2011 Cilt 37 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18386
Browse
Browsing by Department "İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Anti tümör nekroz faktör alfa tedavilere dirençli veya yan etki gelişen romatoid artrit olgularında rituksimabin etkinlik ve güvenilirliği(Uludağ Üniversitesi, 2011-08-12) Çefle, Ayşe; Dalkılıç, Ediz; Alkış, Nihan; Özkaya, Güven; Yavuz, Mahmut; Güllülü, Mustafa; Dilek, Kamil; Ersoy, Alpaslan; Bayındır, Ayşe Nur; Yurtkuran, Mustafa; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Romatoloji Bilim DalıBu çalışmada, anti tümör nekroz faktör alfa (antiTNFα) tedavilere yeterli yanıt alınamayan veya yan etki gelişen romatoid artrit (RA) olgularında rituksimab (RIT) kullanımının etkinlik ve güvenilirliği değerlendirilmiştir. Çalışmaya 22 RA’lı olgu alınmıştır. RIT öncesi ve sonrası (3. ay) hastalık aktivitesi (DAS 28 skoru), akut faz reaktanları ile RIT öncesi kullanılan antiTNFα tedavi sayısı ve RIT tedavisine bağlı yan etkiler incelenmiştir. Yirmiiki olgunun 18’i romatoid faktör pozitif idi. Onyedi hastada antiTNFα tedavi yanıtsızlığı, 2 olguda malignite gelişimi ve 3 olguda antiTNFα tedaviye bağlı diğer yan etkiler nedeniyle RIT uygulandı. Ortalama 3. ayda yapılan kesitsel değerlendirmede DAS 28 skorlarında anlamlı düşme saptandı. Birinci kür RIT tedavisi sonrası başlangıca göre DAS 28 skorlarında 5,8 den 4,8’e (n=15, p=0,007), 2. kür RIT tedavisi sonrası başlangıca göre DAS 28 skorlarında 5,9 dan 4,3’e (n=9, p=0,008) gerileme gözlendi. RIT tedavisi süresince hiçbir olguda ciddi, tedaviyi sonlandırmayı gerektiren bir yan etki gözlenmedi. Sonuç olarak, RA’da RIT deneyimimiz, antiTNFα tedavilere dirençli veya yan etki geliştiren olgularda, RIT’ın etkili ve güvenilir olduğunu göstermektedir.Item İkinci basamak bir hastanede renal biyopsi deneyimi(Uludağ Üniversitesi, 2011-11-01) Usta, Mehmet; Kılıçarslan, Işın; Gül, Cuma Bülent; Yıldız, Abdülmecit; Ersoy, Alparslan; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Nefroloji Bilim DalıBöbrek biyopsisi günümüzde böbrek parenkim hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanılan en iyi yöntemdir. Çalışmamızda böbrek biyopsilerini klinik ve patolojik açıdan değerlendirmeyi amaçladık. Bu çalışma 2005 ve 2010 tarihleri arasında Bursa Devlet Hastanesi Nefroloji Servisinde renal biyopsi gerçekleştirilen 30 hastanın verilerinin retrospektif olarak analiz edilmesiyle yapılmıştır. Biyopsiler ikinci basamak tek merkezde ultrasonografi eşliğinde yapıldı. Biyopsilerin tamamı nativ böbrek biyopsisi idi. Biyopsilerin çoğu proteinüri (%40) nedeni ile yapıldı. Endikasyon olarak ikinci sırayı proteinüri ile birlikte hematüri (%33.3) takip etti. Biyopsi tanılarımız ise %30 membranöz glomerülonefrit (MGN), IgA nefropatisi (%16.7), amiloidoz (%16.7), membranoproliferatif glomerülonefrit (%10), lupus nefriti (%10), tubüler interstisyel nefropati (%6.6), fokal segmental glomerüloskleroz (%3.3), hipertansif nefroskleroz (%3.3) ve vaskülit (%3.3) idi. Çalışmaya alınan hastalarda majör komplikasyon görülmedi. Sıklıkla proteinüri nedeni ile yaptığımız renal biyopsi sonucu; en sık MGN, ikinci sırada amiloidoz ve IgA nefropatisi tanısı konmuştur. Bu çalışma ikinci basamak hastanelerin uygun koşullar sağlandığında primer glomerüler hastalıkların tanı ve tedavisinde etkin rol oynayabileceğini göstermiştir.Item Lokal ileri mesane kanserinde adjuvan kemoterapi: 32 olgunun retrospektif analizi(Uludağ Üniversitesi, 2011-08-03) Çubuk, Erdem; Canhoroz, Mustafa; Ölmez, Ömer Fatih; Avcı, Nilüfer; Çubukçu, Sinem; Akçalı, Ünsal; Sakallı, Mustafa; Bayrak, Muharrem; Kanat, Özkan; Kurt, Ender; Evrensel, Türkkan; Manavoğlu, Osman; Tıp Fakültesi; Tıbbi Onkoloji Bilim DalıBu çalışmada, lokal ileri mesane kanseri nedeniyle adjuvant kemoterapi alan hastalar retrospektif olarak analiz edildi. Toplam 32 hasta gemsitabin (%18.8), sisplatin+gemsitabin (%50), carboplatin+gemsitabin (%15.6) veya MVAC (Metotreksat, vinblastin, doksorubisin ve sisplatin) (%15.6) tedavisi aldı. Tedaviler sırasında en sık görülen yan etki kemik iliği toksisitesi idi. Tedaviye bağlı ölüm gözlenmedi. Medyan genel ve hastalıksız sağkalım süreleri sırasıyla 23 ay (18.7-27.4) ve 17.8 ay (12.7-22.9) idi. Verilerimizin literatür ile uyumlu olduğu sonucuna varıldı.Item Lokal ileri ve metastatik mide kanserli hastalarda tedavi öncesi AFP, CEA ve CA 19-9 serum seviyeleri ile klinikopatolojik faktörlerin arasındaki ilişki(Uludağ Üniversitesi, 2011-10-06) Bayrak, Muharrem; Ölmez, Ömer Fatih; Kurt, Ender; Çubukcu, Erdem; Avcı, Nilüfer; Çubukcu, Sinem; Söker, Pınar; Manavoğlu, Osman; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim DalıLokal ileri ve metastatik mide kanserli 70 hastanın tedavi öncesi AFP, CEA ve CA 19-9 serum seviyeleri retrospektif olarak araştırıldı. Bu markerlar için pozitiflik oranı sırasıyla %55.7, %40 ve %32.9 bulundu. Tümör belirteçlerinin pozitif seviyeleri için univaryet analizleri, AFP pozitifliğinin karaciğer metastaz varlığı (p=0.033) ve rezektabilite oranı ile anlamlı ilişkisinin olduğunu (p=0.041), CEA pozitifliğinin ileri tümör evresi (p=0.011), tümör boyutu (p=0.004), karaciğer metastaz varlığı (p=0.001), serozal invazyon sıklığı (p=0.004) ve rezektabilite (p=0.011) ile anlamlı ilişkisinin olduğunu ve son olarak CA 19.9 pozitifliğinin ileri tümör evresi (p=0.006), tümör boyutu (p=0.002), serozal invazyon sıklığı (p=0.002), periton metastaz sıklığı (p=0.005) ve asit gelişimi (p=0.005) ile anlamlı ilişkisinin olduğunu gösterdi. Sonuç olarak, kanser hastalarında tedavi kararı verilirken tümör markeri kullanımı, klinik ve radyolojik olarak tespit edilemeyen uzak organ metastaz varlığını gösterebilir.Item Romatoid artritte B hücre hedefli tedaviler(Uludağ Üniversitesi, 2011-09-22) Dalkılıç, Ediz; Alkış, Nihan; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Romatoloji Bilim DalıRomatoid artrit (RA), sıklıkla simetrik poliartikuler tutulumla karakterize kronik, sistemik, inflamatuar bir hastalıktır. Uygun tedavi edilmediği takdirde önemli ölçüde morbidite ve mortaliteye neden olabilir. Son on yılda RA etyopatogenezi ve tedavisinde büyük gelişmeler yaşanmıştır. Tümör nekroz faktör alfa inhibitörleriyle başlayan biyolojik ajanlar ve yakın geçmişte B hücre hedefleyen ajanların kullanımı RA tedavisinde yeni bir çağ açmıştır.