1991 Cilt 10 Sayı 1-2-3

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/17231

Browse

Now showing 1 - 20 of 23

Bursa yöresinde buzağılarda karşılaşılan cerrahi hastalıkların toplu değerlendirilmesi
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Görgül, O. Sacit; Yanık, Kemal; Kaya, Metin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Kliniğine, 1983-1989 yılları arasında getirilen 661 buzağıda rastlanılan önemli cerrahi hastalıkların sınıflandırılması, hastalanan yaş, cinsiyet, ırk, ay ve yıllara göre dağılımı ile ilgili yapılan bu çalışmada şu sonuçlar elde edilmiştir: 1983-1989 yılları arasında toplam 661 buzağı değişik cerrahi hastalık şikayetleri ile getirilmiştir. Bunların içerisinde en çok karşılaşılan hastalık tablosunun 361 (% 54.62) olgu ile göbek lezyonları olduğu, bunların 165 (% 24.96) olgu ile ekstremite hastalıklarının takip ettiği görülmüştür. Geride kalan 135 (% 20.42) olguda ise değişik yumuşak doku hastalıklara rastlanmıştır. Buzağıların cinsiyetlerine göre dağılımı ise 385 (% 58.25) erkek, 276 (% 41.75) dişi olarak saptanmıştır. Buzağıların 0-3 ay arasında olan 515 (% 77.90) olguda, 3-6 ay arası olan 146 (% 22.10) olguda hastalıkların dağılımları değerlendirilmiştir.
Köpekte bilateral böbrek taşlan ve pyelonefritis
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Kaya, Metin; Batmaz, Hasan; Beyazıt, Refkın; Özbilgin, Selda; Sönmez, Gürsel; Mert, Nihat; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
15 yaşındaki dişi kurt köpeğinde bilateral böbrek taşları ve pyelonefritis saptanmıştır. Her iki böbreğin nonfonksiyone ve genel durumun çok ağır oluşu nedeniyle euthanasie uygulanarak, histopatolojik muayene sonuçlan ve taşların mineral kompozisyonları belirlenip değerlendirilmiştir. Histopatolojik muayenelerde, her iki böbrekte ilerlemiş pyelonefritis olaylarında görülen generalize bir glomerulonefritis purulenta disseminata tablosu saptanmıştır. Taşların biyokimyasal analiz sonuçlarına göre mineral kompozisyonunda MAP. (Struvit), Ca Co' Sistin ve Urat kombinasyonunda olduğu anlaşılmıştır.
Kist hidatid sıvılaranın biyokimyasal içeriği ll. metabolitler
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Güler, Asuman Hatice; Mert, Nihat; Günşen, Uğur; Özkan, Kemal; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.
Bursa Et Balık Kurumunda kesilmiş sığırların akciğer ve karaciğer lerinden taze olarak alınan kist hidatid sıvılarında glukoz, üre, kreatinin, ürik asit, total bilirubin, direkt bilirubin, total protein, albumin, kolesterol ve trigliserit miktarı saptandı. Karaciğer ve akciğer kist hidatik sıvılarının metabolitler yönünden analiz sonuçları sırasıyla: glukoz % 14,95 ± 5,22 mg - % 3,46 ± 0,96 mg, üre % 29,33 ± 2,39 mg - % 31,46 ± 0,38 mg, kreatinin % 0,15 ± 0,03 mg - % 0,46 ± 0,29 mg, ürik asit % 0,88 ± 0,38 mg - % 0,32 ± 0,05 mg, t. bilirubin % 0,01 mg - % Omg, d. bilirubin % 0,01 mg - % Omg, t. protein % 0,1 gr - % O gr., albumin % 0,02 gr - % O gr, kolesterol % 8,5 ± 1 ,53 mg - % 5,85 ± 0,89 mg, trigliserit % 12, 19 ± 5,31 mg 3,30 ± 0,87 mg. olarak saptandı.
Erkek köpeklerin kimi spermatolojik özellikleri üzerinde araştırmalar
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Gökçen, Hazım; Soylu, M. Kemal; Tümen, Hüseyin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Bu çalışmanın amacı köpeklerde kimi spermatolojik özelliklerin araştırılmasıdır. Materyal olarak Gemlik Askeri Veteriner Araştırma Enstitüsünde yetiştirilen ll adet erkek köpek kullanıldı. Köpeklerden masaj yöntemiyle alınan spermada makroskopik ve mikroskopik özellikler saptandıktan sonra ölü, anormal, akrozomu defektli spermatozoa oranlarının tespiti için boyalı preparatlar hazırlandı. Sonuçta 11 köpekte ortalama sperm hacmi 2.24 cm3, pH 6.16, spemıatozoon yoğ!unluğu 0.68 x l06/cni3, spermatozoon motililesi % 60, ölü spermatozoon oram % 32.24, anormal spermatozoon oranı % 25.62, akrozomu defektli spermatozoa oranı da % 0.24 bulunmuştur.
Döl verimini etkileyen bitkiler
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Yılmaz, Orhan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Farmakoloji Toksikoloji Bilim Dalı.
Evcil hayvanlarda zehirli bitkilerin neden olduğu üreme kayıpları, hayvan ölümleriyle ortaya çıkan kayıplar kadar önemlidir Üremeyi etkileyen bitkiler, abortlara, konjenital bozukluklara (teratojen bitkiler) ve infertiliteye neden olanlar şeklinde sınıflandırılabilir..
Kongenital hiperplastik guatr
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Özbilgin, Selda; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.
Cervix uteri spazmı nedeniyle geciken bir doğum olgusu şeklinde U.Ü. Veteriner Fakültesi Doğum Kliniğine getirilen bir koyundan iki adet erkek kuzu ölü olarak alınmıştır. Bu kuzularda genel bir ödemin yanında, boyun bölgesinde ve larynxin hemen altında thyroid bezlerinde belirgin bir büyüme ve sertlik tespit edildi. Alman anamnezde, hayvan sahibinin doğumdan önce anneye devamlı lahana yedirdiği ve bunun da yavrularda Konjenital guatr neden olabileceği düşünüldü. Ölü kuzuların thyroid bezleri çıkarılarak histo-patolojik incelemeleri yapıldı ve hiperplastik (parankimatöz) guatr teşhisi konuldu.
Değişik düzeylerde vitamin-e katılarak sulandırılan koç spermasının spermatolojik özellikleri ve dölverimi üzerinde araştırmalar
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Karamustafaoğulları, Müslüm; Tümen, Hüseyin; Gökçen, Hazım; Soylu, M. Kemal; Doğan, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Bu araştırmada Merinos ırkından 2 koç ve 160 koyun kullanıldı. Her iki koç tan alınan spermalar 4 eşit bölüme ayrıldıktan sonra her bölüm Vitamin E içermeyen ve 0.3; 0.4; 0.6 cc/ml. düzeyinde Vitamin,E içeren glikoz-fosfat sulandırıcısı ile 0.2 cm3'lük tohumlama dozunda 150xi06 motif spermatozoon bulunacak biçimde sonlandırıldı ve ısısı 5°Cye düşürüldü. Spermatolojik muayeneler- sulandırmadan önce, sulandırdıktan sonra ve 5'de olmak üzere üç aşamada gerçekleştirildi. Her koçun 4 ayrı şekilde hazırlanan spermaları ile 20'şer koyun servikal yolla tohumlandı.
Karacabey harası sun'i tohumlama boğalarının kimi spermatolojik özellikleri üzerinde araştırmalar
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Çekgül, Erol; Gökçen, Hazım; Soylu, M. Kemal; Tümen, Hüseyin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Erkek hayvanlarda döl verimi dişilere nazaran daha önemlidir. Erkeklerde döl verimi ile spennatolojik değerler arasında pozitif bir ilişki vardır. Bu nedenle suni tohumlamada kullanılan boğaların spermatolojik özelliklerinin bilinmesinde büyük yararlar bulunmaktadır. Bu çalışmada Karacabey Harasında yetiştirilen 18 baş suni tohumlama boğasının bazz spennatolojik özellikleri bir yıl boyunca incelenmiştir. Boğalardan suni vajina ile gün aşırı alınan ejakulat larda saptanan ortalama spenna hacmi 5.85 cm3, spermatozoa yoğunluğu 1.62x109/cm3, ve spermatozoon motilitesi de % 75.29 bulunmuştur. Sonuçta boğalardaki spennatolojik değerlerin normal sınırlar içinde ve döl verimini olumsuz yönde etkileyecek düzeyde bulunduğu saptanmıştır.
Keçi-ciğer ağrılı keçilerde tiamulin'le sağaltım denemeleri
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Diker, Figen; Demiröz, Gülşen; Aytuğ, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Bu çalışma, mycoplasmaların neden olduğu keçi-ciğer ağrısı (keçi mycoplasnıosis'i)nin sağaltımı ve profiluxisinde tiamulin etkisini belirlemek amacı ile yapıldı. Araştırma sırasında 90 adet keçi kullanıldı. Hastalığın tanısı için klinik, muayene bulguları, otopsi ve mikrobiyolojik araştırmalardan yararlanılır. Tedavi grubunu oluşturan 60 keçiye 10 mg/kg tiamulin, 3 gün süre ile IM yolla uygulandı. Diğer gnıp ise, kontrol olarak bırakıldı. Elde edilen veriler keçi-ciğer ağrısının tiamulin kullanılarak başan ile sağaltılabileceğini gösterdi.
Üreme mevsimi sonunda koyunlarda östrus ve ovulasyonun dinoprost tromethamine (Dinolytic) ile uyarılması üzerinde bir araştırma
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Tümen, Hüseyin; Gökçen, Hazım; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Doğum ve Reprodüksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı.
Kızgınlık yönünden mevsime bağlı olan koyunlarda üreme mevsimi içerisinde kızgınlık göstermeyen ya da gösterip de gebe kalmayanlarda östrusların uyarılması amacıyla yapılan bu çalışmada eksojen prostaglandinlerin etkisi araştırıldı. Östrus oluşturmak amacıyla 35 kıvırcık koyuna 9 gün ara ile 2 kez 15 mg. Dinoprost tromethamine (Dinolytic) kas içi enjekte edildi. Enjeksiyondan bir gün sonra sunıye arama koçu katılarak kızgın koyunlar saptandı. Prostaglandin F2 a (PGF2a) verilen 35 koyundan 12'si ikinci enfeksiyondan sonraki 8 gün içinde kızgınlığa geldi ve östrus gösterenlerin oranı % 34.2 oldu. Elde sıfat yöntemiyle çiftleştirilen 12 koyundan 8'i doğurdu ve doğum oram % 66.6 bulundu.
Bursa ve yöresinde tüketime sunulan mihalıç peynirinin mikrobiyolojik ve kimyasal özelliklerinin saptanmasa
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Anar, Şahsene; Şen, M. K. Cem; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Araştırmada, Bursa ve yöresinden toplanan 26 Mihalıç peynir örneği mikrobiyolojik ve kimyasal yönden incelenmiştir. Bu örneklerin mikrobiyolojik analizlerinde total aerob bakteri, koliform grubu, fekal streptokok, laktik streptokok, stafilokok ve laktobasil sayılan sırası ile ortalama 4.9x107, 2.0x103, 5.8x10S, 8.2x10S, 6.3x103 ve 1.9x106 kb/g olarak bulunmuştur. Örneklerin kimyasal analizlerinde ortalama kum madde, asidite, tuz ve yağ miktarları sırası ile % 67.14 ± 0.65, % 1.68 ± 0.05 LA, % 9.1 ± 0.22, % 27.48 ± 0.47 olarak saptanmıştır.
İneklerden S. typhimurium'un izolasyonu ve bu serotip'e karşı kan serumlarındaki antikor düzeyleri üzerine bir çalışma
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Çarlı, K. Tayfun; Çetin, Cengiz; Kahraman, M.; Dallılar, Mümtaz; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Araştırma ve Uygulama Çiftliği.
Bu çalışma ineklerde S. typhimurium izolasyonu ve antikorlarının saptanması amacıyla yapılmıştır. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliğindeki 72 inek bu yönden ele alınmıştır. Serolojik olarak, Mikroaglütinasyon testi (MA) uygulanmış, kan serumlarındaki S. typhimurium a karşı aglutininlerin titreleri şu şekilde bulunmuştur: 8 inekle "0", dört'ün "1/20' üçünde "1/40',19'unda "1/80", 18'inde "1/160", 16'sında "1/320~ dört'ün "1/640" olarak saptanmıştır. S. typhimurium un dışkıdan izolasyonu ise sadece 1/320 antikor titresine sahip 16 ineğin birinden yapılabilmiştir.
İvermektin ve fenvaleratın halotan ve eterle oluşturulan genel anestezi üzerine etkileri
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Ceylan, Selahattin; Yılmaz, Orhan; Sağmanlıgil, Hülya; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Bu çalışmada ivermektin ve fenvalerat verilen farelerde halotan ve eterle anestezide uyku süresinin değişimi araştırıldı. Sağıtım dozunda (deri altı 0.2 mg/kg.) uygulanan ivermektinin, halotan ve eter anestezisinde uyku süresini önemli derecede uzattığı belirlendi. Subletal dozda (ağız yoluyla 50 mg/kg.) fenvalerat verilen farelerde ise halotan ve eterle anestezide uyku süresinin anlamlı bir şekilde değişmediği saptandı.
Evcil hayvanlarda rastlanan akciğer yangılarının etio-patolojisi
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Yaman, Deniz; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.
Akciğer hastalıkları gerek insan, gerekse hayvanlarda halen en önde gelen ölüm sebepleri arasında yer alırlar. Bir yandan üst sindirim ve üst solunum sistemleri ile dış çevreye, diğer yandan ise kan yolu ile iç çevreye bağlantılı olmaları akciğerlerde primer solunum sistemi hastalıklarından başka, diğer hastalıklara bağlı olarak gelişen sekonder hastalıkların da şekillenmesine neden olur.
Köpeklerde parvoviral enfeksiyonun tanısında klinik belirtiler ile bazı hematolojik ve serolojik bulguların rolü
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Demiröz, Gülşen; Aytuğ, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
15 adet parvoviral enterit şüpheli,10 adet klinik belirti göstermeyen, toplam 25 köpekten kan ve serum örnekleri toplandı. Serumların tümüne Hemaglütinasyon-inhibisyon testi (HI) uygulandı. Aynca Total Lökosit (T.L.), Lenfosit (L) sayılan ile Hematokrit (PCV) ve Hemoglobin (Hb) değerlerindeki değişiklikler belirlendi. Klinik belirti gösteren 13 köpeğin kan serumlarında 1/256-1/4026 ·arasında değişen pozitif HI titreleri, iki köpeğin de ise negatif HI titreleri saptandı (1164). Klinik belirti göstermeyen köpeklerden 7'si negatif titreye sahipken 3'ünün HI titrelerinin pozitif olduğu belirlendi. HI titrelerinin artışı ile total lökosit ve lenfosit sayılan arasında bir ters orantı olduğu gözlendi.
Kist hidatid sıvılarının biyokimyasal içeriği 1. enzimler
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Mert, Nihat; Güler, Asuman Hatice; Günşen, Uğur; Müftüoğlu, Ayçe; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.
Kist hidatid sıvılarınm biyokimyasal bileşimini incelemek için yapılan çalışmada, Bursa Et Balık Kurumunda kesilmiş sığırın hidatid kistli akciğer ve akciğerleri araştırma materyali olarak kullanıldı. Enfekte akciğerlerden 13, enfekte akciğerlerden de 16 tane olmak üzere toplam 29 adet kist hidatik sıvısı örnegi incelendi. Sıvılar steril şartlar altında enjektörle alıp, temiz tüplere aktarıldı. Derin soğutucuda dondurulup, analiz anında çözüldü. Karaciğer ve akciğer kist hidatik sıvılanma enzimatik analiz sonuçları sırasıyla: LDH, 515,13 ± 177 Ünite - 104 ± 49 Ünite, amilaz 99,9 ± 8,93 Ünite - 109 ± 11,4 Ünite, asit fosfataz her iki numunede de O Bodanski Ünitesi, alkali fosfataz 2,81 ± 0,69 Bodanski Ünitesi - 1,62 ± 0,83 Bodanski Ünitesi, SGOT 99,4 ± 38,9 Ünite - 4,92 ± 2,8 Ünite, SGPT 3,0 ± 1,19 Ünite - 3,08 ± 1,12 Ünite, GGT 2,44 ± 0,86 Ünite - 1,39 ± O, 74 Ünite, CPK 54 ± 22,7 Ünite - 5,20 ± 2,48 Ünite olarak saptandı.
Kist hidatid sıvılarının biyokimyasal içeriği lll. elektrolitler
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Mert, Nihat; Güler, Asman Hatice; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.
Echinococcus ile enfekte sığırların akciğer ve karaciğer hidatid kistlerinden alınan sıvılarda elektrolit bakımından yapılan incelemede Na, K, Cl, Ca, Pi ve Mg düzeyleri ölçüldü. Ca karaciğer kist sıvısında daha fazla bulunurken diğerlerinde hemen hemen aynı düzeyler saptandı. Karaciğer ve akciğer kist hidatid sıvılanmil elektrolitler yönünden analiz sonuçlan sırasıyla: Na 128 ± 2,49 mEq/1 - 124 ,85 ± 1,96 mEq/1, K 6,09 ± 0,30 mEq/1 - 6,45 ± 0,22 mEq/1, Cl 103,88 ± 4,42 mEq/1 105,17 ± 1,71 mEq/1, Ca % 8,08 ± 0,55 mg - % 3,95 ± 0,34 mg, Pi % 1,05 ± 0,42 mg - % 1,26 ± 0,42 mg, Mg % 0,95 ± 0,13 mg - % 1,61 ± 0,28 mg. olarak saptandı.
Bir köpekte generalize metastatik meme adenokarsinomu
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Diker, Figen; Özbilgin, Selda; Ertürk, Erdoğan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Bu çalışmada, 12 yaşında dişi bir köpekte akciğer, karaciğer, dalak, böbrek, kalp ve ovaryumda metastazı görülen, meme papiller kistik adenokarsinom olgusu histopatolojik olarak incelendi.
Değişik düzeylerde chimotrypsin katılan sulandırılmış koç spermasının bazı spermatolojik özellikleri ve dölverimi üzerinde araştırmalar
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Soylu, M. Kemal; Gökçen, Hazım; Tümen, Hüseyin; Doğan, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Doğum ve Reprodüksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı.
Bu araştırmada sulandırılarak tohumlamada kullanılan koç spermasına değişik düzeylerde katılan a-chymotrypsin spermatolojik özellikler ve döl verimine etkisi araştırıldı. Karacabey Tarım İşletmesinde yetiştirilen 40 baş merinos koyunu araştırma materyalini oluşturdu. Kontrol grubunu oluşturan 20 baş koyun, glikoz-fosfat sulandırıcısı ile sulandırılan enzim katılmamış sperma ile, deneme grubunu oluşturan 20 baş koyun dan 10'u 0.2 mg/ml, 10'u da 0.4 mg/ml enzim içeren sulandırılmış sperma ile tohumlandı.
At'ta ocular squamous cell carcinoma
(Uludağ Üniversitesi, 1991) Özbilgin, Selda; Kaya, Metin; Sönmez, Gürsel; Pekbilir, Ayşe; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
Altı yaşlı haflinger ırkı kısrakta, sol gözü tamamen kaplayan bir tümör olgusu tanımlanmıştır. İnhalasyon anestezisi altında "Transpalpebral exenteration bulbi" yöntemiyle bulbus oculi ve çevre dokuları extirpasyonu yapılmıştır. Histopatolojik muayenede tümörün bulbar konjunktivadan köken alan squamous cell carcinoma oldugu saptanmıştır. Operasyon sonrası tam bir iyileşme gözlenmiş, altı ay sonra yapılan kontrolde nükse ilişkin bir bulguya rastlanmamıştır.

Browse

Browsing by Issue Date