza de armas of the royal alcazar in roman colonia augusta firma - astigi (écija, seville, Spain) - I(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-01) Vega, Sergio García Dils De La; Agulla, Salvador OrdonezThe Domus I of the Plaza de Armas of the Royal Alcazar of Ecija (Seville, Spain) has been object of archaeological excavations and restoration interventions since 2001, which have revealed that this luxurious urban residence was completely reformed in the Severan period, when several rooms and the central courtyard were decorated with mosaic pavements. The first one in being unearthed was the well-known mosaic of the Satyr / Silenus, with the double representation of these two companions of Dionysus in a single head, thanks to a singular visual play. In 2015 was discovered the so-called mosaic of the Loves of Zeus, which decorate the triclinium of the domus, with several scenes from this mythological cycle, along with Bacchic themes and characters, and the representation of the seasons. More recently, in 2019-2020, the monumental central peristyle of the residence was excavated, which perimetral corridor was covered with mosaic decoration. The thematic represented in the new mosaic is varied, including several planets, meteorological phenomena or the god Dyonisus himself, together with a panel which contained a scene following a hunt –unfortunately, in this case largely lost, but still recognizable–, all framed by a singular geometric pattern. In this paper is offered the first publication of the remarkable mosaic of the peristyle, just discovered.Item Laodikeia Antik Kenti (Denizli) Kuzey Kutsal Agora zemin mozaiklerindeki tesseralar üzerinde mineralojik ve petrografik incelemeler: Hammaddelerin kaynağına yönelik ilk görüşler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-01) Koralay, Tamer; Kıymaz, GözdeLaodikeia’daki Kuzey Kutsal Agora Batı Portik (KKABP) yer mozaikleri 20x14 metrekarelik alanda kısmen tahrip olmuş durumdadır. Mozaik yer döşemesi statümen (şist, mermer, kuvarsit, metagabro, tuğla-kiremit ve lisvenit çakılları), rudus (3-4 santimetrelik kaba harç), nükleus (2-3 santimetrelik ince harç), yatak harcı (1-2 mm kalınlığında) ve tessera katmanlarından oluşmaktadır. Katmanlar arasındaki geçişler keskin değildir. Başlıca 14 farklı desenin Opus Regulatum, Opus Tesselatum ve Opus Vermiculatum tekniklerinin birlikte kullanılmasıyla meydana getirilen KKABP yer mozaiklerinde 1x1x1, 1x1x2 ve 2x2x2 cm arasında değişen boyutlarda, farklı renk tonlarında kristalize kireçtaşı, mermer, dolomitik mermer, traverten, oolitik kumtaşı bileşimli kayaç ile tuğla-kiremit parçalarından oluşan tesseralar kullanılmıştır. Petrografik incelemelerde dolomitik mermer ve beyaz renkli mermer olarak adlandırılan tessera örnekleri köken kayalarının sırasıyla dolomit-kireçtaşı ve kireçtaşı olduğu belirlenmiş, sonuçlar XRD çalışmaları ile de desteklenmiştir. Farklı renkli tessera örneklerinin Üst Kıta Kabuğu (ÜKK) değerlerine göre normalleştirilmiş çoklu element dağılım diyagramında, benzer dağılım desenleri gösterdikleri, bununla birlikte Cs, Ta ve La dışındaki bütün elementlerde ÜKK değerlerine oranla fakirleşme gösterdikleri belirlenmiştir. Sonuç olarak KKABP mozaik yer döşemesinde kullanılan tessera örneklerinin minero-petrografik özelliklerinin bölgenin jeolojik yapısı ile uyumlu olduğu ve olası kaynak alanlarının antik kent ve yakın çevresindeki jeolojik birimler olabileceği değerlendirilmiştir.Item Revisiting the Leda mosaic found at Kornmarkt, Trier (Augusta Treverorum)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-01) Neira, LuzThis article aims to review the representations of the exceptional mosaic found in the vicinity of the Kornmarkt in Trier, which, since its discovery, has been subject to different interpretations. Undoubtedly, the unique character and the inexplicable, at least in appearance, conjugation of the two main scenes, with various inscriptions, in the two large concave octagons that stand out in the geometric scheme of the field, that is, a scene perhaps of sleight of hand and another of mythological inspiration with the birth of Helena, have given rise to theories, among others, as opposite as the representation of a mystery cult and, in the completely opposite sense, another that identifies it as an expression of the mockery of traditional cults from the most critical Christian sectors of Augusta Treverorum. In this paper, however, the analysis of the figures contained in the geometric compartments in the shape of a circle and a spindle, with servants and saltatrices, who are also identified by epigraphs with their own names, sheds light on the interpretation of the mosaic. In this regard, the consideration of some parallels for the figures of servants and saltatrices, as well as information from literary sources and the context of the ancient Augusta Treverorum in which the mosaic was commissioned are equally revealing when drawing our conclusions. on the identification of a banquet, including the entertainments of the comissatioItem The lost mosaic of the ex Via del Littorio in Ortigia (Syracuse)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-02) Caro, Dominique Maria DIThe oldest residential area of Syracuse is located in Ortigia, in the center of the island the excavations of the 19th century brought to light luxurious Roman houses with mosaic floors and opus sectile of a certain value. In the years 1927-1928, during the construction of the new Banco di Sicilia building, in Piazza Archimede, several walls emerged that also extended to the further north area, corresponding to Via del Littorio, today’s Corso Matteotti. Between 1934 and 1936, during the construction works, with the demolition of the old houses, in Via del Littorio and nearby, several sections of aqueducts and ruins of Roman houses were discovered and at about 10 m to the south, at the intersection with Via Giusto Monaco (ex S. Cristoforo), other wall structures and a portion of a large polychrome mosaic (2 x 2 m) with an emblema which represented Venus and Cupid dated to the “very late imperial age”. At the time of discovery, the mosaic was detached, as the publisher informs us, but currently the exact location is unknown and it is not recorded in the inventories, it is probably located in one of the museum external deposits. Here is proposed a reinterpretation of the mosaic, based on the details given by the discoverer (Cultrera 1940) and the analysis of the graphic and photographic material provided to me by the Soprintendenza BB.CC.AA. di Siracusa.Item Sectilia pavimenta at lasos(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-02) Angiolillo, SimonettaIn Iasos, a town only partially investigated and with a small number of mosaics, three pavimenta sectilia were brought to light, dating from the beginning of the Roman empire to at least the late 3rd century. While the lithostroton at the propylaeum and the one in the prehistoric necropolis belong to the best known type - a white tessellated floor in which polychrome marble or stone crustae are inserted - the third example, located in front of the east gate of the agora, has special characteristics. The white background is reduced to a minimum, the crustae are closely spaced and linked by one or two rows of tesserae and surround an off-centre pseudoemblema, equally made up of a sectile. The type of pavement of the first two floors mentioned, which are actually the later ones, is very common in Rome and throughout the Italian peninsula; it is known in the western part of the empire and is very rare in the eastern part. The third one, on the other hand, dated between the Augustan age and the second half of the 1st century AD, finds comparisons only on very few specimens, respectively, in Cremona, Lucca, Pompeii, between the 1st century BC and the 1st century AD, and in Olympia in the 2nd century AD. Faced with the almost total absence of attestations of this type of floor in the eastern Greek part of the empire and in the rest of Asia Minor, one wonders why, on the contrary, the craftsmen active in Iasos showed such a predilection over several centuries. It has been established that sectilia pavimenta were especially popular in Rome and throughout Italy; in Iasos the presence of numerous Italics who resided and worked there is epigraphically documented; also in the tessellated mosaics of the town, for example in the House of Mosaics, it is possible to identify some ‘Italicisms’ in the decoration and content, and even the presence of a cult dedicated to Heracles as protector of the town leads back to Italic environments. All these elements allow us to think, in my opinion, that the presence of Italics in Iasos had important consequences on the cultural level, including a particular predilection for sectilia pavimenta.Item The lod mosaics: From luxurious Roman mansion to catalyst for urban and social change(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-02) Gorzalczany, Amir; Shoeff, RamIn mid-2021, the Museum and Visitor Centre in the city of Lod, Israel, was inaugurated, housing the remains of the magnificent mosaics discovered in the city, to be finally exhibited to the public. This event, almost 25 years after the beginning of the sporadic excavations of the site by the IAA (Israel Antiquities Authority), seems an appropriate moment to briefly recapitulate on the findings, the history of the research and its scientific and, why not, communal significance. This spectacular site consists of a large Roman domus which includes a lavish colorful mosaic paving a large triclinium, that was exposed in the most prestigious museums in the world. Also includes a peristyle courtyard, and various rooms, all paved with luxurious mosaics. The project (excavated in 1996, 2009, 2014 and 2018) attracted the public attention and enjoyed from its beginning incessant media covering. The mosaics, which depict accurately figures from the animal kingdom, were built in the best style of the time, and boast influences from different parts of the empire. The long process has by no means been simple and the difficulties have been numerous, starting with the chronic lack of funds to finance such a project, the initial resistance and distrust of the inhabitants of the neighborhood and the countless logistical, archaeological, and political impediments. The article summarizes the archaeological findings at the mosaic, and also focuses on the process that went through the modest neighborhood that houses it, from the initial opposition and disbelief of the inhabitants towards the authorities to the recognition of the value of the antiquities. The article also reviews the approach to conservation, the philosophy behind the planning of the museum and the hope for integration into the community framework, to create a sense of belonging and local pride. Beyond its outstanding archaeological, artistic, and scientific value, the Lod mosaic, which began its life in the fourth century CE as part of an elitist and wealthy mansion, can today fulfil an important function as a catalyst for social change and improvement.Item Mosaic floors of the church at Horbat Hadat, Israel(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-02) Habas, LihiThe mosaic floors of the church at Ḥorbat Ḥadat in Israel were uncovered in the nave, along the southern aisle, at the eastern end of the northern aisle, between the columns separating the southern aisle and the nave and in the liturgical space. Some of the panels were removed and are now stored in the Rockefeller Museum, some left in situ. The mosaic floors were laid in the early phase of the church, and they continued in use during the late phase with repairs and changes made of tesserae larger than those of the original floors. All the carpets and panels exhibit geometric and floral patterns made in a variety of colored tesserae. These patterns include geometric grids and interlaces, some of which create trompe-l’œil effects. In the late phase, the western part of the nave’s mosaic floor and the northern edge of the westernmost mosaic panel between the columns were replaced by a white carpet with an orange cross. The findings of the cross in the floor will be discussed in the framework of the prohibition (Edict of Emperor Theodosius II, AD 427) against depicting crosses on floors. The early basilica-type dated to the second half of the 5th century AD, and a later phase dated to the end of Byzantine and Umayyad periods (7th–8th centuries), when the church underwent changes and its dimensions were reduced. The church fell out of use during the Abbasid period.Item Antakya Mevsimler Mozaiğinin arkeometrik yönden incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-03) Argünhan, Ali; Aydın, MahmutHatay Arkeoloji Müzesinde sergilenen Mevsimler Mozaiği dokuz panelden oluşur ve dört köşesinde mevsimler tasvir edilir. Mevsimler Mozaiğinin üzerinde bulunan cam ve taş tesseraların renkleri Munsell Renk Kataloğu esas alınarak, dijital Odak marka Capsure Portatif Renk Eşleştirme cihazı ile belirlenmiştir. Taş tesseraların petrografik analizleri ince kesit optik mikroskop analizi ile cam tesseraların kimyasal analizi de Polarize Enerji Dağıtımlı X-Işını Floresan Spektrometresi kullanılarak, arkeometrik yönden karakterize edilmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında taş tesseraların kayaç türü, dokusu, sertlik derecesi, agregayı oluşturan kayaç ve mineraller tanımlanmıştır. Cam tessera analizlerinin sonuçları çerçevesinde bulunan elementlerin kimyasal kompozisyonu belirlenmiş ve renk özellikleri hakkında öngörülerde bulunulmuştur. Taş tesseraların petrografik analizi ile kayaç türleri biyosparitik, biyomikritik ve mikritik kireçtaşı olarak belirlenmiştir. Cam tesseraların PED-XRF analizi sonucunda soda kireç camı olduğu, bitki külünün kullanılmadığı, bünyesinde bozulmanın ve direncinin düşük olduğu belirlenmiştir. Cam tesseraya yeşil rengi veren elementin bakır olduğu anlaşılmıştır. Stronsiyum (Sr) ve zirkonyum (Zr) içeriklerine bakılarak cam tesseraların yapısında karasal hammadde kullanıldığı sonucuna varılmıştır.Item Ellipses, cushions and bells. A family of -mostly- North African mosaic pavements(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-04) Parzysz, BernardThe purpose of this article is to characterize a family of geometric mosaic decors which are especially well represented in North Africa (17 pavements on 24) and especially in Tunisia (14 pavements), extending from the second to the fourth century AD. Their common feature is to include three shapes not very frequently found in mosaic, namely the so-called “ellipse”, “cushion” and “bell”. We assume that these “ellipses” are in fact ovals, similar to those used for building the Roman amphitheaters. In the present case they are inscribed in a square and most often carried out following a same process, quite easy to implement (23 pavements). The general pattern of these pavements is set on a grid of bands, the ovals being inscribed in the larger squares of the grid. The other arcs of circles, delineating the cushions and bells, are also carried out in close relationship with this grid. A major element of −relative− variability is the ratio between the widths of the two sorts of bands, thus leaving more space or less for the bells and cushions, and consequently for their respective inner decors.Item Design proposal for a protective shelter to be used in the archaeological excavation and exhibition phases of housing settlement and mosaics of Myrleia(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-06) Özer, Gözde Kırlı; Enserioğlu, Sebla Arın; Bursa Uludağ Üniversitesi/İznik Meslek Yüksekokulu.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mimarlık Fakültesi.; 0000-0003-4921-3958; 0000-0002-7341-4875Information about the ancient city of Myrleia, which is of great importance for the history of Bithynia and Mudanya, is minimal since the ancient ruins are buried under olive groves and the written sources about its construction in the ancient period are scarce. However, along with the ruins unearthed in 2015 and 2016, information about the ancient period of the city began to emerge. Therefore, it is essential to preserve the unearthed remains and their information and transfer them to the future in-situ, within the architectural and cultural context. Within the scope of the study, a protective shelter design proposal is developed on the residential settlement discovered in Ömerbey District in 2016 and the mosaics discovered in the settlement. The designed shelter aims to protect the remains from various adverse effects, provide the team’s comfort carrying out the study (thermal, security, etc.), and fulfill the functions of providing ideal conditions for the visitors. In addition, the sustainability of the top shelter and its flexibility to expand to include new finds discovered around the excavation area also played a significant role in the shelter design.Item Modern bir Hatay (Antiocheia) mozaiği “ortak varoluş” - I(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-13) Tıbıkoğlu, H. Onur; Özdilek, BanuBir dünya organizasyonu olan “Expo”, 2022 yılı Nisan ayında Hatay ile buluşacak. “Medeniyetler Bahçesi” başlıklı konusuyla, kentin derin ve çok kültürlü tarihsel serüvenini, kendi coğrafyasının zengin botanik çeşitliliğiyle birlikte sunacak bu organizasyon, kültür; sanat; ekolojik tarım; gastronomi; turizm alanlarında çok yönlü çıktılarla planlanmıştır. Bu alanlara ilişkin bileşenler, ilgili disiplinlerdeki bilim insanlarının değişen ölçülerde katılımları ile müstakil projeler olarak hayata geçirilmektedir. Bu yaklaşımın önemli ayaklarından biri olarak, Antakya fuar alanına batıdan giriş sağlayan kapının ardında ziyaretçileri karşılayacak 45 m çapında, 1600 m2 alana sahip daire şeklindeki bir meydanın, Antik Çağ’dan günümüze Hataylı’nın ilgi alanlarından biri olan mozaik sanatının bu topraklarla özdeşleşen kalite ve zenginliğine atıf yapacak bir görkemle, Hatay’ı tarihsel derinliği ve kültürel çeşitliliğiyle anlatacak bir mozaik ile süslenmesi planlanmıştır. Boyutları ve üretim tekniğinde kullanılacak –örneğin yalnızca Anadolu’dan temin edilen doğal kayaçlardan opus tesserea tekniğinde uygulanacak olması gibi- ilkeler açısından dünya çapındaki ilklerden biri olacak bu projenin yürütülmesi adına, mozaik görselinin tasarımında ve alan uygulamasında bilim uzmanlığı rehber olarak seçilmiştir. Bu kapsamda hazırladığımız “Ortak Varoluş” isimli görsel tasarımın, kentin zengin kültürel varlığını, bilimsel bilgiye dayanan tarihsel bir derinlikle, özgün bir biçimde anlatması amaçlanmıştır. Tasarım kentin eski ve modern değerlerine ilişkin bir kesiti, Antik Çağ sembolizmiyle; Antiocheia mozaiklerinden ilham alan geometrik motifler ve dokularla desteklenen fakat büyük oranda figür temelli olarak, bilimsel bilgiye dayanan bir hikaye bütünlüğünde sunmaktadır.Item Patara liman caddesinde mozaikli bir yapı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-21) Aktaş, ŞevketPatara kent merkezini limana bağlayan liman caddesinin batı portiğindeki II numaralı mekânda yapılan kazılarla bulunan mozaik, bu makalenin konusunu oluşturur. Söz konusu mozaik ilgili mekânın ikinci katına aittir. Oldukça tahrip olan ve çok sayıda küçük parçadan oluşan bu mozaik, Patara’da Kadın Şapeli ve Liman Hamamı’ndaki örneklerden sonra tespit edilen üçüncü örnektir. 2013 yılında gerçekleştirilen konservasyon çalışmaları ardından mozaiğin üç bordürle çevrelenen bir panodan oluştuğu anlaşılmıştır. Geometrik desenli mozaik, opus tessellatum tekniğinde yedi farklı renge sahip tessera kullanılarak yapılmıştır. Desenlerin işlenişinde koyudan açığa doğru sıralanan renkler ile motiflere bir derinlik hissi kazandırılmıştır. Dairesel ana desenin boşluklarında kullanılan dolgu motifleri ile de karmaşık bir dekorasyon yaratılmıştır. Patara mozaiğinin desen repertuarı ve yapım tekniğinin yanı sıra kazı bulguları, ikinci kata ait bu taban mozaiğini MS 5. yüzyıla tarihlememize olanak tanır. Patara mozaikleri üzerine ilk detaylı araştırmaya konu olan bu mozaik, başta Patara olmak üzere Likya ve Batı Anadolu’da tespit edilen taban mozaiklerine yeni bir örnek sunar. Bunun yanı sıra bu çalışma, özellikle bölgenin mozaik repertuarı, inşa teknikleri ve olası yeni atölyelerin tespitine ilişkin soruları da tartışmaya açar.Item Piazza Armerina. Les soi-disant personnifications de Mauretania et India aux extrémités du portique de la grande chasse(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-22) Steger, BrigitteQue signifient les décors des absides du portique de la Grande Chasse ? Les personnifications au centre des deux mosaïques font-elles allusion à des entités géographiques comme cela a été proposé jusqu’à présent ? Et, dans ce cas, lesquelles ? L’analyse iconographique de chaque pavement est suivie d’un bref récapitulatif et d’une discussion des hypothèses proposées à ce jour. En nous appuyant sur un ensemble de parallèles iconographiques et textuels, nous nous efforçons de mieux cerner la signification de ces images. Nous proposons quelques pistes sur la façon dont ces mosaïques s’insèrent dans le programme décoratif du portique de la Grande Chasse auquel elles appartiennent.Item On the provenance of the tesserae in the mosaic pavements of Parthicopolis (4th - 6th c.). local quarries, deposits and import (preliminary report for some mosaic tesserae from basilica no 2)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-22) Petrova, SvetlaThis article examines several mosaic tesserae from the mosaic panel of the exonarthex of the early Christian basilica No 2 in Parthicopolis (today’s town of Sandanski). The studied mosaic tesserae are made of glass, brick and stone - marble and sandstone. After the analysis: micro- and macroscopic, method applied: EDS; XRD analysis of the mineral phases and others. The composition and possible production of glass for the smalta tesserae has been established, the composition of the brick tesserae; of two types of white marble tesserae, of sandstone tesserae has been determined. In antiquity, and especially in the early Byzantine period, several marble quarries of very good quality were exploited in the Middle Strymon area. It has been established that the stone tesserae were mined from deposits around the ancient and early Byzantine city, quarries Ilindentsi (‘The marble quarries of Trajan’), and the glass is imported. An assumption has been made about the possible production on site in the city of a type of glass tesserae - with a degree of crystallization. The chemical and structural analysis of the tesserae reveals the origin of the material, stone and glass, the latter in the form of a finished product distributed as an import by Thessaloniki merchants and undergoing only the final stage of heating, cutting and polishing in local workshops. Although research on the origin of tesserae from mosaic panels from the early Christian basilica complexes in Parthicopolis is only in the beginning, research proves the origin of tesserae materials, the supply of mosaic workshops mainly with local stone material, and trade in imported glass for enamel mosaic and its final stage of in situ preparation in Particopolis.Item Seasonal animals in Roman mosaics(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-27) Witts, PatriciaAnimals were popular subjects for Roman mosaics, featuring in many contexts. In his influential book, Season Mosaics of Roman North Africa, David Parrish included a short section on animals symbolising the Seasons, appearing either with personifications or representing the Seasons by themselves. This article widens the discussion and looks beyond North Africa. It begins by examining mosaics on which personifications of the Seasons ride animals and continues with those in which the association is progressively less direct, with a view to analysing which animals can be shown to carry seasonal connotations and whether those animals were associated with more than one season. Mosaics in which four animals appear without personifications are also considered in order to assess whether or not they represented the Seasons. The presence of other seasonal imagery supports this idea, while factors such as the context in which the animals appear and the order in which they are shown can suggest an answer one way or the other. The aim of the article is to demonstrate that whenever four animals are depicted in a mosaic it is worth considering whether they might have seasonal associations, while bearing in mind that this will not necessarily be the case in every instance.Item Claudiopolis Ganymedes mozaiği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-28) Sezer, S. SezinClaudiopolis (Bolu), Antik Dönem’de Bithynia Bölgesi sınırları içerisinde yer alan önemli bir kentti. 2011 yılında kent merkezinde yapılan kurtarma kazısı çalışması esnasında Ganymedes mozaiği açığa çıkarılmıştır. Ganymedes mozaiği kentteki bir Roma villasının zemininde yer almış olan bir taban mozaiğidir ve dikdörtgen bir biçimde düzenlenmiştir. Mozaik tabanı 3,60 m. x 6,70 m ölçülerindedir. Ölümlülerin en güzeli sayılan Ganymedes, Dardanos soyundan ve Troya kral ailesindendir. Zeus, İda dağının yamaçlarında sürülerini otlatırken gördüğü genç Ganymedes’e aşık olmuştur. Kartalını göndererek ya da bizzat kendisi kartal kılığına girerek Ganymedes’i Olympos’a kaçırmış ve onu tanrılar sofrasına şarap sunucusu yapmıştır. Hellenistik Dönem sanatında ve edebiyatında favori bir konu olan Ganymedes’in kaçırılması olayı daha sonra Romalı mozaik sanatçıları için de popülerliğini devam ettirmiştir. Mozaik sanatçılarının repertuvarlarında Ganymedes’in efsanesine ilişkin olarak en çok tercih edilen tasvir Zeus’un kartal kılığına girerek Ganymedes’i Olympos’a kaçırması sahnesidir. Claudiopolis mozaiğinde ise bu popüler sahnenin bir sonraki aşamasında Ganymedes Olympos’da şarap sunucusu olarak devam eden hayatında kartal’a içki sunarken tasvir edilmiştir. Bu sahnenin tasvirinin oldukça az bulunmuş olması da yine Claudiopolis Ganymedes mozaiği’nin önemini arttıran diğer bir unsurdur. Dikdörtgen biçiminde düzenlenmiş olan sahnenin sol tarafına kartal, sağ tarafına ise Ganymedes yerleştirilmiştir. Bu figürlü panonun etrafında bir sıra basit örgü bandı, bir sıra düz bant ve iki sıra kesişen dairelerden oluşan bordür düzenlemesi yer almaktadır. Figürlü sahnede doğal ortamın göstergesi olan kaya, ağaç ve bitki motifleri kullanılmamıştır. Claudiopolis mozaiği, sahip olduğu stilistik ve ikonografik özellikler itibariyle MS 3. yüzyılın sonu - 4. yüzyılın başlarına tarihlendirilebilir.