Fen Bilimleri Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22
Browse
Browsing by Department "Bahçe Bi̇tki̇leri̇ Anabi̇li̇m Dalı"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Aşılı köklü badem fidanı üretiminde farklı uygulamaların köklenme ve aşı başarısı üzerine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-18) Yerebasmaz, Hatice; Ertürk, Ümran; Fen Bilimleri Enstitüsü; Bahçe Bi̇tki̇leri̇ Anabi̇li̇m Dalı; 0000-0001-9033-4386; 0000-0001-5709-2581Bu çalışmada, aşılı köklü badem fidanı üretiminde farklı uygulamaların köklenme ve aşı başarısı üzerine etkileri araştırılmıştır. İki farklı zamanda (Aralık ve Ocak) alınan GF 677 ve Garnem (GN 15) anaçlarına ait odun çelikleri Ferragnes badem çeşidi ile dilcikli aşı metodu ile aşılanmış ve aşılı bitkiler sırasıyla; 0 (kontrol), 1000, 2000 ppm IBA, 1600 ppm putresin, 1600 ppm put + 1000 ppm IBA ve 1600 ppm put + 2000 ppm IBA ile muamele edilmiştir. Dikimden 60 gün sonra köklendirme ortamından sökülen bitkilerde aşı tutma oranı (%), köklenme oranı (%), kallus oranı (%), kök sayısı (adet) ve kök uzunluğu (mm) gibi özellikler ayrı ayrı belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek köklenme (% 53,3) ve aşı tutma oranı (% 96,7) Ocak döneminde aşılanan ve 1000 ppm IBA uygulanan Garnem anacından elde edilmiştir. GF 677 anacında en yüksek köklenme oranı (% 20) Ocak dönemi 2000 ppm IBA, en yüksek aşı tutma oranı ise (% 96,7) Ocak dönemi 1000 ppm IBA uygulamalarında gözlenmiştir. Putresin ve IBA kombinasyon uygulamalarından elde edilen köklenme oranlarının, IBA uygulamalarından daha düşük oranda olduğu görülmüştür.Item Nevşehi̇r i̇li̇ doğalsoğutmalı yer altı depolarının mevcut durumu, sorunları ve çözüm öneri̇leri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-09-15) Tarımcı, Zeynep; Türkben, Cihat; Fen Bilimleri Enstitüsü; Bahçe Bi̇tki̇leri̇ Anabi̇li̇m Dalı; 0000-0001-9111-5070Bu araştırma Nevşehir ilindeki 90 adet doğal soğutmalı yer altı deposu işletmecisi ile yüz yüze yapılan anket uygulamasıyla gerçekleştirilmiştir. Uygun iklim ve jeolojik özelliğe sahip Nevşehir yöresinde; doğal yollarla oluşmuş volkanik tüflerin belirli büyüklükte kazılarak açılmasıyla toplam 1141 adet ve 1.281.100 ton kapasitede doğal soğutmalı yer altı deposu bulunmaktadır. Bu depolarda ağırlıklı olarak yemeklik, tohumluk patates ve limon depolanmaktadır. Yörede doğal soğutmalı yer altı deposu işletmecilerinin büyük bölümünü erkek nüfus oluşturmaktadır. Depo işletmecilerinin yarıdan fazlası 5-20 yıl arasında depoculuk deneyime sahip olmasına rağmen büyük bir kısmının depolama hakkında ciddi bir eğitim eksikliği bulunmaktadır.Yöredeki depoların %87,8’nin mülkiyetiişletmecilere aittir. Nevşehir ilinde doğal soğutmalı yer altı deposu işletmecilerinin büyük çoğunluğu aynı zamanda üretici konumundadırlar. Ürettikleri ürünlerini kendi depolarında depolamaktadırlar. Bu depolarda depolanan patates çeşitleri genelde 4-8°C sıcaklıkta ve %80-95 oransal nemde 7-8 ay, limon 8-12°C’de sıcaklıkta ve %85-95 oransal nemde 9-10 ay başarılı bir şekilde muhafaza edilmektedir. Yetersiz bir örgütlenmeye sahip olan Nevşehir doğal soğutmalı yer altı depoculuğunun kalkınabilmesi için depo işletmecilerinin bir örgüt çatısı altında birleşmeleri sağlanarak depoladıkları ürünlerin fiyatlarının belirlenmesinde, satışların peşin olarak gerçekleşmesinde işletmecilerin söz sahibi olması sağlanmalıdır. Doğal soğutmalı yer altı depolarında depolanan ürünler açısından oluşacak olumsuzluklar için herhangi bir sigorta güvencesi bulunmamaktadır. Bu nedenle bu ve benzeri işletmeler için de bir sigorta güvencesi geliştirilmelidir. Depo işletmecilerine depolama koşulları, depo hastalık ve zararlıları ve uygun depo yapımı konularında eğitim verilerek depolarda oluşan kayıpların azaltılması ve ürün kalitenin korunması konusunda bilinçlenmeleri sağlanmalıdır. Bu araştırma kapsamında elde edilen verilerden yararlanılarak Nevşehir ili genelinde doğal soğutmalı yer altı deposu işletmeciliğinde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunların çözülmesine yönelik çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır.Item TSWV virüsüne dayanıklı yerli pembe domates çeşitlerinin moleküler işaretleyiciler kullanılarak geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-25) Ertekin, Abdullah; İpek, Ahmet; Fen Bilimleri Enstitüsü; Bahçe Bi̇tki̇leri̇ Anabi̇li̇m Dalı; 0000-0002-0408-1018; 0000-0002-9136-3186Domates dünyada en çok üretimi yapılan sebze türüdür. Dünyada ve ülkemizde domates üretimini sınırlandıran hastalıkların başında virüs hastalıkları gelmektedir. Virüs hastalıkları içerisinde de domates lekeli solgunluk virüsü (TSWV) ilk sırada yer almaktadır. TSWV virüsü domatesin meyve yapısında meydana getirdiği deformasyonlar nedeniyle kalite ve verimin düşmesine neden olmaktadır. Bu virüs hastalığı ile mücadele etmenin en etkin yöntemi, hastalığa karşı dayanıklı çeşit kullanmaktır. TSWV'ye karşı bilinen dayanıklılık geni baskın bir gen olan Sw-5 genidir. Bu Yüksek Lisans Tez çalışmasının amacı TSWV'ye dayanıklı yeni yerli pembe domateste çeşitlerinin geliştirilmesidir. Çalışmada TSWV'ye dayanıklı 2 adet kırmızı domates hattı ve bu hastalığa karşı hassas, uzun yıllardır ticari olarak kullanılan "Nazlı F1" pembe domates çeşidi bitki materyali olarak kullanılmıştır. Hassas ebeveyn ile genetik olarak dayanıklı olduğu bilinen ıslah hatları ile yapılan melezler 6 dönem kendilenmiş ve mekanik inokulasyon yöntemi ile testlenmiştir. Moleküler testleme yöntemi sadece F2 ve F6 kademesindeki bitkilerde uygulanmıştır. Moleküler testlemede Sw-5 geni ile bağlantılı 2 adet SCAR (NCSw-003, NCSw-012) moleküler işaretleyici kullanılmıştır. Yapılan testlemeler sonucunda moleküler işaretleyicinin dayanıklı allelini taşıyan pembe domateslerin, aynı zamanda mekanik inokulasyon yöntemi ile de dayanıklı olduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak, Sw-5 geni ile bağlantılı moleküler işaretleyiciyi taşıyan domatesler TSWV'ye dayanıklı olduğu gözlemlenmiş fakat bu moleküler işaretleyiciyi taşımayan domates bitkilerinin ise TSWV'ye karşı hassas olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu çalışmada TSWV'ye dayanıklı domates hatlarının geliştirilmesinde moleküler işaretleyicilerin başarı ile kullanılabileceği gösterilmiştir.