1995 Cilt 11 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14997
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 29
- Results Per Page
- Sort Options
Item Entansif besi uygulanan Merinos kuzularda farklı protein kaynaklarının besi performansına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Ak, İbrahim; Bilgüven, Murat; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Araştırma, 6-8 haftalık yaşta besiye alınan Merinos kuzularda farklı protein kaynaklarının besi performansına etkilerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Araştırmada protein kaynağı olarak soya fasulyesi küspesi (SFK) ve ayçiçeği tohumu küspesi (ATK) kullanılmıştır. Araştırma, her birinde 25 baş erkek, 25 baş dişi olmak üzere 50 baş kuzu bulunan 2 gruptaki toplam 100 baş kuzuyla yürütülmüş ve besi 70 gün sürmüştür. Besi süresince kuzular sadece yoğun yem karmasıyla ve ad libitum düzeyde yenilenmiştir. Farklı gruplardaki erkek ve dişi kuzuların besi başlangıç ağırlığı, günlük ortalama canlı ağırlık artışı, günlük ortalama yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı gruplara göre sırasıyla; 18.6 ± 0.50, 16.6 + 0.37, 17.3 ± 0.66 ve 16.2 ± 0.38 kg; 279.8 ± 10.10, 212.0 ± 9.41, 251.9 ± 8.05 ve 209.9 ± 6.30 g; 1132 ve 1110 g; 3.988, 5.329, 4.406 ve 5.288 olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda Merinos kuzularda cinsiyet faktörünün besi performansına etkisi önemli (P < 0.01) bulunurken rasyondaki protein kaynağının etkisi önemsiz bulunmuştur. Ayrıca rasyona SFK katılmasının beside yem giderini artırdığı belirlenmiştir.Item Bursa'da piyasaya sunulan kavurmaların kimyasal ve mikrobiyolojik kalite niteliklerinin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1995) Tiryakioğlu, Özlem; Yücel, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Bilgisi ve Teknolojisi Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Bu araştırma, Bursa ili merkezinde tüketime sunulan kavurmaların fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik kalitesini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla kavurma örnekleri fiziksel ve kimyasal olarak; rutubet, protein, yağ, kül, tuz, peroksit, yağda asillik, kokuşma, yabancı madde ve pH bakımından; mikrobiyolojik olarak ise; toplam bakteri, koliform bakteri, maya-küf sayısı yönünden incelenmiş ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Yapılan fiziksel ve kimyasal analizler sonucunda ortalama; rutubet % 38.84, protein % 23.66, yağ % 25.83, kül % 3.93, tuz % 3.67, peroksit 61.44 meq.g./kg., yağda asitlik % 2.15, yabancı madde % 4.73, pH 6.39; mikrobiyolojik analizler sonucunda ortalama; toplam bakteri sayısı 1.64x10⁴/g., koliform bakteri sayısı 4.79x10² /g., maya ve küf sayısı ise 4.79x10³/g. olarak belirlenmiştir. Örneklerin hepsinde yapılan analiz sonucu kokuşmanın başladığı saptanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, kavurma üretiminden sonra ürünün kötü şartlarda muhafaza edildiği, hijyenik kurallara uyulmadığı ve standartlara uygun olmayan ürünün piyasaya sürüldüğünü ortaya koymaktadır.Item Ispanakta ekim sıklığının verim üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Özgür, Mehmet; Şeniz, Vedat; Demirel, Funda; Tokatlı, Nuray; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.Ispanakta ekim sıklığının verim üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada; "Spinoza", "Gladiator F1" ve "Meridian F1" ıspanak çeşitleri kullanılmıştır. Bu çeşitlere ait tohumlar Ekim ayında sıra arası 30 cm olacak şekilde 3 cm, 6 cm ve 9 cm ’lik sıra üzeri mesafelerde ekilmişlerdir. Bitkilerin hasatından sonra parsele verim, bitki başına yaprak adedi, kök boyu ve bitki boyu açısından çeşitler karşılaştırılmış; 9 cm ’lik sıra üzeri mesafede yetiştirilen "Gladiator F1" çeşidinin en iyi sonucu verdiği görülmüştür.Item Hayvansal lifler üretimi için alternatif türler(Uludağ Üniversitesi, 1995) Tuncel, Erdoğan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Hayvansal liflerin bir kısmı özel lifler olarak anılır ve modaya da bağlı olarak genellikle yüksek fiyatla satılırlar. Bunun bir nedeni de sözkonusu liflerin az üretilmesidir. Bu nedenle tekstilciler zaman zaman yeni lifler bulmaya ve bunlardan yeni materyal üretmeye çalışırken bir yandan da bilinen liflerden yeni ürünler yaratarak tüketicinin beğenisine sunar ve böylece talebi yüksek tutmaya çalışırlar. Diğer taraftan birçok Avrupa ülkesi başta olmak üzere Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler bir yandan uzun kıllı keçilerden elde edilen keşmir yünü üretimine ağırlık verirken, bir yandan da diğer türlerden yararlanma yolları aramaktadırlar. Bu çalışmaların bir amacı da kırsal kesimde yaşayan kimselere ek gelir sağlayarak bu bireyleri yerinde tutmaya çalışmaktır. Bu çalışmada özel lifler olarak anılan tiftik ve keşmir gibi keçi lifleri ile yine özel önemi olan başka hayvan türlerinden elde edilen liflerin üretimi ve tüketimi ile ilgili bir inceleme hedeflenmiştir.Item Ekmeklik buğday çeşidi Arpathan-9'un azot gereksiniminin ve uygulama frekansının saptanması üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1995) Doğan, Ramazan; Çelik, Necmettin; Yürür, Nevzat; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bu araştırmada, Bursa ekolojik koşullarında azot dozlarının ve uygulama frekanslarının ekmeklik buğday çeşidi Arpathan-9 ’da tane verimi ve bazı verim kriterleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. İki yıllık araştırma sonuçları, artan miktarlarda uygulanan azotun tane verimini önemli ölçüde etkilediğini göstermiştir. En yüksek tane verimi azotun 12, 16 ve 20 kg/da dozlarından alınmıştır. Azotun yarısının ekimle yarısının kardeşlenme döneminde verilmesi ile yarısının ekimle, diğer yarısının da ikiye bölünerek kardeşlenme ve sapa kalkma dönemlerinde verilmesi biçimindeki uygulamalar arasında önemli farklılıklar bulunmamıştır.Item Ruminantların beslenmesinde yağların kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 1995) Karabulut, Ali; Filya, İsmail; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Karbonhidratların 2.5 katı enerji içeren yağlar yoğun enerji kaynaklarıdır. Yağlar ruminant rasyonlarınm enerji değerlerini yükseltirler. Yapılan çalışmalar sonucunda, hayvanlarda enerji aliminin artmasıyla birlikte verimliliğin yükseldiği saptanmıştır. Ruminant rasyonlarına katılan yağlar sadece yüksek düzeyde enerji sağlamakla kalmayıp, rasyona katılan diğer yemlerin besin maddelerinin emilimini artırarak bu yemlerdeki brüt enerjinin daha fazla kısmının metabolik enerjiye dönüşmesini sağlarlar.Item Kışlık nohut tarımı ve antraknoz hastalığının önemi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Baykal, Necati; Karasu, Abdullah; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bitki Koruma Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Toprak seçiciliği olmayan, sıcağa, kurağa ve oldukça da soğuğa dayanıklı olan nohut, nadas alanlarının değerlendirilmesinde kullanılmaya uygun önemli bir yemeklik tane baklagildir. Kuru tarım bölgelerinde nohutun nadas alanlarına ekiminde, kışlık ekiminin yapılarak; iklimin, özellikle yağışın verimi sınırlayıcı etkisinin azaltılması düşünülmelidir. Ancak kışlık ekimde çeşitlerin kışa dayanımı yanında, Antraknoz hastalığına da dirençli olması gerekir.Item Ayçiçeğinde Line x Tester analizi ile üstün uyum yeteneği gösteren hibrid kombinasyonlarının belirlenmesi üzerinde bir araştırma-1(Uludağ Üniversitesi, 1995) Türkeç, Aydın; Göksoy, Abdurrahim T.; Turan, Z. Metin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.Bu araştırma, ayçiçeğinde 5 ana (Sitoplazmik erkek kısır) hat ile 5 baba (restorer) testerin genel ve özel kombinasyon kabiliyetlerini tahmin etmek ve üstün F1 hibridlerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada kullanılan ebeveynler Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde geliştirildi. Araştırmanın ilk yılında CMS hatlar ve restorer testerler mümkün bütün kombinasyonlarda melezlendi. İkinci yılda (1992), elde edilen 25 hibrid Bursa’da tekrarlamalı bir tarla denemesinde değerlendirildi. Veriler Line x Tester metoduna göre analiz edildi. Deneme sonuçlarına göre, bitki boyu için 3 ve 7 nolu; tabla çapı için 2 ve 10 nolu; 1000 tane ağırlığı için 6 nolu; tek tabla verimi için 3 ve 6 nolu; tane verimi için, 1, 5, 6 ve 10 nolu; hat (ana) ve testerlerin (baba) en iyi genel uyuşma yeteneği gösteren ebeveynler olduğu belirlenmiştir. Öte yandan, tane verimi ve gözlenen diğer karakterler yönünden 1x6, 1x7, 1x10, 4x10 ve 5x9 melez kombinasyonları en yüksek özel kombinasyon kabiliyeti göstermiştir. Genel ve özel kombinasyon kabiliyeti varyanslarının önemlilik testleri, tabla çapı, tek tabla verimi ve tohum verimi üzerine dominant gen etkilerinin eklemeli gen etkilerinden daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır.Item Plant growth regulators used for decreasing the severity of alternate bearing in olive(Uludağ Üniversitesi, 1995) Eriş, Atilla; Barut, Erdoğan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi.Endogenous factors (fruit load, nutrition, hormonal balance) and exogenoııs factors (ecology, cultııral techniques) affect the alternation which is an important physiological problem. Too many studies have been carried out in olive which has a tendency to alternation in order to regulate the bearing. In recent years intensive researches have been continued related to the use of growth regulating Chemical substances (NAA, NAD, GA3, CCC, SADH ete.) nearby other cultııral techniqııes in important olive producing countries. As a matter of fact, similar studies have been started in Turkey. In the development of our olive production, it will be really usefııl t o carry out these researches more, and to put their results into practice.Item Demir sülfat ve Fe-EDDHA (Seguestrene 138 Fe) uygulamalarının şeftali yapraklarının makro element kapsamları üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Tümsavaş, Zeynal; Katkat, Vahap; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bu araştırma, toprağa uygulanan demir sülfat ve Fe-EDDHA ’nın demir klorozundan etkilenen şeftali ağaçlarının makro element (N, P, K, Ca ve Mg) kapsamları üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla Bursa yöresinde 3 şeftali bahçesi seçilmiş ve 1990 yılında topraklara demir sülfat 500 g ve 1000 g FeSO4.7H2O)/ağaç, Fe-EDDHA (sequestrene 138 Fe) ise 100, 200 ve 300 g/ağaç düzeylerinde uygulanmıştır. Demir sülfat toprağa 10 kg ahır gübresi ile birlikte uygulanmıştır. Demir bileşiklerini uygulamadan önce şeftali bahçelerinden toprak örnekleri alınarak bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. 1990 ve 1991 yıllarının iki ayrı döneminde yaprak örnekleri alınarak toplam N, P, K, Ca ve Mg analizleri yapılmıştır. Analiz sonuçları, yaprakların makro element kapsamlarının yeterli düzeyde olduğunu göstermiştir. Topraklara farklı düzeylerde uygulanan FeSO4.7H2O ve Fe-EDDHA şeftali yapraklarının N, P, K, Ca ve Mg kapsamlarını azaltmıştır. Bu yönden Fe-EDDHA ’nın daha etkili olduğu belirlenmiş olmakla birlikte, bu iki bileşiğin şeftali yapraklarının makro element kapsamlarını azaltıcı etkisi düzenli olmamıştır.Item Ayçiçeğinde Line x Tester analizi ile üstün uyum yeteneği gösteren hibrid kombinasyonlarının belirlenmesi üzerinde bir araştırma-ll(Uludağ Üniversitesi, 1995) Göksoy, Abdurrahim T.; Türkeç, Aydın; Turan, Z. Metin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bu çalışma ayçiçeğinde 6 ana (CMS) hat ve 3 baba (restorer) testerin genel ve özel kombinasyon kabiliyetini tahmin etmek ve iyi verim verme kapasitesine sahip olan yeni F1 hibridlerini belirlemek için yürütülmüştür. Çalışmada kullanılan ebeveynler Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nde geliştirilmiştir. İlk yıl (1992), CMS hatlar ve restorer testerler mümkün bütün kombinasyonlarda melezlenmiştir. Elde edilen 18 hibrid 1993 yılında Bursa'da tekrarlamalı bir tarla denemesinde değerlendirilmiş ve veriler Line x Tester metoduna göre analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, 5 nolu hat ve 9 nolu tester, tohum verimi, tabla çapı, 1000 tohum ağırlığı ve tabla başına tohum ağırlığı bakımından en yüksek genel kombinasyon kabiliyeti vermiştir. Öte yandan, bu iki ebeveynin oluşturduğu hibrid, tohum verimi bakımından en yüksek özel kombinasyon kabiliyeti göstermiştir. Genel ve özel kombinasyon kabiliyeti varyanslarının önemlilik testleri. bitki boyu dışımda gözlenen tüm karakterlerde dominant gen etkilerinin eklemeli gen etkilerinden daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır.Item Türkiye'de makarnalık buğday tarımının sorunları ve çözüm önerileri(Uludağ Üniversitesi, 1995) Ayçiçek, Mehmet; Yürür, Nevzat; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bu çalışmada, ekolojik uygunluk, sanayinin varlığı ve dış ticaret olanakları bakımından ülkemiz için önemli olan makarnalık buğday tarımının sorunları incelenmiştir. Makarnalık buğday tarımının gelişimini sınırlayan başlıca faktörlerin veri noksanlığı, fiyat ve çeşit sorunları olduğu saptanmış ve bunlara çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.Item Şeftali ağaçlarında görülen demir klorozunun düzeltilmesinde çeşitli demirli gübrelerin etkinliklerinin karşılaştırılması üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1995) Başar, Haluk; Özgümüş, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bu çalışma, Bursa yöresinde şeftali ağaçlarında görülen klorozun giderilmesinde değişik demirli gübrelerin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Deneme, Hale Haven şeftali çeşidinden kurulu bir bahçede tesadüf parselleri deneme desenine göre 1991 yılında yürütülmüştür. Araştırmada demirli gübre olarak; demir sülfat (FeSO4. 7H2O) 1 ve 2 kg/ağaç, Sequestrene 138 Fe (Fe-EDDHA), Source A Muster ve Crescal Muster gübreleri ise 100 ve 200 g/ağaç dozlarında, hafif ve şiddetli klorotik ağaçlara ayrı ayrı, meyveler fındık - ceviz arası büyüklüğündeyken uygulanmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre; hafif klorotik ağaçlarda Sequestrene, Crescal ve Source A ’mn yüksek ve düşük dozlarının klorozu giderdiği, demir sülfatın ise kısmen etkili olduğu belirlenmiştir. Şiddetli klorotik ağaçlarda ise demir sülfatın belirgin bir etkisi görülmemiş, Sequestrene ve Source A ’nın uygulama öncesine göre klorozu azalttığı fakat tamamen gideremedikleri, Crescal’ın ise yüksek dozunda tam bir yeşillenme sağladığı belirlenmiştir.Item Possibie causes of the damage to chromosomes in aged seeds(Uludağ Üniversitesi, 1995) Sivritepe, H. Özkan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.Different hypotheses have been reviewed, to update the knowledge on the cause of the damage t o chromosomes as seeds age. These hypotheses (i.e., the presence of background irradiation, accumulation of automutagenic substances, lipid autoxidation and loss of DNA integrity) have been given in historical order. Although each hypoıhesis gives an idea on the damage to chromosomes in aged seeds, it is unfortunate that there is no direct evidence to show what exactly affects this phenomenon.Item Nohut-buğday ekim nöbetinde Saraybosna ekmeklik buğday çeşidine (Triticum aestivum var. aestivum em. Tell.) uygulanan azotlu gübre miktarının belirlenmesi üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1995) Doğan, Ramazan; Yürür, Nevzat; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bu araştırma; 1991-1992 yılında Bursa ekolojisinde yapılmıştır. Araştırmada bir önceki yıl nohut yetiştirilen alanda Saraybosna ekmeklik buğday çeşidinin (Triticum aestivum var. aestivum em. Tell.) değişik azot dozlarında verim komponentleri incelenmiştir. Denemede fosfor sabit tutulmuş (5 kg/da) ve altı azot dozu (0, 4, 8, 12, 16 ve 20) kullanılmıştır. Deneme sonuçlarında buğday veriminin uygulanan değişik azot dozlarından etkilenmediği belirlenmiştir. Ele alınan verim komponentlerinden m2’de başak sayısı, başak uzunluğu ve 1000 tane ağırlığının bazı azot dozlarından etkilendiği saptanmıştır. Buğday ile ekim nöbetine girecek bitki olarak ekolojiye uygun, ekonomik önemi olan baklagil bitkilerinin kullanılması, diğer faydaların yanında azotlu gübre kullanımını da azaltacaktır.Item Azotlu gübre çeşitleri ve aşırı miktarlarının ıspanak bitkisinin verim, nitrat ve kimi mineral madde kapsamı üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1995) Çil, Nurşen; Katkat, Vahap; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bu çalışmada azotlu gübre çeşitleri ve aşırı miktarlarının ıspanak bitkisinin (Spinacia oleraceae L.) verim, nitrat ve kimi mineral madde kapsamı üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla serada bir saksı denemesi kurulmuştur. Bitkilere azot üç değişik azotlu gübre (üre, amonyum sülfat, amonyum nitrat) ve altı ayrı doz (0, 25, 50, 100, 200, 400 kg N/da) halinde uygulanmıştır. Deneme sonunda hasat edilen bitkilerde kuru madde, nitrat ve mineral madde miktarları belirlenmiştir. Azotlu gübre çeşit ve aşırı miktarlarının ıspanak bitkisinin kuru madde miktarı, nitrat, toplam-N, P, K, Na, Ca, Mg, Mn ve Cu kapsamları üzerine etkileri istatistiksel olarak %1 düzeyinde önemli bulunmasına karşın, Fe ve Zn kapsamları üzerine olan etkileri önemsiz olmuştur.Item Entansif besi uygulanan hindilerde sodyum bikarbonat'ın besi performansı ve karkas özelliklerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1995) Şahan, Ümran; Filya, İsmail; Cengiz, Fahrunisa; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Fizyoloji Bölümü.Araştırma entansif besi uygulanan Betina ırkı erkek hindilerin rasyonlarına yem katkı maddesi olarak % 0, 0.25, 0.50, 0.75, 1.0 düzeyinde sodyum bikarbonat katmanın besi performansı ve kesim özelliklerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Besi 200 adet hindiyle 5 grupta yürütülmüş ve 98 gün sürmüştür. Hindilerin besi başlangıç ağırlıkları 3.6-3.8 kg arasında olup, besi sonu canlı ağırlıkları ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları ise gruplara göre sırasıyla 10.95, 10.67, 10.57, 10.64, 10.26 kg; 75.74, 86.07, 71.25, 74.51, 72.71 g olarak belirlenmiştir. Hindilerin besi süresince günlük ortalama yem tüketimleri 449.98, 402.38, 397.19, 409.79, 418.23 g, 1 kg canlı ağırlık artışı için yem tüketimleri ise 6.146, 5.705, 5.722, 5.794, 6.203 kg olarak saptanmıştır. Araştırma sonucunda hindi besi rasyonlarına yem katkı maddesi olarak sodyum bikarbonat katmanın yemden yararlanma oranını iyileştirdiği saptanmıştır. Ayrıca hindilerde kesimhane ağırlığı ve karkas ağırlığının arttığı, abdominal yağlanmanın azaldığı belirlenmiştir.Item Etçi koyun ırkları ile Merinos melezi (F1) kuzuların besi performanslarının belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Akgündüz, Vedat; Filya, İsmail; Ak, İbrahim; Karabulut, Ali; Koyuncu, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Bu araştırma, Merinos ve Merinosların etçi koyun ırklarıyla melezlenmesi sonucu elde edilen melez (F1) erkek kuzuların besi performansının belirlenmesi amacıyla düzenlenmiştir. Araştırma her birinde 12 baş erkek kuzu bulunan Merinos (M), Siyah Başlı Alman x Merinos (SBA x M), Dorset Down x Merinos (DD x M) ve Hampshire Down x Merinos (HD x M) melezi (Fİ) toplam 48 baş kuzu ile yürütülmüştür. Deneme toplam 70 gün sürmüştür. Kuzuların besi başlangıç ağırlığı, besi sonu ağırlığı, besi süresince günlük ortalama canlı ağırlık artışı, günlük ortalama yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve 1 kg canlı ağırlık artışının yem tüketimi açısından maliyeti sırasıyla;. 16.63 ± 0.375, 16.64 ± 0.519, 16.58 ± 0.480 ve 16.54 ±0.434 kg.; 38.12 ± 0.798, 40.73 ± 1.354, 41.71 + 0.973 ve 40.09 ±0.880 kg.; 307.79 ± 9.152, 335.39 ± 15.506,358.93 ± 9.277 ve 333.75 ± 7.632 g: 1446.30, 1360 65, 1371.43 ve 1271.43 g.; 4 699, 4.057, 3.821 ve 3.810 kg; 4370.1, 3773.0, 3553.5 ve 3543.3 TL olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, melez (F1) kuzuların canlı ağırlık artışının Merinos kuzulardan önemli derecede yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05 ve p<0.01).Item Kanatlı eti üretiminde kalite sağlama(Uludağ Üniversitesi, 1995) Kundakçı, Akif; Çetin, Kader; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Bilimi ve Teknolojisi Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Son 30 yılda, kanatlı etinin ve et ürünlerinin üretim ve satışında büyük artış olmuştur. Son 10 yılda hazır yemek satış yerlerinde veya evde tüketim için hem servise hazır hem de yarı-pişmiş kanatlı eti ürünlerine doğru artan bir eğilim görülmektedir. Kanatlı eti, taze ette veya sonraki kötü koşulların gereği oluşan kontaminasyondan dolayı gıda zehirlenmesi olaylarına sıkça neden olmaktadır. Bu yazıda, kesim öncesi kalite sağlama faktörleri, kanatlıların kesimi ve temizlenmesi, soğutma yöntemleri ve bunların karkasın mikrobiyelyükü üzerine etkileri, önemli karkas kontaminantlarının kaynağı ve karkas kontaminasyonunun doğası ve düzeyi üzerine işlemenin etkisi ile işletmedeki verim kontrolü irdelenecektir.Item Yemlerine farklı miktarlarda sodyum bikarbonat eklenen hindilerde hematolojik araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1995) Cengiz, Fahrünisa; Şahan, Ümran; Aydın, Cenk; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Fizyoloji Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Bu çalışmada toplam 200 adet günlük hindi yavrusu araştırma materyali olarak kullanıldı. Araştırma, her biri 40 adet hindiden meydana gelen 1 kontrol, 4 deneme olmak üzere 5 grup halinde yürütüldü. Deneme gruplarındaki hayvanların yemlerine % 0.25, % 0.50, % 0.75 ve % 1 oranında sodyum bikarbonat (NaHCO3) eklendi. Hindiler 98 günlük olduklarında kesilerek her gruptan 10’ar hayvan olmak üzere toplam 50 hayvandan kan örnekleri alındı. Alınan kan örnekleri hematokrit, hemoglobin, alyuvar sodyum ve potasyum değerleri yönünden incelendi. Hematokrit değerler kontrol grubunda % 38.9, diğer gruplarda ise sırasıyla % 37.4, 36.5, 37.2, 39.1’dir. Hemoglobin değerleri kontrol grubunda 11.0 g/100 ml, diğer gruplarda ise 10.9, 10.9, 10.4, 11.5 gr/100 ml ’dir. Alyuvar sodyum ve potasyum değerleri sırasıyla kontrol grubunda 17.7, 56.4 mmol/lt olarak bulunmuştur. Diğer gruplardaki değerler de sırasıyla 16.7-55.1, 18.2-51.0, 16.3-54.2, 15.5-48.6 mmol/lt’dir.