1990 Cilt 17 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22047
Browse
Browsing by Department "Patoloji Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Aspirin ve parasetamolü 26 hafta süreyle hergün verdiğimiz sıçanların akciğerlerinde oluşan histopatolojik değişiklikler(Uludağ Üniversitesi, 1990) Tolunay, Şahsine; Tıp Fakültesi; Patoloji Ana Bilim DalıAspirin ve parasetamol yaygın olarak kullanılan analjezik ve antipiretik ilaçlardır. Kaynaklarda her ikisinin de hepatotoksik etkilerinin bulunduğu bildirilmiştir. Parasetamolü tek yüksek dozda (15 gr. in üstünde) alanlarda karaciğerde sentrilobüler nekroz, yüksek tedavi edici dozlarda uzun süre kullananlarda kronik hepatitis oluştuğu bildirilmiştir. Aspirin birkaç kere yüksek tedavi edici dozlarda alındığında, romatizmal hastalığı olan kişilerde daha çok olmak üzere karaciğerde fokal nekroz, hücresel dizilerinde düzensizlik, dejeneratif değişiklikler, portal alanda genişleme ve çok ender olarak kronik aktif hepatit oluşturduğu yayınlanmıştır. Bu çalışmada aspirin ve parasetamol sıçanlara ayrı ayrı ve birlikte, içme sularında eritilerek 26 hafta süreyle her gün verildi. Bu süre sonunda akciğerlerin mikroskobik incelenmesinde deney gruplarındaki sıçanlarda belirgin sinüzordal dilatasyon ve sentrilobüler konjesyon, hepatositlerde hücresel şişme ve hücre diziliminde düzensizlik oluştuğu dikkati çekti. Nekroz ve kronik aktif hepatitis gibi ciddi bozukluklara hiç rastlanmadı. Sentrilobüler konjesyon ve dilatasyon ile hepatositlerdeki hücresel şişmenin aspirin ve parasetamolü birlikte alan sıçanlarda, ayrı ayrı alan sıçanlara göre daha yüksek oranda oluştuğu gözlendi.Item Beş aylık kız çocuğunda bilateral yerleşimli adrenal korteks tümörü(Uludağ Üniversitesi, 1990) Yerci, Ömer; Tolunay, Şahsine; Gücin, Zuhal; Avşar, Talat; Özuysal, Sema; İnce, İbrahim; Tıp Fakültesi; Patoloji Ana Bilim DalıVirilizan adrenal korteks tümörleri çocuklarda nadirdir. Heme'radar bu tümörlerin benign ve malign şekillerin ayrımı çok zorsa da çoğunluğu malign potansiyele sahiptir. Bu tümörler bütün karsinoma olgularının % 0,2'sini ve çocukluktaki adrenal tümörlerin % 6'sını oluştururlar. Olgumuz beş aylık kız çocuğu olup kliniğe başvurduğunda virilismus saptanmıştı. Gönderilen tümöral oluşumların histopatolojik incelemesinde, her iki adrenal tümörün benzer yapıda ve kötü diferansiye tümörler olduklan saptandı. Tümöral dokularda hücre çekirdekleri ileri derecede hiperkromazi, pleomorfizm göstermekte olup bazıları dev hücre şeklinde ve bizare görünümde idi. Sitoplazmaları bol ve granüler yapıda olup çok az mitoz gözlendi. Tümöral dokuda kapsüler invazyon mevcuttur. Kaynakların ışığında bu tümörün apple mikroskobik incelemeleri sonunda olgunun malign potansiyele sahip, fonksiyone bir tümör olduğu kanısına varıldı.Item Sol akciğer lingulasında soliter hyalin vasküler tip castleman hastalığı(Uludağ Üniversitesi, 1990) Tolunay, Şahsine; Yerci, Ömer; Gücin, Zuhal; Erol, Oktan; Tıp Fakültesi; Patoloji Ana Bilim DalıCastleman hastalığı ilk kez 1956 yılında tanımlanmış ve etyopatogenezi henüz tam olarak açıklanamamış olan benign lenfoproliferatif bir bozukluktur. En sık mediastende görülürse de lenfoid doku bulunan herhangi bir organda karşılaşmak olasıdır. Olgular genellikle soliterdir. Histolojik olarak hyalen vasküler ya da plazma hücreli subtiplere ayrılır. Son yıllarda, daha çok plazma hücreli tipinde, multisentrik, multisistemik tutulumunda görüldüğü yayınlanmıştır. Bizim olgumuz sol akciğer lingulasında soliter, hyalen vasküler tip Castleman hastalığıdır. Ender görülen bu hastalığın, yine ender bir lokalizasyonu, son yayınlar ile birlikte sunulacaktır.Item Süt çocukluğunda kolitis ülseroza bir olgu sunumu(Uludağ Üniversitesi, 1990) Özeke, Turgut; Çil, Ergün; Gürsucu, Sultan; Doğruyol, Hasan; Balkan, Emin; Yerci, Ömer; Tıp Fakültesi; Patoloji Ana Bilim DalıKolitis ülseroza yaşamın her döneminde görülmekle birlikte süt çocukluğunda oldukça nadirdir. 50 günlükken kanlı, mukuslu gaita yakınması başlayan ve uygulanan tedavilere yanıt vermeyen 4 aylık erkek çocugu kliniğimize malnütrisyon, anemi ve kronik inflamatuar barsak hastalığı ön tamlanan ile yatırıldı. Klinik, laboratuvar ve histopatolojik incelemeler sonucu kolitis ülseroza tanısı kondu. Olgu, süt çocukluğunda nadir görülmesi nedeniyle literatürle karşılaşanlara tanışıldı.Item U.Ü. Tıp Fakültesi patoloji anabilim dalında tam konulan 39 endometrium karsinomunun bazı histopatolojik özellikler yönünden yeniden incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1990) Tolunay, Şahsine; Güçin, Zuhal; Yerci, Ömer; Erol, Oktan; İnce, İbrahim; Tıp Fakültesi; Patoloji Ana Bilim DalıU.Ü. Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında, 1979-1989 yılları arasında endometrium karsinomu tanısı alan 39 olgu yeniden gözden geçirildi. Olgulara ait preparatlar yeniden incelenerek Dünya Sağlık Örgütünün sınıflamasına uygun olarak histolojik tiplendinne ve gradeleme yapıldı. Olguların tümü adenokarsinoma olup, 17 olgu iyi diferansiye, ll olgu ona derecede diferansiye ve 10 olgu kötü diferansiyeydi. 39 olgunun 20 tanesine Total Abdominal Histerektomi ve Bilateral Salpingooferektomi uygulanmıştı. Bu yirmi olgunun 9 tanesinde 1/3 iç, 8 tanesinde 1/3 ona ve 3 tanesinde 1/3 dış myometrium tabakaları invazyon bulunduğu gözlendi. 20 olgunun 8 tanesi iyi diferansiye, 7 tanesi ona derecede ve 5 tanesi kötü diferansiye adenokarsinomaydı. Ayrıca 6 olguda glandüler hiperplazi ve 4 olguda adenomyozis saptandı.