Browsing by Author "Can, Handan"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Item Anlık ve gecikmeli bellek yanılmasının duygusal değerlik ve cinsiyet açısından karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-06-26) Eski, Fatma; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Psikoloji Anabilim Dalı / Deneysel Psikoloji Bilim Dalı; 0009-0008-3153-3578Mevcut çalışmada duygusal değerlik ve cinsiyetin anlık ve gecikmeli bellek yanılmaları üzerindeki etkilerini incelemek amaçlanmıştır. Bu çalışmaya 55erkek ve 55 kadın olmak üzere toplam 110 lisans öğrencisi dahil edilmiştir. Katılımcılar çalışma ve test olmak üzere 2 aşamalı bir deneye katılmışlardır. Katılımcıların yarısı çalışma aşamasının hemen ardından, diğer yarısı da 24 saat sonra test edilmişlerdir. Duygusal değerlik, cinsiyet ve test etme süresinin bellek yanılması üzerindeki etkileri, duygusal değerliğe sahip DRM listeleri ile incelenmiştir. Eski, hatırlıyorum ve biliyorum yanıtlarını içeren veriler karma ANOVA analizi ile incelenmiştir. Bulgular değerlendirildiğinde duygusal değerliğin 3 kelime türü (çalışılmış ilişkili kelimeleri doğru tanıma, kritik çeldiricileri ve çalışılmamış ilişkisiz kelimeleri yanlış tanıma) üzerine etkisinin anlamlı olduğu; test etme süresinin yalnızca çalışılmış ilişkili kelimeleri doğru tanıma üzerindeki etkisinin anlamlı olduğu; cinsiyetin temel etkisinin ise anlamlı olmadığı görülmüştür. Aynı zamanda duygusal değerlik ve test etme süresi ortak etkisinin, çalışılmamış ilişkisiz kelimeleri yanlış tanıma üzerindeki etkisinin de anlamlı olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak duygusal değerlik ve test etme süresinin bellek yanılması üzerindeki temel etkilerinin anlamlı olduğu; ayrıca bu iki değişkenin ortak etkisinin de yanlış tanıma düzeyini etkilediği bulunmuştur.Item Çalışma belleğinin epizodik tampon bileşeninin alana özgü olan ve olmayan görevlerde satranç ustalarının hatırlama performansı üzerindeki etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-12) Aydın, Hatice Kübra; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi::Enstitüler::Sosyal Bilimler Enstitüsü / Psikoloji Anabilim Dalı / Deneysel Psikoloji Bilim Dalı; 0000-0002-2324-7247Mevcut çalışmanın amacı, uzman performansında çalışma belleğinin epizodik tampon bileşenin rolünü ve performansın alana özgü olan ve olmayan materyallere göre değişip değişmediğini incelemektir. Bu amaçla 30 satranç oyuncusu (15 uzman, 15 acemi) epizodik tampon baskılamanın olduğu ve olmadığı koşullarda satranç ilişkili-anlamlı, satranç ilişkili-anlamsız ve kontrol hatırlama görevi performansları açısından karşılaştırılmıştır. Hatırlama görevi puan ortalamaları ve tepki süreleri 2 (uzmanlık düzeyi) X 3 (görev türü) X 2 (koşul) son faktörde tekrarlı ölçüm karma ANOVA ile analiz edilmiştir. Sonuçlar incelendiğinde, uzmanların acemilerden satranç ilişkili anlamlı ve anlamsız görevlerde daha yüksek puanlar aldığı, kontrol görevinde farklılaşmadığı görülmüştür. Epizodik tampon baskılama görevi, alana özgü materyallerde anlamlı bir bozucu etki yaratmazken kontrol görevi puan ortalamalarında düşüşe sebep olmuştur. Uzmanlar, her iki koşulda da acemilere göre satranç ilişkili anlamlı görevden daha yüksek puanlar almışlardır. Sonuçlar, tepki süresi açısından değerlendirildiğinde, uzmanların üç görev türünden en hızlı tepkiyi satranç ilişkili-anlamlı göreve en yavaş tepkiyi ise kontrol görevine verdikleri görülmüştür. Acemilerde ise görev türüne göre tepki süre ortalamalarında anlamlı bir farklılık görülmemektedir. Uzman ve acemilerin tepki süreleri görev türüne göre karşılaştırıldığında satranç ilişkili-anlamlı ve anlamsız görevlerinde uzmanlar acemilere göre daha hızlı tepki vermişlerdir. Kontrol görevinde uzman ve acemilerin tepki sürelerinde anlamlı bir fark yoktur. Uzmanlar iki koşulda da acemilere göre satranç ilişkili anlamlı hatırlama görevine daha hızlı tepki vermişlerdir. Bulgular uzmanlık teorileri bağlamında değerlendirilerek epizodik tampon ve uzun süreli çalışma belleğine yönelik açıklamalar getirilmiştir.Publication Differentiation of memory processing stages and effect of demographic variables with alternative scoring approaches to the rey auditory verbal learning test(Taylor, 2022-06-09) Karakaş, Sirel; Bakar, Emel Erdoğan; Doğutepe, Elvin; Can, Handan; Kaskatı, Tolga; CAN, HANDAN; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Psikoloji Bölümü; CGX-2053-2022Background The Rey Auditory Verbal Learning Test (RAVLT) is the third most popular verbal memory test and the tenth most frequently used neuropsychological test. The original scoring system of RAVLT does not differentiate stages of memory processing, but a recently developed composite scoring system has this potential. The objectives were to compare the two systems in terms of their capacity to differentiate the stages of memory processing and to study the effect of demographic variables on the learning trials (T) of the Turkish form of RAVLT (T-RAVLT). Method The sample consisted of 600 Caucasian Turkic adults, who were categorized into three levels of age, three levels of education, and two levels of gender. Individual administration of T-RAVLT was performed using the standard procedures of RAVLT. Results The components in the exploratory factor analysis (EFA) and latent variables in the confirmatory factor analysis (CFA) of the original scores were consistent with sequentially ordered T-RAVLT stages. Demographic variables (age, education, and gender) affected performances in all of the learning trials. The composite scores revealed retrieval and retention as separate components, but these scores could not be predicted from the relevant T-RAVLT scores. Conclusions Findings recommend a combined utilization of the two scoring systems: The original system to provide scores on the performance at each stage of T-RAVLT and the combined system to provide separate scores on learning, retention, and retrieval, the three stages of memory processing. A selective effect of demographic variables on T1 was not observed, indicating a need for cross-cultural studies that are meticulously controlled for age and education.Item Duygudurum, duygusal değerlik ve cinsiyetin bellek yanılması üzerindeki etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-13) Aytimur, Çekdar; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Deneysel Psikoloji Bilim Dalı.; 0000-0002-7188-6190Mevcut çalışmanın temel amacı; duygu durum, duygusal değerlik ve cinsiyetin bellek yanılması üzerindeki etkilerini incelemektir. Bu çalışma ön çalışma ve deney aşamaları olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Ön çalışma aşamasına 20 kadın ve 20 erkek, deney aşamasına ise 72 kadın ve 68 erkek olmak üzere toplamda 180lisans öğrencisi katılmıştır. Ön çalışma aşamasında, duygu durum düzeyi (pozitif, negatif ve nötr) açısından farklılaşan; ancak uyarılma (sakinlik ve heyecan) düzeyi açısından değişmeyen duygu durum değişimleme materyali geliştirilmiştir. Duygudurum değişimlemesi yapılarak duygusal değerliğe sahip Deese-Roediger-Mc Dermott (DRM) listeleri üzerinden duygu durum, duygusal değerlik ve cinsiyetin bellek yanılması üzerindeki etkileri incelenmiştir. Eski-yeni/hatırlıyorum-biliyorum görevi kullanılarak elde edilen veriler karma ANOVA analizi ile incelenmiştir. Bulgular gözden geçirildiğinde, duygusal değerliğin temel etkisinin çalışılmış ilişkilikelimeleri doğru tanıma, çalışılmamış kritik çeldiricileri ve çalışılmamış ilişkisiz kelimeleri yanlış tanıma üzerinde istatistiksel olarak anlamlı olduğu; ancak duygu durum ve cinsiyet temel etkilerinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır. Duygusal değerliğe ilişkin ortaya çıkan farkın kaynağını belirlemek için yapılan post-hoc karşılaştırmalar, pozitif çalışılmış ilişkili kelimelerin nötr çalışılmış ilişkili kelimelere kıyasla daha yüksek oranda doğru tanındığını; negatif ve pozitif çalışılmamış kritik çeldiricilerin nötr çalışılmamış kritik çeldiricilere kıyasla daha fazla yanlış tanındığını; pozitif ve nötr çalışılmamış ilişkisiz kelimelerin ise negatif çalışılmamış ilişkisiz kelimelere kıyasla daha fazla yanlış tanındığını göstermiştir. Sonuç olarak mevcut çalışmada, pozitif ve negatif değerliğin bellek yanılmasının ortaya çıkmasında etkili olduğu; duygu durum ve cinsiyetin ise bu sürece etkisinin olmadığı saptanmıştır.Item Duygusal değerliğin ve cinsiyetin bellek yanılgısı üzerindeki etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-01) Erol, Emre; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Deneysel Psikoloji Bilim Dalı.; 0000-0002-3313-6735Mevcut çalışmanın amacı, duygusal değerliğin ve cinsiyetin bellek yanılgısı üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmanın örneklemi, üniversitede öğrenim görmekte olan 50 kadın ve 50 erkek katılımcıdan oluşmaktadır. Bellek yanılgısı, araştırmacı tarafından geliştirilen duygusal Deese-Roediger-McDermott (DRM) listeleri aracılığıyla değerlendirilmiştir. Her duygu kategorisi (negatif, pozitif, nötr) için duygusal değerlik seviyesi açısından farklılaşan, öte yandan uyarılma, somutluk, imgelem, kelime sıklığı, kelime uzunluğu ve çağrışım seti büyüklüğü seviyeleri açısından farklılaşmayan on adet kritik kelime belirlenmiş ve her kritik kelime için birer DRM listesi oluşturulmuştur. Böylece duygu kategorilerinin sadece duygusal değerlik açısından karşılaştırılması sağlanmıştır. Veriler, hatırlıyorum-biliyorum-yeni görevi kullanılarak elde edilmiş ve tekrarlayan ölçümlü ANOVA analizleri uygulanarak incelenmiştir. Bulgular, nötr ve pozitif çalışılmış ilişkili kelimelerin negatif çalışılmış ilişkili kelimelere göre daha yüksek oranda doğru tanındığını; çalışılmamış kritik kelimeleri yanlış tanıma açısından duygusal değerlikler arasında fark bulunmadığını; pozitif çalışılmamış ilişkisiz kelimelerin ise negatif ve nötr çalışılmamış ilişkisiz kelimelere göre daha yüksek oranda yanlış tanındığını göstermiştir. Kelime türünün, duygusal değerlik üzerindeki etkisi de anlamlı bulunmuştur. Nötr değerlik için doğru tanınan çalışılmış ilişkili kelimelerin, yanlış tanınan çalışılmamış kritik kelimelerden ve negatif değerlik için yanlış tanınan çalışılmamış kritik kelimelerin, doğru tanınan çalışılmış ilişkili kelimelerden daha yüksek olduğu gözlenmiş; ancak pozitif değerlik için iki kelime türü arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Cinsiyetin etkisi ise hiçbir değişken açısından anlamlı bulunmamıştır. Sonuç olarak mevcut çalışmada negatif değerliğe sahip olayların bellek yanılgılarının oluşumuna yol açabileceği, ayrıca cinsiyetin bu sürece etkisinin olmadığı bulunmuştur ve elde edilen sonuçlar alanyazındaki çalışmalarla tutarlıdır.Publication Evaluation of short-term memory, working memory, and executive functions in patients with relapsing-remitting multiple sclerosis(Galenos Publ House, 2022-09-01) Duman, Furkan; Leventoğlu, Alev; Can, Handan; CAN, HANDAN; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Fizik Bölümü.; CJB-4267-2022Objective: To compare patients with relapsing-remitting multiple sclerosis (RRMS) and healthy individuals in terms of short-term memory (STM), working memory (WM) and executive functions. Materials and Methods: The sample consisted of 33 patients with RRMS and 26 healthy participants. The groups were matched in terms of age, gender, level of education and hand dominance. The socio-demographic characteristics of the participants were recorded; and they were evaluated with Beck depression inventory and state/trait anxiety inventory. Visual aural digit span test B form, Wisconsin card sorting test, backward digit span task, stroop test T-BAG form, Wechsler memory scale: Revised form visual memory span subtest (WMS-R/VMS) and trail making test (TMT) for cognitive functions. Results: There was no statistically significant difference between groups in terms of depression and anxiety scores (p>0.05). Backward visual memory span calculated from WMS-R/VMS was significantly lower (p<0.05) in the RRMS group. However, there was no significant difference between groups in WMS-R/VMS and TMT scores (p>0.05). Conclusion: Results of this study indicate that patients with RRMS have lower visuo-spatial sketchpad capacity in their WM. However, there was no significant difference between patients with RRMS and healthy controls in terms of verbal and visuo-spatial STM capacity, phonological loop capacity in WM, perseveration, conceptualization, inhibition and set shifting skills.Item Evaluation of visual-motor integration functions in children between 6-15 years of age(Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği, 2010) Tekok Kılıç, Ayda; Elmastaş Dikeç, Banu; Can, Handan; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.; AAH-8501-2021; 36165087700; 55371079500Objective: Visual-motor integration skills are considered an essential domain of clinical and psycho-educational assessment. The goal of the present investigation is to provide the Turkish norms for the Beery-Buktenica Developmental Visual-Motor Integration Test (VMI-4th) for children and adolescents between the ages of 6-15 years as part of a comprehensive neuropsychological test battery. Method: A total of 1887 children from elementary and high schools in the city of Bursa were recruited for this study. From this sample 44 children were re-tested 3-4 weeks following the first administration for test-retest reliability. Results: Findings showed clear developmental trajectories in visual-motor integration skills. Significant performance increments were observed in six month intervals for ages 6 and 7. Starting from age 8, norms were established for each age group separately. Girls and boys performed similarly on the VMI-4. Test- retest correlation was modest but within an acceptable range. Conclusion: The age-based norms established for the VMI-4 in this study can be used to assess children between the ages of 6-15 years as part of a clinical neuropsychological and a psycho-educational assessment. The mean VMI scores presented in this study represent performance of children in middle and middle-upper socio-economic status and may not represent the normal performance range of children from lower SES.Item Hafif bilişsel bozukluk ve erken evre alzheimer tipi demans hastalarında yönetici işlevler ve ileriye dönük bellek performanslarının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-08) Şat, Senanur; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Deneysel Psikoloji Bilim Dalı.; 0000-0002-8158-0013Mevcut çalışmada Hafif Bilişsel Bozukluk (HBB) ve erken evre Alzheimer Tipi Demans (ATD) hastalarının yönetici işlevlerinin ve ileriye dönük bellek performanslarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini unutkanlık şikayetiyle Erzincan Binali Yıldırım Üniveristesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniğine başvuran, bilişsel süreçleri etkileyebilecek herhangi bir ilaç kullanımı olmayan 30 HBB ve 28 erken evre ATD tanısı almış katılımcı ile 21 sağlıklı katılımcı oluşturmaktadır. Katılımcıların demografik bilgileri Bilgi Toplama Formu, depresyon düzeyleri Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği, bilişsel işlevlerin genel değerlendirmesi Standardize Mini Mental Test (SMMT), bilişsel bozulmanın evrelendirilmesi Reisberg Global Bozulma Ölçeği (GDS) ve bellek işlevlerinin genel değerlendirmesi ise Rey İşitsel Sözel Öğrenme Testi (RAVLT) aracılığıyla yapılmıştır. Yönetici işlevler Wisconsin Kart Eşleme Testi (WCST), İz Sürme Testi (İST) ve Kontrollü Kelime Çağrışım Testi (COWAT-KAS) ile değerlendirilmiştir. İleriye dönük bellek ise olay temelli ve zaman temelli ileriye dönük belleği ölçen iki ayrı görevle değerlendirilmiştir. Bulgular, HBB ve erken evre ATD’si olan katılımcıların sağlıklı katılımcılara kıyasla perseverasyon eğilimlerinin arttığını; dikkat ve ketleme gibi yönetici işlev performanslarının ise anlamlı düzeyde daha düşük olduğunu göstermiştir. Olay temelli ileriye dönük bellek görevinden elde edilen İHÜS puanının üç grupta da anlamlı düzeyde birbirinden farklılaştığı bulunmuştur. Buna göre, olay temelli ileriye dönük bellek performansı erken evre ATD grubunda en düşük olmakla birlikte, HBB grubunda da sağlıklı gruba kıyasla anlamlı bir düşüş olduğu belirlenmiştir. Zaman temelli ileriye dönük bellek görevine ilişkin DCS puanı açısından da gruplar arasında benzer şekilde anlamlı bir farklılaşma olduğu gözlenmiştir.Item How comprehensively does the mini-mental state examination assess and stage cognitive functioning?(Elsevier, 2006) Karakaş, S.; İrkeç, Ceylan; Can, Handan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.Item Hüzünlü müzik parçalarının algılandığı estetik bağlamın bu parçalara ilişkin yaklaşma-kaçınma eğilimleri üzerindeki etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-04-11) Sezgin, Osman Polat; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Deneysel Psikoloji Bilim Dalı.Pek çok insan olumsuz bir duygu olan üzüntüden ve bu duyguyu ortaya çıkaracak durum ve uyaranlardan kaçınmaya çalışır. Ancak bu insanlar ilginç bir şekilde üzüntü duygusunu ortaya çıkaran hüzünlü müzik parçalarını dinlemekten keyif aldıklarını söyler. Bu durum bilim insanları tarafından bir paradoks olarak görülmektedir. Bahsedilen paradoksu açıklamak için bazı kuramlar geliştirilmiştir. Bunlardan biri de Schubert’in Paralel Süreçler Hipotezi’dir. Schubert’e göre üzüntü gibi tek bir duygu, oluşturduğu öznel hisse göre kavramsallaştırılabileceği gibi, itici-çekici aksiyon eğilimlerine göre de kavramsallaştırılabilir. Buna göre eğer bir müzik parçası estetik olarak değerlendirilen bir bağlamda dinlenirse ortaya çıkan duygu olumsuz olsa da bu parçaya ilişkin aksiyon eğilimi yaklaşma yönünde olacaktır. Tersi durumda bu parça estetik olarak değerlendirilmeyen bir bağlamda dinlenirse parçaya ilişkin aksiyon eğilimi kaçınma yönünde olacaktır. Bu çalışmanın amacı Schubert’in Paralel Süreçler Hipotezi’ni görgül olarak sınamaktır. Bu amaçla araştırmaya katılan Uludağ Üniversitesi öğrencisi 124 katılımcının bir kısmına, bulundukları bağlamı estetik olarak değerlendirmelerini sağlamak için kendilerine herhangi bir bilişsel yükün yüklenmediği ve seçtikleri müzik parçalarını iyice odaklanarak dinleyebilecekleri bir bağlam oluşturulmuştur. Diğer bir grup katılımcı ise seçtikleri müzik parçalarını kendilerine bilişsel bir yük yüklenerek sunulmuştur. Bu parçalara katılımcılara odaklanmalarını güçleştirmek ve estetik deneyim yaşamalarını engellemek için 2 geri görevi ile eş zamanlı olarak dinletilmiştir. Katılımcıların duygudurumlarındaki değişiklikler PANAS ile ölçülmüştür. Bağlamı estetik olarak algılayıp algılamadıkları ise EDBSÖ ile belirlenmiştir. Aksiyon eğilimleri üzerinden yapılan ki kare analizine göre Schubert’in modelinin desteklendiği gözlenmiştir.Item İleriye dönük bellek performansı ve frontal bölge test puanlarının yaş ve cinsiyete göre değişimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-06-20) Aydınlar, İrem; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Deneysel Psikoloji Bilim Dalı.Mevcut çalışmanın amacı, ileriye dönük bellek performansının ve frontal bölge test puanlarının yaş ve cinsiyete göre değişimini incelemektir. Çalışmanın bir diğer amacı ise, frontal bölge test puanları ile ileriye dönük bellek görev puanları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu amaçlar doğrultusunda, üç farklı yaş grubu (20-44, 45-59, 60 ve üstü) ve iki cinsiyet düzeyinde (kadın, erkek) olmak üzere toplam 180 katılımcıya; klinik tanı ölçekleri, nöropsikolojik testler (Stroop, Wisconsin Kart Eşleme Testi, İz Sürme Testi, Kontrollü Kelime Çağrışım Testi) ve ileriye dönük bellek görevleri (zaman temelli – olay temelli) uygulanmıştır. Eğitim düzeyi, olası karıştırıcı etkisini önlemek amacıyla (9-11 ve 12 ve üstü) tüm gruplarda dengelenmiştir. Veriler, 3x2 faktörlü deney desenine uygun olarak analiz edilmiş; her bir test ve testi oluşturan alt test puanlarına iki yönlü varyans analizi (two way analysis of variance) uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda, ileriye dönük bellek görev puanları ve frontal bölge test puanları üzerinde yaşın temel etkisi anlamlı bulunmuştur. Cinsiyetin temel etkisi, yalnızca Stroop Testi ve İz Sürme Testinden elde edilen puanlar üzerinde anlamlı bulunmuştur. Yaş ve cinsiyetin ortak etkisi, İz Sürme Testinden elde edilen puanlar üzerinde anlamlı bulunmuştur. Ayrıca, ileriye dönük bellek görev puanları ile frontal bölge test puanları arasında anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştirItem İşitsel sözel öğrenme testi yapı geçerliği(Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği, 2015-02-11) Doğutepe, Elvin; Yazıhan, Nakşidil Torun; Korkman, Hamdi; Bakar, Emel Erdoğan; Can, Handan; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.; AAH-8501-2021; 55371079500Amaç: İşitsel Sözel Öğrenme Testi (Auditory Verbal Learning Test: AVLT) nöropsikoloji yazınında, belleğin kapsamlı değerlendirilmesi için sıklıkla kullanılan bir ölçüm aracıdır. Test sözel öğrenmeyi; anlık ve gecikmeli serbest hatırlama, tanıma türü hatırlama, geriye ve ileri doğru bozucu etki olarak ölçmektedir. Türk toplumuna uyarlama çalışmaları yapılmış olan AVLT’nin araştırma ve geliştirme (AR-GE) çalışmaları sürmektedir. Mevcut çalışmanın amacı; testin AR-GE sürecine katkı sağlamak amacıyla kurutlu geçerliğini incelemektir. Yöntem: Mevcut amaç doğrultusunda 20-69 yaş aralığında, tanılanmış herhangi bir psikiyatrik veya nörolojik rahatsızlığın bulunmayan; düzeltilmemiş görme ve işitme bozukluğu bulunmayan 78 sağlıklı katılımcıdan veriler elde edilmiştir. AVLT bu testi uygulama eğitimi almış iki psikolog tarafından, katılımcılara bireysel olarak uygulanmıştır. Bulgular: AVLT puanlarının temsil ettikleri özellik kümelerini incelemek amacıyla uygulanan temel bileşenler analizi, testin yapısıyla uyumlu olarak öğrenme ve serbest hatırlama, tanıma türü hatırlama bileşenlerini ayrı ayrı içermiştir. Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) çalışmasında ise bu iki bileşene çeldiricilerin etkisi eklenmiştir. Yaş, eğitim ve cinsiyetin AVLT puanlarıyla ilişkisini belirlemek amacıyla, betimsel düzeyde incelemeler yapılmıştır. Sonuç: Belleğin gelişimsel süreçten etkilendiği yolundaki yazınla uyumlu olan bu bulgular AVLT’nin öğrenme/serbest hatırlama, tanıma ve çeldirici puanlarının kuramsal bilgiyle uyumlu bir bileşen örüntüsü gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu sonuç Türk toplumunda testin, geçerli bir ölçme aracı olduğuna işaret etmektedir.Item Language asymmetry and hormonal fluctuations during the menstrual cycle(Journal Neurological Sciences, 2012) Hahn, Constanze; Ocklenburg, Sebastian; Ball, Anna; Güntürkün, Onur; Can, Handan; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.; AAH-8501-2021; 55371079500Objective: The aim of this study was to investigate hormone-asymmetry relationships during the menstrual cycle for both hemispheres using verbal dichotic listening task. Method: This study was conducted with thirty-two normally cycling women; all of them were native German speakers and right-handed with no use of hormonal medication in the previous 6 months. STCI-S18, a questionnaire to assess current mood, the Edinburgh Handedness Inventory, a background questionnaire to collect demographic information, the Symptom-Checklist 90-R and a verbal dichotic listening task were administered to all participants/completed by all participants. Result: Statistical analysis indicated that the main effect of ear was significant (p=.007). A right ear advantage was observed, but neither the main effect of cycle (p=.303) nor the interaction of ear and cycle (p=.955) was significant. We did find, however, a significant main effect of cycle on auditory recognition when we analyzed the data of the 17 participants with validated estradiol changes (p=.047). Conclusion: The results of the dichotic listening task data showed that the degree of language asymmetry as revealed by dichotic listening did not change during the three menstrual phases. We did find, however, that the main effect of cycle was significant when we analyzed the data of 17 participants with available estradiol levels. Estradiol seems to affect overall auditory recognition without altering asymmetry.Item Relapsing remitting multipl skleroz hastalarının kısa süreli bellek, çalışma belleği ve yönetici işlevlerinin değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-30) Duman, Furkan; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Psikoloji Anabilim Dalı/Deneysel Psikoloji Bilim Dalı.Bu tez çalışmasında Relapsing Remitting Multipl Skleroz (RRMS) hastalarının kısa süreli bellek, çalışma belleği ve yönetici işlevlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi Ankara Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniği’nde takip edilen veya Türkiye Multipl Skleroz Derneği Ankara Şubesi’ne üye 25 RRMS hastası (RRMS grubu) ile 25 sağlıklı katılımcının (kontrol grubu) oluşturduğu iki gruptan oluşmaktadır. Gruplar yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi ve el tercihi bakımından eşleştirilmiştir. Araştırmada her iki gruptaki katılımcıların genel sağlık durumu, fizyolojik ve sosyodemografik özellikleri hakkında bilgi edinmek amacıyla Bilgi Toplama Formu, depresyon düzeylerini belirlemek için Beck Depresyon Envanteri, kaygı düzeylerini belirlemek için Durumluk/Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Bilişsel işlevler ise Görsel-İşitsel Sayı Dizisi Testi B Formu, Wisconsin Kart Eşleme Testi, Geriye Doğru Sayı Dizisi Görevi, Stroop Testi T-BAG Formu, Wechsler Bellek Ölçeği Geliştirilmiş Formu Görsel Bellek Uzamı Alt Testi ve İz Sürme Testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular incelendiğinde RRMS hastaları ile kontrol grubu arasında sözel bilgiye dayalı kısa süreli bellek kapasitesi, fonolojik döngü kapasitesi, perseverasyon yapma eğilimi, bozucu etkiye karşı koyma ve set değiştirme becerileri açısından farklılık görülmemiştir. Ancak RRMS hastalarının Görsel-mekânsal bilgiye dayalı kısa süreli bellek kapasitesi, görsel-mekânsal kopyalama kapasitesi ve kavramsallaştırma/irdeleme becerilerinin kontrol grubundaki katılımcılardan anlamlı düzeyde daha düşük olduğu bulunmuştur. Ayrıca RRMS hastalarının yaşı, duygu durumu (depresyon ve kaygı), hastalık süresi, atak sayısı ve en son geçirdiği atağın üzerinden geçen sürenin kısa süreli bellek, çalışma belleği ve yönetici işlev performansları ile negatif yönde ilişkili olduğu görülmüştür. Sonuç olarak araştırmadan elde edilen bulgular RRMS hastalarının kısa süreli bellek, çalışma belleği ve yönetici işlevlerinin bozulduğunu göstermektedir. Ayrıca RRMS hastalarının yaşadığı bu bilişsel bozulmalar, hastaların yaşı, duygu durumu, hastalık süresi, atak sayısı ve en son geçirdikleri atak üzerinden geçen zaman ile de ilişkilidir.Item A study to determine the norms for the trail making test for the age range of 20-49 in Turkey(Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği, 2015) Kurt, Murat; Türkeş, Nevin; Can, Handan; Dikeç, Banu Elmastaş; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.; JIV-7777-2023; AAH-8501-2021; COC-9498-2022; 35886020700; 55371079500; 36165087700Objective: The main goal of the study is to determine the normative values of Trail Making Test (TMT) for people between 20-49 years of age; to examine the effect of age, education and sex variables over TMT scores and identify the reliability coefficient of the test. Method: The sample of the study consisted of 133 women and 130 men, 261 voluntary and healthy participants in total. The data of the research was collected according to 3x2x2 factorial experimental design; and the participants were distributed to experimental conditions well balanced in terms of the levels of age, education and sex. TMT A and B form, and Beck Depression Scale (BDS) were applied for the assessment. Results: Seven scores were calculated determining for Turkish normative values; 3x2x2 factorial multivariate variance analysis was applied in order to identify the effect of levels of age, education and sex over TMT scores. According to the results of the analyses, it was found that main effect of education was significant, while the main effects of age and sex variables were not (p<.05). The test-retest reliability coefficients of the TMT changed between .71 and .87. Conclusion: This study indicated that especially the TMT B and subtest scores were affected by the education in the range of 20-49 years of age. Additionally, normative values depending on the means of TMT scores for 20-49 age group were obtained in the study; it was shown that TMT was a reliable assessment tool.Item University students in two distinct branches show performance differences on the Mangina-Test scores(Elsevier, 2008-09-01) Karataş, Sirel; Can, Handan; Dikeç, Banu Elmastaş; Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü; AAH-8501-2021; AAH-8826-2021Publication Yaşlanmada bellek yanılması ve bilişsel temelleri üzerine bir derleme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-06) Erol, Emre; Can, Handan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü; 0000-0003-4991-9803Bellek yanılması, hiç yaşanmayan bir olayın yaşanmış gibi ya da gerçekten yaşanan bir olayın olduğundan farklı şekilde hatırlanması olarak tanımlanmaktadır. Mevcut derleme çalışmasının amacı, yaşlanma ve bu süreçte sıklıkla karşılaşılan Hafif Bilişsel Bozukluk (HBB) ve Alzheimer Tipi Demans (ATD) ile bellek yanılması arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu amaçla mevcut çalışmada sağlıklı ileri yetişkinler, HBB ve ATD hastalarını bellek yanılması açısından karşılaştıran alanyazındaki çalışmalar derlenmiştir. Kodlama ve geri çağırma süreçlerinde olduğu gibi bellek yanılması üzerinde de medial temporal lob ve frontal korteksin etkili olduğu görülmektedir. Bu beyin bölgelerinde yaşlanma ve bu sürece eşlik eden HBB ve ATD gibi nörolojik hastalıklarda gözlemlenen yetersizliklerin, bellek yanılmalarının oluşumu üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca bellek yanılması açısından bu üç grup (sağlıklı ileri yetişkinler, HBB, ATD) arasında görülen farklılıklar; kodlama, geri çağırma ya da izleme süreçlerine atfedilerek açıklanmaktadır. Son olarak alanyazında bu konuda yürütülen çalışmalardan elde edilen sonuçlar ve bunlara getirilen açıklamalar, Aktivasyon-İzleme Teorisi ve Belirsiz İz Teorisi çerçevesinde tartışılmıştır.