2016 Cilt 21 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/11720
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 37
- Results Per Page
- Sort Options
Item Low temperature solid-state synthesis and characterization of LaBo3(Uludağ Üniversitesi, 2016-01-21) Kıpçak, Azmi SeyhunRare earth (lanthanide series) borates, possess high vacuum ultraviolet (VUV) transparency, large electronic band gaps, chemical and environmental stability and exceptionally large optical damage thresholds. For this properties, they are used in the development of plasma display panels (PDPs). In this study the synthesis of lanthanum borates via solid-state method is studied. For this purpose, lanthanum oxide (La2O3) and boric acid (H3BO3) are used for as lanthanum and boron sources, respectively. Different elemental molar ratios of La to B (between 3:1 to 1:6 as La2O3:H3BO3) were reacted by solidstate method at the reaction temperatures between 500°C - 700°C with the constant reaction time of 4 h. Following the synthesis, characterizations of the synthesized products are conducted by X-ray diffraction (XRD), Fourier transform infrared spectroscopy (FT-IR), Raman spectroscopy and scanning electron microscope (SEM). From the results of the experiments, three types of lanthanum borates of; La3BO6, LaBO3 and La(BO2)3 were observed at different reaction parameters. Among these three types of lanthanum borates LaBO3 phase were obtained as a major phase.Item Emet Çayı su kalitesinin mevsimsel değişimi(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-04) Tokatlı, Cem; Köse, Esengül; Arslan, Naime; Emiroğlu, Özgür; Çiçek, Arzu; Dayıoğlu, HayriEmet Çayı Havzası, Türkiye’nin en önemli nehir sistemlerinden biridir ve Emet Çayı Uluabat Gölü’nü (Ramsar Alanı) besleyen en önemli iki akarsudan biridir. Havzada yürütülen tarımsal ve endüstriyel faaliyetler ve evsel atıklar sistem üzerinde yoğun bir kirlilik baskısı oluşturmaktadır. Bu çalışmada, biri Kınık Çayı üzerinde, biri Dursunbey Çayı üzerinde ve altısı Emet Çayı üzerinde olmak üzere Emet Çayı Havzası’nda belirlenen toplam sekiz istasyondan mevsimsel olarak su örnekleri toplanmıştır. Bölgenin su kalitesinin belirlenmesi için bazı limnolojik parametreler (nitrat azotu, nitrit azotu, amonyum azotu, sülfat, ortafosfat ve BOİ5) araştırılmıştır. Elde edilen veriler istatistiki olarak değerlendirilmiş ve çeşitli ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından bildirilen limit değerler ile karşılaştırılmıştır. Elde edilen verilere göre, havzanın önemli miktarda organik kirliliğe maruz kaldığı tespit edilmiştir.Item Betonarme bir binanın patlayıcı ile yıkılması ve veriminin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-04) Özyurt, Meriç Can; Özer, Ümit; Karadoğan, Abdulkadir; Kalaycı, ÜlküÜlkemizde kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak birçok eski veya hasar görmüş yapı olması, yeni yıkım tekniklerinin arayışına girilmesine sebep olmuştur. Yurt dışında yıllardır başarılı bir şekilde uygulanan patlayıcı ile kontrollü yapı yıkımı, avantajları düşünüldüğünde dikkate değer bir tekniktir. Bu çalışmada, Edirne Kapıkule Gümrük Lojman Binası’nın patlayıcı kullanılarak kontrollü yıkımı gerçekleştirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, hali hazırda bulunmayan bina planı şerit metre kullanılarak çıkarılmış ve bilgisayar ortamında 3 boyutlu modeli oluşturulmuştur. Binaya ait betonarme malzeme özellikleri laboratuvar çalışmaları sonucunda belirlenmiş ve binanın statik durumu hakkında bilgi edinilmiştir. Bina kolonlarında deneme atımları gerçekleştirilerek kolon başına düşen şarj miktarı hesaplanmıştır. Bu bilgiler ışığında yıkım tasarımı önerilmiştir. Önerilen yıkım tasarımı, bir sonlu elemanlar programı kullanılarak oluşturulan bina modeli üzerinde test edilmiştir. Oluşturulan simulasyon modelinde binanın davranışı ve kolonlara etkiyen moment ve basınç yükleri tespit edilmiştir. Kolonlara etkiyen yükler, kolonların taşıma kapasitesi ile karşılaştırılarak, kolonların deformasyon derecesi öngörülmüştür. Yıkım sonrası binanın durumu incelenerek öngörülen deformasyonun meydana gelip gelmediği incelenmiştir. Patlayıcı madde kullanılarak yıkım gerçekleştirildikten sonra, yıkımın amacına hizmet ettiği görülmüştür. Ancak patlayıcı konulmayan yapı elemanlarında öngörülen deformasyonun olmadığı gözlemlenmiş, bunun sebepleri irdelenmiştir. Yıkım sonucu, komşu yapılarda herhangi bir hasar oluşmamış, yıkımdan kaynaklanan yer sarsıntılarının betonarme yapılara hasar verici boyutta olmadığı ölçülmüştür. Çalışma sonunda, makineli yıkım ile patlayıcı madde kullanılarak gerçekleştirilen yıkım maliyet açısından karşılaştırılmıştır. Kat sayısının azlığı ve sıralı patlatma ateşleme süresinin kısa olmasından dolayı makineli yıkımın daha avantajlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Microwave energy-assisted fabrication of hierarchically structured carbon nanotube/carbon fiber composites(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-04) Poyraz, SelçukThrough a facile, simple, yet efficient, affordable and ultrafast (30 s) microwave (MW) energy heating process, hierarchical composites made up of carbon fibers (CFs) decorated with multi-walled carbon nanotube (MWCNT) forest were produced at ambient conditions in one-step. Morphological features of the as-produced composites were characterized in details by using scanning and transmission electron microscopy (SEM, TEM) and the elemental analysis (EDX) techniques. Both the composite material characterization results and the versatile and easily controllable nature of the above mentioned process strongly support its promising success for the fabrication of such hierarchical composites that could be effectively used for the next generation advanced engineering applications.Item The evaluation of physical space quality in education buildings in regard to user satisfaction(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-04) Sezer, Filiz Şenkal; Arslan, Tülin Vural; Uludağ Üniversitesi/Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.In this study, physical space quality of two different engineering department buildings in Uludag University Gorukle Campus, Bursa, Turkey are analyzed in regard to user evaluations about the physical space quality. In the analysis of these evaluations, criteria about physical space quality are predetermined by the authors. In the method of the study, the below phases are implemented. In first, the literature review about the physical space quality is done and then a questionnaire is prepared with regard to the key themes in literature review in order to evaluate the user satisfaction. The key themes in user satisfaction questionnaire is accessibility, ergonomics, thermal comfort, audible comfort, visual comfort, inner space air quality, service spaces, socialization. The aim of this study is first to understand which criteria are important for the students and then to improve the physical space quality in regard to the dissatisfaction.Item Güneş pili uygulamaları için CdTe yarıiletken ince filmlerin elektrodepozisyon yöntemiyle üretilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-04) Peksöz, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Fizik Bölümü.Elektrodepozisyon ile üretilen kadmiyum tellür (CdTe) ince filmi, oda sıcaklığında 120 saniye sürede ve -0,85 V’luk sabit bir katodik potansiyel altında ITO kaplı cam yüzeye büyütülmüştür. Depozisyon çözeltisi, kadmiyum klorür (CdCl2), sodyum tellürit (Na2TeO3) ve saf sudan oluşturuldu. Depozisyon çöeltisinin pH değeri, HCl eklenerek 2,0’a ayarlandı. EDX analizi CdTe filminin %52 Cd ve %48 Te elemental bileşenlerine sahip olduğunu göstermektedir. Film kalınlığının 140 nm olduğu bulundu. CdTe ince filmi p-tipi yarıiletken davranış sergilemektedir ve 1,47 eV’luk bir enerji bant aralığına sahiptir.Item Organik alt taşlar üzerine depolanmış germanyum nano tabakasının yüzey ve antibakteriyel özelliklerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-27) Pat, ZerrinGermanyum elementi katı hal elektronik aygıt üretimi ve antibakteriyel uygulamalar için oldukça önemli bir elementtir. Elektronik cihazlar ve optoelektronik aygıtlarda oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Polietilentereftalat (PET) malzemeler ise yüksek geçirgenliğe sahip organik alt taş malzemelerden birisidir. PET malzemeler eğilebilir ve bükülebilir elektronik aygıtlarda kullanılmaktadır. Bu çalışmada PET üzerine, nano tabaka halinde kaplanmış germanyum elementinin antibakteriyel ve yüzey özellikleri incelenmiştir. Germanyum elementi başarılı bir şekilde PET malzeme üzerinde biriktirilebilmiş ve antibakteriyel özellikleri gram pozitif Staphylococcus aureus (ATCC29213) ve gram negatif Escherichia coli (ATCC11775) bakterilerine karşı test edilmiştir. Üretilen germanyum kaplamanın kalınlığı yaklaşık 200 nm ve tanecik boyutu ise yaklaşık 40 nm civarındadır. Üretilen yapıların kristal yönelimleri (022), (133) ve (224) olarak belirlenmiştir. XRD ve EDX analizlerine göre, depolanmış germanyum elementinin; PET’i oluşturan yapılar ile reaksiyona girmediği ve safsızlık atomları içermediği görülmüştür. Ayrıca germanyum kaplanmış PET malzemenin; atomik kuvvet mikroskobu ve taramalı elektron mikroskobu görüntüleri ile yüzey analizleri yapılmıştır. Bunlara ilave olarak yine germanyum kaplı PET malzemenin yüzey pürüzlülüğü, tane yükseklik dağılımı, temas açısı değerleri, geçirgenlik ve soğurma analizleri de bu çalışma kapsamında belirlenmiştir.Item Metal iplikli dokuma kumaşlarının elektromanyetik kalkanlama etkinliğinin mobil cihazlar ile tespiti(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-27) Karaman, Ömer Faruk; Çeven, Erhan Kenan; Dirik, Ahmet Emir; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Bilgisayar Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada metal iplik içerikli dokuma kumaşların elektromanyetik kalkanlama etkinliğinin (EMSE) yeni bir yöntem ile tespiti hedeflenmiştir. Bu amaçla metal tel içerikli ipek viskon karışımı iplikler üretilmiş ve bu iplikler atkı ipliği olarak, polyester iplikler de çözgü ipliği kullanılarak kumaş numuneleri elde edilmiştir. Üretilen kumaşlar öncelikle kafes oluşturabilmek için 2 eş parça kesilip 90 derece döndürülerek birbiri üzerine lamine edilmiştir. Laminasyon için belirlenen kat sayıları 2,4,8,12,16 olup bu kumaşların elektromanyetik kalkanlama etkinlikleri mobil cihazlarda bulunan GSM modülünden okunan GSM sinyal seviyeleri üzerinden ölçülmüştür. Testler lamine edilmiş kumaş yapılarının arasına cep telefonu yerleştirilerek GSM sinyal seviyesindeki değişimler izlenmiştir. Ölçülen güç değerlerine göre EMSE değerleri hesaplanmıştır.Item Türkiye’de elektrikli ve elektronik atık üretimi: Bursa örneği(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-29) Salihoğlu, Güray; Kahraman, Aslıhan Ece; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Yaşamımızdaki yeri hızla büyüyen elektrikli ve elektronik cihazlar, kısa sürelerde kullanım ömürlerinin sonuna gelmekte ve çözülmeyi bekleyen bir e-atık sorunu ortaya çıkarmaktadırlar. E-atıklar, içerdikleri tehlikeli bileşenler nedeniyle, uygun yönetilmediklerinde çevre ve insan sağlığına tehlikeler sunabilmektedir. Uygun yönetildiklerinde ise içerdikleri bakır, gümüş, altın, paladyum ve benzeri değerli metaller, cam, plastik gibi geri kazanılabilir bileşenler, ekonomiye geri kazandırılabilmektedir. 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, dünyadaki e-atık kütlesi 52 milyar $ düzeyinde potansiyel bir kaynak oluşturmaktadır; ancak bu e-atığın yalnızca %16’sı uygun bir şekilde geri kazanılmıştır. Ülkemizde uygun bir e-atık yönetimi yapabilmek için öncelikle e-atık miktarının ve kişilerin atık oluşturma davranışlarının bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, Bursa’da evlerde kullanılan elektrikli ve elektronik ürünlerin miktarı, niteliği ve kişi başına düşen e-atık üretim potansiyeli araştırılmıştır. Bursa ili içerisinde, gelir düzeyi farklı olan 31 aileyi (100 kişiyi) kapsayan bir anket uygulaması yapılmıştır. Kişilerin ürün kullanımını, ürün değiştirme davranışlarını ve oluşan e-atıklarını nasıl yönettiklerini araştıran anket çalışmasında, özellikle lamba (floresan ve diğer) kullanımının diğer ürünlere kıyasla daha yüksek olduğu, cihaz açısından bakıldığında ise en yüksek oranların cep telefonuna ait olduğu görülmüştür. Cep telefonlarının e-atık haline geldiğinde, %60 oranında atılmayıp evde tutulduğu görülmüştür. Çalışmada, seçilmiş elektrikli ve elektronik cihazların atık oluşturma potansiyeli kişi başına 8,14 kg/ yıl olarak belirlenmiştir.Item Plaka, gövde-boru ve minyatür boru tip ısı eşanjörlerinin teknik ve ekonomik açıdan karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2016-08-29) Canbolat, Ahmet Serhan; Türkan, Burak; Etemoğlu, Akın Burak; Can, Muhiddin; Avcı, Atakan; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Mühendislik uygulamalarının en önemli ve en çok karşılaşılan işlemlerinden biri farklı sıcaklıklardaki iki veya daha fazla akışkan arasındaki ısı geçişinin ısı eşanjörleri ile sağlanmasıdır. Isı değiştiricileri hacim ısıtılmasında, iklimlendirme tesislerinde, termik santrallerde, atık ısının geri kazanılmasında ve kimyasal işlemlerde oldukça geniş bir uygulama alanı bulmaktadır. Bu çalışmada, aynı ısıl kapasite, aynı sıcak - soğuk giriş ve çıkış sıcaklıkları ile aynı sıcak ve soğuk su debileri için (üç tip) sırası ile plaka, gövde boru ve çoklu mini borulu tipi ısı eşanjörleri teknik ve ekonomik açıdan karşılaştırıldı. Değerlendirme kıstası olarak maliyeti göz önüne aldığımızda çoklu mini boru tipli ısı eşanjörünün diğer tip eşanjörlere göre uzun vadede en ekonomik seçenek olduğu sonucuna varılmıştır. Buna rağmen eşanjörün kullanım alanına bağlı olarak daha farklı tercihler de yapılabilir.Item Farklı takviye malzemelerinin kompozit malzeme mekanik özelliklerinin iyileştirilmesine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2016-08-29) Bingöl, Mahmut; Çavdar, Kadir; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Modern imalatlarda yüksek mekanik ve teknolojik özelliklere ihtiyaç olduğunda geleneksel malzemeler bunlara cevap veremez. Yüksek mukavemet ve hafiflik talepleri birbiri ile çelişen iki mühendislik isteği olup ancak kompozit malzemeler bunları sağlarlar. Bu nedenle kompozit malzemelerin endüstride kullanımları giderek zorunlu hale gelmiştir. Sheet Molding Compounds (SMC) yüksek mukavemetli parçaların seri olarak üretildiği başta otomotiv olmak üzere birçok alanda kullanılan termoset bir polimer kompozit yöntemidir. Bu çalışmada, mukavemeti artırmak için rasgele fiberler yerine dokuma cam fiberler kullanılarak elde edilen mekanik değerler irdelenmiştir. Sonuçlar incelendiğinde; rasgele cam fiber malzeme ile çekme gerilmesi değeri ortalama 67,58 MPa değerine ulaşırken, aynı şartlar ve ağırlık oranında dokuma cam elyaf takviye malzemesi kullanıldığında bu değer ortalama 137,29 MPa değeri sağlanmıştır. Mukavemet değerlerinde sağlanan artış yaklaşık iki kattır.Item A DC~1.6 GHz distributed amplifier with GaAs MESFETs(Uludağ Üniversitesi, 2016-08-31) Hiçdurmaz, Bahadır; Özzaim, CengizIn this study, a DC ~ 1.6 GHz bandwidth distributed amplifier (DA) is fabricated in printed circuit board (PCB). The scattering (S-) parameters of the distributed amplifier are measured and compared with simulated results. In characterization of the amplifier, small-signal microwave Sparameters given at some discrete frequencies of transistors are utilized. According to obtained results, it is observed that measured and simulated results are in relatively good agreement.Item Balkabağının akışkan yataklı kurutucuda kurutulmasının deneysel ve teorik incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-08-31) Gür, MertBu çalışmada balkabağının akışkan yataklı kurutucuda kurutma karakteristiği incelenmiştir. Deneyler için balkabağı tarla hasadından sonra küp şeklinde kesilerek, 50, 60 ve 70 °C’deki üç farklı sıcaklıktaki hava ile akışkan yataklı kurutucuda kurutulmuştur. Kurutulan balkabağının başlangıç nemi ıslak bazda %95 (kuru bazda %1930) mertebelerinde olup akışkanlaşma hızı 3,5 m/s seçilmiştir. Deney sonuçlarından, akışkan yataklı kurutucuda oldukça yüksek kuruma hızlarına ulaşıldığı ve böylece kuruma sürelerinin klasik yöntemlere ve sabit yataklı kurutuculara göre çok kısa sürelere indiği görülmüştür. Kurutma deneylerimizde en fazla 120 dakika sonunda %6’dan düşük bal kabağı nemlerine ulaşmak mümkün olmuştur. Bal kabağı kurutmanın matematiksel modellenmesi için literatürde sıkça kullanılan yarı-teorik modellerden Lewis modeli, Henderson ve Pabis modeli, Page modeli ve logaritmik ince tabaka kurutma modelleri seçilmiştir. Bunun yanında Fick’in birinci yasası olan kurutma teorik modeli ile de kurutma karakteristiği incelenmiştir. Bu modelde hesaplanan etkin difüzyon katsayılarının sonuçları, literatürdeki değerleri ile karşılaştırılmıştır. Akışkan yataklı kurutucuda hesaplanan etkin difüzyon katsayıları, sabit yataklı kurutuculara göre %70’lere varan daha yüksek değerlere ulaşmıştır. Bunun yanında etkin difüzyon katsayılarının sıcaklığa bağımlılıkları Arrhenius denklemi ile açıklanmıştır.Item Optimum hava tabakasına sahip çift camlı pencerelerin yakıt tüketimi ve emisyon açısından değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-08-31) Kon, OkanÇalışmada, farklı derece-günler için optimum hava tabakası kalınlığına sahip çift camlı pencerelerin tek camlı pencerelere göre yakıt tüketimi, CO2 ve SO2 emisyonu azalımı incelenmiştir. CO2 ve SO2 emisyonu azalımı incelemeleri yanma denklemlerine göre yapılmıştır. Yakıt olarak kömür, doğal gaz ve fuel-oil kullanılmıştır. 1000-6000 arasındaki derece-günler için hesaplamalar yapılmıştır. Hesaplamalarda ömür maliyet analizi ve derece-gün metodu kullanılmıştır.Item Analysis of signal-to-crosstalk ratio variations due to four-wave mixing in dense wavelength division multiplexing systems implemented with standard single-mode fibers(Uludağ Üniversitesi, 2016-09-23) Karlık, Sait Eser; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü.In this paper, variation of the signal-to-crosstalk ratio (SXR) due to effects of four-wave mixing (FWM) has been analyzed on center channels of 5-, 7-, 9-channel dense wavelength division multiplexing (DWDM) systems implemented with G.652 standard single-mode fibers (SSMFs) for 12.5 GHz, 25 GHz, 50 GHz and 100 GHz equal channel spacing values. Center channels on such systems are the most severely impacted channels by FWM. Therefore, results obtained are the worst-case values for the DWDM system performance and important for system design. Simulations have been performed for systems using three different commercially available SMFs having different design parameter values for chromatic dispersion, dispersion slope, nonlinearity coefficient and attenuation coefficient which are all in the scope of the G.652 Recommendation of Telecommunication Standardization Sector of International Telecommunication Union (ITU-T) for SSMFs. In those simulations, under the impact of FWM, variation of SXR with variations in input powers, channel spacings and link lengths have been observed. Simulation results display the combined effect of the optical fiber and system design parameters on FWM performance of DWDM systems and give important clues for not only long-haul but also access network implementations of DWDM systems.Item Gıda endüstrisi proses atıklarının kompostlanmasında farklı katkı maddeleri ve aşı kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2016-10-05) Uçaroğlu, Selnur; Gümrah, Behice Gamze; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada; gıda endüstrisi proses atıklarının geri kazanımı ve bertarafı için farklı katkı maddeleri kullanılarak kompostlanabilirliği ve aşı olarak kullanılan arıtma çamurlarının kompostlamaya etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Proses atıklarına düzenleyici ve hacim arttırıcı katkı maddesi olarak ayçiçeği sapı ve mısır koçanı karıştırılmıştır. Gıda endüstrisi proses atıklarının kompostlanabilirliğini araştırmak amacıyla dört farklı kompost karışımı hazırlanmıştır. Birinci karışıma (M1) 3:2 oranında proses atığı ve ayçiçeği sapı, ikinci karışıma (M2) 3:1:2 oranında proses atığı, arıtma çamuru ve ayçiçeği sapı, üçüncü karışıma (M3) 3:1:2 oranında proses atığı, arıtma çamuru ve mısır koçanı, dördüncü karışıma (M4) ise 3:1:3 oranında proses atığı, arıtma çamuru ve mısır koçanı karıştırılmıştır. M1 karışımı, aşı ilave edilmeden kontrol karışımı olarak hazırlanmıştır. 28 günlük kompost denemeleri boyunca sıcaklık, kuru madde içeriği, organik madde kayıpları, C/N oranı, pH ve elektriksel iletkenlik parametreleri izlenmiştir. Proseste oluşan en yüksek OM kaybı ve en yüksek sıcaklık M3 reaktöründe gözlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre proses atığının kompostlanmasında arıtma çamurunun aşı ve mısır koçanının ise katkı maddesi olarak 3:1:2 oranında kullanılmasıyla verimli bir kompostlama süreci gerçekleştiği tespit edilmiştir.Item Potasyum permanganatın çamur dezentegrasyonu üzerine etkileri ve ultrasonik ön arıtımla geliştirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-10-10) Demir, ÖzlemÇamur dezentegrasyonu, çamurun anaerobik olarak çürütülmesini arttırmak için çamurun flok yapısını bozar ve hücre içeriğini sıvı faza salar. Bu çalışmanın ilk aşamasında, çamur dezentegrasyonu için potasyum permanganatın kullanılması araştırılmıştır. Dezentegrasyon derecesine göre çamur dezentegrasyon verimi değerlendirilmiş ve optimum potasyum permanganat dozu belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci kısmında, ultrasonik frekans uygulaması için spesifik enerji değişiminin çamur dezentegrasyonu üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla, 13021 ile 78125 kJ/kgKM aralığında özgül enerji değerleri flok dezentegrasyonu için kullanılmış ve çözünmüş kimyasal oksijen ihtiyacı göz önünde bulundurularak en uygun enerji seviyesi belirlenmiştir. Sonuçlara göre, çamura 500 mg/L potasyum permanganat ilavesi ile 20 dakikalık süre karıştırma sonunda % 37,9 dezentegrasyon derecesi elde edilmiş ve optimum değer olarak kabul edilmiştir. Ultrasonik uygulamada, en yüksek çözünmüş KOİ konsantrasyonu 52083 kJ/kgKM özgül enerji uygulamasında 20 dakika ile elde edilmiştir. Çalışmanın üçüncü aşamasında, birleşik metot olarak, çamura optimum potasyum permanganat dozu ile ultrasonik dezentegrasyonun optimum değeri birlikte uygulanmıştır.. Sonuçlar, potasyum permanganat ve ultrasonik dezentegrasyonun birlikte uygulanmasıyla % 66’lik bir dezentegrasyon derecesi elde edildiğini göstermektedir.Item Effect of ethylene oxide, autoclave and ultra violet sterilizations on surface topography of pet electrospun fibers(Uludağ Üniversitesi, 2016-10-21) Evke, Elif; Düzyer, Şebnem; Hockenberger, Aslı; Uguz, Agah; Kahveci, Zeynep; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.The aim of this study to investigate the effects of different sterilization methods on electrospun polyester. Ethylene oxide (EO), autoclave (AU) and ultraviolet (UV) sterilization methods were applied to electrospun fibers produced from polyethylene terephthalate (PET) solutions with concentrations of 10, 15 and 20 wt.%. The surface characteristics of the fibers were examined by scanning electron microscope (SEM), atomic force microscope (AFM), surface pore size studies and contact angle measurements. Differential scanning calorimetry (DSC) tests were carried out to characterize the thermal properties. Fourier Transform Infrared spectroscopy (FTIR) tests were performed to analyze the micro structural properties. SEM studies showed that different sterilization methods made significant changes on the surfaces of the fibers depending on the PET concentration. Although the effects were decreased with the increasing polymer concentration, the fiber structure was damaged especially with the EO sterilization. The contact angle values were decreased with the UV sterilization method the most.Item Otomotiv endüstrisi boya çamurunda ultrasonik dezentegrasyonun etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2016-10-21) Salihoğlu, Güray; Akcan, Elif; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada, ultrasonik ön işlemin (dezentegrasyon) otomotiv endüstrisinden kaynaklanan su bazlı boya çamuru üzerindeki etkileri, pH, toplam organik karbon (TOC), çözünmüş kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) ve nem kaybı parametreleri izlenerek incelenmiştir. Ultrasonik dezentegrasyon süresinin ve şiddetinin izlenen parametreler üzerindeki etkisi araştırılmıştır.Çalışmada, ultrasonik dezentegrasyonun boya çamurunun pH, TOC, KOİ ve nem kaybı değerlerini artırdığı görülmüştür. Ancak, uygulanacak sonikasyon şiddeti ve süresinin planlanan atık yönetim modeline göre uygulanması gerektiği belirlenmiştir. Sonikasyon şiddetinin artması pH ve çözünmüş KOİ parametrelerinin seviyelerinin artmasına neden olurken, TOC ve nem kaybında azalmaya neden olmuştur. Benzer şekilde, sonikasyon süresi artınca pH’ın ve çözünmüş KOİ’nin arttığı, TOC ve nem kaybının azaldığı görülmüştür.Item Üflemeli kontrol sistemine sahip kanat kesitinin aeroakustik incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-10-31) Zafer, Baha; Gürsoy, M. SalihBu araştırmada, jet üflemeli bir kanat kesitinin hesaplamalı aeroakustik analizi yapılmıştır. Kanat kesit şekli NACA0015 olarak seçilmiştir. Kanatın üst yüzeyinde jet üfleme mekanizması bulunmaktadır. Hesaplamalar sonlu hacim çözücü ticari yazılım programı kullanılarak yapılmıştır. Türbülans modellemesinde k-ε modeli kullanılmıştır ve akustik sinyalin belirlenmesinde Ffowcs Williams-Hawking akustik analoji modeli kullanılmıştır. Jet üflemesi olmaksızın hesaplanan Ses Basınç Seviyeleri, deneysel verilerle karşılaştırılmış ve iyi bir uyum gözlemlenmiştir. Jet üflemeli durumlarda, jet çıkış açılarının, jet çıkış hızı oranlarının ve hücum açısının kanat üzerine etkisi incelenmiştir ve jet üflemesi olmayan durumlar ile karşılaştırılmıştır.