Veteriner Hekimlikte Araştırma Dergisi / Journal of Research in Veterinary Medicine
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5067
Browse
Browsing by Department "Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 20 of 20
- Results Per Page
- Sort Options
Item 18 aylık erkek besi danasında clavicula olgusu(Uludağ Üniversitesi, 1993) Yıldız, Bahri; Bahadır, Ali; Tayyar, Mustafa; Veteriner Fakültesi; Anatomi Bilim DalıFakültemiz et ünitesinde bir besi danasının işlenmesi sırasında scapual ya bağlı olarak sağlı sollu birer rudimenter clavicula ya rastlanmıştır. Söz konusu kemiklerden soldaki işleme sırasında tahrip olduğundan sağdakinin özellikleri tarif edildiği gibidir. 11,4 cm uzunluğunda, belirgin bir başçık, bundan devam eden bir gövde ve bir serbest uçtan oluşan kemiktir.Item Bacillus cereus'un süt ve süt ürünlerindeki önemi(Uludağ Üniversitesi, 2000-04-06) Şen, Cem; Temelli, Seran; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBu makalede, gıda zehirlenmesine neden olan Bacillus cereus'un süt ve süt ürünlerinde bulunuşu ve koruyucu önlemler, son verilerin ışığında derlenerek özetlenmiştir.Item Bazı peynir çeşitlerinde yersinia türü bakterilerin varlığının araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1997) Yılmaz, Engin; Evrensel, Süreyya Saltan; Berberoğlu, Seran; Tayyar, Mustafa; Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu; Gıda Teknolojisi ProgramıBu çalışmada Bursa'da tüketilen 43 adet peynir örneği incelendi. Fosfat buffer solüsyonunda (pH 7.3, 0.067 M) soğuk zenginleştirmeye alınan örneklerden 4°C'de 21 gün inkübasyondan sonra Cefsulodin irgasan novobiocin (CIN) agar yüzey ekim metodu ile ekim yapıldı. Hiçbir numuneden Yersinia enterocolitica izole edilemedi. Numunelerde ortalama tuz oranı % 6.55, rutubet oranı% 52 ve pH 5.16 olarak belirlendi. Sonuç olarak, Bursa'da tüketilen peynirlerin hijyenik kalitesinin oldukça yetersiz olduğu saptandı.Item Besin hijyeninde hareketli aeromonas türlerinin önemi(Uludağ Üniversitesi, 2000-04-28) Tayyar, Mustafa; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıHareketli Aeromonas türleri çeşitli hayvan türlerinde enfeksiyonlar oluşturmakta, insanlarda ise sindirim sistemi hastalıklarına neden olmaktadır. Son yıllarda yapılan epidemiyolojik ve mikrobiyolojik çalışmalar, hareketli Aeromonas türlerinin gıdalara bağlı gastroenteritislerin nedenleri arasında olduğunu göstermektedir.Item Bursa bölgesinde piyasada satılan ve sucuk imalathanelerinde kullanılan baharatların mikrobiyolojik kaliteleri(Uludağ Üniversitesi, 1990) Berker, Aşkın; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBu çalışmada Bursa bölgesinde açık, naylon torbalar içerisinde veya vakumla ambalajlanmış halde olmak üzere üç aynı şekilde satılan ve üç aynı sucuk imalathanesinde kullanılan karabiber, kırmızıbiber ve kimyonlardan alınan üçer adet örnek mikrobiyolojik yönden incelendi. Aerob genel canlı, koliform grubu bakteriler, E. coli, stafilakok, aerob ve anaerob mezofilik sporlu bakteriler, maya ve küf yönünden incelenen örnekler arasında hem ambalaj ve hem de baharat cinsi bakımından önemli farklar bulmamıştır. Genel olarak örneklerde aerob genel canlı sayısı baharat ve ambalaj çeşidine bağlı olarak 2.8x10⁵ - 1.1.x10⁸ arasında bulunmuştur. İncelenen diğer mikroorganizmalar da dikkate alındığında Bursa bölgesinde hem piyasada satılan ve hem de sucuk imalathanelerinde kullanılan baharatIarın mikrobiyolojik kalitelerinin iyi olmadığı, hem halk sağlığı ve hem de üretilen sucukların dayanıklılığı açısından önemli bir risk oluşturduğu söylenebilir.Item Bursa yöresinde tüketilen sütlerdeki kurşun (Pb) düzeylerinin saptanması(Uludağ Üniversitesi, 1993) Sayal, Ahmet; Aydın, Ahmet; Mert, Nihat; Tayar, Mustafa; Şen, Cem; Çetin, Meltem; Veteriner Fakültesi; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı; Biyokimya Ana Bilim DalıYüzyıllardan beri çeşitli amaçlar için yaygınca kullanılan kurşun (Pb), insan ve hayvanlarda toksik yatması nedeniyle biyolojik öneme sahiptir. Sunulan çalışmada trafikten uzak, yoğun trafik akışına sahip yol kenarlarında ve sanayi bölgelerinde bulunan 25 adet çiftlikte beslenen ineklerden alınan süt örnekleri incelendi. Numunelerde kurşun düzeyi Atomik Absorbsiyon Spektrofotometresi kullanılarak ölçüldü. Pb düzeyi kontrol grubu diye nitelendirilen trafikten uzak bölgedeki 5 numunede 0.0231 ppm iken, yoğun trafiğe sahip yol kenarlarındaki bölgede 10 numunede 0.0342 ppm ve sanayi bölgesindeki 10 numunede ise 0.0907 ppm olarak saptandı. Elde edilen sonuçlar, Bursa yöresinde gerek trafik yoğunluğu ve gerekse sanayi bölgelerinin tüketilen sütlerdeki Pb miktarını etkilemekte olduğu ve çevre kirliliği açısından olumsuz sinyaller verdiğini vurgulamaktadır.Item Çevre ve koruyucu maddelerin listeria türleri üzerindeki etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1997) Soyutemiz, Ece; Çetinkaya, Figen; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBesin maddelerinin tüketilmesi ile zehirlenmelere neden olan etkenlerden Listerin 'lar üzerinde gittikçe artan bir önemle durulmaktadır. Son yıllarda Amerika (Massachusetts, Los Angeles) ve İsviçre'de gıdalardan meydana gelen ve % 30'a yakın ölüm oram görülen Listeriosis salgınlarının ortaya çıkması tüm dünya ülkelerinin dikkatini Listenci monocytogenes üzerine çekmiştir. Listeria monocytogenes insanlarda ve çeşitli hayvan türlerinde ciddi, sporadik enfeksiyonlara neden olan ve sağlıklı insanlardan % 1-10 oranında alınan bağırsak florasının geçici bir üyesidir. L. monocytogenes doğada oldukça yaygın olup toprak, su, hayvan yemleri ve özellikleri silaj hayvanların yaşadığı çevre, balık, insekt, kuşlar, süt ve süt ürünleri , et ve et ürünleri, meyveler ve sebzelerden izole edilmiştir.Item Doğal koşullarda üretilen ve ısı işlemi uygulanan sucuklarda starter kültürlerin kullanım olanakları(Uludağ Üniversitesi, 1999-10-04) Anar, Şahsene; Soyutemiz, Ece; Temelli, Seran; Çetinkaya, Figen; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBu çalışma starter kültür kullanarak doğal koşullarda üretilen sucuklara ısı işlemi uygulamasının sucuğun organoleptik, mikrobiyal ve kimyasal özelliklerine olan etkisinin incelenmesi ve olgunlaşma süresini kısaltmak amacı ile yapılmıştır. Çalışmada 3 grup sucuk üretildi. I. grup sucuklar doğal fermantasyon, II. grup sucuklar starter kültür kullanımı ve doğal fermantasyon işlemine tabi tutuldu. III grup sucuklara ise 20°C De 3 günlük olgunlaşmayı takiben merkezdeki ısı 63°C olacak şekilde 1 saat süre ile ısı işlemi uygulandı. I.ve II. grup sucuklar olgunlaşmanın 5. günü ve 18.günü mikrobiyolojik ve kimyasal analizlere tabi tutuldu. III grup sucuklar ise olgunlaşmanın I. günü, 3.gün, 30 dakikalık ısı işlemi sonrası ve 60 dakikalık ısı işlemi sonrası mikrobiyolojik ve kimyasal yönden incelendi. Çalışma sonunda starter kültür kullanımını takiben ısı işlemi uygulanmasının koliform bakterileri tamamen yıkımladığı, bu grubun organoleptik olarak beğenildiği ve bu yöntemin standart üretimde kullanılabileceği sonucuna varıldı.Item Fermente et ürünlerinde kullanılan starter kültürler ve başlıca fonksiyonları(Uludağ Üniversitesi, 1997) Anar, Şahsene; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıÜretimlerinde mikrobiyal bir olgunlaşma dönemine gereksinim olan gıdaların mümkün olduğunca kısa sürede yapı, koku, lezzet, renk, görünüş açısından üstün düzeyde gelişimi ve daima aynı standardı koruması amacıyla starter kültürlerden yararlanılmaktadır. Starter kültürler bakteri, küf ve mantarların saf veya karışık olarak hazırlanması ile elde edilen kullanıldıkları ürünlerde kendi metabolizma ürünleri vasıtasıyla görünüş, arama ve kıvamda olumlu değişikliklere neden olan ve aynı zamanda konserve edici etkiye de sahip olan canlı mikroorganizmalardır. Starter kültürler cins ve türleri belli mikroorganizmalar olup, patojen ve toksit etkileri olmadığı uzun süren testlerle belirlenmiş ve doğrulanmış.Item Gıdalarda patojen kontrolünde bakteriyofaj kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2012-09-30) Temelli, Seran; Çetin, Ece; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBakteriyofajlar, yalnız bakteri hücrelerini enfekte eden ve parçalayan viruslardır. Günümüzde bakteriyofajların potansiyel uygulamaları arasında, antibiyotiklere alternatif olarak hayvan sağlığında terapotik amaçlı kullanımları ile gıda zinciri boyunca patojen bakterilerin tespitinde ve gıda biyopreservasyonunda kullanımları yer almaktadır. Son yıllarda ise gıda katkı maddesi olarak kullanımlarının onaylanması, yenilebilir viruslar hakkında yapılan çalışmaların artmasına neden olmuştur. Bu makalede, gıda kaynaklı patojenlerden Escherichia coli O157:H7, Salmonella, Campylobacter jejuni, Listeria monocytogenes, Staphylococcus aureus ve Enterobacter sakazakii’nin kontrolünde bakteriyofajların kullanım olanakları ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verilmiştir.Item Hayvan yetiştiriciliğinde antibiyotik kullanımının insan sağlığına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1988) Minbay, Ahmet; Erdinç, Hüseyin; Berker, Aşkın; Veteriner Fakültesi; Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim DalıToday, one of the important problems concerning public health is ensuring a balanced and adequate nutrition of the society. On the one hand, it is necessary to increase the production of food in order to feed the society in a sufficient and balanced way, and on the other hand, it is necessary to ensure that nutrients are delivered to the consumer in healthy conditions. The fact that the foods consumed are reliable in terms of human health is among the most striking news all over the world and in our country. Food control and technology in the modern sense requires the detection of microorganism drug and toxic substance residues, which are likely to be present in foodstuffs, on routine examinations. In this article, the usage purposes of antibiotics used especially in the breeding of livestock and the effect of this use on human health will be emphasized. Antibiotics, as a general definition, are substances that are formed by a microorganism and prevent them from harming animal and human health by killing other microorganisms or preventing their reproduction. Antibiotics give successful results in the treatment of many infectious diseases of animals and humans, which are primarily caused by bacterial factors. In recent years, antibiotics that are successful in the treatment of parasitic, fungal and viral infections have been obtained in addition to bacterial infections. The drugs to be used in the treatment of infectious diseases in humans and animals, directly affecting the disease agent, and not harming the health of the treated person or animal is a feature that is primarily sought. The first successful, specific effective substance in the history of medicine was a synthetic organic compound containing arsenic, which was introduced as the "magic bullet" by Paul Ehrlich at the beginning of the 20th century. Although this compound, which is effective in the treatment of syphilis and other spirochetal infections, is promising, it could not deliver what was desired due to its side effects. In the 1940s, the period of use of antibiotics against many infectious diseases affecting human and animal health began and with this period, the possibility of more effective control and treatment of infectious diseases was born. Discovered by Alexander Fleming in 1929, penicillin was started to be produced for commercial purposes in the 1940s and the first antibiotic that gave successful results in the treatment of various infectious diseases was found. Intense research has been done on antibiotics in the period that has passed until today. As a result of these studies, many new antibiotics have been found and they have found wide application areas in the treatment of bacterial, viral, fungal and parasitic diseases of humans and animals, infectious diseases, prevention and growth accelerators in animals.Item Kaşar peyniri üretim aşamalarında görülen mikrobiyolojik ve kimyasal değişiklikler(Uludağ Üniversitesi, 2000-01-27) Soyutemiz, Ece; Anar, Şahsene; Çetinkaya, Figen; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBu çalışma, özel sektöre ait bir mandırada üretilen kaşar peynirinin üretim aşamalarındaki mikrobiyolojik ve kimyasal değişiklikleri saptamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Mikrobiyolojik analiz sonuçlarına göre, tüketime hazır hale gelen kaşar peynirlerinde toplam mezofil aerob bakteri, coliform bakteri, mikrokokus ve stafilokok, laktobasil, enterokok, maya ve küf sayıları sırasıyla 2.2x 108, 5.1x 104, 1.4x106, 4.6x107, 3.1x107, 4.8x105 kob/g olarak bulunmuştur. Ayrıca, üretim aşamaları E.coli ve koagülaz (+) stafilokoklar sırasıyla %80 ve %50 oranında ortadan kaldıramamıştır. Kimyasal analiz sonuçlarına göre, tüketime hazır hale gelen peynirlerde ortalama kuru madde, kuru maddede yağ ve kuru maddede tuz ve pH değerleri sırasıyla %58.50,%45.79 ve %4.63 ve 5.1 olarak saptanmıştır. Sonuç olarak, çiğ sütten hijyenik kalitesi göz önüne alındığında, kaşar peyniri üretim aşamalarının yüksek bakteri sayısı üzerinde etkili olmadığı ve kaşar peynirinin çiğ sütten üretilmesi durumunda halk sağlığı için potansiyel bir tehlike oluşturduğu saptanmıştır. Bu nedenle kaşar peyniri yapımında kullanılacak sütün mutlaka pastörize edilmesi ve starter kültür kullanılarak kaşar peyniri üretimi zorunludur.Item Kefir ve özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 1999-09-02) Anar, Şahsene; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBu. makalede fermente bir süt ürünü olan kefir hakkında bilgi verilmiş, ayrıca kefir granülleri, kefir üretimi, kefirin mikroflorası ve insan sağlığı açısından yararlı etkileri tartışılmıştır.Item Liver lead levels of slaughtered cattle in Bursa(Uludağ Üniversitesi, 1993) Sayal, Ahmet; Aydın, Ahmet; Tayar, Mustafa; Mert, Nihat; Çetin, Meltem; Şen, Cem; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBursa is a city of over two million with enormous environmental pollution problems. Lead, has an important role in environmental pollution, reaches to man with animal originated foods in ecosystems. In the presented research, cattle liver samples were obtained from the animals which had highway feeding. Five liver samples from Çalı, fıve from Akçalar and ten samples from Bursa Meat and Fish Foundation (EBK) slaughterhouses were provided All of the samples were ashed by nitric acid perchloric acid (4:2 v/v) and lead levels were measured by Atomic Absorption Spectrophotometer with graphite furnace. The estimated liver lead levels in Çalı, Akçalar and E.B.K samples were 0.397 mg/kg, 0.270 mg/kg and 0.248 mg/kg, respectively. Comparing to these values with other published data, it was observed that all samples had high lead levels. As conclusion, Bursa and surrounding are getting more polluted. These results were prompted us to carry out further investigation.Item Örgü peynirin üretim aşamalarında görülen bazı mikrobiyolojik ve kimyasal değişimler(Uludağ Üniversitesi, 1999-11-06) Anar, Şahsene; Soyutemiz, Ece; Çetinkaya, Figen; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıBu çalışma Bursa ve çevresinde son yıllarda üretilmeye başlanan örgü peynirinin, üretimi aşamalarındaki mikrobiyolojik ve kimyasal değişiklikleri belirlemek amacı ile yapılmıştır. Mikrobiyolojik analiz sonuçlarına göre satışa hazır hale gelen peynirde toplam aerob bakteri, koliform grubu bakteri, stafilokok, Laktobasil, enterokok, küf ve maya sayısı sırasıyla 8.3x10, 5x104, 8.7x105, 1x108, 3.8x 107, 4.1x105 kob/g olarak bulunmuştur. Kimyasal analiz sonuçlarına göre satışa hazır hale gelen peynirde ortalama pH, kuru madde, kuru maddede yağ, kuru maddede tuz sırasıyla ortalama 5.3, %51.41, %42.41 ve %17.49 olarak bulundu. Sonuç olarak, örgü peynirin halk sağlığı için potansiyel bir tehlike oluşturduğu ve üretimin standart olmadığı sonucuna varıldı.Item Postmenopozal kadınların probiyotikler hakkındaki bilgi düzeylerinin ve tüketim durumlarının belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-12) Küçük, Sefa Can; Yıbar, Artun; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı; 0000-0001-9510-5734; 0000-0002-0919-5874Bu araştırmada, postmenopozal kadınların probiyotik bilgi düzeylerini ve probiyotik tüketim durumlarını belirlemek amaçlanmıştır. Bu kesitsel araştırma, Mart 2019 tarihinde Bursa’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir hobi kursuna giden 50 yaş ve üzeri 150 kadın ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri yüz yüze görüşülerek anket yöntemiyle toplanmıştır. Kadınların yaşları 50-70 arasında değişmekte olup, yaş ortalaması 55,26+5,11 yıldır. Kadınların %66,7’si probiyotik terimini bilmekte olup %26’sı probiyotik katkılı gıda tüketmektedir. Probiyotik katkılı gıda tüketen kadınların %86,6’sı, sağlık yararı gördüğü için tüketmektedir. Tüketmeyen kadınların ise %36,4’ü pahalı bulduğu, %30,3’ü ihtiyaç duymadığı, %27,3’ü doğal bulmadığı ve %6,1’i ise bu gıdaların neler olduğunu bilmediği için tüketmemektedir. Elde edilen verilere göre, kadınlar arasında probiyotik terimi yanlış ve eksik bilinmektedir. Ayrıca, probiyotik ve fermente gıdalar ile ilgili bilgi karmaşası da söz konusudur.Item Sığır karkas ve sakatatlarında hijyen profilinin yasal mevzuat kriterleri ile değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-19) Çetin, Ece; Ertekin, Ayşegül; Coşkun, Ahmet Gökhan; Temelli, Seran; Eyigör, Ayşegül; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-5121-2631; 0000-0002-5181-7577; 0000-0002-8869-4929; 0000-0002-2707-3117Çalışmada, kasaplık sığırların karkas ve sakatatlarının Türk Gıda Kodeksi (TGK) Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği Üretim Hijyeni Kriter leri gereklilikleri dahilinde mikrobiyolojik kalitesinin belirlenmesi hedeflendi. Bu amaç ile, Marmara Bölgesinde 2013-2015 yılları arasında, 3 kombina ve 1 mezbahadan toplam 400 adet örnek alındı. Alınan 100 adet karkas örneği, Aerobik Koloni Sayısı (AKS) ve Enterobacteriaceae sayısı (ES)’nın belirlenmesi ve Salmonella varlığı yönünden, her bir karkasa ait olmak üzere toplamda 300 adet yenilebilir sakatat (100 ka raciğer, 100 dalak, 100 böbrek) örneği ise Salmonella varlığı açısından, ilgili uluslararası standartlar olan ISO 4833-1:2003 (AKS), ISO 21528- 2:2004 (ES) ve ISO 6579:2002 (Salmonella) kullanılarak analiz edildi. İncelenen karkas örneklerinde AKS, 3,0x102- 4,0x105 kob/cm2 aralığında olup ortalama 3,1 x 104 kob/cm2, ES ise 0,1 x 101- 8,5 x 102 kob/ cm2 aralığında olup ortalama 1,9 x 102 kob/cm2 olarak bulundu. AKS ve ES sonuçlarının birbirinden bağımsız olarak ilgili yönetmeliğe göre değerlendirilmesi sonucunda, örneklerin AKS yönünden; %34’ü ‘Uygun’, %56’sı ‘Kabul Edilir’ ve %10’u ‘Uygun Değil’, ES yönünden de %57’si ‘Uygun’, %34’ü ‘Kabul Edilir’ ve %9’u ‘Uygun Değil’ olduğu tespit edildi. TGK Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği Üretim Hijyeni Kriterleri’ne göre AKS ve ES yönünden sırasıyla %90 ve %91, AKS ve ES sonuçları birlikte değerlendirildiğinde ise %84 oranında uygun bulunan sığır karkaslarının, ayrıca sakatatları dahil Salmonella içermediği göz önünde bulundurulduğunda, örnekleme yapılan dönem içinde hijyenik kalitesinin oldukça iyi düzeyde olduğuna karar verildi.Item Tavuk etinin besin değeri ve diğer et ve et yerine geçen maddelerle karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1993) Soyutemiz, G. Ece; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıTavuk kümes hayvanları içinde her bölge koşulunda yetişebilen, canlı ağırlık artış hızı yüksek, generasyon süresi kısa ve birim et verimi çok ekonomik olan bir hayvandır. Özellikle hayvansal kökenli protein açlığının söz konusu olduğu ülkemizde tavuk etleri protein noksanlığını kapatmada çok etkili olabilir.Item Türk sucuğu üretiminde starter kültür kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 1993) Tayyar, Mustafa; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıFermente et ürünleri, mikroorganizmaların gelişmeleri ve metabolik faaliyetleri sonucunda elde edilmektedir. Üretimlerinde mikroorganizmaların karıştığı bir olgunlaşma basamağına gerek duyarlar. Bu mikroorganizmaların metabolik aktiviteleri ürünün özelliklerini belirleyen arzu edilen değişikliklere neden olur. Bu nedenle fermente et ürünlerinin üretimi için mikroorganizmaların varlığı zorunludur. Son ürünün kalitesi fermantasyonda rol oynayan mikroorganizmaların tipine, ham madde seçimine ve üretim sırasındaki koşullara bağlı olarak büyük değişim göstermektedir. Bu derleme fermente et ürünlerinin tipik örneği olan sucuğun üretim teknolojisinde starter kültürlerin rolü ana hatlarıyla incelenmiştir.Item Yoğurdun insan beslenmesindeki faydalı etkisi ve yoğurt tüketiminin günlük miktarları(Uludağ Üniversitesi, 1993) Soyutemiz, G. Ece; Veteriner Fakültesi; Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim DalıYoğurt mükemmel bir gıdadır. Onu ilginç bir gıda yapan ilgili bakterilerin karşılıklı simbiyotik ilişki yeteneği veya metabolik ürünlerin terapatik etkisi ile ilgili olabilir. İnsan beslenmesinde yoğurdun değeri, sadece besleyici değeri Üzerine değil aynı zamanda intestinal mikroflora faydalı etkisi üzerine kurulmuştur. 20. yüzyılın başlarında Metchnikoff ( 1845-1916) uzun yaşama teorisinde yoğurdun laktik asit ve içerdiği diğer ürünler aracılığı ile kalın barsaklarda anaerob spor yapan bakterilerin gelişmesini önlediğini iddia etmiştir. Balkan dağ kabileleri, Kafkasya ve Türkiye' deki uzun ömürlü insanların yoğurtla beslendikleri örnek olarak verilmiştir (The Road to Health).