2006 Cilt 20 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/1736
Browse
Browsing by Title
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Item Adi fiğ (Vicia sativa L.)’de ekim zamanlarının ot ve tane verimi üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2006) Hakyemez, Basri HakanBu araştırma Çanakkale-Ezine ekolojik koşullarında, adi fiğ için en uygun ekim zamanının belirlenmesi amacıyla 2003-2005 yılları arasında çiftçi şartlarında yürütülmüştür. Araştırmada, beş kışlık (Ekimin ikinci yarısı, Kasımın ilk yarısı, Kasımın ikinci yarısı, Aralığın ilk yarısı, Aralığın ikinci yarısı) ve bir yazlık (Mart sonu) olmak üzere altı ekim zamanı ele alınmıştır. Deneme tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Denemede yaş ot, kuru madde ve tohum verimleri ile protein verimleri değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre en yüksek ot ve otta protein verimleri Ekim sonundan Kasım ortasına kadar yapılan kışlık ekimlerden elde edilmiştir. Tohum ve tohumda protein verimleri bakımından kışlık ekimler arasında bir farklılık görülmemiştir. Çalışmada tohum ve ot üretimi için ekimlerin kışlık olarak yapılması gerektiği belirlenmiştir.Item Bazı şeker mısır (Zea mays saccharata Sturt) genotiplerinin Harran Ovası koşullarında verim karakteristiklerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2006) Öktem, Abdullah; Öktem, A. GülgünŞeker mısırın Türkiye’de önemi ve tüketimi hızla artmaktadır. Bu çalışmada şeker mısırın Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetiştirilme imkanlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Deneme 2003 ve 2004 yıllarında Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Arazisinde yürütülmüştür. Sekiz adet hibrit şeker mısır çeşidi materyal olarak kullanılmıştır. Araştırmanın her iki yılında da incelenen özellikler bakımından çeşitler arasında istatistiksel olarak önemli farklılıklar saptanmıştır. İki yılın ortalama sonuçlarına göre; taze koçan verimi 838.5 (Secerac) ile 1637 kg/da (Vega) arasında, tek koçan ağırlığı 182.0 g (Jubilee) ile 251.7 g (Vega), koçan uzunluğu 17.25 cm (Secerac) ile 23.33 cm (Lincoln), koçan çapı 37.87 mm (Jubilee) ile 47.45 mm (Martha), koçanda tane sayısı 531.3 (Secerac) ile 749.9 adet/koçan (GH-2547), bitki boyu 168.2 cm (Secerac) ile 206.8 cm (GH-2547), ilk koçan yüksekliği 56.38 cm (Merit) ile 70.10 cm (GH-2547), sap çapı ise 19.3 mm (Merit) ile 24.5 mm (Martha) arasında değişmiştir. Taze koçan verimi ve tek koçan ağırlığı yüksek Vega, Martha, Merit, Jubilee ve Reward gibi çeşitlerin Harran Ovası benzer ekolojilere önerilebileceği belirlenmiştir.Item Böğürtlende mikro çoğaltım çalışmaları(Uludağ Üniversitesi, 2006) Yıldız, Demet; Barut, Erdoğan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.Bu çalışmada, “Bursa-I” ve “Chester” böğürtlen çeşitlerinde koltuk tomurcukları kullanılarak mikro çoğaltım denemeleri yapılmıştır. Bu amaçla örnekler 20 Mayıs 2005 ve 26 Haziran 2005 tarihlerinde alınarak araştırma 3 farklı aşamada gerçekleştirilmiştir. Bunlar başlangıç (MS + 30 g/l Sakkaroz + 0.103 g toz vitamin + 7 g Agar + 0.5 ve 1.0 mg/l BAP), sürgün (MS + 30 g/l Sakkaroz + 0.103 g toz vitamin + 7 g Agar + 0.1, 0.5 ve 1.0 mg/l BAP) ve köklendirme (1/3 MS + 30 g/l Sakkaroz + 0.103 g toz vitamin + 7 g Agar + 0.2 ve 0.4 mg/l IBA) aşamalarıdır. Araştırma sonucunda başlangıç ve sürgün çoğaltım aşamalarında her iki böğürtlen çeşidinde örnek alma tarihleri açısından önemli farklılıklar bulunmuştur. Genel olarak, haziran ayında alınan eksplantlar, Mayıs ayında alınanlardan daha başarılı sonuçlar vermiştir. Köklendirme aşamasında ise yine her iki çeşit için köklenme oranı %88-100 arasında değişmiştir. Köklenme aşamasında eksplant alma zamanı ve ortamların etkisi önemli bulunmamıştır.Item Çanakkale yöresinde nohut bitkisinin kışlık olarak yetiştirilebilme olanakları(Uludağ Üniversitesi, 2006) Gül, M. Kemal; Egesel, Cem Ömer; Kahrıman, Fatih; Tayyar, ŞemunGenotip ve yetiştirme koşullarına göre tohumunda %16.4-31.2 oranda ham protein bulunan nohut hayvansal protein kaynaklarının yetersiz ve pahalı olduğu gelişmekte olan ülkelerde, beslenme açısından ucuz protein kaynağı olarak büyük öneme sahip bir yemeklik tane baklagildir. Çanakkale yöresinde genellikle yazlık olarak ekilen nohut veriminde hava koşullarına bağlı olarak önemli dalgalanmalar görülmektedir. Yörede geçiş bölgesi iklimi hakim olması nedeniyle kışları Akdeniz ve Ege bölgelerine göre daha sert geçmektedir. Yörede kışlık olarak yetiştirilen tek yemeklik dane baklagil türü bakladır. Nohutun bu yörede Akdeniz bölgesinde olduğu gibi kışlık olarak yetiştirilme olanaklarının araştırılması yüksek verim alabilmek bakımından önem taşımaktadır. Yöremizde kışlık nohut yetiştirme olanaklarını araştırmak amacıyla ICARDA kökenli 10 nohut hattı kullanılarak ÇOMÜ Ziraat Fakültesi bünyesinde yürütülen bu çalışmada denemeler 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştirme sezonlarında tesadüf blokları deneme desenine göre 4 sıra halinde 5 m2 ’lik parsellerde kurulmuştur. Kışa dayanıklılık standart çeşitte % 55.42 iken diğer hatlarda % 70.91 ile % 78.75 arasında değiştiği saptanmıştır. Dane veriminde standart çeşitte 266.92 kg/da, diğer hatlarda da 296.03 kg/da ile 381.68 kg/da arasında bulunmuştur. Elde edilen ilk iki yıla ait bulgulara göre, yöremizde kışlık nohut ile ilgili bir çok özelliğin yazlık ekimlere göre daha avantajlı olabileceği; verim özelliği ve makinalı hasada uygunluk açısından kışlık ekimlerin daha avantajlı olabileceği saptanmıştır.Item Kışlık ara ürün ve azotlu gübre uygulamalarının ayçiçeğinde (Helianthus annuus L.) verim ve önemli tarımsal özellikler üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2006) Karasu, Abdullah; Uzun, Ayşe; Öz, Mehmet; Başar, Haluk; Turgut, İlhan; Göksoy, A. Tanju; Açıkgöz, Esvet; Uludağ Üniversitesi/Mustafa Kemal Paşa Meslek Yüksek Okulu.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bu çalışmada, Bursa şartlarında kışlık ara ürün olarak adi fiğ ekilmiş olup yeşil gübre ve ot olarak değerlendirilmiştir. Daha sonra tarladan kaldırılan fiğ ürünü üzerine ayçiçeği ekilmiş ve farklı azot dozları uygulanarak ayçiçeği bitkisinin tane verimi ile bazı tarımsal özelliklerine etkisi incelenmiştir. Deneme, 1999-2002 yıllarında Bursa koşullarında üç yıl yapılmıştır. Çalışmada birinci faktör olarak üç farklı ön bitki uygulaması (fiğ yeşil gübreleme, fiğ ot üretimi ve buğday anızı) ve ikinci faktör olarak azot dozları (0, 4, 8, 12, 16 ve 20 kg N/da) ele alınmıştır. Araştırmanın üç yıllık sonuçlarına göre; ot üretimi amacıyla yetiştirilen fiği izleyen ayçiçeğinden en yüksek tane verimi (227.4 kg/da) elde edilmiştir. Yeşil gübreleme amacıyla yetiştirilen fiği izleyen ayçiçeği 214.4 kg/da, buğday anızı üzerine ekilen ayçiçeği ise en düşük tane verimi (201.8 kg/da) sağlamıştır. Ot üretimi ve yeşil gübre amacıyla yetiştirilen fiğin kontrole göre ana ürün olarak ekilen ayçiçeğinde sağladıkları verim artışları sırasıyla % 12.7 ve % 6.2 civarında olmuştur. Yeşil gübre ve ot üretimi amacıyla yetiştirilen fiği takip eden azotsuz ayçiçeğinden sağlanan verimlerin kontrolde dekara 12 kg azot uygulamasından sonra elde edilen verimlere eşdeğer olduğu belirlenmiştir.Item Kurutulmuş pirinanın yem değeri ve kuzu besisinde kullanılma olanakları üzerinde araştırmalar 1. yem değerinin in situ yöntemle belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2006) Hanoğlu, Hülya; Filya, İsmail; Canbolat, Önder; Sucu, Ekin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Bu araştırma, öğütme ve öğütme-eleme işlemlerinin kurutulmuş pirinanın yem değeri üzerine olan etkilerinin belirlenmesi amacıyla düzenlenmiştir. Araştırmada pirinanın yem değeri in situ naylon kese yöntemi ile belirlenmiştir. Hayvan materyali olarak rumen kanüllü, yaklaşık 4 yaşlı, 3 baş Merinos koç kullanılmıştır. İşlenmemiş, öğütülmüş ve öğütülmüş- elenmiş kuru pirinanın rumende 4, 8, 16, 24, 48, 72 ve 96 saat boyunca kuru madde (KM), organik madde (OM), ham protein (HP), nötr deterjanda çözünmeyen lif (NDF), asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF) ve asit deterjanda çözünmeyen lignin (ADL) parçalanabilirlikleri ve parçalanabilirlik parametreleri belirlenmiştir. Öğütme-eleme işlemi, pirinanın KM, ham kül, OM, HP, ham yağ ve nitrojensiz öz maddeler içeriğini artırırken, ham sellüloz, NDF, ADF, ADL ve hemisellüloz içeriğini düşürmüştür (P<0.05). Metabolik enerji (ME) düzeyleri işlenmemiş ve öğütülmüş pirinada sırasıyla 1193.75 ve 1188.36 kcal/kg KM iken öğütülmüş-elenmiş pirinada 1560.73 kcal/kg KM düzeyine çıkmıştır (P<0.05). Öğütme işlemi pirinanın KM, OM, NDF, ADF ve ADL parçalanabilirliklerini etkilemezken, öğütmeeleme işlemi bu parametrelerin rumen parçalanabilirliklerini işlenmemiş ve öğütülmüş pirinaya göre artırmıştır (P<0.05). Hem öğütme hem de öğütme-eleme işlemi pirinanın HP parçalanabilirliğini etkilememiştir. Araştırma sonucunda, öğütme işlemi kurutulmuş pirinanın yem değerini etkilemezken, öğütme-eleme işlemi pirinanın yem değerini işlenmemiş ve öğütülmüş pirinaya göre artırmıştır (P<0.05). Bu nedenle üreticilere ruminant beslemede kullanmadan önce pirinaya kurutma, öğütme ve eleme işlemlerini uygulamaları önerilebilir.Item Kurutulmuş pirinanın yem değeri ve kuzu besisinde kullanılma olanakları üzerinde araştırmalar 2. kuzuların besi performansı üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2006) Hanoğlu, Hülya; Filya, İsmail; Canbolat, Önder; Sucu, Ekin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Bu araştırma, kurutulup öğütülerek elenmiş pirinanın kuzuların besi performansı üzerine olan etkilerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Araştırmada yaklaşık 2.5 aylık yaşta, 60 baş erkek Merinos kuzusu kullanılmıştır. Beş gruba ayrılan kuzuların yoğun yem karmalarına sırasıyla %0, 5, 10, 15 ve 20 düzeyinde pirina katılmıştır. Toplam 70 gün süren besi boyunca kuzular ad-libitum düzeyde ve bireysel olarak yemlenmişlerdir. Kuzuların canlı ağırlık ve yem tüketimleri iki haftada bir yapılan kontrol tartımları ile saptanmıştır. Besi sonunda kuzuların toplam ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları bakımından kontrol grubu ile %5, 10 ve 15 pirina tüketen gruplar arasında önemli bir farklılık görülmemiştir (P>0.05). Ancak %20 pirina tüketen kuzuların toplam ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları kontrol, %5 ve %10 pirina tüketen kuzulardan daha düşük bulunmuştur (P<0.05). %20 pirina tüketen grupta özellikle ham sellüloz ve kül düzeylerindeki artış bu sonuçlar üzerinde etkili olmuştur. Diğer yandan pirina kullanımı besi süresi sonunda kuzuların yem tüketimlerini etkilememiştir (P>0.05). Yemden yararlanma düzeyi bakımından ise kontrol, %5 ve %10 pirina tüketen gruplar ile %20 pirina tüketen grup arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur (P<0.05). Araştırma sonucunda, düşük KM içeriği ile yüksek maya ve küf sayısına sahip ham pirinanın kurutulup, öğütülüp, elendikten sonra kuzu besi rasyonlarında en fazla %15’e kadar rahatlıkla kullanılabileceği saptanmıştır.Item On kendilenmiş Atdişi mısır (Zea mays indentata Sturt.) hattının diallel melezlerinde bazı tarımsal ve kalite özelliklerinin kalıtımı(Uludağ Üniversitesi, 2006) Balcı, Arzu; Turgut, İlhan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bu araştırma, 10 mısır saf hattı ve bunların yarım diallel melezlerinden oluşan populasyonun genetik yapısını araştırmak amacı ile yürütülmüştür. Çalışmada, Sakarya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden temin edilen A-251, A-681, A-632 Ht, A-639, AS-D, ADK-447, ALKD-187, N-193, VA-22 ve ND-405 saf mısır hatları kullanılmıştır. Araştırmanın melezleme ve F1’lerin test edilme aşaması Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme alanlarında 2001 ve 2002 yıllarında yürütülmüştür. Deneme dikdörtgen latis deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Çalışma amaçlarını gerçekleştirmede, verilerin analizi Jinks-Hayman tipi diallel analiz yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Jinks-Hayman diallel analiz sonunda incelenen tüm özelliklerde dominant genetik varyansı; 1000 tane ağırlığı ve protein oranında ise hem eklemeli hem de dominant gen varyansı istatistiki anlamda önemli bulunmuştur. 1000 tane ağırlığı ve protein oranında eksik dominantlığın, diğer özelliklerde ise üstün dominatlığın varlığı anlaşılmıştır. Araştırmada, dar anlamda kalıtım derecesi bakımından en yüksek değer 1000 tane ağırlığında (0.57) tespit edilmiştir. İncelenen karakterlerde geniş anlamda kalıtım derecesi 0.58 ile 0.83 arasında, dar anlamda kalıtım dereceleri ise 0.09 ile 0.57 arasında değişim göstermiştir.