Browsing by Author "Kahraman, Mustafa"
Now showing 1 - 20 of 21
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bursa Bölgesi süt ineklerinde subklinik mastitise neden olan mikroorganizmaların etiyolojisi ve prevalansı(Uludağ Üniversitesi, 2003-01-28) Subaşıoğlu, Gönül; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bursa Holstein Damızlık Süt Sığın Yetiştiricileri Birliği’ne bağlı, üye işletmelerde 2-8 yaşları arasındaki laktasyon ve kuru dönemdeki sağmal süt ineklerinde subklinik mastitisi tespit etmek amacıyla 1052 ineğin her bir meme lobundan alman sütlere “CMT (Califomia Mastitis Testi)” uygulandı. Pozitif reaksiyon veren 500 süt numunesi 10 mlTik özel steril mastitis tüplerine alınıp soğuk zincirle 1 saat içinde birlik laboratuvarma getirildi. Süt numuneleri aerobik etken, mantar ve mikoplazma yönünden genel ve selektif besi yerlerine ekimleri yapıldı. 16 süt numunesinden herhangi bir etken izole edilemezken, 484 süt numunesinden; 85’i (%17,56) mix infeksiyon, 95’i (%19,62)Koagülaz(-) Staphylococcus, 36’sı (%7,43) Streptococcus uberis, 10’u (%2,06) Streptococcus agalactiae, 100’ü (%20,66) Staphylococcus aureus, 121’i (%25) Escherichia coli, 4’ü (%0,82) Maya-mantar, l ’i (%0,20) Corynebacterium pyogenes, 14’sı(%2,89) Pseudomonas aeruginosa, 3’ü (%0,62) Bacillus subtilis izole ve identifiye edildi. Yapılan ekimler sonucunda mycoplasma izole edilemedi. Bursa bölgesinde subklinik mastitis olgularından en fazla %40,28 oranında Staphylococlann (%19,62’i Koagülaz(-)Staph, %20,66’nün S.aureus), ikinci sırada %25 oranıyla E.coli’nin izlediği görüldü.Item Bursa bölgesindeki brayler damızlıklardan sağlanan serumlarda anti-reovirus presipite edici antikorlarin aranmasi(Uludağ Üniversitesi, 1992) Çarlı, K. Tayfun; Şen, Ayşin; Ülgen, Mihriban; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner FakültesiBursa bölgesinde 4 damızlık işletmede bulunan 1617 adet broyler damızlıgın kan seromlarında anti-reoviros presipite edici antikranın var lıgı ara tınldı. Çalışmada antijen olarak S1133 reoviros suşu kullanıldı . 1 No. 'lu ve 2 No. 'lu çiftliklerden antikor taşryıcıtıgı prevalanslan sırasıyla % J.7tf ve % 0.302 olarak belirlendi. 3 ve 4 No.'lu çiftliklerden elde edilen serom örneklerinde antikor saptanamadıItem Bursa bölgesindeki koyunlarda campylobacter ve salmonella enfeksiyonları(Uludağ Üniversitesi, 1988) Büyükçoban, A. Figen; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışma Bursa bölgesinde görülen yavru atma olaylarında Brucella enfeksiyonunun yanında rol oynayan Campylobacter ve Salmonella enfeksiyonlarının durumlarını ortaya koymak amacıyla planlanmıştır, Çalışmada 95 atık koyun fetus'u ve doğumundan sonra ölen enteritli bir kuzunun iç organları bakteriyolojik olarak incelenmiş ve abort görülen sürülerden alınan kan serumlarından serolojik testler yapılmıştır. Araştırmada 4 C.fetus intestinalis (%4.16), 9 S. abortus ovis (%9.5) ve 23 Brucella mikroorganizması (%24.2) izole ve identifiye edilmiştir. Atık yaptığı belirtilen 479 koyundan alınan kan serumlarına: C. fetus intestinalis, S. abortus ovis ve Bruselloz yönünden sırasıyla komplement fikzasyon,tüp aglutinasyon ve Rose Bengal Playt, tüp aglutinasyon, komplement fikzasyon testleri uygulanmıştır. 18 serum(%3.75) C.fetus intestinalis, 27 serum(%5.63) S. abortus ovis ve 176 serum (%36.74) Bruselloz yönünden pozitif bulunmuştur. C. fetus intestinalis izoleleri streptomisine, kloramfenikole, oksitetrasikline, gentamisine, rifamisine ve penisiline duyarlı, S. abortus ovis izoleleri ise kloramfenikole, oksit etrasikline, rif amisine, streptomisine ve arapisiline duyarlı bulunmuştur.Item Bursa yöresinde tavuk, güvercin ve kumrulardan Newcastle Hastalığı Virusu'nun (NHV) izolasyonu ve patotiplendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Öncel, Taner; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada, Bursa ili ve çevresinde tavuk, güvercin ve kumrularda Newcastle hastalığının (NH) varlığı incelenmiş ve izole edilen Newcastle hastalığı viruslarının (NHV) patotiplendirilmeleri yapılmıştır. Aralık 1992 ve Eylül 1993 tarihleri arasında toplam 19 hastalık olgusu incelenerek 1 no'lu izolat Geçit'teki broiler işletmesinden, 2 no'lu izolat Edincik'teki ticari yumurtacı işletmeden, 3, 4 no'lu izolatlar Bursa merkezdeki ve 8 no'lu izolat İznik'teki köy tavuklarından, 5, 7 ve 9 no'lu izolatlar Mustafakemalpaşa' daki güvercinlerden, 6, 10vq 11 no'lu izolatlar Bursa merkezdeki güvercinlerden izole edilmiştir. Virus izolasyonu için 10 günlük spesifik patogen free (SPF) embriyolu yumurtalar kullanılmıştır. İdentifikasyon, Hemaglütinasyon-İnhibisyon (HI) testi ile hem tavşanda Lasota susuna karşı hazırlanan NHV antiserumu, hemde hasta güvercinlerden elde edilen >Log2 4 HI antikor titresine sahip serumlar kullanılarak yapılmıştır. İzolatlarm patotipleri, her izolat için embriyolu SPF yumurtaları ortalama öldürme zamanı (OÖZ), maternal olarak ortalama Log2 8 HI antikor titresine sahip günlük civcivlerde Intracerebral Patojenite İndeksi (İCPİ) ve civciv embriyo fibroblast (CEF) hücre kültüründe plak oluşturma yeteneği saptanarak belirlenmiştir. Patojenite testlerinde tavuk izolatları 1, 2, 3, 4 ve 8 sırasıyla 1,55, 1,61, 1,62, 1,60 ve 1,47 ortalama 1,57 İCPİ ve 49,8, 54,4, 49,6, 48 ve 51,2 saat ortalama 50,6 saat OÖZ değerlerine, güvercin izolatları 5, 6, 7, 9, 10 ve 11 ise sırasıyla 1,45, 1,35, 1,33, 1,40, 1,38 ve 1,41 ortalama 1,38 İCPİ ve 57,6, 56, 56, 56, 57,6 ve 54,4 saat ortalama 56,2 saat OÖZ değerlerine sahip olarak bulunmuşlardır. Tüm izolatlar CEFte plak oluşturmuşlardır. OÖZ ve CEF'te plak oluşturma sonuçlarına göre güvercin ve tavuk izolatları Velojenik patotipte bulunurken, İCPİ sonuçlarına göre tavuk izolatları Velojenik, güvercin izolatları ise Mezojenik patotipte bulunmuşlardır. İzolatlar biyolojik özellikleri yönünden Hemaglutinin termostabiliteleri ve Hemaglutinasyon-elusyon tipleri belirlenerek karakterize edilmişlerdir. Tüm izolatlarm Hemaglutinin termostabiliteleri dar bir sınır içerisinde 15-30 dakika arasında ve Hemaglutinasyon-elusyon tipleri 2 no'lu izolat haricinde, yavaş olarak tespit edilmiştir. İncelenen NH olgularının benzer özelliklere sahip viruslar tarafından oluşturulduğu görülmüştür. İzolatlardan bazılarının^, 3, 5, 6, 7, 9 ve 10) Dr. DJ. Alexander tarafından mAb'ler kullanılarak incelenmesi, bunların klasik ve variant yapılı viruslardan farklı, aynı gruba ait vi ruslar olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, Bursa ve çevresinde halen önemli bir problem olan NH'na karşı aşıla maların köy tavukları ve güvercinleride içermesi gerektiği düşünülmektedir.Item Ergenlerin çalışmaya yönelik tutumları(Uludağ Üniversitesi, 2004) Kahraman, Mustafa; Bozkurt, Veysel; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı.Item Farelerde oluşturulan i̇mmunosuppresi̇f etki̇ ile kanlarındaki vitamin A ve Beta-karoten düzeyleri arasındaki ilişkiler üzeri̇nde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1988) Mert, Nihat; Kahraman, Mustafa; Oğan, Canan; Şeker, Ayşin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.Eighty white mice were divided equally into 4 groups. Group I unvaccinated controls, Group II vaccinated controls Group III. experimental group receiving 400 mg/lt. nitriate and Group IV. experimental group receiving 400/lt. intriate in drinking water. All mice except the group I were vaccinated with Newcastle disease virus, Hitchner B1 strain subcutaneously. Three times repeatedly every other day. Serum samples for each group of mice were obtained from the blood pooled of each group were examined for the amount of vitamin A and Beta-caroten and for the immunosuppresive effect of nitrite and nitrate on the mice. All of the three parameters were found to be decreased, in groups of mice receivied nitrite and nitrate canpating the other groups. Amounts of Beta-caroten were measured as 5.236 3.336, 1.428 and 0.952 mgr/100 ml. in groups I, ll, III and IV respectively. Vitamin A values were high in group I and II (46.74) and 47.64) and were 28.38 and 21.98 mg/ml in 100 ml/serum in groups III and IV. HI titres were determined as 2-² , 2-⁶ and 2-⁵ and 2-⁴ indicating lower titers in the experimental groups.Item Hastalıklı ve sağlıklı buzağılardan izole edilen escherichia coli suşlarının biyolojik ve patojenite özelliklerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1996) Kalelioğlu, Hatice; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada sağlıklı ve ishalli buzağılardan alınan 125 adet dışkı örneğinden 80 adet Escherichia coli (E.coli) suşu izole edildi. İzole edilen suşların, biyokimyasal, patojenik, enterotoksijenik özellikleri ve antibiyotiklere duyarlılıkları araştırı İdi. İzole edilen E.coli suşlarının biyokimyasal özellikleri açısından suşlar arasında bir homojenlik olduğu gözlemlendi. İnsan (A grubu), sığır, tavuk, kobay ve tavşan eritrositleriyle, yapılan hemaglutinasyon testlerinde E.coli suşları % 40.0 oranında mannoz sensitif hemaglutinasyon (MSHA), % 50.0 oranında mannoz rezistans hemaglutinasyon (MRHA), % 10.0 hemaglutinasyon nagetif (HA(-)) olarak tespit edildi. Adhezyon testlerinde, E.coli suşları, buzağı ince barsak epitel hücrelerine % 60.0, buzağı trachea epitel hücrelerine % 38.7 oranında adhere oldukları gözlemlendi. Salt aggregasyon testlerinde (SAT), E.coli suşları, % 80.0 oranında hidrûfobik, % 10.0 oranında hidrofilik ve % 10.0 oranında negatif olarak bulundu. İzole edilen E.coli suşları, % 37.5 oranında serum rezistans, % 62.5 oranında serum sensitif, % 41.0 oranında enteropatojen % 26.2 oranında entero- toksijen oldukları tespit edildi. E.coli suşlarının ilaçlara karşı dirençlilikleri antibiyogram testi ile incelendiğinde; enrof loxacine % 100, klorom- fenikole % 53.7, kanamycine % 66.2, ampicilline % 72.5, neomy- cine % 86.2, streptomycine % 91.2, penicilline %15.0, trimetho- 1prim/sulf adimetoksine % 95.0, gentamycine % 56.2 ve erytromycine % 52.5 oranında duyarlı oldukları tespit edildi. Bütün bu testlerde amaç, E.coli suşlarının biyolojik ve patojenite özelliklerinin birbirleriyle olan ilişkisini belirleyebilmekti. Fakat test sonuçları, herbir E.coli susunun farklı karakterlerde olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, E.coli suşlarının, çeşitli, fimbrialara, yüzeysel antijenlere, toksinlere ve antibiyotiklere karşı değişik duyarlılıklara sahip olabilecekleri sonucuna varıldı.Item Kanatlılardan izole edilen salmonella suşlarının identifikasyonunda kullanılan metotlar üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1995) Özdemir, Ümit Sevimli; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada, kanatlı hayvanlardaki (tavuk, civciv, güvercin, bıldırcın, hindi) salmonella mikroorganizmalarının durumu incelenmiş, izole edilen salmonellaların çabuk teşhisi amacı ile konvansiyonel ve çabuk mikrobiyokimyasal testlerle karşılaştırmalı olarak identifikasyonu yapılmıştır. Ekim 1993-Eylül 1994 tarihleri arasında toplam 29 kaynakta, hastalık olgusu incelenmiş, olguların 21 tanesi ticari yumurtacılarda, 9, tanesi broilerlerde, 1 tanesi, kuluçkahanede, 1 tanesi yumurtacı damızlıkta, 1 tanesi kanatlı mezbahasında, 1 tanesi hindide, 1 tanesi güvercinde, 1 tanesi bıldırcında saptanmıştır. 29 kaynaktan izole edilen salmonellaların serotiplendirme sonuçlarına göre 16 adetinin (%55,2) S.gallinarum, 9 adetinin (%31 ) S. enterit idi s, 4 adetinin (13,8) S. typhimurium olduğu tesbit edilmiştir. İzole edilen salmonellalar, çabuk mikrobiyokimyasal ve konvansiyonel testlerle karşılaştırmalı olarak identifiye edilmiştir. Toplam 15fi şüpheli koloni muayene edilmiş, lizin dekarhoksi1az testinde 3 yanlış negatif sonuç vermiş olup uygunluk yüzdesi %9R, ürede 1 yanlış pozitif sonuç, vermiş olup uygunluk yüzdesi %99, indolde hiç yanlış sonuç vermemiş olup uygunluk yüzdesi %10O, malonatta 3 yanlış pozitif sonuç, vermiş olup uygunluk yüzdesi %9R olarak bulunmuştur. Antihiyogram test. sonuçlarına göre en fazla duyarlılık, flouroquinolon grubu ilaçlara, en fazla dirençlilik ise, eritromisine karşı bulunmuştur.Çalışma sonunda salmonellaların, araştırmada incelenen tüm kanatlılarda görüldüğü tesbit edilmiş, çabuk mirobiyokimyasal testlerin %98,R uygunluk oranı ile salmonellaların çabuk teşhisinde yararlanılabileceği gözlenmiştir.Item Kanatlıların kronik solunum yolu infeksiyonu (Chronic Respiratory Disease - CRD) üzerinde karşılaştırmalı bakteriyolojik ve serolojik araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1991) Ülgen, Mihriban; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada Kronik Solunum Yolu İnfeksiyonundan şüpheli 44 tavuk sürüsünde(damızlık, broiler ve yumurtacı) etiolojik ve serolojik çalışmalar yapılmıştır. Bu araştırmadaki çalışmalar üç farklı bolümde gruplandırılabilir: Üç sürüde izolasyon çalışmaları yapılmıştır. 22 sürüde hem izolasyon hem serolojik yoklamalar yapılmış ve 19 sürüde sadece serolojik çalışmalar uygulanmıştır. Böylece toplam 25 farklı sürü Mycoplasma gallisepticum'un izolasyon ve identifikasyonu için kullanılmış, toplam 41 sürü de serolojik olarak kontrol edilmiştir. İzolasyon çalışmalarında, 25 sürüde 137 tavuğun trachea, hava keseleri, akciğerler ve infraorbital sinuslarından alınan örnekler selektif besi yerlerine ekilmiştir. İzolasyon için Adler buyyon, Mohammed agar, FM4 agar ve FM4 buyyon kullanılmıştır. 15 adedi M.gallisepticum, diğerleri M.gallinarum olarak identifiye edilen toplam 21 Mycoplasma suşu izole edilmiştir. M.gallisepticum suşları trachea, hava keseleri ve akciğerden sırasıyla %7.3,%3.0 ve %0.7 oranlarında izole edilmiş, oysa infraorbital sinuslardan izolasyon yapılamamıştır. Diğer yandan, M.gallinarum suşları ise sadece tracheal Örneklerden %4.4 oranında izole edilmiştir. M.gallisepticum'un izolasyonu açısından besiyerleri arasında bir fark olmadığı gözlenmiştir. Identifikasyon için,izolantların üreme özellikleri, koloni morfolojileri incelenmiş, biyokimyasal testler ve Üreme İnhibisyon (Growth İnhibition-GI) testi yapılmıştır. M.gallisepticum ve M.gallinarum'un üreme özellikleri ve koloni görünümleri arasında farklar olduğu gözlenmiştir. Biyokimyasal testlerde ise, 15 M.gallisepticum izolantının glukoz fermentasyonu ve tetrazolium redaksiyonu testlerinde pozitif iken, arginin hidrolizi ve film-spot oluşturma testlerinde negatif oldukları kararına varılmıştır. Buna ilaveten 6 M.gallinarum izolantının glukoz fermentasyonu yönünden negatif, diğer testlerde pozitif olduğu bulunmuştur. M.gallisepticum ve M.gallinarum suslarının ikiside digitonine duyarlılık testinde pozitif reaksiyon vermiştir. Gi testinde, izolantların üremesi spesifik antiserumları tarafından inhibe edilmiştir ve M.gallisepticum ile M.gallinarum arasında hiçbir kros reaksiyon olmadığı gözlenmiştir. 41 sürüden alınan toplam 499 kan serumunda M.gallisepticum'a karşı antikorları saptamak için Çabuk Serum Aglütinasyon (Rapid Serum Agglutination-RSA) ve Hemaglütinasyon İnhibisyon (Hemagglutination Inhibition-Hl) testleri kullanılmıştır. H1 testinde, M. gallisepticum infeksiyonu için 263 serum pozitif olarak kaydedilirken RSA testinde 242 serum pozitif bulunmuştur. 22 sürüde, serolojik testlerin sonuçları, izolasyon ve identifikasyon çalışmalarının sonuçları ile karşılaştırılmıstır. M.gallisepticum'un izole edildiği 5 sürü ile M.gallinarum'unizole edildiği bir sürüde Hİ testi uygulanmış ve bu hayvanlarda hemaglotinasyonu inhibe edici antikor titrelerinin oldukça yüksek olduğu saptanmıştır. Buna karşın serolojik olarak pozitif olan 11 sürüde izolasyon yapılamamıştır. 5 sürüde de ne etken izolasyonu ne de hemaglütinasyon inhibisyon antikorlarına rastlanmamıştır.Item Köpeklerden izole edilen streptokoklar üzerine çalışmalar(Uludağ Üniversitesi, 1998) Doğan, Özlem; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada üst solunum yolu infeksiyonuna sahip ve sağlıklı köpeklerin faringotonsiller doku yüzeyinde streptokokların bulunuş sıklığı, serogurupları ve antibiyotiklere duyarlılığı belirlendi. Bu amaçla Gemlik Veteriner Askeri Harası Köpek Üretme Birliğindeki ve Uludağ üniversitesi Veteriner Fakültesi Kliniklerindeki 57 hasta, 43 sağlıklı köpekten svab alındı. %5 lik koyun kanlı ağarda üreme ve katalaz aktiviteleri belirlendikten sonra 102 izolat identifikasyon için değerlendirmeye alındı. Sceptor bakteri identifikasyon sistemi, %6,5 NaCl içeren ortamda ve 45 'C de üreme testleri kullanılarak, 27 sus Streptococcus pneumonia, 22 sus S.salivarius, 13 sus S. milleri, 5 sus S.agalactiae, 8 sus S.bovis, 7 sus S. avium, 7 sus S.faecalis, 12 sus S.canis olarak identif iye edildi. Beta hemolitik 46 streptokok izolatı latex aglutinasyon testi ile sero gurublandırıldı. Besinin B gurubunda, 22'sinin D gurubunda ve 12' sinin G gurubunda olduğu saptandı.CAMP tes ti ile de B gurubundaki tüm sus lar ve G gurubundaki 9 sus pozitif reaksiyon verdi. 7 sus gurublandırılamadı. Kırkaltı streptokok izolatın tümünün penisilin, ampisilin, amoksisilin + klavulanik asit, teikoplanin, vankomisin, norf- laksasin,nitrofurantion, trimethoprim sulfamethazol, klarit-romisin, eritromisin, imipenem, piperasilin, sefalotin, seftriakson, klindamisin, oflaksasine duyarlı olduğu; diğer taraftan 27 susun tetrasiklin'e, 13 susun ise kloramfeni- kol'e dirençli olduğu belirlendi.Item Kümelenme ve pazarlama performansı arasındaki ilişki: Bilişim kümelenmelerinde yer alan işletmeler üzerinde bir araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-28) Kahraman, Mustafa; Özdemir, Erkan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Üretim Yönetimi ve Pazarlama Bilim Dalı.; 0000-0003-0539-4507Bu tez çalışmasında bilişim kümelerinin, kümelenmede yer alan işletmelerin pazarlama performansı üzerindeki etkisi ortaya konmuştur. Günümüzdeki yoğun rekabet koşullarında önemli bir araç olan kümelenme kavramı, gelişimi, aktörleri, avantajları, yaklaşımları, yaşam döngüsü ve türleri ile bilişim sektörü literatürden faydalanılarak ortaya konmuş ve bilişim sektörü kümelenmeleri ele alınmıştır. Bilişim sektöründe olan ve kümelenme faaliyetleri içerisinde yer alan işletmelerin, pazarlama performansı açısından daha başarılı oldukları görülmüştür. Tez çalışması, kümelenmenin pazarlama performansı ile ilişkisinin olduğunun bilinmesi ve işletmelerin kümelenme faaliyetlerine yönelimini sağlaması açısından yararlı olacaktır. Tez çalışması literatüre katkı sağlamanın yanında, araştırmacılara ve işletme yöneticilerine de öneriler sunmaktadır.Item Mikotoksikozis üzerine deneysel araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1993) Özgirgin, Bülent; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışma toplam 100 dişi ve 20 erkek yumurtalık civcivin 18 haftalık olun caya kadar büyütülmesiyle başladı. Piliçler, 2 deneme ve bir kontrol grubuna ayrıldı. Tüm deneklere kuluçkadan çıktıktan sonra 7.,21.,75. ve 140. günde New Castle hastalığına karşı liyofilize canlı aşı uygulamaları yapıldı. Yemlere katılmak üzere Aspergillus parasiticus susundan laboratuvarda aflatoksin elde edildi. Dört eşit zaman dilimi halinde, 16 hafta süreyle 1. deneme grubuna yemleri ile toplam 50 ppb. aflatoksin, 2. deneme grubuna da yemleri ile toplam 400 ppb. aflatoksin verildi. Her dört haftalık periyot sonlarında, deneklerin dörtte biri otopsiye alındı. Alınan kan örneklerinden New Castle hastalığına karşı oluşan antikor titreleri tespit edildi. Yine kan örneklerinden akyuvar ve alyuvar sayımları yapıldı. Histopatolojik bulguları tespit için karaciğer, dalak, kalp, barsak kaslı mide den organ parçaları alındı. Grupların yumurta randımanları, yumurta ağırlıkları kaydedildi. Çıkan yumurtalardan en az % 25'i 9 gün inkübe edilerek döl kontrolleri ve erken embriyonik ölümleri tespit edildi. Aflatoksin alan deneme grupların da, kontrol grubuna göre antikor titreleri düşük bulundu. HI titreleri genel orta laması, 2 log HI göre, 1. deneme grubunda 5.5, 2. deneme grubunda 4.4, kontrol grubunda 5.9 olarak bulundu. Her periyot sonunda yapılan akyuvar sayımların da, deneme gruplarının akyuvar sayıları, kontrol grubundakinden düşük bulundu. 1 mm3 kandaki akyuvar sayıları, 1. deneme grubu için 18.083 adet, 2. deneme grubu için 13.960 adet, kontrol grubu için 21.167 adet olarak tespit edildi. Periyot sonlarındaki alyuvar sayımlarında deneme ve kontrol grupları arasında birfarklılık saptanamadı. Çalışma süresince tutulan canlı ağırlık ve yem tüketimleri kayıtlarına göre, gruplar arasında canlı ağırlık artışında ve yem tüketimlerinde bir fark belirlenemedi. Deneme ve kontrol gruplarından elde edilen yumurtalara ilişkin verilerde de deneme ve kontrol grupları arasında büyük bir fark oluşmadı. Histopatolojik kesitlerin mikroskopta incelenmesi sonucu karaciğer dışında incelenen diğer organlarda bir lezyona rastlanamadı. 2. deneme grubunun 3. ve 4. periyotları sonunda yapılan otopsilerde elde edilen kesitlerde karaciğerde mikroskobik lezyonlar görüldü. Bu deneysel çalışmada elde edilen sonuçlara göre, akut aflotoksikozis oluşturmayacak dozda aflatoksin alan tavuklarda aşılama sonucu kazanılan humoral bağışıklık düzeyinin ve kandaki akyuvar sayılarının etkilendiği görüldü. Ayrıca aflatoksinin uzun süreli alınması durumunda, karaciğerde mikroskobik lezyonların oluştuğu da gözlendi.Item Nitrat ve nitrit'in farelerde immunosupresif etkileri üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1987) Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Eighty white mice, which were a month of age, were divided into four equal numbered groups and were fed for six months under the same circumstances. During this period 400 mg/lt of NaN02 and NaN03 were added into the drinking water of third and {ourth groups, respectively . At the end of six months, all groups except for the first one were injected Hitchner B1 (10 /D/0.25 ml) of Newcastle virus (NV) by way of subcutan three times at one day intervals. Fifteen days after the last injection blood was taken from all the animals in separate groups;serums were prepared arıd examined by means of Hemagglutination-inhibition (H tests. Asa result, the tillers of the four different groups were found to be 2- l , 2- , 2- 5 and 2 -4 HI tilers respectively. Meanwhile, immunosuppressive effect was observed in the third and {ourth groups, into whose drinking water nitrite and nitrate were added.Item Nitrat ve nitrit'in immunosuppresif olarak etkilediği farelerde fekal germ sayıları üzerinde bi̇r araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1988) Kahraman, Mustafa; Çarlı, Tayfun; Tayyar, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.A month-old, sixty Swiss mice were divided into three equal groups. First group was untreated controls, as the second group received Nitrite (0.4 gr/lt) in their drinking water. The third group being treated with Nitrate (0.4 gr/lt) they were immunosuppressed for ten months. By the end of this ten month treatment period, all three groups were ND vaccinated for three times, a day apart (New Castle Hitchner B1 virus). The vaccine dose was ten times of normal vaccination dosage. Fecal bacterial counts were taken from samples collected at the end of every month for ten times. Fifteen days after the third vaccination, the blood samples were obtained to run the HI tests. The blood samples were pooled for each group and the sera were used to compare the resulting HI values between immunoactive and immunosuppressed animals. The total fecal bacterial counts did not show any variation in the first group, while the immunosuppressed groups (2 and 3) demonstrated a gradual decrease. The HI titers were similarly affected and the immunosuppressed animals showed a gradual declining comparing with the first untreated control group. The HI titer of the first group was 2-⁶ , while nitrite group had a titer of 2-⁵ and the nitrate group had a titer of 2-⁴.Item Nitrat ve nitrit'in immunosuppresif olarak etkiledikleri farelerde bazı biyolojik değişiklikler üzerinde araştırmalar II. bazı doku ve organlarda gözlenen histopatolojik değişiklikler(Uludağ Üniversitesi, 1988) Kahraman, Mustafa; Ertürk, Erdoğan; Özkula, Mihriban; Sönmez, Gürsel; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.Eighty Swiss mice divided into 4 equal groupı as follow: Group I Negative controls (nonvaccinated with Newcastle Disease vaccine and did not receive any additional treatment); Group. Il was consisted of 20 mice that received ND vaccine only; Group III had 20 mice that were ND vaccinated and drunk nitrite water (0.4 gr/lt) and the last group IV, had equal number of mice that were immunostimulated with ND vaccination and was additionally treated with nitrate in their drinking water (0.4 gr./lt) for a period of 26 weeks. Three mice randomly selected from each group were used to obtain blood samples and histopathological evaluations by the termination. The respective HI tilers for groups were 2-², 2-⁶, 2-⁵ and 2-⁴.The second group (vaccinated controls) being highest and followed by the third and the fourth groups showed moderate severe to lymphoid hyperplasia in thymus, peripheral lymph nodes and payer patches observed by light microscopy. In some cases, as the result of this severe lymphoid response, some mononuclear cell infiltrations into kidney, liver and even into the lungs were detected. The strength of hyperplasia and resulting infiltrations were in agreement with the immunosuppressive potential of nitrate and nitrite administered in drinking water.Item Nitrat ve nitrite bağlı immunosupresif etki oluşturan farelerde bazı biyolojik değişiklikler üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1987) Kahraman, Mustafa; Yaman, Kemalettin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Eighty Swiss mice divided into 4 groups were used. Blood samples were taken from four animals randomly selected to obtain the hematocrit values, hemoglobin levels, red (rbc) and white (wbe) blood cell counts. The groups were J. Negative controls. ll. Vaccinated with Hitehner B 1 New· east/e vaccine, lll. Treated with nitrite and I V. Treated with nitrate in their drinking water. The respective hematocrit values were 47, 45, 41, 45 per cent, while the hemoglobin levels were 10. 7, 10.9, 9. 7. 10.3 g (s) which were considered in the normal limits.Item Sağlıklı ve hastalıklı tavuklardan izole edilen E. coli suşlarının biyolojik ve patojenite özelliklerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1996) Genç, Ayşegül; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada sağlıklı tavuklardan (I. grup) 26 ve hastalıklılardan (II. grup) 42 Escherichia coli (E.coli) susu izole edildi ve biyolojik ve antijenik özellikleri incelendi. İnsan "O" grubu, tavuk, kobay ve tavşan eritrositleriyle yapılan aglütinasyon denemelerinde hemaglütinasyon pozitivite oranlarının I. grupta, II. gruptan daha yüksek olduğu dikkati çekti. Salt Agregasyon Testi'nde I. grupta % 61.5, Il.'de % 28.6 hidrofobisite belirlendi. Günlük civcivler için I. grup izolatlann % 46.1'i, II. gruptakilerin % 100'ü patojenik bulundu. Sırasıyla I. ve II. grup izolatlar % 46.1 ve % 33.3 oranında enteropatojen olarak değerlendirildi. Enterotoksijenik yönden ise iki gruptaki izolatlann oranlan % 23.0 ve % 16.6 pozitifti. Tüm enterotoksijenik suşlar aynı zamanda enteropatojenikdl Adonitol'lü Simmon's Citrate Agar' da üreme ve Congo Red. boyasına bağlanma özelliklerinin tüm suşlar için patojenite kriteri olarak ele alınamayacağı ortaya çıktı. Enteroagregatifis.co/flerin her iki grupta oranlan % 15.4 ve % 11.9'du. İncelenen E.coli izolatlarının çoğunun "Ol", "02 ve "078" somatik antijenlerine sahip olduğu tespit edildi. Serotip ile patojenite arasında bir ilişki görülmedi. Her iki izolat grubunda da test edilen antibiyotiklere (penisilin, ampisilin, gentamisin, tetrasiklin, nitrofurantoin, enrofloksasin, norfloksasin, sulfametaxazol/trimetoprim, kloramfenikol, amoksisilin) karşı çoklu dirençlilik saptandı. Sonuçlar, "Civciv Patojenite Testi'nin" uygulanan testler içinde, patojenik E. co//"leri ortaya koyabilen en güvenilir test olduğunu ve diğer testlerin de izolatlann farklı patojenite özelliklerinin araştınlmasmda yararlı olabileceğini gösterdi.Item Sığır mastitisi üzerinde araştırmalar. 2. streptokoklara bağlı mastitis(Uludağ Üniversitesi, 1985) Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.213 Süt numunesi C.M.T. (California Mastitis Test) ile incelenmiş bunlardan 180 süt numunesi mastitisli bulunmuştur. Mastitis negatif 33 numunenin kültürel yoklamalarında üreme olmamıştır. 180 mastitis-pozitif numunenin kültürel muayenesinde 27 streptokok suşu izole edilmiştir. İzole suşların hemolitik özellikleri, aeskulin'e etkileri ve CAMP testi sonuçlarına göre ikisinin Str. agalactiae suşu, diğerlerinin Str. uberis oldukları tesbit edilmiştir. İzole suşları 13 antibiyotiğe karşı hassasiyetleri ölçülmüştür. Herbir sus en az iki antibiyotiğe karşı hassasiyet gösterdiği tesbit edilmiştir.Item Sığırlarda mastitis üzerinde araştırmalar 3. E. Coli'e bağlı mastitis(Uludağ Üniversitesi, 1987) Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.CMT (California mastitis test) was applied to 248 milk samples. 135 samples were found to be mastitis positive. E. coli strains were isolated from 22 of the mastitis positive samples being either pure or mixed other microorganisms. The isolates were tesled {or susceptibility agaitıst 10 antibiotics and turned out to be susceptible against them. These antibiotics are: Chloramphenicol, tetracycline, streptomycin, neomycin, oxytetracycline ampicillin, Geopen. However, all isolates showed resistance against three antibiotics: penicillin, erythromycin, colisin.Item Sığırların üriner sistem enfeksiyonlarından izole edilen korinebakteriler üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1992) Çetin, Cengiz; Kahraman, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada sığırların üriner sistem enfeksiyonlarından C.cystitidis (C.renale tip III) ve C.pilosum (C.renale tip II) suşları izole edildi, morfolojik, kültürel ve biyokimyasal özellikleri incelenerek identifikasyonlan yapıldı ve antibiyotiklereduyarlılıkları saptandı. Ayrıca izolasyon yapılan materyal1erdeki histopatolojik değişiklikler incelendi. İzolasyon için materyaller Bursa Et ve Balık Kurumu'na kesim için getirilen sığırlardan sağlandı. Kesim sonrası incelenen 3480 sığırın, ürinersistem enfeksiyonları bakımından şüpheli olan, 163'ü dişi, 28'i erkek olmak üzere toplam 191’inden materyal alındı. İzolasyon amacıyla dişi sığırların 22'sinden böbrek (çift), 163'ünden idrar kesesi ve idrar örneği, erkek sığırların 4'ünden böbrek (çift), 28'inden idrar kesesi ve idrar örneği alındı. Materyal alınan 191 sığırın 5’ inden C.cystitidis, 2'sinden C.pilosum izole ve identifiye edildi. C.cystitidis in 5 suşundan 2'si piyelonefritis ile birlikte seyreden sistitis, 3’ü sadece sistitisolaylarından izole edildi. C.pilosum'un 2 suşu ise sadece sistitis olaylarından izole edildi . C.cystitidis suşlan, 37DC'de, aerobic ortamda, Loeffler besi yerinde 2k saatte beyaz, Hoyle besi yerinde 48 saatte gri ve nutrient agarda 48 saatte beyazve düzgün yuvarlak, küçük koloniler oluşturdular. Gram pozitif düz ve hafifçe eğri çomakçıklar tek tek, çoğunlukla açı oluşturan çiftler veya parmaklık şeklindeki gruplar halinde görüldüler. Loeffler besi yerindeki kolonilerden metilen mavisi ile yapılan boyamada koyu renkte metakromatik granüller görüldü. Bu suşlar serumlu buyyonda 370C'de ve 41.50C'de hafif bulanıklık meydana getirerek ürediler. Kanlı ağarda hemoliz oluşturmadılar. Üreaz, nişasta ve tween 80 hidrolizasyon, glukoz ve ksiloz fermentasyon testleri bakımından pozitif, kazein hidrolizasyon, nitrat redüksiyon, mannoz fermentasyon ve CAMP testleri bakımından ise negatif bulundular. C.pilosum suşları ise 37°C’de, aerobik ortamda, Loeffler besi yerinde 24 saatte sarı, Hoyle besi yerinde 48 saatte siyah, nutrient agarda 24 saatte sarı ve düzgün, yuvarlak, büyük koloniler oluşturdular. Gram pozitif çomakçıklar tek tek, çoğunlukla açı oluşturan çiftler ve kümeler halinde görüldüler. C. pilosum suçlarının metakromatik granülleri, Loeffler besi yerinden yapılan preparatlarda belirgin şekilde görüldüler. Bu suşlar serumlu buyyonda 37°C'de granüler sediment ve pellikül oluşturarak ürediler. 41.50C'de üreme görülmedi. Koyun kanlı agarda hemoliz testi bakımından negatif bulundular. Üreaz, nişasta hidrolizasyon, nitrat redüksiyon, glukoz ve mannoz fermentasyon testleri bakımından pozitif, kazein ve tween 80 hidrolizasyon, ksiloz fermentasyon ve CAMP testleri bakımından ise negatif bulundular. Agar disk diffüzyan yöntemine göre yapılan antibiyotik duyarlılık testlerinde 5 C.cystitidis suşunun 5'i eritromisin ve gentamisin'e, 4’ü penisilin G'ye, 3'ü streptomisin kloramfenikol ve tetrasiklin'e, 2 C.pilosum suşunun 2’si penisilin G, streptomisin, eritromisin, kloramfenikol ve gentamisin'e duyarlı bulundu. Alınan materyaller histopatolojik olarak incelendi. C.cystitidis ile enfekte böbreklerde, korteksde kronik, medul la ve pelviste akut inflamasyon ile karakterize piyelonefritis, idrar keselerinde hemorajik sistitis bulguları saptandı C.pilosum ile enfekte idrar keselerinde ise submukozada hafif ödem ve az oranda lenfosit infiltrasyonu ile karakterize sistitis tablosu gözlendi.